6. Bölüm

6.

Siyah Lord
baskabirevrende_bi

Alkın siyah gözlüklerle Kenanın olduğu tarafa dönüp baktı. Başındaki mavi, çiçek desenli şal ve üzerine giydiği kahverengi kabanla oldukça tuhaf görünüyordu.

 

İrem Alkın'nın aksine oldukça sıradan giyinmişti. Altına siyah kot pantolon üstüne ise kapşümlü siyah bir çeket giymişti.

 

" Elif'e bak nasılda oynatıyor orasını burasını. Bizim zamanımızda böylemiydi. "

 

İrem başını Alkına doğru garipser bir tavırla çevirip arkaya yaslandı.

 

" Bu kadar yaşlı giyinmese miydin? "

 

" Kuzum dikkat çekmek istemeyiz değil mi? "

 

" Bu şekilde daha çok dikkat çekiyorsun."

 

" Sen anlamazsın bu işlerden. Bu işi bize bırak. "

 

" Babaannem gibi konuşuyorsun. "

 

Alkın gözlüğünü hızla çıkarıp kollarını birbirine bağlayarak arkaya yaslandı.

 

" Onun için girdiğim halleri görüyor musun? Sevgimi hiç haketmiyor. "

 

İrem Alkına doğru baktı.

 

" Aşkım gidip konuşsana. Büyük ihtimalle senin gibi asıl bir kızın kendisini sevebileceğinden emin olamadığı için aşkını kalbine atmış olsa gerek. Başka bir açıklaması yok. "

 

" Değil mi? "

 

" Kesinlikle. "

 

" Bence de. Ben de olsam benim gibi bir kraliçe karşısında kendimi yetersiz hissederdim. "

 

" Aynen öyle. Salla gitsin kanka dünyada erkek mi kalmadı? "

 

İrem Alkın'nın kolundan tutup kaldırdı. Tam gidecekken Alkın hızla sağ tarafta gül satan bir kadının sepetini satın alıp Kenanla Elif'e doğru yürüdü. Karşılarında belirdiğinde Kenan Elif'in yanağını hafifçe okşuyordu. Alkın derin bir nefes alıp sesini tizleştirerek konuştu.

 

" Pişt ne bu böyle! Olmaz böyle. Kay şöyle hı. Koca kıçın başka işlere de yarasın yavrum yavrum. "

 

" Aa terbiyesiz. Sözlere bak. Kalk gidelim Kenan. "

 

" Oğlum senin gibi yakışıklı bir Fevkalbeşeriyedüşkün bir beyefendi bunun gibi Sarhoşgezginbazlık bir kızla işi nedir? "

 

Kenan hafifçe gülümsedi.

 

" Al bu gülü oğlum. Gerçekten sevdiğin bir güzelzadeye veriver. Bu minvalde çabuk yapışan kızlarla uğraşma, Evladım. Akıl küpü olasın, gönül haneni ferah tutasın. "

 

Elif hızla ayağa kalktı.

 

" Ben gidiyorum. Sana bu ağzı bozuk morukla iyi şanslar diliyorum. "

 

" Aa laflara bak laflara sana senden büyüklerle nasıl konuşman gerektiğini öğretmediler mi! "

 

" Geliyor musun? Yoksa Alkına gerçekleri anlatmamı mı istersin? "

 

Alkın'nın gözleri bir anda açıldı Kenan tam ayağa kalkacakken Elif'in kolundan tutup gidişini engelledi.

 

" Neymiş bu Alkın? "

 

" Sanane be. Bırak kolumu. "

 

" Cevap ver! Alkın kim? "

 

" Şuna bak mavi yazmalı dul kurusu falan mısın sen Ayol. "

 

Elif Alkın'nın göğsünden ittiğinde Kenan Elif'e bağırdı.

 

" Elif! "

 

ve Kenan Alkın teyzeye hafifçe destek oldu. Alkın bir süre elini kalbine götürerek öylece durdu . Uzaktan izleyen İrem hızla Alkın'nın yanına koştu ama çok geç kaldı.

 

Kenan," iyi misin Teyze diye sordu. "

 

Alkın oldukça rahat bir tavırla mavi yazmasını ve kahverengi kabanını çıkartıp bir tarafa savurdu altında siyah bir etek ve üstünde de siyah sarı bir tişört giymişti.

 

Her şey yavaş çekime alınmıştı. Elif derin bir şaşkınlık yaşarken Alkın arkaya doğru götürdüğü pençelerini Elif'in saçlarına geçirip arkaya doğru savurdu.

 

" Söyle! Benden ne saklıyorsunuz! "

 

" Bırak kızım saçımı bırak. "

 

Kenan araya girecekken İrem Kenan'nın önüne sert bir surat ifadesiyle geçip kolunu diğer tarafa fırlattı.

 

" Kız meselelerine karışma derim tatlım. Sonu senin için pek iç açıcı olmaz. "

 

Dedi.

 

Alkın ellerini saçından çekip boynuna götürüp yere serdi.

 

" Söyle! "

 

Elif en sonunda söyleyeceğini söylediğinde Kenan'nın suratı bembeyaz olmuştu.

 

Elif saçı dağılmış bir şekilde boynunu tutarak ayağa kalktı ve derin bir nefes alıp konuştu.

 

" Eskiden çektiğin sex model pozlarını ilk başta Kenan'a satmıştım. Onları yaymama yardım eden Kenandı. "

 

İrem büyük bir şaşkınlıkla elini ağzına götürdü " Ne? "

 

Alkın gözlerinde biriken gözyaşlarıyla yavaşça banka oturdu. Kenan yanına oturup özür dileyecekken İrem bir anda karşısına çıkıp yüzüne büyük bir yumruk attı.

 

" Gidin buradan. Çabuk! "

 

Kenan kanayan ağzını eliyle silip Elifle beraber gittiğinde Alkın bir anda hıçkırıklar içinde ağlamaya başladı.

 

" Kanka bu kadarı fazla ilk baştan beri polisi aramalıydık. Bu suç. "

 

" Hayır İrem. Polisi arayamayız. "

 

" İyi ama neden? "

 

" Babam duysun istemiyorum. Yine haklı olduğunu söyleyip duracak. "

 

" O senin baban Alkın. Ne derse desin seni korur, zarar görmene izin vermez. "

 

" Bu işi ben halledeceğim. Onları yaptıklarına pişman edeceğim! Bunu bana nasıl yapar İrem? Onu seviyordum... "

 

" Tatlıım. Tüm bu olanlar için çok üzgünüm. Her daim senin yanında olacağım... "

 

Alkın'nın gözleri bir anda derin bir nefretle doldu. Hızla gözyaşlarını silip ayağa kalktı ve derin bir gülümsemeyle

 

" Alışverişe gidelim "

 

Dedi. İrem bozuntuya vermeyerek başıyla onayladı.

 

" Bugün kuzenim Darin'nin evine taşınacaksınız değil mi? "

 

" Evet şu mesele. "

 

" Taşınmak istemiyor musun? "

 

" Her şey çok ani oldu. Daha düne kadar Annenin bir sevgilisi olduğunu bile bilmiyordum. "

 

" Her şey çok güzel olacak bal peteğim. "

 

" Anlamıyorum her şey yolunda giderken neden bir anda boşandılar aklım almıyor. Çıldırmak üzereyim. Her şey o kadar çabuk oldu ki... "

 

" Seni anlıyorum. Benim de hayatım bir anda cehenemin en alt katmanına doğru gitmeye devam ediyor. "

 

Bir süre dudaklarını büzerek sustuktan sonra Alkın hızla atıldı.

 

" Ama bu günümüzü yakmaya değer mi?"

 

" Tabii ki hayır. Hem belki annemi ikna edebilirsek evlenmekten vazgeçirtebiliriz. Hiçbir şey henüz belli değil. "

 

Alkın hafifçe gülümsedi. Ve kendi kendine canından bir parça olan kuzeniyle en iyi arkadaşı arasında kalmanın ne kadar kötü bir şey olabileceğini düşündü.

 

Alkın pembe twlefonunu eline alıp Anılı aradı.

 

" Alo. Kuzişkom nasılsın? "

 

" Nasıl olmamı bekliyorsun? "

 

" Oyyy ben de bizi alışveriş merkezine götürmeni isteyecektim. "

 

" Alkın gerçekten çok yorgunum. Evden dışarı çıkmak istemiyorum. "

 

" AooW üzgün olduğunu biliyorum kuzişkooo. Tüh İremle taksiyle gitmek zorunda kalacağız. Ne büyük talihsizlik değil mi? "

 

Alkın dudak büzüp İrem'e baktı.

Anıl ise İrem'in sesini duyar duymaz canlı bir sesle.

 

" İ-i-i rem mi? İrem yanında mı? "

 

" Hoparlörü açıyorum selam söyle. "

 

Alkın hoparlörü açıp İrem'in yanına yaklaştı.

 

" Selam. Nasılsın Anıl? "

 

" İ-i yiyim sen? "

 

" Eh işte. "

 

" Kötü bir şey mi var hemen geleyim. "

 

Alkın gözlerini devirip gülümsedi.

 

" Önemli bir şey değil. Annem evleniyor falan yani. "

 

" Tamam. Seni bir yere yani sizi bir yere götürmemi istermisin? İ-ister misiniz? "

 

" Alışveriş merkezine gidecektik istersen bizimle gelebilirsin. "

 

" A tabi ne demek. "

 

" Kuzişko gelmek zorunda değilsin. "

 

" Olur mu canım kuzenler bugünler içindir fazla şey hıhıhı zorlama istersen canım kuzenim benim. "

 

Alkın sarı saçlarını başparmağıyla hafifçe arkaya savurdu.

 

" İyi madem konum atıyorum gel hadi öptüm. "

 

Alkın telefonu çantasına koyup İrem'e baktı.

 

" Nerede kalmıştık? "

 

İrem hafifçe gülümseyerek baktı.

 

" Ne bu böyle arı gibi olmuşsun. "

 

" Bugün için özenle giyindim hayatım. Birilerine..."

 

Dudağını sağa doğru yatırıp ses çıkartarak göz kırptı.

 

Anıl geldiğinde oldukça heyecanlıydı sürekli dikiz aynasından çaktırmadan İrem'e bakıyordu. Yol boyunca Anılın bir türlü anlayamadığı ruj ve fondöten tonlarından konuştular.

 

" Kan kırmızısı, Nar kırmızısı, Gül kırmızısı... "

 

Konu Selena Gomez ve Justin Biber konusundan açıldığında sonunda Anıl fikrini paylaşabilmişti.

 

" Bazen kitleleri yönetebilmek için insanları bir araya getirirler. Onlar birbirlerine aşıktır belki ama kitle için bir araya gelmişlerdir. "

 

İrem araya girdi.

 

" Katılıyorum. Belki başka bir evrende Justin'nin belki de ünlü olmadığı bir evrende parasız Justin ile Selena karşılaşmıştır. "

 

Alkın hızla araya girdi.

 

" Bunu hayal etmesi bile güzel. Düşünsene Justin'nin bu sektöre hiç ayak basmadığını. Belki o zaman. İkisinin bir şansı olabilirdi. "

 

Anıl buna karşı araya girdi.

 

" Justin hiç ünlü olmasaydı, keşfedilmeseydi ona neler olurdu bilemiyorum. "

 

Alkın

 

" Bence şimdikinden daha iyi olurdu. En azından bazı şeyleri hür iradesiyle yapmış olurdu. "

 

İrem

 

" Belki de her şey daha kötü olurdu. "

 

İrem hafifçe gülümsedi.

 

" Konuştuğumuz şeye bak. Gelmiş burada bir hiçliği konuşuyoruz. "

 

Alkın

 

" Ne anlamda? "

 

İrem 

 

" Her anlamda. '

 

Dedi ve yola devam ettiler.

 

Alışveriş merkezinin önünde durduklarında Anıl gelmek için bir davetiye bekledi. Alkın gözlüğünü çıkartıp arabadan havalı bir şekilde inip İrem ile iki adım ilerlemişti ki dilini yanağında gezdirip arkasından kendisine masum gözlerle bakan birilerinin varlığını hisseti ve ayağını döndürüp arkasına döndü elinde gözlükle birlikte.

 

" Ah. Kuzişim sen de gelmek ister misin? Bir taşıyıcı ve erkek gözü fena olmazdı. "

 

Anıl saatine baktı. Buna karşı Alkın elini önde onaylarcasına salladı.

 

" İşin varsa önemli değ... "

 

" Yok. "

 

" Tamam, arabadan inmek için davet mi bekliyorsun. "

 

Anıl hızla arabadan inip havalı görünmek için kapıyı hızla kapattı Alkınla İrem'e doğru yürüdü. Araba arkada kaldığında ise hiç umursamadan tek bir tuşla kilitledi.

 

" Hadi kızlar gidelim. "

 

Dedi ve iki saat sonra her yerinde alışveriş pöşetleriyle yürüyen merdivenden inerken buldu kendini.

 

" Nereye gidiyoruz? "

 

Alkın masum bir tavırla ellerini önde yumruk yapıp şarkının en can alıcı noktasını kollarını yukarıya götürüp dans ederek söyledi.

 

" And it's new, the shape of your body "

 

Dans ederek yürüyen merdivenden aşağıya indiklerinde takım formaları satan bir mağazaya girdiler.

 

İrem kendine fenerbahçesi altınada kısa bir şort deneyip Anıl'a gösterdi Galatasaraylı olmasına rağmen Fenerbahçe formasının üzerinde süzülüşünü bir süre izledi.

 

" Çok iyi. Ben Galatasarayım ama şunu söyleyebilirimki bu güzellik karşısında takımımı satmaya hazırım. "

 

İrem hafifçe kıkırdayıp teşekkür etti.

 

Alkın deneme kabininden çıktığında üzerine uzun siyah beyaz kıvrımları arkaya doğru uzanan kısa bir beşiktaş elbisesi giymişti.

 

Eli kalçasında dudağını öne doğru götürmüş poz verirken İrem ve Anıl aynı anda.

 

" Wow bu harika. " Dedi.

 

Alkın gülümseyip gözlerini egolu bir tavırla kırpıştırdı.

 

" Biliyorum. Ve bazen çok zor geliyor. Düşünsenize kıyafet konusunda hiç bir tercih hakkınızın olmadığını... Bu kadar güzel olmak zorunda mıydım? "

 

Anıl 

 

" Bayıl Feriha. "

 

Alkın

 

" Bayılıyorum tutun. "

 

İrem Alkın'nın yanaklarını tuttu ve Anıl'a gösterdi.

 

" Şu tipe baksana ne kadar masum, yerim seni. "

 

Anıl mırıldanarak

 

" Ne demezsin gel de bana sor. "

 

İrem Alkın'nın yanaklarını hafifçe dişleyip ayırdıktan sonra Anıl'a döndü.

 

" Bir şey mi dedin? "

 

" Bence de çok tatlı. Kuzenim benim hıhıhı. "

 

Alkın kendi etrafında dönüp zıpladı.

 

" Bu da stoklandı beybi. Şimdi ne yapalım? "

 

" Mümkünse eve gidelim. Cildime baksana, yorgun ve bol miktarda küçük hücrelileri içeriyor. "

 

Alkın yüzünü fıncırıp.

 

" Yüzün her zananki gibi narin, beyaz ve çokça güzelllll. Öyle değil mi Anıl? "

 

" Evet, yüzün çok güzel. Bence bu konuda endişelenmemelisin. Bu güzellik kırk yıl geçse de bitmez. "

 

İrem gözlerini kısıp yüzünü Anıl'ın yüzüne yaklaştırdı. Nefes sesini duyacak kadar yakındı. Gözlerine baktı. Gözleri kendi gözleriyle buluşmamak için kırk takla atıyordu.

 

" Benimle flört mü ediyorsun? "

 

Anıl ve İrem bir süre öylece bekledi ardından İrem derin bir kahkaha atıp Alkın'nın yanına gitti.

 

Alkın

 

" Şuna bak nasıl terledi. "

 

İrem

 

" Şaka yapıyorum. Tabii ki flörtleşebiliriz. "

 

Anıl elini göğsüne götürüp kaşıdı.

 

" Artık flörtüz yani. "

 

İrem hafifçe gülümsedi.

 

" Bu çok garip. Evet ondanız işte. Sevgili asla olamayız. "

 

" Neden? "

 

" En iyi arkadaşımın kuzeniyle çıkacak değilim. "

 

Alkın ellerini dudaklarıyla birleştirmiş büyük bir zevkle izlerken Anılın bakışları karşısında afalladı.

 

" Owww çok tatlısın kankişşş. Onunla sevgili olursan darılmam ama sizi her beraber gördüğümde tuvalete gitmek zorunda kalırım. "

 

İrem

 

" Bu doğru. Neyse şaka bir yana eve gitsek iyi olur baya geç oldu çünkü. Akşam çok ' Önemli ' bir randevum var da. "

 

Alkın dalga geçercesine kıvırdı

 

" Çok mu önemli. "

 

" Yapma şunu.

 

Alkın kolunu İrem'in omzuna götürüp kıvırcık saçlarına dokundu.

 

" Her şey çok güzel olacak bitanemmmmmm. "

 

" Biliyorum bebeğim. Bizim olduğumuz her yer güzelleşmek zorunda. Biliyorsuuuuun. "

 

" Biliyoruuuum "

 

İkisi de o

muzlarını hafifçe sallayıp birbirine vurdu.

 

" Yummy mommy çaçaça. "

 

Anıl tüm samimiyetiyle gülümserken utancını saklamaya çalışıyordu.

 

Arabaya bindiklerinde yol boyunca Justin Biber ve Harliy Biber hakkında konuştular. Konu derinleri iniyordu. Justin Bieber'ın küçüklüğünde istismara uğradığını konuşuyorlardı ve aralıklı olarak Alkın ve İrem ağlıyordu.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 10.12.2024 02:32 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Hikayeyi Paylaş
Loading...