
Başkentin güneydoğu kesiminde Baverna kasabası bulunur. Burada en fazla iki üç katlı evler vardır. Girişte dükkânlar üst katlarda ise aile evleri bulunur. Dışardan bakıldığında otantik görünen, içine girince zamana ayak uydurmuş modern tarzda evlerdirler.
Çevrede ise bir çok çiftlik bulunur. Kasabada ki yetenek gelişim okulu iyi öğrenciler yetiştiriyor.
Bugün okulda ve kasabada oldukça yoğun bir gündü. Yetenek gelişim okulunda finâl sınavları bitmişti. Son olarak düello sınavları yapılacaktı.
Şehirden bir kaç kişi kasabayı gezmek için tura çıkmışlardı. Aralarında dikkat çeken biri vardı. O da Veliaht Prens Jack Rondak'tı. Yakın arkadaşları Daniel ve Revın ona eşlik ediyorlardı. Kızkardeşi Cecelia ve Jade Gorales onlara katılmışlardı.
Bu sırada üçlü tanıdık bir yüz gördü. Yıldız Akademisinden tanıdıkları birini görmüşlerdi. İkinci sınıf öğrencisi olan Almina Balinddi. O da gelenleri fark etmişti. Yaklaşıp selamlaştılar. Revın Almina'ya:
"Seni burada görmek ilginç ve hoştu. Ne yapıyorsun gezmeye mi geldin," dedi.
Genç kız ona gülerek:
"Ben bu kasabada doğup büyüdüm. Ailemin yanında bir süre dinlenip gelecek yıl için hazırlanmaya başlayacağım. İlk yılın acemiliğini atlattım. Yeni yıl yeni dersler ve yeni görevler olacaktır. Asıl siz burada ne arıyorsunuz," dedi.
Son cumleyi diğerlerine bakarak söylemişti.
Jack konuşmaya dahil oldu:
"Biraz değişiklik olsun istedik. Şehir dışında bir yer aradık. Sonra aklımıza burası geldi. Az önce birileri konuşurken duydum. Yetenek gelişim okulunda son sınavlar bitmiş. Düello sınavının bugün olduğu konuşuluyordu. Belki izleme fırsatımız olabilir. Buralı olduğuna göre bize eşlik etmeye ne dersin. Belki içlerinden biri veya bir kaçı Yıldız Akademisi öğrencisi olmaya hak kazanır. Grubumuz içinde erken bir yetenek gözlemi olabilir," dedi.
Almina gözlerini kısarak baktı. Ama mantıklı bulduğu için 'tamam' diyerek onları okulun düello arenasına yönlendirdi.
Revın bir ara:
"Senin dikkatini çeken ilginç birileri veya yetenek vardır. Bize biraz ön bilgi vermeye ne dersin," diye sordu.
"Bu yıl mezun olacak öğrenciler arasında dikkat çeken bir iki kişi var. Aralarında benimde yakın arkadaşım Mila Kortas'a dikkat edebiliriz. Rakibi ise kasaba beyi Ronan Buffor'un oğlu Doryan Buffor olacak. Biraz kendini beğenmiş ve uƙâla biri olduğu için sonucu merak ediyorum. Eğer Mila'ya yenilecek olursa sinirden kıpkırmızı kesilecektir."
Daniel kaşlarını çatıp:
"Buffor adı tanıdık geldi. Yurt müdürümüz Klark Buffor ile bir akrabalığı vardır herhalde," dedi.
"Yanlış hatırlamıyorsam beyin erkek kardeşiydi."
Yolda giderken iki gence denk geldiler. Birbirleri ile didişip duruyor gibiydiler. Almina onları görünce kaşlarını çattı. Kız ise Almina'yı ve yanındaki grubu görünce gözlerini kısarak baktı. Yanında ki erkekde fark etti. İkisi birbirleri ile didişmeye son verip yaklaştılar.
Almina kardeşinin ensesine tokat atıp:
"Hemen hemen her yerde tartışıp kavga etmeyi alışkanlık haline getirdiniz. En azından bugün biraz rahat durun yoksa cezanız ağır olacak.
Dadain ablanın verdiği cezalar az geldi galiba yaz sonuna kadar tavuk kümesi temizlemek zorunda kalırsın. Üstelik okulda final düellosu sınavı var. Gidin iyi bir yer bulup takip edin. Önümüzde ki yıl bu sınava ikinizde gireceksiniz. Biraz fikir ve taktik üzerinde çalışmanız gerekiyor," dedi.
İkisi de bir şey demeden önden arenanın yolunu tuttular. Almina ikisinin arkasından başını iki yana salladı.
O zamana kadar sessiz olan Cecelia güldü:
"Kız kardeşin galiba sana benziyor. Diğerini de yakından tanıyorsun değil mi," dedi.
"Alanis kız kardeşim yani doğru tahmin ettin. Dadain ise Mila'nın erkek kardeşi baş belası olabilirler. Biz iyi anlaşan iki arkaşız, onlar da bizim tam tersimiz diyebilirim."
Biraz ilerledikten sonra okulun yanında ki büyük arenayı gördüler. Kasaba beyi Veliaht Prensin geldiğini duyunca eşiyle birlikte yanlarına geldi. Konuk etmek için yol gösterip sohbet edip biraz bilgi verdi.
Sarışın bir kız onları fark edip yanlarına yaklaştı. Almina'yı görünce kaşlarını çattı. Bir şey söyleyeceği sırada kasaba hanımı Amelia Buffor onu susturup uzaklaştırdı.
Kalabalık bir grup ile beyin izleme türübününe geçtiler. Bir grup genç kız ve erkek onları yakından takip ediyorlardı. Yer kalmadığı için geride kalınca somurtup boş bir yere geçmek zorunda kaldılar.
İlk önce bir kaç öğrenci arenaya çıktı. Aralarında iyi sayılabilecek bir kaç yetenek vardı. Ama çok dikkat çeken biri yoktu.
Amelia Buffor'un uzaklaştırdığı kızda çıktı. Rakibi ince zayıf bir kızdı. Bir saate yakın süren mücadele sonucu sarışın kız zorda olsa kazandı.
İki karşılaşma daha oldu ve sonra ki düello yapacaklar anons edildi.
"Sırada ki karşılaşma Mila Kortas ve rakibi Doryan Buffor. Kısa kılıç düellosu alanında karşılaşacaklar."
Arenanın iki ucundan rakipler ortaya doğru yürüdüler. Hakem okulun silahlı dövüş eğitmeniydi.
Jack kızı görünce biraz daha yakından takip etmeye başladı. Mila uzun kahverengi saçlarını tepede sıkı bir örgü ile bağlamıştı. Üzerinde ki zırh Akademi öncesi alınabilen en iyi zırhtı.
Bu zırhlar öyle para ödenerek alınmazdı. Bunun için üç yıllık eğitim sürecinde iyi gelişim göstermek gerekiyordu.
Doryan Mila'nın ki kadar olmasa da iyi bir zırha sahipti. Mila'ya tepeden bir bakış atıp:
"Mila umarım bana yenilmek seni fazla üzmez. Okulun en iyisi olduğumu kabul edeceğin zaman geldi. Biraz sonra seni yerlerden toplamak zorunda kalacaklar. Yol yakınken vazgeç istersen. Herkese rezil olmanı istemem," dedi.
Mila gözlerini devirmemek için kendini zor tuttu.
"Bu soruyu seninle işim bittikten sonra ben sormak istiyordum. Ama sen erken davrandın."
Hakem uyarmak için,
"Mila Kortas, Doryan Buffor laf dalaşını bırakıp hazırlanın. Tüm gün sizi beklemeyeceğiz. Yoksa diskalifiye olacaksınız," dedi.
Bunun üzerine hazırlık yapıp pozisyon aldılar. Yaklaşık bir saat sonra Mila iki kılıcı birden alıp karşılaşmayı kazandı. Doryan göğsüne yediği tekme yüzünden bir kaç metre öteye uçmuştu.
Yerden kalkamayınca hakem Mila'yı galip ilân etti. Jack, Daniel ve Revın birbirlerine baktılar. Mila Kortas Yıldız Akademisine girmeyi başarırsa gruplarında isteyecekleri bir yetenek olacaktı.
Jack avcı sınıfından iki kişininde karşılaşmayı takip ettiğini fark etmişti. O an için bunun pek üzerinde durmadı.
Bir kaç saat sonra sınavlar bitti. Dışarıya çıkınca hepsi acıktıklarını fark etmişlerdi. Kasaba beyi konuk etmek istedi. Ama bu isteği Jack tarafından nazikçe red edildi.
Buraya biraz rahatlamak için gelmişlerdi. Protokolü olan bir yemekte olmak istemiyordu.
Almina onları rahatsız edilmeden yemek yiyebilecekleri bir restorana götürdü. Burası ailesine ait orta ölçekli bir yerdi. İçerisi fazla kalabalık değildi. Rahat cam kenarında bir masaya oturdular.
Tridat Balind kızının sohbet ettiği gençleri görünce yanlarına yaklaşıp tanıştı. Veliaht Prensin orada olması çevrede merak uyandırmıştı.
Almina ve babası onlara menüden bir kaç öneri de bulundular. Bu sırada Mila ailesi ile restorana girdi. Babası Damais Tridat ile ayak üstü sohbet etti. Mila o sırada Almina'yı fak etti. O da görmüştü. Dikkatini çekince davet etti. Mila annesine bir şeyler söyledi. Kadın masaya bakıp başını sallayarak izin verdi.
Mila yanlarına yaklaşıp selam verdi. Almina'nın yanına oturup sohbete katıldı. Jack sık sık ona bakıp duruyordu. Sohbet düelloya gelince konuşmaya dahil oldu.
"Final düellonu izledik. Güzel bir karşılaşma oldu. O yüzden tebrik ederim. Akademi tercihin hangi okul olacak. Eminim iyi bir puan elde edip Yıldız Akademisine girebilirsin."
Mila iltifat yüzünden biraz kızarırken konuştu.
"Elimden geleni yaptım o yüzden rahat sayılırım. İlk tercihim Yıldız Akademisi olacak. Umarım iki yüz kişilik listede yer bulabilirim."
Cecelia kendisini ve Jade Gorales'i gösterdi:
"Bu yıl akademiye başvuranlar arasında bizde varız. İyi bir ekip arkadaşına hiç bir zaman hayır demem. Akademik başvuru sonuçları açıklanana kadar bekleyeceğiz. Bu yıl bazı nedenlerden dolayı sonuçlar geç açıklanacak. Merak edip duruyorum. Güzel bir sonuç alırsak rahat bir nefes alacağım," dedi.
Sabah ki sarışın kız annesi ve babası ile yemeğe gelmişti. Anne kız Mila'dan ve ailesinden hiç hoşlanmazlardı.
Kız Doryan Buffor'un sevgilisiydi. Amelia Buffor'u etkileyip kendini sevdirmek için elinden geleni yapıyordu. Ama kasaba hanımı ondan ve tavırlarından hiç hoşlanmazdı.
Genç kız bunun sebebi olarak Mila'yı ve ailesini sorumlu tutuyordu. Biraz takıntılı bir karakteri vardı.
İçeriye girince Mila ve diğerlerini gördü. Arkadaşlık kurduğu ve sohbet ettiği insanları görünce sinirle yumruklarını sıkmaya başladı.
Doryan ile karşılaşma sonrası bir şeyler yapmak için plân yapmışlardı. Ama Doryan aldığı yenilgi yüzünden moralsizdi. Dışarıya çıkmaktan o yüzden vazgeçmişti.
Onlara yakın bir masaya oturdular. Yemek siparişi verirken bir yandan onları dinliyorlardı.
Mila'nın Akademik tercihini Yıldız Akademisinden yana kullanacağını öğrenince suratları asıldı ve kendi kendilerine söylendiler.
Mila ve Almina onları görmüşlerdi. Yine de ikisini umursamayıp sohbete devam ettiler.
Çıkarken kız dayanamayıp laf attı.
"Burayı güzel ve kaliteli bir yer diye seçmiştik. Ama kim olduğu bilinmeyen bir ucube bile buraya gelebiliyormuş. Bundan böyle yeni bir yer aramamız gerekecek," dedi.
Almina Mila'ya ve ailesine laf atan kıza baktı ve:
"Lora Darov senin ve bizim kalite anlayışımız çok farklıdır. Kalite kelimesinin anlamını bile bilmediğin belli oluyor. Sen sadece kendi önünde ki ile ilgilen fazlası seni aşıyor," dedi.
Lora tam ismi ile konuşup aralarına mesafe koyduğunu belli eden Almina'ya ters ters bakıp önüne döndü.
Annesi ise önemli konukların yanında kızını küçük düşüren Almina'ya öfkeyle baktı. Bir şey söylemese de kızının kasaba hanımı olacağına neredeyse emindi. O zaman ilk iş bu restoranı kapattırmayı plânlıyordu.
Tridat Balind'in kasabanın idare konseyi üyesi olmasını bile önemsiz bulmuştu.
Diğerleri ise çıkışta tekrar bir araya gelmek için plân yapmaya başladılar. Mila onları bir ay sonra ki kasaba panayırına davet etti.
Almina dışında ilk kez birileri ile güzel sohbet etmiş ve rahatsız olmamıştı. Özellikle Cecelia ve Jade ile iyi anlaşacağını hissediyordu.
Mila ailesi ile yanlarından ayrılırken Jack arkasından uzun uzun baktı. Arkadaşları bunun farkına varınca birbirlerine baktılar. Jack'in ilk kez bir kıza bu kadar ilgi gösterdiğini görüyorlardı.
Jack her zaman ilgi odağıydı. Genç kızlar belki Kraliçe olurum derdiyle yaklaşmak istiyorlardı. Jack ise güç ve iktidar düşkünü insanlardan bıkmıştı.
Mila ile ilk tanışıp sohbet etmeye başlayınca benzer bir tavır beklemişti. Ama genç kız gayet iyi ve düzgün davranınca rahatladığını hissetti. Bu iki saatlik sohbet ve yemek onun için çok güzel geçmişti. Kasabadan ayrılırken bunları düşünüyordu.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 729 Okunma |
79 Oy |
0 Takip |
30 Bölümlü Kitap |