13. Bölüm

13. BÖLÜM: Havuz

𝓑𝓵𝓸𝓼𝓼𝓸𝓶⁠☆
beyzisim

Hoşgeldinn​​​

Keyifli okumalar dilerim💖

Gözlerimin rengi en sevdiği renkmiş. Neden böyle dedi ki şimdi kalbim yerinden çıkacak resmen. Ben yanlış duydum bence.

Kafamda türlü senaryo dönerken Aktan konuyu daha fazla uzatmamam için hemen değiştirdi

" Hadi revire gidelim " dedi. Benim gözlerim elaydı. Gerçekten de en sevdiği renk bu olabilir miydi yoksa lafın gelişi mi söylemişti?

Bunun üzerine daha fazla düşünürsem heyecandan bayılacağımı bildiğimden düşünmeyi kestim. Revire geldiğimizde sedyeye uzandım ve doktor bileğime baktı. O sırada Aktan' ın bakışları üzerimdeydi doktor yanımda beni kontrol ediyordu o da oradan gözleriyle beni kontrol ediyordu resmen.

Sadece ufak bir incinmeydi. Yarın ki antrenmana katılmamı engellemiyordu. Doktor bileğime bir krem sürdükten sonra ağrı kesici yazdı. Daha sonrasında ise revirden çıktık.

Voleybol sahasının oraya geri döndüğümüzde maçı bitirmişlerdi. Maçı benim takımım kazanmıştı. Onları tebrik ettim. Akşam yemeğinde görüşmek üzere yanlarından ayrılıp otelin içine doğru yürüdüm.

Odaya girdiğimde kendimi yatağıma attım. Hem mental olarak hem de fiziksel olarak yorulmuştum. Yemeğe kadar birazcık kestirme yapmamın kimseye zararı olmayacağını düşünüp gözlerimi kapattım.

Ne kadar uyuduğumu bilmiyordum ama ben uykudayken Aktan yemeğe inmek için kapımı çalmıştı ama uykum derin olduğu için kapının sesini duymamıştım.

O da bana bir şey olduğunu sanarak tüm oteli ayağa kaldırmış. Benim odamın anahtarının yedek anahtarını bularak içeri girmişler. Kahkaha sesleri işitince zar zor da olsa gözlerim yavaşça aralandı ve yatakta oturur pozisyona geldim.

Kahkaha seslerinin kaynağının Gökhan olduğunu gördüm. Şaşkınlıktan gözlerim büyümüştü. Aktan, Gökhan, Oğuzhan ve Deniz. Oğuzhan ve Deniz kapının eşiğinde Gökhan ve Aktan ise direkt olarak odamın içinde duruyorlardı ve onlarda bir o kadar benim gibi şaşkın gözüküyorlardı.

Aktan' ın yüzüne rahatlamış bir ifade yerleşmiti.

" Neler oluyor? Neden benim odamdasınız? " Diye sordum onlara soru işaretleriyle bakarak.

" Kapını çaldım, sende kapıyı açmayınca endişelendik biz de içeri girdik. " Dedi dünyanın en normal şeyiymiş gibi Aktan.

" Uyuyordum, duymamışım. " Dedim onlara.

Senin için endişelenmiş Balca.

Evet iç ses, aynen ondan.

" İyiymiş kız işte hadi çıkalım, daha fazla rahatsız olmasın " dedi varlığını yeni fark ettiğim Toprak.

Oğuzhan ve Deniz' in arkasında olduğundan ve ikisininde boyu dev gibi olduğundan onu görememiştim.

" Evet abicim, hadi çıkalım " dedi Deniz, Toprak' a katıldığını belli ederek.

Aktan kafasını salladı ve " Akşam yemeği başladı, aşağı da seni bekliyoruz. Hazırlanıp gel. " Dedi ve diğerlerini de yanına alıp odamdan çıktı.

Hemen elimi yüzümü yıkayıp ayıldım. Normalde gün içinde uyumazdım ama günün yorgunluğundan dolayı bu günlük böyle olmuştu.

Altıma keten krem rengi bir pantolon üzerime de kahverengi bir bluz giydim. Saçlarımı da açık bıraktım. Çelik bir kolye takıp telefonumu da yanıma aldıktan sonra odadan çıktım.

Yemeğe indiğimde masaya çoktan oturmuşlardı ve sohbet ederek beni bekliyorlardı.

" İyi akşamlar. " Dedim onlara.

Onlarda bana karşılık verirlerken masaya oturmuştum bile. Et söyleyip beklemeye başladım. Begüm ve Aktan hararetli bir şekilde sohbet ediyorlardı. O an Aktan ile göz göze geldik ve ilk bakışmayı kesen ben oldum.

Aktan 1 Balca 0.

Yemeğim geldiğinde yemeğimi kimseyle iletişim kurmadan yedim ve hepsine selam verip masadan kalktım. Hızlı adımlarla odama doğru yürüdüm. Peşimden geldiğini düşünmüyordum ve öyle de olmuştu. Odama girdiğimde üzerime pijamalarımı giydim ve yatağıma yattım.

Yarın 5 saatlik bir antrenmanımız vardı ve oldukça yoğun geçeceğe benziyordu. Bu nedenle güzelce uyuyup dinlenmem gerekiyordu. Öğlen uyumuş olmam tekrar uyumamı zorlaştırır diye düşünmüştüm ama hiç öyle olmadı. Yatağa girdikten yaklaşık 5 dakika sonra uyumuştum.

8 saatlik keyifli uykumu bölen Gökhan olmuştu. Kapı yumruklanıyordu. Kaşlarımı çattım ve kapıyı çalana sinirle " Patlama! " Diye bağırdım. Bir insan uykusundan böyle uyandırılmamalıydı.

Kendime bile bakmadan kapıyı açtım. Gökhan bana baktı ve güldü. Ne yani o kadar da çirkin mi gözüküyordum?

" Uyandığını düşünmüştüm, kusura bakma. Bu gün havuz günü! Antrenmandan önce havuza gireceğiz. Kahvaltıya bekleniyorsun. Tabi oradan da havuza. " Diyerek neşeyle kapının önünden ayrıldı.

Hayır ya, o gün gelmiş olamaz. Ne yani ben şimdi ( onlarla ) havuza mı girecektim?

Sanırım evet.

Mecbur muyum?

Evet. 

Offf. 

Hemen kısa bir duşa girdim. Kahvaltıdan sonra havuza gireceğimiz için içime siyah renkli mayomu giydim.

Bikini giymeyecek misin yani Balca?

Tabi ki de hayır.

Üzerime ise kot şort ve beyaz bir tişört giydim. Saçlarımı da tarayarak kahvaltıya inmek üzere odamdan çıktım. Merdivenlerdeyken Aktan' ın kapısı açıldı ve dışarı çıktı. Altına siyah bir deniz şortu giymişti ve üzerine ise benim gibi beyaz bir tişört giymişti.

Ona aldırış etmeden merdivenlerden inmeye devam ettim.

Begüm' ün bikinisiyle aşağı indiğini eminim ama kanıtlayamam.

Bu sefer sana katılıyorum iç ses.

Masaya vardığımda Begüm' ü gördüm. Altında oldukça kısa kot bir şort üzerinde ise pembe kalpli bikinisi vardı.

Bingo.

Gözlerimi devirip bir sandalye çektim ve oturdum. Aktan ise beni şaşırtarak yanıma oturdu.

" Havuza gireceğiz haberin yok mu?" Anlaşılan benim de Begüm gibi giyineceğimi düşünmüştü ama yanılmıştı.

" Havuza gireceğimizi uykumdan uyandırılıp sabah sabah Gökhan sayesinde öğrendim Aktan. " dedim sakin bir ses tonuyla.

" Eee mayo- " derken sözünü kestim çünkü ne diyeceğini biliyordum.

" İçime giydim. " Dedim onu geçiştirerek. Sonra kahvaltımı yaptım ve bitirdikten sonra hep beraber masadan kalktık. Havuzun oraya doğru yürümeye başladık.

Yaklaştıkça daha da korkmaya başlıyordum. Nasıl bir kabusun içine atıyordum kendimi ben?

Havuzun kenarına geldiğimizde sandığımdan daha büyük olduğunu fark ettim. Boyu 1.80 di. Boyumu geçmiyordu. Ama tabi ki Begüm' ün boyunu geçiyordu.

Umarım yüzme biliyorsundur Begüm diye içimden geçirip gülümsedim. O sırada Aktan bunu fark etmiş olacak ki " Neye gülüyorsun? " Diye sordu.

" Hiç. "

" İnsan hiç bir şey olmadan gülmez."

" Bazen insan gülmek ister ve güler."

" Nasıl? "

" Ne nasıl? "

" Nasıl yapıyorsun bunu? Hiçbir şey olmadan nasıl gülüyorsun? "

" Gülmek istiyorum. "

Dediğime gülümsedi. " İşte böyle. "

Dediğime daha da güldü. Ben de gülümsedim. Daha sonra Gökhan' ın çoktan üzerini çıkartıp havuza girdiğini, bize su fırlattığında anladım.

Çoğu girmişti bile. Aktan daha da gülüp üzerindeki tişörtü tek bir hamlede başından geçirdi ve çıkardı.

Bir an da olduğu için şaşırmıştım ama bozuntuya vermeden hiçbir şey olmamış gibi başka bir yere baktım.

O da havuza atladı. Sıra bana gelmişti sanırım.

İstemeye istemeye üzerimi çıkardım. Sıra altıma gelmişti. Hiç birinin bakmadığı bir zamanı yakalayarak hemen altımı da çıkardım. Ve havuza atladım.

Kafamı yukarı çıkarıp gözlerimi açtığımda Aktan' ı görmeyi beklemiyordum. Yüzlerimizin arasında birkaç karış mesafe vardı ve saçlarımızdan sular damlıyordu.

" Umarım yüzmeyi biliyorsundur " dedi ve muzipçe güldü. İşte o zaman nasıl bir işe bulaştığımı sorguladım.

🖤🖤🖤

Bir bölümün daha sonuna geldik. Umarım beğenmişsinizdir. Bir sonraki bölümlerde görüşmek dileğiyle

Sevgiyle kalın 💫

 

 

 

​​

Bölüm : 13.10.2024 00:18 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...