18. Bölüm

Hastanedeki bütün işlerimi bitirmiştim ve eve gidiyordum gerçekten bugün çok yorulmuştum bir anda yolumu kesen ozanla neye uğradığımı şaşırdım "nazlı senin yardımına ihtiyacım var"

Burdan evren abiye sesleniyorum artık kimsenin benim yardımıma ihtiyacı olmazsa olmaz mı

"Hayır " çünkü en son Ozana yardım ettiğimde altı kızdan dayak yemiştim yedide olabilirdi "nazlı önce bir dinle daha duymadan reddediyorsun" "hayır hatırlarsan en son dayak yiyordum " o günü hatırlayınca bile saç diplerim acımıştı "hayır bu sefer öyle birşey değil"

"Ne gibi birşey bu sefer tımarhane yemi gideceğiz". "Hayır bak ben ... Şey diyecektim" elini ensesine koydu "ne diyecekdin hadi çatlatma insanıda söyle" "nazlı" "ozan". "Bak biliyorsun ben geçen gün besteye çok sert davrandım ama ben çok şaşırdım diye öyle dedim " bu konuşmanın nereye gideceğini çok merek ediyorum "ama ben besteyi çok seviyorum şimdi sen iki günde nasıl sevmeye başladın diyeceksin ama iki günde değil ben aslında yıllardır besteyi seviyormuşum ama yeni yeni farkına vardım"

Ve ben bunu anlamıyacak kadar mal değildim ,ikisininde birbirini sevdiğini biliyordum ama kendi aralarında çözmelerini istemiştim "peki benim sana nasıl bir yardımım dokunacak". "Beste benim onu sevdiğime inanmıyor" yani bir nevi bestede haklıydı "eeeee" "işte yardımın burada dokunacak. Sen bestenin en yakınsın yani besteye benim onu gerçekten çok sevdiğimi söylersen ,anlatırsan oda inanır"

Zaten bir çıkarın olmasaydı şaşırdım "o nasıl olcak" "bizi aynı ortamlara sok ,benden bahset ne bileyim öyle şeyler yap işte akıllı olan sensin"

Hemen ne yapabilirim diye düşünmeye başladım "buldum, bir parti, organizasyon, gibi birşey yapıcağız"

"Neyi kutlayacağız peki". Harbi neyi kutlayacağız "Zehra'nın aramıza gelişini kutlayabiliriz," dedi "yalnız bu senden çok Yaman'ın işine yarar gibi geliyor "

"Olsun bak ikimizinde işine yarar". "Tamam anlaştık peki Zehra'nın haberi varmı bundan". "Yok ama söylerim ona ben o zaman bu akşam" "tamam" ozan mutlu mesut yanımdan gidince bende eve gittim eve girince hemen bestenin odasına gittim kapıyı çalmadan içeri girdim ufak bi hesaplaşma "ay ne oluyor be insan bir kapıyı çalar". Beste yine armut koltuğuna oturmuş kitap okuyordu tam bir kitap kurdu "bırak kitap okumayı da kalk hazırlan".

"Ne için hazırlanacağım peki onu söylemeyi düşünmüyorsun galiba ". "Akşam Zehra için toplanıp eğleneceğiz biraz" beste hemen kalkıp telefonuna doğru yürüdü"o zaman ben burcuyla zehrayı arıyayım beraber hazırlanalım" aslında bugün burcunun düğünü olacaktı ama iptal edildiğini söylemişti nedenini akşam soracaktım beste zehrayı da burcuyuda aramıştı

Yaklaşık yarım saat sonra ikisidr gelmilti ve elbiselerimizi seçiyorduk en sonunda ben bunda

(Pelerinsiz)

Beste

Bunda burcu

Bunda Zehra ise

Bunda karar kıldı

Beste "yine çok güzel olduk üzenler utansın"deyince gülmeden edemedim. Bu geceyi sırf ozanın onun için hazırladığını bilse ne yapardı acaba "taksi çağırdınız değil mi bu gecede tankla gitmeye hiç niyetim yok" sorumu beste cevap verdi "hıhı çağırdım" burcudan hiç ses çıkmıyordu bugün burcunun hafifçe kolundan tutup yatağa oturttum bende yanına oturdum "anlatmıyacakmısın burcu ne oldu dün gece neden Selim'le evlenmekten vazgeçtin bir anda" burcu sanki kendini çok zor tutuyormuş gibiydi gözünden bir damla yaş aktı ve çenesine doğru süzüldü ne yapmıştı bu pislik burcuya çünkü burcu kolay kolay ağlamazdı besteyle Zehra da yanımıza gelmişti "bize anlat burcu ne oldu" besteye katılıyordum bize anlatmalıydı içine atmamalıydı "s-selim beni aldadıyormuş"

"Ne ,nasıl kiminle " beste şoka girmiş gibi bütün soruları ardı ardına sıralıyordu burcu bize dün gece olanların hepsini anlattıktan sonra Zehra kendini tutamamış olmalıki "piç mi bu çocuk ya insan evleneceği günün akşamı müstakbel karısını aldatır mı" Zehranın bu çıkışına gülmek istemiştim ama burcunun bu yaşadığına gülemezdim burcuya baktığımda gülümseyerek zehraya bakıyordu "sorunda şu ki ben üzülmedim onun bu yaptığına tabi intikamımı en acı şekilde alacağım ama hiç üzülmedim". Bunun tek bir nedeni var burcu aşık olmuşsun hemde bir başkasına "nasıl yani sen dün gece abimimi öptün" beste sadece buraya mı takılmıştı "öldümü diye kontrol ettinmi dün gecede eve gelmedi kesin bir yerlerde düşüp bayıldı" gerçekten ölmüş olabilirdi "yok ölmedi arkasına bile bakmadan gitti" burcu ciddi bir şekilde besteye cevap veriyordu işte buna gülebilirdim "benim abim sana arkasını döndü yok sen yanlış anlamışsındır ya çocuk bildiğin ağzına düşüyor ve sen onu öpünce sana arkasını dönüp gidecek öylemi hayır sen yanlış anlamışsın"

"Yanlış falan anlamadım beste ama galiba o yanlış anladı çünkü" burcu yerinden kalkıp omuzlarını dikleştirdi sesini kalınlaştırarak "'ben senin bana intikam için değil sevdiğin için gelmeni istiyorum' dedi ve gitti" burcunun bu hallerine hep beraber katıla katıla gülüyorduk aşağıdan korna sesi gelince beste camdan dışarıya baktı "taksi gelmiş hadi inelim" hep beraber aşağı indik taksiye bindik adama doğru dönüp "mouruba bar'a gideceğiz dedim".

Taksi barın tam kapısının önünde durduğunda taksiden indik barın içine girip bizimkilerin oturduğu yere gittik

Yanlarına oturduğumuzda gözlerim alaza takıldı neden buradaydı hem ne işi var onun burda

- küçük bir ihtimalbelki onun timinden birinin hoşgeldin partisi olduğu içindir

Gözlerim bir daha alazı bulduğunda oda bana bakıyordu hemde kendini gülmemek için zorlayarak hayır ya unutmamış dün geceyi

Yaman Zehra masaya otururken ıslık çaldı Zehra'nın yüzü kıpkırmızı olmuştu kıyamam utanmıştı " bu ne güzellik Melek hanım gözlerim kamaştı güneşi gördüm sandım bir an" Zehra sanki mümkünmüş gibi daha çok kızarmıştı zaten beyaz tenli olduğu için çabuk kızarıyor du gözlerim ozana kaydığın da oda pür dikkat besteye bakıyordu tam çaprazımda oturduğu için ayağına sert bir tekme geçirdim tabi diğerleri fark etmesin diye fazla sert vuramıştım gözleri bana döndüğünde en sert bakışlarımla bakıp telefonumu çıkardım

-ne bakıyon lan öyle kardeşime

-nasıl bakmışım -yiyecekmiş gibi.

Ozan telefonunu bırakıp masaya koydu ve hala besteye bakıyordu dayak istiyor galiba. Garsonlardan biri bizim masaya geldi ve ne istediğimizi sordu yaman masanın en önünde oturduğu için siparişleri veriyordu " iki şişe şarap yedi bardak alalım" yok ben tövbeliyim bir daha içmem o şeyi "altı olsun ben içmeye eğim" alaz yanımda gülüyordu gıcık şey hem ne olmuş dün gece içip heryeri dagittiysam garson siparişleri alıp yanımızdan gitti

Yarım saattir hepimiz derin bir sohbetin içindeydik beste ayağa kalkıp "ben bir lavaboya gidip geleceğim" dedi ve gitti yarım dakika bile geçmeden ozanda kalkıp "benim birini aramam lazımdı unutmuşum gidip bir arayayım" dedi ve oda gitti yaman arkasından "aynen kardeşim sen git o birini ara" tabii kimse ozanın yalanına inanmamıştı

Besteden

Lavaboda makyajımı tazeleyip çıktım kapıyı kapatmamla, kapıyla birinin arasında kalmıştım başımı kaldırıp baktığımda ozanı gördüm yinemi aynı sahne daha ne kadar beni lavabo kapılarında tutacaktı acaba bıkkın bir nefes verip "ne var ozan ne oldu yine" tam gözlerimin içine bakarak "sen beste Giray hem kalbimi çalıyorsun hem beni sevdiğini söylüyorsun hemde benden kaçıyorsun yok öyle pimimi çekip bırakmak" ellerimi göğsüne koyup sertçe ittim ama milim kıpırdamadı "ne kaçacağım be ben senden"

"Kaçıyorsun nerede beni görürsen başka bir tarafa kaçıyorsun doğru dürüst yüzünü bile göremiyorum" iyice sinirleniyorum ne yaşıyor bu çocuk hem beni sevmediğini söylüyor hem heryerde karşıma çıkıyordu "söylesene ozan sevmediğin birinin neden yüzünü görmek istiyorsun"

"Çünkü seviyorum beste bak sende haklısın seninle çok ağır konuştum ama pişmanım bırak telafi edeyim"

Zaten Ona karşı hep yelkenleri suya indiriyordum hemde bu kadar yakınımdayken ama burnunu sürtecektim "ben senin için pişmanlık mıyım"

"Değilsin sen benim için hep iyikisin beste" güldügümde gözleri gülüşüme takıldı.gözleri, gözlerimle dudaklarım arasında mekik dokuyordu en son dudaklarıma bakıp sertçe yutkundu başı biraz daha yaklaştığında yüzlerimizin arasında bir milim bile kalmamıştı burunları mız birbirine değiyordu bir daha dudaklarıma baktığında artık dayanamıyorumuş gibi dudakları dudaklarımı buldu ve sertçe öpmeye başladı, bir süre sonra dayanamayıp karşılık vermeye başladım