24. Bölüm

isteme

Balım
benimtatlibalim

Mert yavaşça dudaklarıma eğildi ve öpmeye başladı bende acemice karşılık vermeye çalışıyordum ama öpüşleri giderek daha da derinleşiyordu

bir süre sonra nefes almak için dudaklarımdan geri çekildi ve sonrasında beni kucaklayıp yatağa yatırdı kalbim yerinden çıkacak gibiydi "aşağı da bizi bekliyorlar"diye mırıldandım

"sikim de değil"dedi ve boynuma gömüldü öpüyor,yalıyor bazen de ısırıyordu tekrar ısırdığında acıyla inledim "biraz daha inlersen o küçük inlemeleri çığlığa dönüştürürüm haberin olsun karıcığım"dedi

sonra elleri pijamamın üstüne geldiğinde hafifçe birkaç düğmesini açtı ve açıkta olan her yerimi öpmeye devam etti elleri bu sefer de sutyenime geldi ama bu sefer çıkarmak yerine gözlerini bana çevirdi

izin istiyor gibiydi galiba bu sefer bende istiyordum ben Mert'i istiyordum onay verircesine kafami sallayıp gülümsediğim de Mert sabırsızlıkla sutyenimin kopçasını açtı

ve odanın bir kenarına fırlattı şuan göğüslerime bir yemek gibi bakıyordu dudaklarını göğsüme yaklaştırdığın da kapı çaldı bakışlarım anında kapıya döndü

ama Mert'in umurunda değildi o çoktan göğüslerime gömülüp öpmeye başlamıstı saniyler sonra Batu'nun sesi duyuldu "hey yeni evliler sevismiyorsaniz asagi gelir misiniz düğün konusu konusuluyor" dedi

sonra Mert göğsümden birkaç saniye ayrılıp kapıya döndü "sevişiyoruz sonra"dedi hayretle ve sinirle Mert'e bakıp koluna vurdum4

"oha! ne! sevişiyor musunuz!"dedi Batu şaşkınlıkla "sevismiyoruz Batu gelicez şimdi sen in"dedim Batu ikna olmamıştı bu sesinden belli oluyordu "he tamam acele etmeyin" dedi ve aşağı indi

"ya Mert ne yapıyorsun"dedim Mert dudagimdan öpüp"yalan mı güzelim sevişiyoruz"dedi bende sinirle kafamı öbür tarafa çevirdim "bunu bilmese de olurdu kalk üstümden!" dedim ama umursamayip kalkmadi

bende ayaklarimda tekme atarak aşağı ittirdim ve göğüslerimi ellerimle kapatip sutyenimi aldim ve giyip uzerimi düzelttim

Mert giyindigimi görünce "ya iyiydi öyle"dedi sinirle ona göz devirdikten sonra masaya bıraktığı anahtarı aldim ve kapiyi actim sonra da Mert'in elini tutup beraber salona indik

herkes bize bakıyordu pis pis Batu'ya baktım ve "seni az dövmüşüm"diye fısıldadım Batu bunu duyunca Piraye'ye sirnasti bizde koltuklara oturduk

ben Mert'in yanındaydım ama Ayza ve Piraye beni kolumdan tutup aralarına oturttu ve Ayza konuşmaya başladı "şimdi Mert abi biliyoruz ki siz Nehir'le hemen evlendiniz bu yüzden Nehir'e ne isteme ne kına ne de düğün yapıldı"dedi

Mert dikkatla dinlerken "evet"dedi sonra Ayza sustu ve cümlenin devamını Piraye getirdi "o yüzden bu iki hafta içerisinde hepsini kendi aramızda yapalım diyoruz"dedi ben mutlulukla Mert'in ne diyeceğini beklerken o da kısa bir süre düşündü

"Nehir de isterse neden olmasın"dedi bende heyecanla kafa salladım "o zaman yarın istemenizi yapacağız ama düğün bitimine kadar Nehir'le aynı odada kalamazsın opemezsin kucağına da alamazsin"dedi Ayza

Mert itiraz edecekti bu her halinden apaçık belliydi "hayatta olmaz karimsiz yatmam biz zaten evliyiz neden opmuyorum"dedi yani hakliydi ama bunu belli edemezdim

"iyi o zaman sen bazı şeyleri rüyanda görürsün"dedim ve saçımı savurdum Mert neyden bahsettigimi anlamıştı ve "allah kahretsin tamam"dedi

ben gidip Mert'e sarılacakken kızlar kolumdan tutup birakmadilar "unutmusuz sarılmak da yok"dedi Piraye Mert sinirle kızlara baktı

"kizlar bu iki hıyar sizi benden istiyecek ya o zaman onlarda sizi istiyene kadar ayni seyler onlar içinde gecerli"dedi kızlar kafa salladığında abim ve batu aynı anda çığlık attılar

ve "hayır!"dediler ama Mert umursamamis ikisini de enselerinden tutup yatmaya götürmüştü bizde kizlarla Ayzalarin odasina gitmistik

++++++++++++++++++++++++++++

neredeyse 3 saat geçmişti ve ben şimdiden Mert'i özlemiştim kızlar da benimle aynı durumdaydı ama hiçbirimiz caktirmiyordu Piraye zaten Batu'nun fotoğraflarına bakıyordu

"ben tuvalete gidiyorum ya"dedim onlarda kafa salladı neredeyse koşarak havuzun oraya gittim ve Mert'e mesaj attim

 

 

 

Sevgilim🩷

-Mert havuzun oradayım koş gel hadi

Sevgilim🩷:CANIM KARİM YA COK OZLEDİM BEKLE GELİYORUM

-Mert Aslan'ın anlatımıyla-

Nehir mesaj atınca telefonu cebime attım ve bizimkilere tuvalete gideceğimi söyleyip odadan çıkıp koşarak havuzun oraya gittim

Nehir orada beni bekliyordu hızla Nehir'in beline sarıldım "Allah'ım ne kadar özlemişim ya"dedim ve dudağından ard arda öptüm

"bende çok özledim aşkım kendimi liseli aşıklar gibi hissediyorum ya"dedi gülümseyip saçlarının arasını koklayıp öptüm

o sırada Ayza ve Piraye'nin sesi duyuldu "Nehir nerdesin be makyaj yapcaz gel"diyordu korkuyla Nehir'i kucağıma alıp havuza atladım ve Nehir'le beraber dibe çöktüm

kızlar şuan tam yanimizdaydı bi sure sonra onların sesi gittiğinde yukarı çıktım nefes nefese kalmıştık "ucuz atlattik"dedi Nehir bende derin nefes alıp kafa salladım

"Nehir ya ben senin kokun olmadan uyumak istemiyorum"dedim Nehir iki saniye düşündükten sonra kafa salladı

"bak şimdi ben odaya gidip havuza düştüğümü söyleyeceğim sonra da üzerimi değişmem gerektiğini söyleyip giyinme odasına gideceğim sende oyle diyip gel sana dün giydiğim tişörtü vericem"dedi

bende kafa sallayıp dudağına yapıştım bu kadın beni deli ediyordu Nehir de karşılık vermeye başladı bir sure sonra istemeye istemeye geri çekildim ve beraber havuzdan çıktık Nehir de odasına gitti tabi bende

Araslar beni görünce garip garip bana baktı "Ne oldu lan"dedi Batu bende "havuza düştüm hangi aptal oraya sabun bıraktı"diye bir yalan salladım ve içimden tutsun diye dua ettim

aras yavaşça elini kaldırdı "kardeşim ben birakmisim kusura bakma ya git üzerini değiş"dedi bende odadan çıkıp giyinme odasına gittim

Nehir çoktan üzerini değişmiş elinde tişörtle bekliyordu benim geldiğimi görünce elime tişörtü tutuşturdu ve dudağımı öpüp neredryse koşarak odaya döndü

bende oflayıp üzerimi değiştirdim sonra elimde ki tişörtle odama döndüm

-Nehir'in anlatımıyla-

kızlara bir yalan sıkmış tekrar giyinme bahanesiyle çıkmıştım ve sonra tişörtü verip geri dönmüştüm kızlar çoktan makyaja başlamıştı

bende onlara katılıp makyaj yapmaya başladım çoğunlukla makyajımı onlar yapmıştı sonra anı olsun diye fotoğraf cekilip silmistik

sonra korku filmi izlemeye karar verdik hepimiz yatağa kuruldugumuz da filmi başlattık

++++++++++++++++++++++++++++

neredeyse sabah olmuştu ve biz korkudan bir gram uyumamistik berbat haldeydik güneşin çıktığını görünce rahat bir nefes alıp hepimiz sarilarak uykuya daldik

5-6 saat sonra uyandık ve hazırlıklara başladık bugün isteme olacaktı erkekler evde değildi tıraş olmaya gitmişlerdi

yarım saat içinde bütün hazırlıklar bitmişti sıra bizdeydi elbiselerimiz geldiğinde bizlerde hazırlanmaya başladık giyindikten sonra makyaj yapıp saçlarımızı yaptık ve birbirimize bakakaldık çok güzel olmuştuk

ve tam zamanında zil çalmıştı gelmişlerdi heyecanla kapıya koştuk ve kapıyı açtım

Mert elinde ki zambakları bana uzatti zambak sevdiğimi nereden biliyordu ve beni suzmeye başladı dona kalmıştı Arda'nın durtmesiyle kendine geldi ve içeri girdiler

kız tarafı:abim,ayza,arda

erkek tarafı; Piraye Batu

herkes oturduktan sonra ben Mert ve benim için hazırlanmış sandalyelere oturdum gülümseyerek Mert'e baktım o da bana baktı sonra kulağıma "peri gibi olmussuns sevgilim"dedi

anında kizarirken abim boğazını temizledi ve konuşmaya başladı "ee oğlumuz ne iş yapar alkolü kumarı var mıdır kızımızı mutlu edebilir mi?"dedi

Batu takım elbisesini düzeltip ciddilesti "efendim oğlumuz askerdir rütbesi de üsteğmen alkolü,sigarası,kumarı her boku vardır karı kıza bile gidet kızınızı da üzer vermeyin bence"dedi1

şaşkınlıkla Batu'ya baktığım da Piraye Batu'nun kolunu cimciklemis konuşmaya başlamıştı "latife ediyor latife oğlumuz pek bir efendidir alkolü ve sigarası vardır ama sarhoş olmaz kumara karşıdır kızınızı da bebekler gibi sever"dedi bir anne edasıyla

"ee ben kahve yapayım beyler de konuşup kaynassin"dedim ve kalkıp mutfağa gittim Piraye ve Ayza da arkama geldi

kahveyi yaptıktan sonra bardaklara koydum bizimkilere Ayza Mert'e de ben verecektim Mert'in kahvesini de koyduğum da Ayza ve Piraye pis pis bakıp ellerini baharatlara atti

"ya hayır nolur yapmayın lütfen yalvarıyorum"dedim ama umursamadılar kahveye pul biber,tuz ve karabiber koymuşlardı

bende her ihtimale karşı elime bir çikolata aldım ölmesin kocama kıyamam sonra içeri geçtik ve kahveleri dağıttık herkes gözü Mert'e cevirmisti

ama Mert mimik oynatmadan kahveyi kafasına dikti ve bardağın yanına cebinden çıkardığı beyaz gülü ve kelebekli bir kolye bıraktı

adeta erimistim sonra Batu boğazını temizleyip konusmaya basladi "sebebi ziyaretimiz belli Aras bey Allah'ın emri peygamberin kabliyle kızınız Nehir'i oğlumuz Mert'e istiyoruz"dedi

iste herşey şimdi basliyordu abim bana bakti gözleri doluyordu kurban olurum abime ya

"benim Nehir'im cok kiymetlidir ben bu zamana kadar onu cok koruyamadim çok sevemedim saçlarını oksayamadim ama oğlumuz benim yaptiklarimi yapmamaya prensesimi çok seveceğine söz versin"dedi ve gözünden akan yaşı sildi

bende ağlıyordum "size söz veriyorum Nehir benim yüzümden tek bir gözyaşı dökmeyecek onu yaşadığım sürece asla sevgisiz bırakmayacağım"dedi

abim kafa sallayıp burukça gülümsedi "o zaman verdim gitti"dedi hepimiz bir oh çekip ayaklandik yüzükler takıldı ve kurdele kesilmesi icin makas abime verildi

ama Batu mizmizlanip abimin elinden almıştı sonra pis pis sırıtıp Mert'e baktı ve "aaa tüh makas kesmiyor"dedi Mert sinirle Batu'ya "gerizekalı biz aynı taraftayiz giren her türlü ikimize giriyor"dedi

Mert öyle diyince Batu oflayıp kurdeleyi kesti herkes alkislarken Mert alnimdan öptü sonra da bizimkilere sarılmaya başladı

bende duygusallasarak ilk abime sarildim "seni cok seviyorum"dedim abim saclarimdan optu "bende seni çok seviyorum hep mutlu ol prensesim bu saatten sonra seni asla bırakmayacağım"dedi

ondan ayrıldıktan sonra kızlara Arda'ya ve Batu'ya sarıldım sonra gözüm makasa ilişti kurdelemden biraz kestim ve suyla Arda'ya götürdüm

"gözde bekarım al şunu yut belki sana şans getirir"dedim Arda beni kırmamak için elimden aldı ve yuttu sonra Batu bana yapıştı eteğimi cekistirdi2

"bende yenge nolur bende"dedi garip garip Batu'ya baktım ama laf sokmak yerine kurdeleden tekrar kestim ve suyla Batu'ya da verdim Batu yutmaya çalışırken neredeyse boğuluyordu1

en sonunda yutmayı başarmıştı "oha geberiyordum beddua edip mi verdin yenge! piros ozur dilerim beddualı kurdele yuttum! bekle sicicam!"dedi ve kosarak tuvalete gitti

bizde balkona çıkıp oturmaya karar verdik ben Mert'in yanına oturup omzuna yaslandim o da saçlarıma bir öpücük kondurdu

 

cok uzun bir bölüm geldii umarim begenirsiniz yorum yapmayı ve oy atmayı unutmayin iyi aksamlaaar🩷

 

Bölüm : 30.11.2024 23:58 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...