
10.BÖLÜM
Kalbimdeki acı kalbime sığmıyordu ölmek istiyorum ben karanlıkta yok olmak istiyordum. Plan yapmıştım evet kaçmak için annemi tehlikeye atıcam ama annem bunu dünden razıydı.
Plan şuydu annem bana hizmetçi kıyafeti getirecekti ve bir hizmetçi de benim üstümü giyecekti acele etmem lazımdı herşey yerli yerindeydi ve bende hizmetçi kıyafetini giydim ve gitmek için zamanı bekliyordum.
Evde herşey yoluna girince mutfaktan çıkıp arka kapıya doğru yöneldim babam evde yoktu ama Turan'ın adamları evin her yerindeydi ama ben hizmetçi kılığına girdiğim için çokta anlaşılmıyor. Sonunda evden çıktığımda sıkıntı olmadan adamlara yakalanmadan bahçeden çıkıp sokaklara girdim, hava alanına gidip acilen buradan def olmam gerek. Sıkıntıyla adım atıyorum ve her an sanki bir yerlerden biri çıkacak gibi oluyor ve adım atmamı engelliyor.
Bir alışveriş yerine girip üstümü değiştirip tanınmayacak hale getirdim kendimi yoksa mutlaka beni bulabilirler, her adımım bana zehir sanki.
Bütün dertler bana mı gelir yaa!
Taksiye binmedim çünkü her yere sorarlar diye ödüm kopuyordu, ağlamak istiyorum ama kendimi zor tutuyorum ölmek istiyorum ama beni tutan bir şeyler var.
En sonda hava alanına geldiğimde tedirginlikle etrafımada bakındım ve uçağı kaçırmamak adına hızla yürümeye başladım, annem sağolsun bana kendimi geçirecek kadar para vermişti zaten benimde vardı ama başka yere gideceğim için yeterli değildi. Yanında hiç birşey yoktu ve bu dikkat çekici bir şeydi sonunda bütün işlemler bitince uçağa doğru ilerledim son bir defa etrafıma bakıp uçağa bindim.
🌠
İzmir'in havasıyla ilk defa tanışmıyordum gerçek annemle gelmiştim ama şimdi daha farklı olmuştu bu kez annem yok bu kez mutlu değildim, otel odasında otururken dışarıyı izliyordum yolculuk yormuştu ve uykuya ihtiyacım vardı elimdeki kahveyle İzmir'e bakıyordum.
İzmir'e gelmeden önce telefonumu resetlemiştim ve uçak moduna almıştım hiç birşey yapmadan kahvemi içmeye devam ettim.
🌠
Sahil kenarında bankta oturuyorum evde canım sıkılmıştı ve bende dışarı çıkmıştım şuan elimdeki simidi sinirle parçalara ayırıp martılara atıyordum her an ağlaya bilirdim o yüzden yukarıya doğru bakıyordum.
Yanıma biri oturmuştu ama ben bakmak bile istemedim "Ne yapıyorsun?" tanıdık sesle beraber direk yanımdaki kişiye baktım yine şaşırmadım kumral saçları ile kendini beli ediyordu zaten "Yok artık" dediğim gibi ayağa kalktım "Nasıl?" diyebildim. "Otur, bulamayacağı mı sandın" dedi. Evet biliyordum beni bulacaklarını ama bu kadar da erken değildi, ölmem için bir sebep. "Tufan lütfen bırak beni gitmek ve evlenmek istemiyorum" dedim ağlamaklı bir sesle ve geriye doğru bir adım attım. "Gidiyoruz Mine uzatma, biliyorduk kaçtığını hata baban da biliyor buraya geldiğini seni o almaya gelicekti ama ben geldim" dedi. Burada bayılma şansı varmı ve ya kaçmak ama buna izin vereceklerine hiç sanmıyorum çünkü etrafımda ki adamlar bana ters ters bakıyordu.
Bir insan için nefes almak bu kadar mı zordu? Bilmiyorum ama ben şu an nefes alamıyorum benim için zorlaşıyor. Tufan kolumdan tutup ilerlemeye başladı "Bırak!" sesim olmadığı kadar yüksek çıkmıştı "istediğin gibi bağır buradan gidiyoruz" dedi.
En sonda bir arabaya binip yola çıkmıştık kolumun sızlaması daha yeni fark ediyordum koluma baktığımda hafif kızarmıştı Tufan nasıl sıkı tutuyorsa. Dayanamayıp ağlamaya başladım kalbimin ağrısı dahada artmıstı.
Anne sözünü tutamadım beni affeder misin?
İnsanların karşısında güçsüzüm ve ağlıyorum.
Saatler sonra İstanbul'a geldik ve eve doğru gidiyorduk yol boyunca konuşmamış tık ve kesinlikle babam bana bağırıp çağırarak yapmadığı bir şey kalmıyacak. Eve geldiğimizde kapıda beklediğim manzaraya hiç şaşırmadım babam ve onun sınırlı yüzü her an herşeyi yapacak bir kapatisede . Arabadan inmek bana bir yük daha vericekmiş gibi geliyor ve her an yere yığılabilirim kapım açıldığında zorda olsa arabadan indim ve Tufan ile birlikte babamın olduğu yere doğru ilerledik normal bişey di babam evin kapısında dikilirse. Babamın karşısına geldiğimizde babamın sınırlı nefeslerini duyuyordum "Sen kendini akılı mı sanıyor- sun!"diye bağırıp bana bir adım attı artık babama sesim çıkabilir bir seviyede ve bunun zamanında geldi "peki sen kendini akılı sanıyorsun!"diye bağırdım bu hoşuna gitmemişti"sen bana bağıracak gücü nereden buluyorsun!"diyip elini kaldırıp bana tokat atacağı zaman bir el buna engel oldu "buraya kadar izin verdik ama orada dur!" Tufan beni bir adım geriye itip babamın karşısına geçti "iyiki kocan var Yoksa benden çekeceğin var" dedi babam sinirle "ne varmış?" Tufan babamın dediklerine dahada gerilmişti, her an patlamayı bekleyen bomba gibi. Babam en son da eve gitti.
🌠
istemeden de hazırlanmıştım,yanlız kaldığım her an ağlıyordum. Üzerimde daha önceki giydiğim siyah kısa bir elbise vardı annemin bunu aldığını bilseydim uzun aldırırdım ama o an kendimden geçmiştim. Saçımı sıkıca at kuyruğu yaptım yaparken sanki bütün acılarımı saçlarımdan çıkarıyordum. Odada boş boş oturup duvarı izliyorum dün kaçtığım için geç olmuştu ve babam her zaman ki gibi beni suçlamıştı ve bugün beni istemeye geliceklerdi. Evde beli belirsiz sesler geliyordu hazırlıklar oluyordu babamın yer yer sesleri geliyordu ben ise burda boş boş oturuyordum, bunu Tufan dan beklemezdim ama o beni şaşırttı
Keşke saf olmasaydım, annem gibi güçlü olmayı becerseydim , herkeze inanmasaydım diyorum ama ben yine inanıyorum.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |