
Morgda soğuk masa üzerinde hâlen kanlı gelinliği ile yatan kızın başında duran adam gözleri kızda elini uzattı. Kaldırmak istedi duvağını ama taş kesildi eli. Dokunamadı. Açamadı. Otelde olanlardan sonra kızı apar topar en hızlı şekilde hastaneye getirmişlerdi. Ama doktorlar dakikalar önce duran kalbi yüzünden kızın ölmüş olduğunu yapacak birşeylerinin olmadığını söylemişlerdi. Kız acil müdahale odasında hemşirenin örttüğü duvağı ile morga indirilmişti.
Kaşları çatık dişlerini ve yumruklarını sıkarken nefret etti kendinden Şahin. Koruyamamamıştı sevdiği aşık olduğu gülüşünü kıskandığı kızı. Başına bela olan Jale hiç acımadan canını almıştı kızın. Gözlerinin önünde vurulan kız kanlar içinde düşmüştü kolları arasına. içi yanıyor kalbî sıkışıyordu. Ölmek istiyordu. Onun gibi ölmek, onun yanına gitmek istiyordu.
Morg görevlisi kadın ve yardımcı kız, kızın üzerindeki gelinliğe uzanırken,
" Dokunmayın!"
Diye bağırdı.
" Dokunmayın ona!
Kimse dokunmayacak!"
" Ama şahin Bey. Onu bu şekilde..."
İzin vermedi Şahin kadının sözünü bitirmesine.
" Bu şekilde kalacak! Son anına kadar gelinliği ile kalacak."
" Şahin Bey... "
Dedi kadın sesini yumuşatarak.
" Acınızı anlıyorum. Ama..."
" Sana!
Kimse dokunmayacak dedim!"
Dedi adam her kelimenin üstüne bastıra bastıra. Dışarda ağlayan, Umay! diye feryad eden kızların sesi geliyordu hâlâ kulaklarına. En güzel günü en kanlı günü olmuştu adamın.
Senin gücünüde ağalığınıda sikeyim Şahin. Karını bile koruyamadın. Nasıl adamsın sen?
Başı önüne düştü. Sendeledi. Duvardan destek aldı ayakta durabilmek için.
" İyi misiniz."
Dedi görevli kadın yanına gelerek. Başını iki yana salladı. Nasıl olabilirdi. Değildi!
" Şahin Bey...
İzin verin..."
Dolan gözlerini kaldırdı adam. Masada yatan kıza baktı bir kez daha. Başını salladı bu kez. İzin verdi...
Görevli kadın masanın başına döndü yeniden. Yanındaki kıza Eda... Derken başıyla işaret verdi başlayalım şeklinde. Başını salladı kız. Yüzündeki maskesini ve elindeki eldivenlerini düzeltip kızın baş ucuna geldi.
Eda adındaki kız duvağı çıkarırken diğeri kızın üzerindeki kanlı gelinliği çıkarmaya başladı yavaş yavaş. Onlar işlerini yaparken Şahin çaresiz, sadece izliyordu yanıbaşında.
Eda duvağı çıkarıp sandalye üzerine bıraktıktan sonra ölen kızın yüzündeki makyajı silmeye başlarken diğeride gelinliği ve eldivenleri çıkarıp duvağının üzerine bıraktı.
Böyle mi olacaktı hikâyemiz. Böyle mi bitecekti Umay...
Dedi Şahin kızın temizlenen yüzünü izlerken. Az sonra diğer kadın elinde beyaz örtü ile geldi. Kızın üzerini örterken Şahin gözleri kızın yüzünde.
"Dur!" Dedi yüksek sesle.
" Umay...
Umay nerede? "
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 30.68k Okunma |
1.99k Oy |
0 Takip |
50 Bölümlü Kitap |