Arabalara dağılıp yola çıkmıştık ben yaşar iti ve Alparslan askeriyeye gelmiştik. Askeriyenin bodrum katı hapisaneydi. Dağlarda yakaladıkları teröristleri ilk önce sorguluyor sonra ise Ankara savcılığından bir ekip gelene kadar ise orada misafir ediyorlardı. Tim ise şuan hastanedeydi. Alparslan yaşarı bıraktıktan sonra bizimle konuşmaya fırsat bile bulamadan koşarak hastaneye gitmişti. Ben ve Metehan ise imzalanacak olan dosyalar için askeriyede metehanın odasındaydık. Metehanın aklı önerseydi, aslında onun çok da işi yoktu onu gönderip kendim halledebilirdim hem ayaz ve sevili de albayla konuşurdum. Onların şuan hastanede ömerin yanında olması bile riskti bana göre. Albayın odasında onlarla küçük bir tartışma bütün sinirimi alabilirdi. Ama ilk iş olarak Metehan göndermeliydim.
-Metehan, git hadi ömerin yanına göremese bile hissetsin orada olduğunu.
Ömerden şimdiye kadar gelen tek haber kan gerektiğiydi Alparslan bu yüzden koşarak gitmişti. A RH pozitif kan gerekiyormuş alparslanın ki Ömer'le aynı olunca biz onu nasıl gönderdik o nasıl gitti bilmiyordum.
-Ama savcım bunların hepsi-
-Hayır Metehan istemiyorum yardım falan yaparım ben sen git ve Ömerin yanında ol bana yeter. Ben size ilk tanıştığımız gün ne söyledim! Adım gibi yakarım külünüzü bile bulamazlar demedim mi? Sözümü dinleyeceksin buradaki albaya bile emir verebilecek güçteyiz ben! Kendine gel, git ömerin yanında dur varlığını hissetsin o ona yeter hatta artar bile! Anlaşıldı mı?
-Emredersiniz savcım, bu arada böyle bir şey söylemediniz.
-Tamam şimdi söyledim işte! Ömer'den mutlu bir haber getirene kadar ise benim karşıma çıkma metehan
-Emredersiniz savcım!
Paltosunu alıp çıktı. Çıkarken ise yüzündeki sırıtmayı gördüm bu hallerimi seviyordu. Ama bu duruma erişmeyi daha sonraya ertelemem lazımdı, bir an önce dosyaları imzalayıp albayın yanına gitmem lazımdı konu çok acildi çok az dosya kalmıştı zaten hemen yapardım. Son dosyayı imzalarken kapı açıldı, kafamı kaldırıp kim olduğuna baktığımda karşımda albayı görmeyi beklemiyordum.
-Savcım, Metehan gitti değil mi?
-Evet albayım.
-Amca diyebilirsin kızım.
-Tamamdır amca.
kolunun altındaki diz üstü bilgisayarı önümdeki sehpanın üzerine bıraktı.
-Ben de tam yanına gelecektim amca sana söylemem gereken çok önemli bir şey var.
-Sanırım aynı konuyu konuşucaz kızım ben de sana bir şey göstereceğim hem de çok önemli.
Bir yandan ise ayağa kalkmış kapıyı kapatıp kitlemişti, gerçekten önemli bir şey olmalıydı.
-Ben söyliyim o zaman ilk ne dersin?
-Olur kızım.
-Baloda biz ömerin yokluğu ile ilgilenip onu ararken,gerçi Metehan beni ve zeynebi depoya yolladı ama, kulaklıktan duyduğuma göre ayaz ve sevilin hiç sesi çıkmadı. Ve garip olan ben Zeynep'le oradan ayrılırken onlar dans pistinde değillerdi hiç konuşmadılar ve tim ömeri bulup Metehan benim yanına geldi arka kapıdan mekanı terk ettik. Arabalara dağıldığımızda Sevil ve ayaz timin bindiği arabada oturuyorlardı anın adrenalini ile kimse fark etmedi ya da anlamadı ama garipti. Arabaya giderken onları görmedim.
-Biliyorum kızım aynı şeyleri izleteceğim şimdi sana.
-Nasıl yani albayım? Onlar arabada hiç bir şey yapmadan mı durmuşlar.
-Evet kızım ama ben bunu senden değil keremden öğrendim kerem arabadaymış onlar arabaya bindiklerinde ne olduğunu sormuş, çelişkili cevap vermişler çoçuk da endişelenip ve merak edip bana mesaj attı güvenlik kamera kayıtlarını istedim görevlilerden sağolsunlar verdiler de bu flaşsalar şuan.
Diyip elindeki flaşı gösterdi sonra ise flaşı bilgisayara taktı ve ekranı tamamen bana döndürüp yanıma oturdu.
-Burada o ikisinin yaptığı her şey gözüküyor kayıdı sana getirmeden önce izledim. Ne bok yedişer bilmiyorum ama baya büyük bir bok yemişler onu biliyorum kızım, bu arada keremin bu görüntülerden haberi yok ben hala hallediyorum sanıyor hastaneye gittiğinde Metehana bunları anlatacaksın biliyorum ona anlatırken keremi de al yanına ama o iki deliyi zapt etmen lazım. Sana güveniyorum kızım. Onlara bir şey çaktırma bana yeter.
-Tamam amca.
Bilgisayarda flaşın içindeki görüntüleri açtı ve ekranı bana döndürdü video baloya ayaz ve sevilin girdiği andan başlıyordu. Yaklaşık yarım saat sonra ise biz girdik, localarımıza yerleştik gayet rahat bir şekilde devam ettik. Sonrasında ise ayaz ve Sevil dans pistindeyken Ömer pistin yanında hızla geçti. Ekran dörde bölünmüştü, tuvaletler, bar kısmı,localar ve dans pisti olarak Ömer dans pistinin yanından geçtiğinde yüzü kameraya bakıyordu ve yüzündeki siniri ben buradan bile hissetmiştim. Ama yüzünde sadece sinir yoktu, bir yandan da gözlerindeki korkuyu da görmüştüm bir şeyler öğrenmişti.
-Neler oluyor?
-İzle kızım izle bu sorulara ben bişe cevap veremiyorum sadece izle.
Dediğini yaptım izlemeye devam ettim. Ömeri gören Sevil hanım ayaza söyledi ve dans pistinden indiler bu sırada Ömer'e baktığımda personel tuvaletinin oraya gidiyordu. Sevil masaya bir şeyler söyleyip yüzünü gösterdi sonrasında tuvaletlerin oraya doğru ilerledi. Ömeri görünce yanına gitti ve onunla konuşmaya başladı ne konuştuklarını duyamıyorduk ama Sevil duydukça yüzünde yapay bir şaşkınlık oluşuyordu ayaza tekrar baktığımda ilk önce saatini kontrol etti hemen arkasından ise ayağa kalktı ve o da tuvaletlerin oraya doğru ilerledi. Bu sırada ise ayaz tam köşeyi dönüp onları göreceği sırada Ömer kulaklığına dokundu sanırım bize de sevile söylediklerini söyleyecekti. Ama işler onun planladığı gibi gitmedi, Sevile onun kulaklığa dokunduğunu gördüğü anda ona sert bir yumruk attı ve Ömer ona karşılık veremeden ayaz koşarsak yanlarına gidip kapıyı açarak ömeri içeri itti.
-Kulaklıklara gelen ses, buydu demek.
-Sanırım.
Biz ömerin yokluğunu fark ettik ve ben ve Zeynep, personel tuvaletinin bir kaç adım uzağındaki depoya girdik. Biz kapıyı kapatır kapatmaz Sevil kapıyı açtı ve ilk önce dışarıyı kontrol etti temiz olduğunu anlayınca ise ayaza bir işaret yaptı birlikte tuvaletten çıktılar.Sevil elini kuruluyordu ayaz ise yüzünü, kurulduktan sonra sevilin elindeki peçeteyi aldı ve kendininkiyle birlikte eğilip çöpe attı, eğildiği sırada ise kalçasına sıkıştırdığı silahı gördüm. Sonrası tahmin ettiğimiz gibi oldu, arka kapıdan sakinca çıktılar ve arabaya bindiler.
-Onlar, bize ihanet ettiler.
-Evet kızım size bir bana iki kez ihanet ettiler.
-Ama bu nasıl olur? Bu adam ve bu kadın bu görev için sevdiklerini evlatlarını gözden çıkardılar!
-Biliyorum kızım biliyorum. Benim de içimde buna dair bir çelişki var ama kanıt bunu söylüyor yoksa haklısın bu insanlar bu görev için intikam için eşini dostunu arkada bıraktı. Şimdi ise onlardan tarafa olmaları şaşırtıyor insanı.
-Ama amca bir gerçek daha var bu insanların gözünü intikam bürümüş sen bana daha geçen gün söylemedin mi? Bu insanlar bana hem çocuğum hem de askerim için ihanet ettiler diye onların intikamlarını almak için ihanet ettiler diye sen söyle demedin mi?
-Dedim.
-Eee o zaman? Neyi savunuyoruz ki sana ihanet eden vatanına neden ihanet etmesin ki?
-Doğru söylüyorsun kızım doğru söylüyorsun. Neyse geçelim şimdi bunları biz Ömer iyileşene kadar sahalara geri dönene kadar sadece yaşar itiyle uğraşıcaz burada da en büyük yük sana düşüyor başka bir şey yapamayacağız.
-Ama amca, bak tamam anlıyorum Ömer iyileşsin sağlara dönsün tamam ama bunların Ömer'e yaptıkları yanlarına kar mı kalıcak bu mu senin intikam anlayışın?
-Hayır kızım değil. Ama bizim ömerin ne öğrendiğini de öğrenmemiz ona göre bir yol bir plan işlememiz lazım. Ömer bize lazım kızım.
Derşn bir nefes verdim.
-Peki, tamam ama eğer Metehan veya diğerleri bana niye bir plan yapmıyoruz derse size yollarım ona göre.
-Tamamdır kızım. Eee senin işin bittiyse eve bıraksın çocuklar geç oldu evine git yarın nasıl olsa askeriyeye geleceksin. O zaman hepsini toplantı odasına toplar söylersin kanıt isterlerse de izletirsin videoyu flaş da sende kalsın.
-Neden? Siz bir şey mi yapacaksınız?
-Evet kızım Ankara'ya gidip şu davayı biraz yavaş yürütmelerini isteyeceğim. Yavaş dediğim ise bize şimdi yeni bir operasyon daha düştü ama yaralımız var ve yaralımızın bildiği şey ölüm kalım meselesi olabilir bir makale yazıp ben götüreyim diyorum hem uzun zamandır gitmek istediğim bir yer var. Kafam da dağılır bir kaç saatlik bir kafa tatilini herkes hak eder öyle değil mi?
-Öyle amca öyle hem de Ömer bu haldeyken.
-Şimdi düşünüyorsun dimi bu adam ne diyor askeri ameliyatta kafa tatili diyor hala diye kızım benim anlatmaya gitmem ayaz ve sevilin dikkatini dağıtır eğer Ömer'e bir şey yapacaklarsa planları aksar, sen onlara benim kafa tatiline çıktığımı söyle yeter. O gerizekalılar anlayana kadar Ömer iyileşir evelallah.
-Tamam amca söylerim.
-Hadi o zaman al flaşı ben çoçuklara söylüyorum seni eve bırakıyorlar itiraz yok.
-Teşekkürler amca.
Eveeeettt bölüm hakkında düşüncelerinizi alayııımmmmmm bir instagram hesabı açmayı düşünüyorum kitap hakkındaaaaaa nasıl olur sizceeeee bir de editör bulduk mu bu iş tamamdırrrrr öğyle değilmiii yorumlarımız az ama oylarımız daha da az lütfen biraz daha oy ve yorum atalımmmmm ve arkadaşlarınıza önermeyi unutmayınnn sizi seviyorummmm. Bu hikaye tamamen eğlence amaçlı yazılmıştır!!
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
1.16k Okunma |
76 Oy |
0 Takip |
17 Bölümlü Kitap |