1. Bölüm

AMORA

defne miray cankuş
belleza

Evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal iken pireler berber iken Amora adında kimsenin bilmediği hayal bile edemediği güzellikte bir diyar varmış

Bu diyar taaa kaf dağının arkasında ki iki dağın arasındaymış burası sihirli varlıkların diyarıymış burada herkes dostluk mutluluk içinde yaşarmış ta ki o lanetli kara güne kadar o lanetli gün ne mi oldu hemen anlatıyorum aslında o gün her zamanki gibi herkesin mutlulukla yaşadığı günlerden biriymiş şimdi sizi Amora diyarının sarayına götürüyorum Amora diyarının prensesi daphne her zaman ki gibi erkenden kalkmış hazırlanıp odasında oturmuş berry nin dediklerini dinliyordu :

“daphne duyduklarına inanamayacksın karşı ülkenin prensi albert varya”

“evet, evet geçenlerde babam ziyaretine gitmişti”

“hah işte o, duyduğuma göre onların sihirleri artık yavaş yavaş silinmeye başlamış”

“aaa! Bu nasıl olur ömrüm boyunca hiç böyle bir şey duymadım”

“ evet evet bende hiç duymamıştım taa ki düne kadar babam anlattı daha önce de bir krallığın başına bu gelmiş”

“eee Sonra nolmuş?”

“sonra krallık yavaş yavaş yok olamaya başlamış ve yok olmuş düne kadar kimsenin aklına bile gelmiyormuş burası, kimse şu an orada neler olup bittiğini bilmiyor bile”

“yaa çok şaşırdım nolucak şimdi acaba”

“bende bilmiyorum”

“bekle ben bir babama sorup geliyorum”

“tamam daphne bekliyorum hızlı gel”

“tamammm”

Daphne hemen babasının yanına ışınlanır . daphne nin babası amora diyarının şimdiye kadarki gördüğü en iyi kralıymış ve kızını herşeyden çok severmiş

“hoş geldin, kızım”

“hoş bulduk babacığımm” daphne hemen babasına sarılıp yanağına 4-5 tane öpücük bırakır

“daphneee sana şöyle öpme demiştim karizmam çiziliyor hahaha neyse ne için gelmiştin birtanem”

“ hah babacığım sana bir şey soracaktım şu komşu krallık hakkında bir şeyler duydum doğrumu nasıl olabilir böyle şeyler”

“haaa ondan bahsediyorsun sen, evet maalesef doğru şu an orası büyük tehlike de daha önce böyle bir şey sadece bir kere olmuştu ama sanırım onları bir şekilde kurtarmamız lazım”

“nasıl kurtarabilirzki babacığım”

“bende bilmiyorum birtanem onlara krallıkları birleştirmeyi teklif edicem eğer onların krallığı bizim krallıkla birleşirse onlara bizim böğürtlenlerden yedirebilirsek tekrar sihirlerine kavuşurlar”

“çok güzel bir fikir babacığım ama sihirli böğürtlenlere ulaşmak çok tehlikeli diye biliyorum ve yolunu kimse bilmiyor”

“evet, kimse bilmiyor yolunu bir kişi dışında”

“o kim baba kim biliyor yolunu”

“boşver boşver yani kabul ederlerse kendileri bulmak zorunda”

“hmmm neyse berry beni bekliyor onun yanına gidiyim beni haberdar et”

“tamam birtanem görüşürüz”

Daphne berry nin yanına ışınlanır.

“ayy daphne beklemekten ağaç oldum ya nerde kaldın neyse hemen anlat hemen bekliyorum”

“tamam tamam anlatıyorum evet bunlar doğruymuş babamda onlara krallıkları birleştirmeyi teklif edicekmiş”

“nasılll bu nasıl olur bizede etki etmezmi onların bozukluğu”

“bilmiyorum berry bilmiyorum nasıl olur ama onlara bizim böğürtlenlerden yedirmeyi düşünüyormuş babam”

“iyi ama kimse onun yerini bilmiyor diye biliyorum ve de çok tehlikeli”

“evet ama bir kişi biliyormuş babam kimin bildiğini söylemedi bana, kendileri bulsunlar dedi”

“hmm iyi bakalım napalım artık o kadarı da bize düşmez”

“aynen neyse hadi okula geçelim, bugün ne dersi vardı”

“ayyy bugün canavar yok etme büyüsünü öğrenecektik”

“aaa evet çok merak ediyorum o dersi”

Hemen hazırlanıp okula ışınlanırlar

“selam kızlar”

“selam alvin napıyorsun”

“iyi herzamanki şeyler işte sen”

“bende aynı, ders için çok heyecanlıyım”

“evet bende çok heyecanlıyım duyumlarıma göre yarın ülke gezisine gidicekmişiz hangi ülke çok merak ediyorum” sınıftaki herkes çok mutlu olmuştu çünkü insanlara yardım etmeyi çok seviyorlardı vee tabiki gezmeyide

“alvin sen kulağı kesik büyüsünü mü öğrendin” alvin hemen sırıtarak biraz da şımarıklıkla

“yoooo onuda nereden çıkarttın” alvinin annesi okulda öğretmendi arada onun kitaplarını karıştırıp bir şeyler deniyordu ayy bir keresinde dondurma yapıcam diye evi yakmıştı inanabiliyormusunuz dondurma aklıma gelenlerle hafif bir kahkaha attım

“aynen kesin annenin kitaplarını karıştırmadın”

“evet ya onuda nereden çıkarttın neyse annem geliyor 2 dakika ya, bi hazırlık yapalım”

“aynen aynen hemen yırt ama gerçekten çalışmamız lazım” alvin bizim sınıfın neşe kaynağıydı aslında yakışıklıydı ama daha çok komikliğiyle bilinirdi ben bunları düşünürken kapı açıldı ve profosör alina içeri girdi

“selam çocuklar bugün nasılsınız” dedi neşeli bir şekilde alvin sanırım biraz annesine çekmişti

“iyiyizz hocam siz” hemen kitapları ayarlarken bir yandanda

“bende çocuklar bende neyse fasa fiso yu bırakalım da derse başlayalım herkes burayla ilgilensin şimdi çocuklar bugüün 2 büyü birden öğreneceğiz artık sene sonuna yaklaştık konuları yetiştirmemiz lazım” alina teyze yi sadece derslerde tanısaydım kesinlikle çok sert biri sanardım ama asıl hayatında kesinlikle alvin den daha komik ti ders bitince arkasından profosör corolline ın dersine girdik arkasından da evlere dağıldık bende saraya annemin yanına geçtim annem tam bir kraliçeydi hem çok güzel hemde çok bilgiliydi odaya girdiğimde annem sihir bankasında çalışan aynı zamanda arkadaşım amaya nın babası olan drew amcayla konuşuyordu anladığım kadarıyla biri fazla sihir çekmek istemiş o fazla isteyince sihirler azalmış yeni sihir üretimi için izin istiyordu sonrasında hep birlikte sofraya geçtik . babam her zamanki gibi bugün neler öğrendiğimi sordu

“bugün neler yaptınız okulda “

“aynı babacığım işte derse girdik çıktık haa bugün 2 tane büyü öğrendik canavar yok etme büyüsüyle kalkan büyüsünü”

“hmm iyi bakalım bende kral elvis’in yanına gittim bugün teklifimi kabul etti yarın krallıklar birleşiyor normalde sizin yarın gezi niz vardı ama onu iptal ettik yarın sizde krallıkların nasıl birleştiğini öğrenirsiniz özellikle senin orada olmanı istiyorum sonuçta geleceğimiz sana emanet değilmi prenses”

“aynen babacığım bizde çok mutlu olmuştuk gezi ye çıkacağız diye” babam şaşırmış bir halde

“siz nereden biliyorsunuz biz bunu söylememiştik size ayy tabi ya alvin in işi demi kaç kere dedim profesör alina ya kitaplarını sakla diye”

Sonra hepimiz mutlu bir şekilde yemeğimizi bitirdik ve yataklara geçtik odama geçip hemen sabırsızlıkla yattım...

Bölüm : 18.11.2024 15:07 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Hikayeyi Paylaş
Loading...