14. Bölüm

14. Bölüm

ber57mia95
ber57mia95

🌤️ oy sayısı= 10 olmadan yeni bölüm gelmeyebilir

---

 

❝ Sabahın Sessizliği❞

“Uyanmadan önce bile kalp konuşur.”

 

Sabah olmuştu.

 

Evin içinde hâlâ konuşmalar başlamamıştı. Herkes sessizdi, ama herkesin içi doluydu.

Bir gece önce yaşananlar evin her köşesine sinmişti.

 

Üst katta, Melis’in odası güneş ışığını usulca içeri alırken, odanın içinde yalnızca bir nefesin ritmi vardı.

Yatağın aşağı kısımda bir koltuk…

Ve o koltukta Kuzey, yarı uykulu, yarı tetikte bir hâlde oturuyordu.

Başını yana eğmiş, ayaklarını uzatmıştı ama yüzündeki ifade hâlâ uyanık gibiydi.

O koltuğu terk etmemişti.

Ne battaniye almıştı, ne ışığı kapatmıştı.

Sadece Melis’in nefes alıp verdiğini duymak istemişti… çünkü o ses artık onun için huzurun ta kendisiydi.

 

Kapı hafifçe aralandı.

 

Ateş.

Siyah bir gömlek, elinde stetoskop. Doktor ciddiyetinde ama ağabey hassasiyetinde.

Yavaşça içeri süzüldü.

Melis’in yüzüne baktı önce… hâlâ uykudaydı.

Ama yanaklarındaki tuz izleri, geceden kalmaydı.

Ateş yutkundu.

 

Sonra gözü Kuzey’e takıldı.

Yüzü gölgede kalmıştı ama oradaydı.

Hâlâ başında.

Hâlâ beklemede.

 

Ateş bir an durdu.melisin odasının perdesini kuzeyin ve melisin üzerine gölge gelecek şekilde açtı ve pencereyi açarak içeriyi havalandırdı.

İlk defa kardeşi Kuzey’e bu kadar “gerçek” baktı.

Sessizce fısıldadı:

 

> “Hepimizin yapamadığını… sen yapmışsın.Prensesimizi yanlız bırakmamışsın”

 

Yavaşça Melis’in yanına yaklaştı. Nabzını kontrol etti.

Yanaklarına dokunmadan, sadece göz kapaklarına baktı.

Sonra derin bir nefes aldı.

 

> “Ateşi normal… tansiyonu da düzeldi. Yorgunluktan bayılmış, duygusal yük çok fazlaydı…”

 

Ama bu sözleri sadece kendine söylüyordu.

Çünkü o sırada… Kuzey, gözlerini hafifçe araladı.

 

Melis’e değil, doğrudan Ateş’e baktı.

Sessiz bir bakıştı bu.

Ne bağırış vardı, ne yargı.

Sadece içindeki cümle şuydu:

 

> “Şimdi değil... ama bir gün seninle konuşacağız.Gerçekleri”

 

Ateş başını eğdi.

Kuzey’in bu sessiz ama ağır duruşunu ilk defa fark etmişti. Kuzey ona bakıp bakışla Selam verir gibi yaptı, ateşte ona cevaben aynı şeyi yaparak melisin odasındaki çalışma masasının sandalyesine oturdu.

Melis kıpırdandı. Gözleri hâlâ kapalıydı ama dudakları bir şey mırıldanıyordu.

Kuzey hemen doğruldu.

Ateş ise sadece izlemekle yetindi.

Bu an… onlara aitti.

 

Melis gözlerini yavaşça araladığında, karşısında ilk gördüğü şey Kuzey’in gözleriydi.

Ve o gözlerde hiçbir şey söylemeden şu vardı:

 

> “Ben buradayım.Ben hâlâ buradayım.”

Kuzey: güzelim.. günaydın Bebek

Melis gözlerini ovuşturarak uyanmaya çalışıyordu ve ateş onun bu haline ister istemez gülümsedi ve bir hışımla odadan çıktı, Melis onu görmediği için kim olduğunu merak edip başını o tarafa çevirdi ama kimse yoktu

Kuzey ise hala masum masum kardeşine bakıyordu.

Melis yana kaydı ve abisine Baktı.

Melis: şey, uyuyalım mı?

Kuzey bir an şaşkınlık ile baktı küçük (!) kardeşine.

Sonra yavaşça onun yanına uzandı ve kardeşinin kollarının altından tutarak başını omzuna yatırdı

Melis ne yapacağını bilemedi o an utandı sadece utanç hissediyordu ve merak.

Başını abisinin yanağına sürttü ve abisi elini saçlarına daldırdı.

20 dk ya yakın öylece uzandılar, en sonunda Melis oturdu ve alçılı ayağına baktı, onu bayağı zorlamaya başlıyordu.

Abisine baktı ve "abi"

Kuzey: ef- bir Saniye ne ?!? A-abi ki ?

Kuzey mutluluk ile kollarını yeniden kardeşine sardı ve onu yatağa yatırarak ona sımsıkı sarıldı.

Melisin boynuna öpücük kondurduğu an Melis kaskatı bir şekilde kalakaldı. Abisi birşeyler olduğunu fark etti ve " özür dilerim sanırım kendimi fazla kaptırdım" Melis sorun yok der gibi hafif gülümsedi. Kuzey ellerini onun yanaklarına attı ve sıkıyormuş gibi" oy oy oy yerim bunu" dedi.

Melis sırtını yatağın kısmındaki Pembe kabartmaya yasladı alçılı ayağına rağmen ayağını uzatmayı başarmıştı.

O sırada kapı çaldı ve içeri ateş girmişti. Ellerinde bir buket vardı ama o kadar da büyük değildi

Ateş utanç ve mahçup bir şekilde kardeşinin yatağının yanına geldi ve yere çöktü.

Buketi yavaşça ona uzattı ama Melis ne yapacağını bilmiyordu almalı mıydı yoksa??!

En sonda ellerini uzattı ve çiçeği aldı abisi(Kuzey) ona gülümsedi. Ve yataktan doğrulup " ben aşağı gidiyorum, siz konuşun, birazdan seni Almaya gelirim güzelim" Melis gülümseyerek evet dedi.

Gözleri parlıyordu melisin ilk çiçeğini almıştı hemde 2 gün önce gelmiş olan birinden . çiçeği burnuna götürdü ve kokusunu içine çekti

Ateş: güzeller değil mi , aynı senin gibi...

Ateş yavaşça yatağa oturdu ve kardeşine dönük bir şekilde oturdu.

Kardeşinin elini tuttu ve dudaklarını kondurarak öptü

 

---

 

❝ Sessiz Sevgilerin Konuştuğu An❞

 

“Söyleyemediklerimiz en çok canımızı yakar"

Gözlerini yere indirdi.

Sonra konuştu:

 

> “Ben… ne diyeceğimi bilmiyorum aslında. Hep iyi konuşan biri oldum ama… sana gelince…

Sana gelince hep susuyorum.

Çünkü... ne kadar söylesem de yetmezmiş gibi geliyor.”

 

 

 

Melis kıpırdandı. Ama hâlâ susuyordu.

Ateş devam etti:

 

> “Ben seni sevdim Melis.

Ama... bunu nasıl söyleyeceğimi bilemedim.

Çünkü... ben sevdiğimi göstermeyi değil, kaçmayı öğrendim bu ailede.”

 

 

 

Melis’in gözleri dolmuştu.

 

Ateş :

> “Sana baktığımda zaman durmuş gibi oluyor.

Sen yokken her şey eksikti ama... ben yokluğunu normal sanacak kadar uzaklaşmıştım.

Affedilecek bir şeyim kalmadı biliyorum.

Ama...

Sadece... bir şans istiyorum.

Sadece kalbine bir adım atmak...

Ve senden ilk defa gerçekten abi olma izni almak istiyorum.”

 

 

 

Melis o anda başını yavaşça çevirdi.

Göz göze geldiler.

O anda odaya başka kimse girmedi ama yılların suskunluğu girdi.

Ve Melis, usulca abisine yaklaştı.

Gözyaşları yanağında süzülüyordu ama gözlerinde bir öfke kalmamıştı.

Melis yaklaştı

Yaklaştı …

 

Ve sessizce, hiçbir şey demeden…

Ateş’e sarıldı.

 

Ateş önce nefes bile alamadı. Sonra gözleri doldu.

Kardeşinin küçük bedenini, en derin yerinden sımsıkı tuttu.

 

> “Ben... seni ilk gördüğümde garip bir yakınlaşma hissettim"diye fısıldadı Melis.

“Ama o sevgiyi hak ettiğini anladım.Bu... ilk şansın olsun Ateş. Sonuncu değil.”

Ve o odada, ilk defa iki kalp aynı anda attı.

Kırılmış bir bağ, yeniden ilmek ilmek örülmeye başlamıştı...

---

Oy sınırı=10

 

Bölüm : 24.06.2025 13:41 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...