10. Bölüm

en acı ses

Balım
benimtatlibalim

kendime geldiğimde bir yataktaydım başımda keskin bir ağrı vardi doğrulmaya çalıştım fakat doğrulamadım kollarım ve ayaklarım iple bağlıydı

"kimse yok mu! imdat!"diye bağırmaya başladım hoş bağırmak ne kadar doğruydu bilmiyordum ama tek şansım buydu tek hatırladığım şey Gökalp'ın benden özür dilemesiydi

sahi o mu yapmıştı o mu beni bırakmıştı birkaç saniye sonra içeri girenleri görünce şoka uğradım Ayaz abim ve Babamdı beni kaçırmışlar mıydı beni?

"siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz insan kendi kızını kaçırır mı!"diye sitem ettim ama umurlarında değildi bir adam girdi

babam ona döndü "işin bittiğin de aşağı in iki saatlik ücret anlaştığımız gibi"dedi hayretle onlara baktım ciddi olamazlardı değil mi?

adam tamam dediğinde babam dışarı çıktı Ayaz abim çıkacakken ona seslendim durdu bana baktı "ciddi değilsiniz değil mi? beni kullanmasına izin vermeyeceksiniz değil mi?"dedim

Ayaz abim "onu adımızı iki paralık etmeden önce düşünecektin hak ettin Nehir"dedi ve çıktı korkuyla adama baktım üzerime üzerime yürüyordu

"lütfen yapma"diyerek yalvardım yalvarmam adamın hoşuna gitmişti yüzünü bir sırıtma kapladı ve üzerime eğilip yüzümde ki saçlarımı geriye attı

"Samet Ağa'ya varmama sebebini şimdi daha iyi anlıyorum çok güzel kızsın onun elinde çürümek istememişsin hem o sana istediğini veremezdi ama ben veririm güzelim"dedi ve vücudumun her yerini öpmeye başladı

ellerim bağlı olduğu için hiçbirşey yapamıyor sadece çığlık atıp ağlıyordum öpüşleri giderek derinleşiyordu bir süre sonra makasla elbisemi ortadan ikiye kesti iç çamaşırlarımla kalmıştım

ve sonra gürültüyle kapı açıldı adam üzerimden hızla çekilirken içeri babam girdi elinde silah vardı yanıma geldi ve silahı omzuna dayadı dakikalar sonra içeri onlar girdi

Bozkurt Timi...ilk gördüğüm kişi Mert'di yüzünde endişe ve sinir vardı "Osman Ağa bırak o silahı! Nehir'in teline zarar gelirse seni yaşatmam! duydun mu beni yaşatmam!"diye kükredi ama babam korkmamisti aksine o da bir o kadar sinirliydi

"bu sürtük adımı sanımı iki paralık etti sokaklara çıkamaz olduk! ya gebermeli ya da orospu olmalı söylenenleri gerçekleştirmeli"dedi

giderek korkum katlaniyordu babam silahın emniyetini indirdi ve parmağını tetiğe koydu gerçekten bu sefer yolun sonuydu galiba bu benim sonumdu ölümüm babamın elinden olacaktı

-Yazarın anlatımıyla-

Kimse Nehir'in yokluğunu fark etmemişti ta ki yarım saat sonrasına kadar Ayza hızla Tim'in bulunduğu yere korkuyla koştu

"Nehir yok!"dedi bu cümle herkesin içine bir korku ekmeye yeterliydi tabi Beste dışında Mert hızla ayağı kalktı ve kamera odasına gitti arkasına da Aras koştu

kamera kayıtlarını izlerken Nehir'in koşarak gittiğini gördüler Nehir Mert'in Tim'e söylediklerinden sonra gitmişti Aras sinirle Mert'in yakasına yapıştı

"Senin yüzünden lan üzmüşsün kardeşimi sana güvenen kafami sikeyim eğer Nehir'e birşey olduysa kendini öldü bil Mert"dedi sinirle Aras'ın yüreği yanıyordu kim bilir şuan kardeşi neredeydi

"ben bulacağım onu Aras"dedi Mert pişmanlıkla Nehir onun yüzünden gitmişti kalbi acıyordu nedenini bilmiyordu ama kalbinde sızı vardı

Tim Mert ve Aras'ın bağırışlarını duyunca yanlarına gelip ayırdı onları "Ne oluyor neden kavga ediyorsunuz ya bi kendinize gelin Nehir yok Nehir!"diye bağırdı Ayza

Aras "Herşey Mert yüzünden Nehir'i üzmüş kız da çekip gitmiş"diye tısladı öfkeyle Batu ve Arda'nın bakışları anında Mert'e dönmüştü "bir doğru mu? Nehir senin yüzünden mi gitti"dedi Batu hüzün ve öfke vardı sesinde

Mert sıkıntılı bir şekilde iç çekti ve kafa salladı "size çocuk gibi tipim değil dedim ya ona kırıldı büyük ihtimalle biz gittiğini fark etmemişiz"dedi Beste hemen fırsatı kaçırmamak için Mert'in kolunu tuttu

"ne ya suçlamasanıza Mert'i Nehir salaksa biz ne yapalım"dedi Piraye Beste'nin üzerine yürüdü ve saçına yapıştı "bana bak kızıl şeytan seni şuracıkta öldürürüm kimse de umurumda olmaz kes çeneni otur kenara ve dua et ki Nehir'i sag salim bulalım yolsa bütün sinirimi stresimi üzerinde atarım"dedi

ve Beste'nin kafasını iterek geri çekildi Beste Piraye'ye saldiracakken önüne Batu geçti "sakın deneme bile Piraye'ye dokunmaya kalkarsan kendini ahirette bulursun Beste"dedi

Beste sinirle geri çekildi o sırada Aras'ın telefonuna bir mesaj geldi Aras mesaja baktı mesaj gizli numaradandı

mesaj da 'Nehir Osman Ağa ve Ayaz'ın elinde konumu yolladım lütfen onu kurtarın tehlikede'yaziyordu Aras konuma baktığında buraya yakın olduğunu gördü ve Tim'e söyledi

Beste dışında herkes arabalara binip konuma gittiler Aras kapıda Ayaz'ı görünce sinirle yüzüne yumruğu geçirdi öbürleri de korumaları hallediyordu

Osman Ağa geldiklerini görünce Nehir'in bulunduğu odaya koştu tabi Mert'te arkasına Mert odaya girdiğinde neye uğradığını şaşırmıştı acıyla yok olmuştu adeta

Nehir neredeyse iç çamaşırları ile yatakta bağıra çağıra ağlıyordu yatağın yanında ise yarı çıplak bir adam vardı

Osman Ağa silahi Nehir'e doğrulttu tetiğe parmağını koyduğunda Mert "yapma lütfen!"dedi ilk defa birine lütfen diyerek gururunu duruşunu ayaklar altına alıyordu ama umurunda değildi

tek umurunda olan Nehir'in iyi olmasıydı Osman Ağa kafasını iki yana salladi "artık çok geç Nehir bunu hak ediyor"diye mırıldandı ve ardından odada bir silah sesi yankılandı

Nehir vurulmuştu Mert için dünyanın en acı şeyi gerçekleşmişti

 

evet tekrardan bir bölümle karşınızdayim birkaç sağlık sorunu yüzünden yazamadım bu yüzden kusuruma bakmayin

 

Bölüm : 23.11.2024 22:37 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...