TAKİP ETTİĞİ KİTAPLAR
devam ediyor 4a önce güncellendi Cadının bekçisi
@ecoiiai
Okuma
45
Oy
33
Takip
1
Yorum
26
Bölüm
2
Cadılar konseyi tarafından cezalandırıldım ve sürgün edildim. Başıma bir bekçi koydular! Ama bu bekçi de değişik birşeyler var..Neden herşeye kızarıyor?
tamamlandı 7a önce tamamlandı KASATURA
@yazarmeltemduygu
Okuma
2.11k
Oy
146
Takip
19
Yorum
6
Bölüm
21
Hayatı affetmeye çalışıyorum. Yaşadıklarımın ağırlığı altında ezilmişken nasıl ayağa kalkılır, yaşanmamış sayılır ? Çıkış arıyorum… Öyle büyük bir yorgunluk hemencecik sayılmıyor. Her akşam bu kırgınlıkla yatıp aynı boşlukta uyanmayı ben de istemiyorum. Göstermediğim yaralarım, dillendirmediğim acılarım zamanla geçecek gibi değil. Seni anlamadığımı sanma, asıl sen beni anla… Ben için için yanarken seni de ateşe atamam.
devam ediyor 6a önce güncellendi 2 Dünya Arasında
@kriyus1873
Okuma
3.8k
Oy
1.66k
Takip
104
Yorum
6.36k
Bölüm
25
"Her gün aynı. Aynı sokaklar, aynı insanlar, aynı boşluk... Peki ya bir sabah gözlerini bambaşka bir dünyada açsaydın?" Çağrı, hayattan kopmuş, yalnız ve toplum tarafından dışlanmış bir gençtir. Güçlüdür, zeki ve soğukkanlıdır ama kimse onu anlamaz. Monoton bir okul günü sonrası, her zamanki gibi uykuya daldığında… bambaşka bir yerde uyanır. Taş duvarlı bir han… Ahşap masalarda sarhoş adamlar… Orta Çağ’a ait, ama hiç bilmediği bir dünya. Başta bunun sadece tuhaf bir rüya olduğunu sanır. Ta ki ertesi gece gözlerini tekrar açtığında, tekrar kendi dünyasına döndüğünü fark edene kadar. Artık her gece uyuduğunda, bir gün modern dünyada, bir gün Orta Çağ dünyasında uyanmaktadır. Ancak bu geçişler basit bir tesadüf değildir. Çağrı, bilmediği bir kaderin parçasıdır. Her 10.000 yılda bir sıfırlanan bir dünyada, kaybedilmiş zamanı geri kazanmak için seçilmiştir. Ama bir soru hala aklını kurcalar: Gerçek dünyası hangisi? Gerçek kimliği ne? Ve bu döngü nasıl sona erecek?
devam ediyor 9a önce güncellendi Kayıp Zamanın Gölgesi
@sudecinar
Okuma
83
Oy
40
Takip
21
Yorum
20
Bölüm
1
Kalbimin her atışı, saatin bir tik tak sesiydi sanki. Her saniye beni biraz daha geriye çekiyor, sanki beni geçmişimin biraz daha derinliklerine gömüyordu. Kollarım, bir şeylere tutunmak ister gibi boşlukta asılıydı, ama hiç bir şeye ulaşamayacak kadar da zayıftı. O an, zamanın üstüne uzanmış bir ceset gibiydim. Ölmüş değil, kendine geç kalmış bir ceset. Kaçırdığım her gerçeğin "keşke" yankısı dönüyordu kulaklarımda, ve saniye ibresi her defasında biraz daha derin yaralar bırakıyordu içimde. Zaman benden geçiyordu, ama ben hâlâ bekliyordum. Neyi mi? Kendimi. Kendime dönmeyi bekliyordum... Sahi... Ben kimdim?
Loading...