1. Bölüm

arama

Balım
benimtatlibalim

-Yazarın anlatımıyla-

Demirel Konağı'nda bugün fırtınalar kopuyordu çünkü Osman Ağa, kızı Nehir'in gizlice okuduğunu öğrenmiş ve onun tez bir şekilde evleneceğini bütün konağa kükreyerek duyuruyordu.

Nehir korkarak babasına yalvarıyor, ağlıyor, okumasına izin vermesini istiyordu ama Osman Ağa izin vermeyip daha da sinirlendi ve sonrasında kızının suratına okkalı bir tokat attı. O sırada içeri en büyük oğulları Ayaz girdi ve babasının önüne durdu.

"Baba, ne yaparsın? Nehir'e nasıl vurursun? Kız daha 17 yaşında! İstese de şu an evlenemez, reşit olması gerekir, bunu sen de biliyorsun. Yapma, etme!" dedi ama nafile..Osman Ağa, oğlunu itti ve Nehir'in üzerine yürüdü.

Kız, korkarak geri çekiliyor, elleriyle yüzünü kapamaya çalışıyordu. Nehir'in annesi ise olanları ağlayarak izliyordu. Hiçbir şey yapmıyordu çünkü ağasına karşı gelemezdi, bunu biliyordu.

Osman Ağa, adamlarına döndü:

"Dört yana haber salın! Osman Ağa, kızı Nehir'i Duran Aşireti'nin en büyük oğlu Samet Duran ile evlendirecek. En yakında da düğün yapacakmış, deyin haydi!" dedi.

Adamlar hızla konaktan çıktı ve haber salmaya başladı.

Nehir ise korkarak ve iğrenerek babasına baktı.

"Sen korkunç birisin, Osman Ağa! Kızını kendi ellerinle öldürsen daha iyiydi," diye mırıldandı.

Osman Ağa tam bir tokat daha atacakken Ayaz, babasını durdurdu:

"Bırak baba, değmez. Ben şunu odasına götüreyim de düşünsün," dedi.

Osman Ağa, elini git dermiş gibi salladı.

Ayaz da kafa sallayıp kardeşini kolundan tutup destekleyerek odasına çıkardı ve kapıyı kilitledi.

Nehir, yaşlı gözleriyle abisine baktı:

"Abi, yardım et. Evlenemem o adama, kuma gidemem. Yardım et, lütfen," dedi.

Ayaz, kardeşine sıkıca sarıldı. Nehir'i çok seviyordu ama babasına da karşı çıkamazdı çünkü birkaç yıla Demirel Aşireti'nin başına geçecekti.

Ayaz, telefonunu Nehir'e uzattı:

"Aras abini ara. Bilirim, gizli gizli konuşursunuz ama 2 yıldır konuşamıyorsun. Ara, yardım iste. O seni kurtarır. Ben daha fazla bir şey yapamam, Nehir, özür dilerim," dedi ve dışarı çıktı, kapının önünde beklemeye başladı

-Nehir'in anlatımıyla-

Hızlıca Aras abimi aradım. Abim, yıllar önce okulu bahane edip buradan kurtulmuştu. Sonrasında da babamlara rest çekmiş, "Beni unutun," demişti.

Asker olduğunu duymuştuk. 2 yıl öncesine kadar benimle konuşuyor, arıyordu ama babamlar abimle konuştuğum için telefonu almış, bir daha da vermemişlerdi.

Telefon birkaç kere çaldı ve açıldı. Karşıdan abimin sesi duyuldu:

"Kimsiniz?" dedi.

Büyük ihtimalle Ayaz, abimi kaydetmemişti. Titreyen sesimle cevap verdim:

"Abi, benim Nehir," dedim.

Abim, ilk iki saniye heyecandan konuşamadı, kekeledi. Sonrasında:

"Nehir! Çok özledim sesini, prensesim benim! Affet, ulaşamadım sana, çok özür dilerim. Nasıl aradın beni?" dedi.

Ağlamaya başladım, abimi çok özlemiştim. Hıçkırıklarım istemeden ağzımdan kaçıyordu:

"Abi, yardım et. Evlendirecekler beni, lütfen kurtar beni," dedim.

Abim, belli ki şok içinde kalmıştı, sadece "Ne?" diyebildi. Sonrasında olayı anlatmamı istedi. Olayı anlattım ve beni kurtaracağını, biraz dayanmamı söyledi ve kapattı.

Ben de telefonu Ayaz abime verdim ve teşekkür ettim. Abime sıkıca sarıldım.

O beni elinden geldiğince koruyordu. O olmasa yine zor durumdaydım. Sonra abim gitti, ben de odama girip biraz uyumaya karar verdim

 

Bölüm : 16.11.2024 16:56 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...