aradan neredeyse 10 dakika geçtikten sonra kapı aralandı korkuyordum çok korkuyordum bu bakışlarıma yansımıştı ve içeri Samet Ağa girdi
"Nehir çıkar kıyafetlerini"dedi ağlayarak kafamı iki yana salladım yapamazdım "Samet Ağam yalvarırım yapma ben kardeşin yaşındayım lütfen yapma etme"dedim ama bir tepki vermedi
yüzünde bir merhamet kırıntısı bile yoktu bu söylediklerim onu üzmek yerine sinirlendirmiş olmali ki beni sıkıca kolumdan tutup yatağa itti sonrasında boynuma eğilip defalarca kez öpmeye başladı
eli elbisemin fermuarına gittiği sırada konakta büyük bir gürültü koptu saniyeler sonra odamın kapısı kırılacakmıs gibi açıldı kimin açtığını göremiyordum Samet Ağa yüzünden
kapıyı açan kişi Samet Ağa'yı üzerimden çekti ve yumruklamaya başladı bu Türk Askeriydi ama tanımıyordum şuan tanımak gibi bir isteğim de yoktu sadece ağlıyor sayılıyordum
"kirlendim,kirlendim,kirlendim.."bu kelimeler ağzımdan defalarca çıkıyor bazen hıçkırıklarımla karışıyordu
içeri biri daha girdi hemen yanıma oturup yanaklarımi avuçları arasına aldi bu kişinin abim olduğunu anlamam dakikalarimi aldı ama ben hala ağlıyor şokta gibi sayikliyordum
"Nehir bana bak! buradayım abicim geldim lütfen bana bak ağlama kirlenmedin hayır Nehir!"dedi ama yalandı kirlenmiştim abimi bütün gücümle ittim
"yaklaşma bana yaklaşmayın gidin hepinizden korkuyorum gidin dokunmayın lütfen!"dedim ve kendimi yatakta çekebileceğim kadar geri çektim çünkü korkuyordum
-Teğmen Aras'ın anlatımıyla-
konağa geldiğimiz de insanlar çıkıyordu geç kalmıştık düğün bitmişti kardeşimi vermişlerdi burnumdan soluyara konağa girdim ve silahımı Osman Ağa'ya döndürdüm
O sırada da Komutanım hızla odaları aramaya başlamıştı öbürleri yanımdaydı "Osman Ağa kardeşim nerededir!"dedim kükreyerek ama babamın gözünde bir korku yoktu aksine eğleniyordu daha fazla dayanamayarak havaya sıktım
"Ooo oğlum sen aileni düşünür müydün?"dedi sinirle ona baktım "Sizi değil kardeşimi düşünürüm" diyerek düzelttim "Evlendi o şuan gerdekte"dedi sinirden beynime kan sıçramıştı o sinirle babamın ayağına sıktım acıyla inlerken üzerine yürüdüm ve yumruk attım
"Ulan şerefsiz! küçücük kızını nasıl eşek kadar adama verirsin lan! utanmadan bir de koynuna mı attın Nehir'i! seni kimse elimden alamaz Osman Ağa ecelin olacağım bu sefer"dedim ve yumruk atmaya devam ettim
-Komutan Mert'in anlatımıyla-
Her odada Nehir'i arıyordum ama boştu koridorun sonunda ki odadan ağlama sesleri geliyordu hızla odaya daldım bir adam kızın üzerindeydi hızla üzerinden alıp yumruklamaya başladım
"Lan Orospu çocuğu! kardeşin yaşında ki kıza tecavüz etmeye utanmıyor musun piç kurusu! senin ağalığını sikeyim tamam mı!"diyerek bağırıyordum sonrasında içeri Aras girdi
-Teğmen Aras'ın anlatımıyla-
ben babamı yumruklarken Batu beni babamın üzerinden çekti o sırada yukarıdan gelen küfür seslerini duydum bu komutanımın sesiydi neredeyse koşarak yukarı çıktım
gördüğüm manzara ile neredeyse dilim tutulmuştu kardeşim yatakta ağlıyor 'kirlendim' diye sayikliyordu Komutanım da adama küfürler sayarak dövüyordu
hemen Nehir'in yanına oturdum ellerimi yanaklarına koydum kendine getirmeye çalıştım ama sadece ağlıyor sayikliyordu birkaç dakika sonra beni tüm gücü ile itti korkması normaldi bende üzerine gitmemek için geri çekildim
Ayza ve Piraye'ye seslendim onlar gelip Nehir'e yaklaştı Nehir onlara bağırmak yerine sarılıp ağlamaya başladı yüreğim yanıyordu kardeşimi böyle görmek beni paramparça ediyordu
Komutanımız gelip elini sırtıma koydu Samet Ağa'yı Batu'ya teslim etmişti o sırada sinirle içeri büyük abim Ayaz girdi "Aras sen kendini ne sanıyorsun Ağa'na Ata'na vurmak nedir lan!"dedi sakin bir şekilde Ayaz'a yaklaştım o ise suratıma yumruk attı
hemen önüme Batu geçti "Ayaz Demirel ağır ol ne kadar kardeşin de olsa o bir asker yumruk atmayı geç bir daha sesini yükseltirsen seni tanınmaz hale gelene kadar döver sonra da Askeri personele darp'dan içeri alırım"dedi
Ayaz bunları dinlendikten sonra sinirle dışarı çıktı ve beni de çağırdı konuşmak için komutanima haber verdikten sonra Nehir'i ona emanet ettim ve Ayaz'ın peşinden bahçeye çıktım
-Komutan Mert'in anlatımıyla-
Aras çıktıktan sonra gözlerim Nehir'i buldu ağlıyordu hala birkaç dakika sonra gözleri kapandı ve yatağa düştü telaşla kızlar baba baktı bende hemen Nehir'i kucağıma alıp aşağı indim kızlara da Aras'ı alıp gelmelerini emrettim
Batu arabanın kapısını açtığında Nehirle arkaya oturdum ve başını dizlerime koydum Batu da şoför koltuğuna geçip arabayı sürmeye başladı
o sırada Nehir'i incelemeye başladım bembeyaz teni,sapsarı saçları vardi gözleri maviydi çok güzel bir kızdı ama yaşadıkları çok ağırdı buralarda bu normaldi ama böyle bu durumu görmek can sıkıyordu
Nehir umarım iyi olur kendini toparlayabilirdi ben böyle düşünürken hastaneye gelmiştik
Nehir'i tekrar kucaklayıp içeri girdim ve hemşireler Nehir'i görünce korkarak hemen alelacele sedyeye aldılar
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
14.32k Okunma |
1.01k Oy |
0 Takip |
37 Bölümlü Kitap |