27)LORDLAR KONSEYİ

Sarayda bu kez Lordlar konseyi toplanacaktı. Jack ve Mila'dan gelen ilk raporlar oldukça iyi bir iş çıkardıkları anlaşılıyordu. Kral John ve Kraliçe Rosalinda bu durumdan oldukça memnun kalmışlardı.

Bölgede ki sorunlar ile ilgili araştırma işi diyar geneline yayılacaktı. Bunun için bir çok noktaya görevliler ve müfettişler atanmaya başladı.

Revın ve Almina gittikleri yerde de benzer raporlar vermeye başladılar. Daniel ise kendi bölgesinde kırsal bir yere gitmişti. O da Cecelia ile göreve gitmişti. Cecelia Mila'nın anlattığı bazı sorunları hatırlayıp o sorunların üzerine gitmeyi seçti.

Sarayda ise hareketli bir gün yaşanıyordu. Lordlar ve Leydi Rose Falkland saraya giriş yaptılar.

Leydi Rose Falkland kapsamlı raporunu da yanında getirmişti.

Lord David Voran ve Lord Harold Gorales toplantı odasına doğru giderken sohbet etmeye başladılar.

Lord David:

"Bu yıl olacak olan diyar düellosu beni oldukça heyecanlandırdı. Çocuklarımız nasıl bir performans sergileyecek merak ediyorum," dedi.

"Sadece sen mi? Benim iki kızım birden düelloda olacak. Asıl olay geri dönünce büyük bir hazırlık bizi bekliyor. Jack ve Mila'nın nişanı ilân edilecek ve yapılacak. Bugünler de bazı aileler bu durumdan oldukça rahatsız olmuşlardı. Bir ton şikayet alıyorum desem inanır mısın? Tek dertleri kendi ailelerinden birinin Kraliçe olması, uğraştığımız sorunların hiç biri umurlarında değil. Bunu açık açık onlara söyledim. Bir Kraliçe'nin savaş ya da diğer yönetim sorunları ile uğraşmasını doğru bulmuyoruz cevabı aldım," dedi.

Lord David Voran gözlerini kısarak:

"Benzer sorun ve tepkileri bende alıyorum. Kontes Gloria Antis bir de Daniel ve Lisandre için birilerini ayarlamış. Kızı ve yiğeni benim aileme layıkmış.

Bu durum bana kehaneti hatırlattı. Lazarus galiba haklı asıl varisin ortaya çıkması yakındır. Her türlü duruma hazır olmalıyız. Acaba bir bayan mı? Yoksa bir erkek mi? Yaşı kaç yönetim için yeterli biri mi? Bunlar aklımı kurcalıyor," dedi.

Lord Harold Gorales başını salladı. Bir süredir o da bu konuyu düşünüyordu.

Bir kaç dakika sonra toplantı odasına girdiler. Tüm üyeler gelince Kral John ve Kraliçe Rosalinda odaya sessizlik tılsımı yaptılar.

Bu sırada başka bir kapıdan iki kişi daha giriş yaptı. Yüzleri bir pelerinin başlığı ile kapalıydı. Biri erkek, diğeri de bir kadındı.

Lordlar burada olmalarına ilk başta şaşırsa da Kral ve Kraliçe'nin onayı ile oldukları belli olduğu için ses çıkarmadılar.

Herkes yerine oturunca toplantı da başladı. Leydi Rose Falkland kapsamlı raporunun bir kopyasını Krala uzattı. Diğeri de güvenlik birimlerine verilmişti.

Kral John bir süre raporu okudu. Sonra da Leydi Rose Falkland'a uzatıp teşekkür etti.

"Her şey bir bir ortaya çıkıyor. Lazarus'un dediği gibi varisin zamanı geldi. Büyük ihtimalle bu yüzden gerginlik var."

Lord David Voran:

"Peki majesteleri kayıp birini nasıl bulacağız. Bir isim veya iz bile yok. Belki kendisi bile ne kadar önemli bir konumda olduğunu bilmiyordur," dedi.

Kral John arkadaşına baktı. Sonra da konuşmaya başladı.

"Bir buçuk ay önce ki toplantı da konuştuk. Varise dair bir iz bulduğumu sonra da ortadan kaybolduğunu söyledim. Bu biraz doğru, ama biraz da eksik anlattım. Diğer konukların ve özellikle avcı sınıfının önünde dile getirmediğim bir ayrıntı var.

O gün yani ölmüş çiftten sonra her şeyin bittiğini düşünüyordum. Ama bir hafta sonra bana gelen bir haber her şeyi değiştirdi. Akademi yıllarından tanıyıp güvendiğim bir çift ile ilgili bir haberdi.

Kasabaya yakın bir çiftlikte yaşıyorlardı. Saldırının olduğu gün ara sokakların birinde bir bebek bulmuşlardı. Küçük bir kız arayan soran çıkmadığı için evlatlık edinme başvurusu yapmışlardı. Yaklaşık on yıldır evli olmalarına rağmen çocukları olmamıştı," dedi.

Özellikle Lord David ve Lord Harold ilk anda kim olduklarını anlayıp şaşkınlıkla Krallarına baktılar. Kral John istediği etkiyi yarattığını görünce odada ki iki yabancıya dönüp:

"Masaya buyrun. Artık sizin de katılmanızın zamanı geldi," dedi.

Bunun üzerine iki yabancı masaya doğru geldiler. Başlıklarını indirince kimlikleri de ortaya çıktı. Damais ve Maruzka Kortas Kralın gösterdiği yerlere geçip oturdular.

Şaşkınlığını üzerinden atıp ilk konuşan Lord Harold Gorales oldu.

"Yani herkesin Mila Kortas olarak tanıdığı ve bildiği kişi aslında yüz yıllardır aranan varis öyle mi?"

Kral John başını salladı ve devam etti.

"O haber üzerine ani bir kararla kılık değiştirip çiftliğe gittim. Damais ve Maruzka beni görünce oldukça şaşırmışlardı.

Küçük Prensesi ilk gördüğüm anda onun varis olduğunu hissettim. Anne ve babasını öldürenler onu arıyordu. Bir şekilde korumam gerektiğini düşünerek her defasında red ettikleri teklifi yineledim. Bu kez kabul edecek gibiydiler.

Ama olayı araştıran Borays bir anda çiftliğe geldi.Tehlike konusunda beni bir kez daha uyardı. O gün Damais ve Maruzka'ya her şeyi anlattım. Dördümüz bir plân yaptık. Mila'yı gözden uzak bir şekilde yetiştirmek için yemin ettiler. Ne kadar iyi yetiştirdikleri de Akademide ki başarılı hayatı ve edindiği çevre ile kendini belli etti. Üstelik bu yıla kadar hiç bir kıza ilgi duymayan oğlumunda aklını başından almayı da başardı.

İki varisin arasında doğan aşk ilerde her şey ortaya çıktığında olacak sorunlarında önüne geçmiş oldu. Hiç hesaba katılmayan bir şey güzel sonuçlara neden olacak," dedi.

Damais:

"Majesteleri bize güvenip kızımızı emanet ettiğiniz için teşekkür ederiz. Mila bizim için ailemizin içine bir ışık gibi doğmuş bir melektir.

Kızımızı en iyi şekilde büyütüp yetiştirmek için elimizden geleni yaptık. O da hiç bir zaman yüzümüzü kara çıkarmadı," dedi.

Maruzka annelik duygusu ile endişeli bir şekilde konuştu.

"Mila henüz hiç bir şey bilmiyor. Ona evlatlık olduğunu anlatmıştık. Sokağa terk edildiğini düşündüğü zaman içine kapandı. Kendini toparlayıp hayatına devam etmesi biraz zaman aldı. Ama halen en hassas olduğu konu yine gerçek anne ve babasıdır. Bu yüzden nasıl tepki vereceğini kestirmek çok zor olacak.

Üstelik bir soylu gibi büyümedi ve o şekilde yetiştirilmedi. Oldukça zorlu bir mücadele onu bekliyor," dedi.

Lord Richard Marcelo:

"Bu konuda endişeli olmanızı anlıyorum. Ama hakkında duyduklarım ve öğrendiklerimden sonra çabuk toparlanacağını düşünüyorum. Soylu gibi büyümemiş olmasının bir sorun olacağını düşünmüyorum. Bildiğiniz gibi benim eşimde bir soylu değil. Ama çabuk alıştı ve öğrendi. Şimdi çöl halkı benden bile daha çok seviyor," dedi..

Sesinden ve yüzündeki gülümseme ile eşi Leydi Rachel'la gurur duyduğu belli oluyordu.

Kral John:

"Bu durumu krize neden olmadan çözmemiz gerekiyor. Avcı sınıfı bu durumu kendileri için kullamak isteyecektir. Ruvor ve Dortis aileleri arasında ki sorunları hepimiz biliyoruz. Böyle bir durumda daha büyük bir kaosa neden olabilir.

Ne kadar suikast olayından kendilerini sıyırmış olsalar da benim gözümde o gece olan her şeyden sorumlulardır. Bizi korurken ölen her bir insanın kanı ellerinde diye düşünüyorum.

İlk önce diyar düellosu yapılacak. Sonra da ailemize yeni bir üye katılacak. Jack ve Mila'nın nişanı için hazırlıklar şimdiden başladı," dedi.

Lord Matias Rose:

"Lazarus bize sır ile ilgili bir bilgi vermedi. O konu ne olacak," diye sordu.

"Lazarus ve diğerleri Mila'nın yardımı ile bulunan kitapları araştırıyor. En heyecan verici olan o kitapların avcı günlükleri olduğudur.

Lazarus bize diğer sorunun cevabını arayanın Mila olduğunu söyledi. Çözdüğü zaman diğer her şeyi düşünürüz."

********************************

Toplantı yapılırken Michael ve Serena birlikte dışarıya çıkıp gezmeye gitmişlerdi. Michael toplantıyı fırsat olarak görmüş ve kaçmıştı. Serena ne olduğunu sordu.

"Saraya bir aydır gelen gereksiz konuklar ile uğraşıyorum. Jack Mila ile sevgili olunca gözlerini bana diktiler. Bir sıradanın Kraliçe olmasının delilik olduğunu söyleyip durdular. Benden bir eş seçip taht için mücadele etmem gerektiğini ima ettiler. Hayır bunu açıkça söylemekten de çekinmiyorlar.

Bana öyle ters ters bakma güzelim gereken cevabı verdim. Abimin yanında olacağımı ve Mila'yı Kraliçe olacağı zaman destekleyeceğimi söyledim. Üstelik soylu sıradan ayrımı yapıyorsunuz ama sizler soylu bile değilsiniz dedim. Ağızlarını açıp bir şey söyleyecekleri zamanda benim de bir sevgilim var. O da bir sıradan ama sizden daha iyi terbiye almış biridir," dedim. Bunu söyledikten sonra yüzlerinin halini bir görmeliydin," dedi.

Serena ilk başta kızgın kızgın baksa da sonunda gülmeye başladı.

"Seninde sinirlenince dilinin ayarı yok anlaşıldı. Cecelia'nın sivri dilli olduğunu biliyorum. Bana yeni bir yönünü gösterdiğin için ayrıca çok mutluyum. Normalde biraz dikkatli konuşman gerektiğini söylemem gerekirdi. Ama şimdi düşündüğüm tek şey seninle gurur duyuyor olmamdır. Beni bu kadar koruyup kollayan insan sayısı çok azdır. Yurtta büyüyen biri için bunun anlamı çok büyük."

Michael sesinde ki hüznü hissedip Serena'ya sarıldı. "Bir daha asla yalnız hissetmene izin vermeyeceğim. Bizim için ilerde güzel şeyler olacak. Annem biraz ağzımı aradı. Seni de yakında tıpkı Mila'yı desteklediği gibi destekleyecek adımlar atacaktır.

Önümüzde ki yaz bir kaç yere ziyarete gitmem gerekiyor. Bana eşlik etmeni çok isterim. İlkinde Lord Mikail Gorales'in nişanına katılacağız. İkincisi de Leydi Rose Falkland'ın hem yönetime geçmesi, hem de evlilik töreni için adalara gideceğiz. Yine etrafımda bir sürü kız olacak. Onları da benden uzak tutmuş olursun," dedi.

Serena gözlerini kısıp:

"O zaman bile rahat bırakırlar mı sence hiç sanmıyorum. Üstelik benden önce yolculuk için ikna etmen gereken biri var.

Dadain Mila gittikten sonra iyice agresife bağladı. Benim her hareketimi takip ediyor. Dediklerini duysan şaşırırsın. Mila gibi erkenden onu bırakmama asla izin vermeyecekmiş. Ne olacağı bile belli değilmiş," dedi.

"Onun abimle kafayı bozduğunu düşünmeye başladım. Dadain'i ikna etmenin bir yolu var. Bence o deli yanlız kaldığı için böyle yapıyor. Yolculuk için ona ve Alanis'e bize eşlik etmelerini teklif edelim. Böylece ikisi de yavaş yavaş bu duruma alışırlar."

"Yanlız o ikisini uzun süre yanyana tutmak ne kadar akıllıca olur onu bilemiyorum. İki deli birbirini bulmuş. Ben aslında onların birbirlerini sevdiğini düşünüyorum. Ama keçi gibi inat edip duruyorlar."

Öğlen yemeğinde Dadain ve Alanis ile buluştular. Michael sarayda ki durumu anlattı. Sonra da yaz ile ilgili plânlarından söz etti. Dadain söylenmeye başlayınca elini kaldırıp susmasını işaret etti.

"Serena benim hayatımda önemli bir yere sahip bunu biliyorsun. Bu gezi bir çok insana mesaj verecektir. Jack ve Mila'nın durumundan dolayı bütün gözler bana ve ablama döndü. İkimizde tarafımızı seçtik ve beklenti içinde olan herkesi susturduk. Ama buldukları her fırsatta bana kız beğendirmeye çalışıyorlar ve ben bu durumdan iyice sıkıldım.

İkimizi birlikte görünce biraz olsun susar ve geri çekilirler. Hem ikinizin ailelerinizin konumu yüzünden biraz daha dikkatli olmanız gerekiyor. Hem bize eşlik edersiniz, hem de biraz tecrübe kazanırsınız."

Dadain kaşlarını çatıp:

"Ne oldu Kral olmanı falan mı bekliyorlar bilelim. Bir bu eksikti zaten dertler bitmiyor. Anne ve babam bugünlerde gizli saklı bir şeyler çeviriyor. Bunun işleri ile ilgili olduğunu düşünüyorum.

Eğer dediğin gibi bir durum varsa yanınızda olacağım. Bir de benim yanımda ablam için ileri geri konuşsunlar da görelim. Alanis ile ağızlarının payını veririz," dedi.

Alanis sadece başını salladı. O tür konuşmaları okulda bile duymuşlardı. O yüzden pek şaşırnadı.

"O zaman bizimde hazırlık yapmamız gerekecek. Ne yapalım arkadaş hatrına katlanacağım."

*************************************Jack ve Mila'nın görevinin bitmesine az bir zaman kalmıştı. Şehir beyi Patrick Klot ikisinin onuruna bir balo düzenledi.

Balo hazırlığı için konutuna davet etmişti. Komutan Adam Froys ikisine bunun için izin verdi. Özel eşyalarını alarak beylik konutuna gittiler. Akbar Froys ve Rakel Derus yine onlara eşlik etmişlerdi.

Mila ona verilen odada hazırlıklarını yaparken içeriye Candida Klot girdi. Mila'nın giydiği elbiseye ve taktığı takılara bakıp durdu. Sonra da:

"Hazırlıklarınıza yardım etmesi için özel kuaförümü ayarladım. İsterseniz yardım edebilir," dedi.

"Ben böyle iyiyim. Yine de teklifiniz için teşekkür ederim."

"Bu arada görev sürenizin bitmesine az bir zaman kaldı. Veliaht Prensin diyar düellosu için gitmesi gerekiyor. Bu arada Freya size eşlik edebilir. Yanlızlık çekmemiş olursunuz."

"Teşekkür ederim ama aynı ekipte bende olacağım. O yüzden böyle bir şeye gerek yok."

Candida Klot beğenmediği genç kızın bir de düello ekibinde olduğunu duyunca bundan hiç hoşlanmadı. Odadan çıkınca Mila ve Rakel Derus birbirlerine bakıp aynı anda gözlerini devirdiler.

Mila'yı bu sırada başka bir sürpriz bekliyordu. Amanda Rose kuzeni Diana Armond ile gelmişti. Mila tanıdık birini görünce mutlu oldu. Onlar da hazırlık yapmaya başladılar. Bu arada sohbet ediyorlardı.

Mila burada neler yaptıklarını anlattı. Konu şehir beyi Patrick Klot ve eşi Candida Klot'a geldi.

"Candida Klot'un bana karşı nasıl bir davranışı olduğunu görsen şaşırırsın. Bir kızı var, Jack'e ilgi ile yaklaşıp beni de hizmetçi yapmaya kalktı. Jack ona engel olsa da bulduğu her fırsatta şansını denedi.

En son önceki Kral ve Kraliçe'nin ziyareti sırasında yaşandı. Eski Kralı ikna etmeyi denemişler. Beni kabul ettiklerini belli edince de duruldu.

Ama sizden önce Candida Klot geldi. Bana "Veliaht Prens düello için gidecektir. Bu arada siz yanlız kalmayın. Kızım size eşlik edebilir," dedi.

Ona düello ekibinde olduğumu söyledim. Bana öyle bir bakışı vardı ki, gören elinden oyuncağını aldım sanacak."

Amanda Rose başını iki yana salladı ve:

"İkinizin birlikteliği her yerde duyuldu. Bizde neler çekiyoruz bir bilsen şaşırırsın. Bir kontes beni oğlu ile evlendirmek istiyor. Kızı ile de Jack'in arasını yapmamı istedi. Gereken cevabı verip susturdum. Oğlu da Akademik eğitim almayı red eden aile parasını yiyerek yaşayan biri bana nasıl uygun oluyor anlamış değilim. Bir an önce aranızda ki durumu ciddiyete dökseniz iyi olacak. Başka türlü susmak nedir bilmeyecekler," dedi.

Kuzeni Diana Armond çizimleri iyi olduğu için mimarlık üzerine eğitim veren bir okulda okuyordu.

Candida Klot'un yiğeni Dukan Kroyt Amanda Rose'u görmüştü. Onu elde etmenin plânlarını yapmaya başladı.

O da gelecek yıl Akademik başvuru yapacaktı. Bu yüzden şansını Yıldız Akademisinden yana kullanma kararı aldı. O olmasa kuzeni ile şansımı denerim diye düşünüyordu.

Akşam 7'de tüm konuklar büyük salonda toplanmıştı. Gelecek ana misafirleri bekliyorlardı.

Amanda o sırada yanına yaklaşıp kur yapan sırnaşık adamla uğraşıyordu. Dukan Kroyt yüz bulamadığı için sinirle yanından uzaklaştı.

Jack ile Mila merdivenlerden yavaş yavaş inerek konukların arasına karıştılar. İkisinin uyumlu bir şekilde giyinmesi ilk dikkat çekendi.

Hazırladıkları raporlar yüzünden başları dertte olan fabrika sahipleri ve yakınları da vardı. Sinirli olsalar da gelmişlerdi. Burada bulunarak biz halen çok güçlüyüz mesajı vermeye çalışıyorlardı. Eninde sonunda eskisi gibi devam edeceklerini düşünüyor ve kendilerini avutuyorlardı.

Jack ile Mila konuklar ile sohbet etmiş ve müzik eşliğinde dans etmişlerdi.

Konuklardan genç bir kız yanlarına yaklaşıp eğilerek selam verdi. Sonra da:

"Majesteleri sizin yakında diyar düellosuna gideceğinizi duyduk. Bu yıl oldukça güzel bir düello izleyeceğimize eminiz. Sözlünüze bu arada eşlik edebilirim. Böylece burada hiç yanlız kalmamış olur," dedi.

Jack onun amacını anlamıştı. O yüzden hemen cevap verdi.

"İlgi ve alakanız için teşekkür ederiz. Ama böyle bir şey söz konusu bile olamaz. Çünkü sözlüm de benimle diyar düellosuna katılacak. Akademide oldukça başarılı bir öğrenci süvaridir. Bu yıl Akademiye birinci sıradan kabul edilmiştir. O yüzden benim için hepinizden daha önceliklidir," dedi.

Etrafta dinleyici sayısı çok olunca devam etti.

"Sürekli yanımda Mila'ya işe yaramaz muamelesi yapmayı da bırakın. Geleceği benim sözlüm olmasaydı bile oldukça parlak olacaktı," diye konuşmasını bitirdi.

İnsanların sürekli etrafında dolanıp duruyor olması sinirini bozmaya başlamıştı. Sürekli etrafında olup kendini beğendirmek için ellerinden geleni yapıyorlardı. Üstelik Mila'yı da konumuna rağmen küçük görüyor ve ona göre davranıyorlardı. O yüzden bu baloda buna bir son vermek için harekete geçti.

Etrafında ki insanlar Veliaht Prensin bu tavrı yüzünden moralleri bozuldu. Değer vermedikleri genç kızın sadece iyi bir görüntüsü olduğunu ve başka bir işe yaramadığını düşünerek hareket etmişlerdi. Kısaca kendileri gibi olduğunu sanıyorlardı.

Acaba Veliaht Prensin dedikleri doğru mu diye düşünmeden edemediler. Gece sona erdiğinde Jack ve Mila kalmaları için yapılan teklife rağmen garnizona döndüler.