13. Bölüm

13. Bölüm

ber57mia95
ber57mia95

❝Sessiz Çığlık❞

 

Melis’in Kırık Kalbi ve Ateş’in Yaklaşması

 

Salon sessizdi.

Herkes biraz önceki yüzleşmenin ağırlığını üzerinde taşıyordu. Sözler susmuş, sadece yürekler konuşuyordu.

Melis, kanepede oturuyordu. Dizini karnına çekmişti.

Sanki koca evin içinde bir köşeye sıkışmış, küçücük bir çocuktu şimdi.

Bu onun evi miydi gerçekten? Yoksa sadece başka bir yanılgı mıydı?

 

O sırada sessiz adımlarla Ateş ona doğru yaklaştı. Gözlerinde ne öfke vardı ne de kızgınlık...

Sadece bir ağabeyin geç kalmış, paramparça olmuş yüreği…

Onun hatası Melis’i görmemekti.

Onun hatası, Melis’e geç kalmaktı.

 

> “Melis...” dedi kısık bir sesle. “Küçük kız kardeşim...”

 

 

 

Melis başını yavaşça çevirdi.

Gözleri kıpkırmızıydı, Ateş bir an ne ara bu kadar ağladığını şaşırdı.gözyaşları hâlâ kirpiklerine tutunuyordu.

Ateş birkaç adım daha yaklaştı. Önüne çöktü ve Ellerini açtı, sanki “gel” der gibi...

Ama Melis aniden sırtını daha çok koltuğa dayadı

Kalbi hızla atıyor, soluğu kesiliyordu.

> “Hayır!” diye bağırdı titreyen sesiyle. “Sakın yaklaşma,Ben yokken siz çok güzel bir aileydiniz, değil mi? Benim yüzümden bu hale geldiniz”

Murat bey eşinin elini tutmuş öylece olanları izliyordu.

Ateş’in dudakları aralandı ama kelimeler çıkamadı.

Gözyaşları artık sessizce değil, boğularak akıyordu yanaklarından.

Ve bir anda, bir çöküş gibi, yanındaki koltukta oturan abisinin kucağına kapandı.

 

Kaan…( bu hıyarı pişman etmek istiyorum)

Bir elini kız kardeşinin sırtına koydu, diğerini saçlarına.

Onun kalbi de ağlıyordu ama Melis’inki kadar değil.

 

Melis, başını Kaan’ın omzuna gömdü.

 

> “Ben kimsenin kızı gibi hissetmedim hiç… Ama senin kardeşin gibi hissettim. Ama yapamam …”

Ateş, olduğu yerde donup kaldı.

O sahne ona bıçak gibi saplandı. Kardeşi onu abisi benimsemişti hemde daha saatler önce gelmesine rağmen.

Melis’in gözyaşları, onun kalbindeki geç kalmış sevgiyle çarpıştı ama artık bir adım bile atamadı.

 

Çünkü bazen sevmek yetmezdi.

Bazen sevgi geç kaldığında, sadece sessizce izlemek zorunda kalırsın.

---

---

 

❝ Kırılan Kalbin Sessiz Çöküşü❞

 

“Bir abinin kolları, bazen en güvenli sığınaktır.”

 

Melis’in gözyaşları durmuyordu.

 

Ateş'in bakışları içinde boğuluyordu ama o bakışlar bile artık hiçbir şey söyleyemiyordu.

Geç kalınmıştı. Çok geç…

Melis'in kalbi bu eve dair binlerce soru, yıllarca beklediği bir sevgi, hep görmezden gelinmişliği artık taşıyamıyordu.

Yalnızlık ağırdı.

Gerçek olmak daha da ağır.

 

Kaan’ın kollarına kapanan Melis, bir süre sadece ağladı. İçinde biriken tüm çocukluk travmalarını, kaybolmuşluğu, kıyaslandığı Yeliz'i, hiç olmadığı kadar yabancı hissettiği ailesini…

 

Kaan ise konuşamıyordu. Sadece onun saçlarını okşadı( işte böyle imana gel). Gözleri boşluğa dikilmişti.

Ama o sırada… Melis’in soluğu birden kesildi. Vücudu gevşedi. Kolları düştü.

Birden sessizleşti.

 

> “Melis? Melis!?”(baba)

 

 

 

Kaan (hayırdır Lenn)panikle onun yüzünü ellerinin arasına aldı.

Ama Melis’in gözleri kapanmıştı.

Bayılmıştı.

 

Annesi Deniz bir çığlık attı.

Ateş olduğu yerde donakaldı.

Ama o anda, hiçbir şey söylemeyen, tüm gece tek kelime etmeyen, balkondan içeri sessizce giren Kuzey, yavaşça yürüdü Melis’in yanına.

Sessizce, ağır adımlarla…

 

Herkes nefesini tutmuştu.

Kuzey eğildi, Melis’i kollarına aldı.

Kız kardeşinin başı göğsüne yaslandı.

O an, yıllardır hiç kimseye sarılmamış bir adam, hayatında ilk defa gerçek bir şeyi tutuyordu ellerinde:

Kırılmış ama hâlâ yaşayan bir kalbi.

 

Ağzından tek cümle çıktı:

 

> “Ben götürürüm.Hem sorun yok anne , üzüntüden olmuş sanırım, Ateş onu sabah kontrol eder değil mi?"

Ateş kapının yanında beklerken şokla kuzeye baktı ve başını yukarı aşağı sallayarak onayladı.

 

 

 

Hiç kimse itiraz etmedi.

 

Kuzey ağır adımlarla, Melis’in baygın bedenini odasına taşıdı.

Kapıdan geçerken Ateş’le göz göze geldi.

Gözlerinde koca bir öfke yoktu. Ama küçük bir hesap vardı.

 

Yeni bir odaya girdiğinde, Melis’in üstünü örtmeden önce onun yüzüne bir süre baktı.

Melis’in nefesi hafifti. Ağlamaktan yorgun düşmüş göz kapakları hâlâ titriyordu.

Kuzey, başucuna oturdu.

Ve kimseye göstermediği o iç sesiyle fısıldadı:

 

> “Ben seni tanımadan önce bile seviyordum Melis. Ama artık söz…Kimse seni tekrar yalnız bırakmayacak.”

 

 

 

Ve gece boyunca, o odanın ışığı hiç sönmedi.

Çünkü bir abinin bekleyişi, bazen uykudan daha güçlü bir korumadır. Kuzey o gece kardeşinin odasında koltukta uyumuştu....

Melisin odası

---

 

Bölüm : 23.06.2025 22:14 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...