15. Bölüm

15. Bölüm

ber57mia95
ber57mia95

3 bin olmuş okunma sayısı aaaaaaaa🌝

❝ Küçük Adımlar, Büyük Yakınlıklar❞

 

“Bazen affetmek, bir omuza yaslanmak kadar sessiz olur.”

 

Sabah güneşi camdan içeri sızıyordu.

Melis, yatağın ucunda yastığa yaslanmış, kırık ayağına takılmış desteğe göz gezdiriyordu.

Henüz ayağa kalkması mümkün değildi ama kafasında kalkamayacağı daha birçok şey vardı:

Gururu, kırgınlığı, yıllarca kaybolmuşluğu.

 

Ateş başını çevirdi ve gülümsedi:

 

> “küçük hanım. Kahvaltı seni bekliyor.

Ama bugün özel servisle ineceksin.”

 

 

 

Melis kaşlarını kaldırdı.

 

> “Yani?…”

 

 

 

Ateş usulca kollarını ona uzattı.

 

> “Yani bu sabah seni ben taşıyorum. Şikayet kabul etmiyorum.”

 

 

 

Melis bir an durdu.

Kalbi hızlandı. O yakınlık…

Yıllar sonra ilk defa, gerçekten bir abisi tarafından kucaklanıyordu.

 

Bir şey demedi.

Sadece başını eğdi ve kollarına bıraktı kendini.

 

Ateş onu yavaşça kucağına aldı.

Kalbinde sakladığı tüm sevgiyle taşıdı.

Merdivenlerden inerken Melis başını Ateş’in omzuna yasladı ama sessizce fısıldadı:

 

> “Ağır değilim dimi?”

 

 

 

Ateş güldü. Hafifçe yanağına dokundu:

 

> “Sen benim içimdeki en hafif ama en derin yerdesin. Neyin ağır olabilir ki?”

Melis duyduğu sözler ile başını ateşin göğsüne bastırdı

Salona indiler.

Masada herkes vardı.

Kaan, Rüzgar, Arhan, Kuzey…

Ve mutfağın kapısında bekleyen Deniz ile Murat.

 

Ateş, Melis’i dikkatlice koltuğa yerleştirdi.

Herkes sessizce ona bakıyordu.

 

Deniz, gözleri dolmuş halde kızına yaklaştı.

 

> “Melis… nasılsın güzel kızım?”

 

 

 

Melis başını çevirmedi.

Yüzü gölgede kaldı.

Küçük bir sessizlikten sonra kısaca:

 

> “İyiyim.”

dedi. Ama sesi boğuktu.

 

Murat yavaşça yaklaştı.

Masadaki sandalyeye oturdu.

Kızına bakmadan konuştu:

 

> “Sana geç geldik. Biliyorum.

Ama bil istiyorum ki… herşey daha iyi olabilir

Yanlış kararlar, bazen doğru hislerle veriliyor.

Ama bu seni ne kadar sevdiğimizi değiştirmedi.”

 

 

 

Melis, elindeki çay bardağına baktı.

Boğazı düğümlenmişti.

Bir an gözleri doldu. Ama yine de güçlü kalmak ister gibi, sesi titreyerek cevap verdi:

 

> “Eğer sevdiyseniz… neden ben yurttaydım?”

 

 

 

O an odadaki hava buz kesti.

Deniz, gözyaşlarını tutamadı.

 

Kaan tam bir şey söylemek üzereydi ki, Melis gözlerini annesine çevirdi:

 

> “Ben kimseye kızmıyorum…

Sadece bilmiyorum.

Kime ne kadar güveneceğimi, neyi ne kadar hissetmem gerektiğini…

Hâlâ karışığım.”

 

 

 

Deniz dizlerinin üstüne çöküp onun elini tuttu.

 

> “O karışıklığın içinde seni sevdiğimizi bil.

Ve lütfen… kendine zaman tanı.

Bize de.”

 

 

 

Melis derin bir nefes aldı.

Ayağındaki alçıyı hissettiği gibi, kalbindeki çatlağı da hissediyordu.

Ama başını çok hafifçe eğdi.

 

> “Denerim.

Ama hemen olmaz.

Zor.”

 

 

 

Ve ilk defa Melis, gerçekten içten bir cümle kurmuştu ailesine.

 

Ateş köşeden gülümsedi.

Kuzey bir çatal aldı, sessizce çayın yanına bıraktı.

Ve sabah o evde ilk defa birlikte yapılan bir kahvaltının tadı vardı.

Acılıydı, evet.

Ama gerçekti.

 

 

---

İsterseniz bundan sonra:

 

Melis'in Arhan'la yalnız kaldığı bir an olsun mu sizce?

 

Bölüm : 24.06.2025 20:54 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...