
11.BÖLÜM
Küçükken babamın bağırma sesleri kulağımda çınlıyor durduramıyor um annemin katiline sesimi yüksekteki yorum o gücü kendimde bulamıyorum.
Evden çıkamıyorum ve akşam olmuştu artık elimden birşey gelmiyor. Annem arada sırada gelip bana bakıyordu babama birşey diyemiyordu çünkü benim babam olduğu için.
"Kızım hadi gel geliyorlar" annemin sesiyle kapıya doğru döndüm ve annem benim gelmemi bekliyordu ayağa kalkıp odadan çıktım annem önden gidiyordu bende arkadan. Akşama kadar kendimi zorda olsa toparladım.
Aşağı indiğimizde babamın şerefsiz yüzünü görmek midemi bulandırıyor ama birşey demeden koltuklardan birine oturdum. İçeri tertemizdi ve bazı eklemeler olmuştu hiç ilgimi çekmiyor ama gözümden de kaçmamıştı.
Korkulu rüyam zil sesi,gelmişlerdi ne yapıcaktım?
Ayağa kalktım ve üçümüz de kapıya gittik. Derin bir nefes alıp verdikten sonra kapıyı açtım. Karşımda uzun bal rengi saçlar sert yüz hatları damatlığın içinde güzel görünüyordu.
Elindeki çiçekleri bana uzatığında donup kaldım, babamın al diyen yüz işaretlerini görünce aldım. Tufan bana babasının ve annesinin olmadığını söylemişti ama yanında biraz yaşlı bir kadın ve erkek vardı birde Turan'ın yaşlarında bir erkek ve küçük Rüya.
Rüya beni görünce direkt bana sarıldı bana yetişemediği için eğilip ona sarıldım. Herkes içeri geçip oturduğunda bende Rüyayı alıp içeri geçtim.
Babam ve yaşlı adam derin olmasa da iyi konuşuyordu sinirim gerildikce geriliyor ve bu iyi olmuyor. Babamın yine sert yüzü bana döndü ve mutfağı işaret etti, kahve yapmamı istiyordu.
Ben mutfağa giderken Rüyada benimle beraber geldi. Bir yanım ağlamak istiyor bir yanımda bunun bir rüya olduğunu söylüyor.
Rüya'nın bana dokunmasıyla bunun bir rüya olmadığını anladım ve ona döndüm "efendim" dedim. Rüya yere bakarak "abimle sen evlenince beni unutacak mısınız?"bu biraz ağır olmuştu.
Bunu cevapsız bıraktım çünkü bunu Tufan karar verecekti. Ben Tufan istemese de ben Rüyayı yanımda tutabilmek için herşeyi yaparım.
Kahveyi fincanlara döktüm, tepsiyi elime alacak kadar gücüm var mıydı acaba. Tepsiyi elime alıp mutfaktan çıktım Rüyada arkamdan geliyordu, herkesin gözü bendeydi ve bu hiç iyi değildi.
Çok şükür ki dökmeden Tufan'ın yanında olan amcaya uzatım. "Maşallah" yanlış mı duydum? Umarım öyleydi. Herkese dağıtık tan sonra yerime oturdum gözümden bir damla usulca aktı gitti hiç kimseye göstermeden sildim. Herkese göz gezdirirken Tufan'ın bana baktığını gördüm sanırım kahveyi tuzlu bekliyordu.
Direkt gözlerimi kaçırdım " evet, buraya gelişmiz belli. Allah'ın emri peygamberin kabriyle kızınız Mineyi oğlum Tufana istiyoruz" hayelerimin yıkılış dönemi.
Herşey hayla baba dediğim şerefsize bağlıydı ve bana bile sormıyacaktı. " Verdim gitti" medeniyetsiz şerefsiz piç.
"Kafamı kaldırıp baktığımda babamın uyarocı bakışları benim üzerimdeydi ve gözleriyle Turan'ın yanındaki adamı gösteriyordu, elini öpücektim ve Tufan ayağa kalkıp babam ve üvey annemin elini öpüp alnına koydu. Ben ağlamamak için herşeyi yaparken yavaşcaa gidip ellerini öptüm.
Yüzükler takılmıştı ve Tufan ve yanındakiler gitmişti beni yarın alıcaklardı ve düğün olmayacaktı zaten bende istemiyordum. Ayağa kalkıp direkt odama koştum kendimi zor tutuyordum.
Yataktaki görüntüm hiç iyi değildi, siyah pijama takımım ve kıpkırmızı gözlerimle aynaya bakıyorum yemek yememiştim ve yemicektim.
Kapı sertçe açıldı ve evet simsiyah saçları yeşile benzer gözlerle etrafa alev saçıyordu "sen ne yaptığını sanıyorsun?" ne yapmışım. " O suratın hele beni deli edicekti ya seni istemeseler di ha" son damla "neden bahsediyorsun sen, sen eni istemediğim biriyle bir para için satıyorsun"diye yükseldim.
Bana dahada çok yaklaştı, iyi şeyler olmayacaktı bu çok belliydi. "Sen çok oldun" ardından ne oldu hiç bilmiyorum hızlı bir tokat yüzümle birleşmişti "akılan biraz, ben yokken şımarmışsın"
Kapı sesi
Yüzümdeki acıdan değil gururumu ezdirdiğim için ağlıyorum.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |