
Hoşgeldin sevgili okur...✨
Keyifli okumalar
Valizimi hazırladıktan sonra uzun geçen bu günün sonuna gelmek için gözlerimi kapattım ve uykuya daldım.
Ta ki saatin 6' sında alarmın o iğrenç sesini duyana kadar huzurlu bir uyku çekiyordum.
Alarmı tiksintiyle kapattım. Bir o kadar istemesem de ayağa kalktım ve elimi yüzümü yıkadım. Mutfağa geçip tabağıma mısır gevreği koydum ve dolaptan süt çıkartıp onun üstüne döktüm.
Hızlıca kahvaltımı edip üzerimdeki pijamalardan kurtulmak için odama çıktım.
Altıma gri bir eşofman üzerime ise düz siyah bir tişört giydim. Ve bir kaç takı ile kıyafetlerin verdiği spor havadan biraz olsa da çıktım.
Saçlarımı da açtım ve şekil verdim. Sonra dudaklarıma nemlendirici, uykusuzluktan hafiften mor halkalar oluşmaya başlamış göz altlarıma kapatıcı ve yüzüme renk gelsin diye pembe tonlarında bir allık sürdüm ve işte hazırdım. Başka bir kız benim yerimde olsa, erkeklerin içinde tek kız olsa belki de ne giyeceğim diye 2 saat düşünür, yüzüne bir ton makyaj yapardı. Ama ben öyle değildim sanırım hiçbir zamanda olmayacaktım.
Halimden memnundum ama biraz daha şık bir kız olmakta fena olmazdı. Sanırım mesleğimin getirdiği kötü huylardan biriydi spor tarza sahip olmak.
Saati kontrol ettiğimde 7 buçuğu gösteriyordu. Tesisin servisi beni saat 8' de alacaktı daha yarım saatim vardı. Bende o saati Dicle ile konuşarak geçirdim.
" Alo, napıyorsun kızım. Kaç günlerdir hiç aramadın. "
" Anca müsait olabildim. " Dedim bitkin bir sesle.
" Ne oldu sesin bir yorgun geliyor? "
" Sorma Dicle. "
" Ama sordum canımın içi. Dökül bakalım. " Dedi ve bu güne kadar neler yaşadıysam hepsinin beş dakikalık özetini geçtim ona.
" İyiymiş"
Dedi. O kadar konuşmamın ardından sadece bunu demişti. En yakın arkadaşımdı ve bir şeyler olmuştu. Keyfi yerinde değildi.
" Senin neyin var? "
" Hiçbir şey "
" Emin misin? "
" Evet oldukça eminim. Neyse görüşürüz o zaman sen geç kalma. Kapatıyorum ben. Görüşürüz hayatım. " Dedi olabildiğince iyimser bir ses tonuyla ama karşısında onu yıllardır tanıyan arkadaşının olduğunu unutmuştu sanırım. Sesindeki yapmacıklık anlaşılıyordu.
" Tamam ama bir şey olsursa beni ara lütfen "
" Hıhı "
" Görüşürüz "
Dicle ile konuşmamı sonlandırdıktan sonra ne olduğu hakkında düşünecektim ama vaktim yoktu bende kafamdaki soru işaretlerine aldırmadan valizi de alıp evden çıktım.
Kapının önünde yaklaşık 5 dakika kadar bekledim ve servis geldi. Valizimi bagaja yerleştirip servise bindim.
Kimin yanına oturacaksın Balca?
İnan bende bilmiyorum iç ses.
Gözlerim Aktan' ı aradı ve buldu. Bulmaz olaydı. Yanında sarı saçlı bir kız oturuyordu ve onunla gülerek sohbet ediyordu.
O zamana kadar bu takımdaki tek kız olduğumu sanıyordum.
Sinirlendiğim için kaşlarım çatıldı ve ellerim istemsizce yumruk şeklini aldı.
Sen Aktan' ı mı kıskandın az önce?
Hayır. Evet.
O sırada Oğuzhan' ın sesini duydum. Bana sesleniyordu. Ve yanına gittim.
" Otursana yanım boş. " Dedi hevesle yanındaki boş koltuğu işaret ederek.
Gözlerim hala o sarı kız ile Aktan' ın üzerindeydi. " Teşekkür ederim " dedim ve Oğuzhan' ın yanına oturdum. Onların oturduğu koltuğun çaprazında kalmıştım ve ne yaptıklarını göremiyordum.
O sırada boş boğazlığım tuttu ve "Aktan' ın yanındaki o kız kim? " Diye sordum Oğuzhan' a kendimi tutamayarak.
Oğuzhan bozulmuştu. Ama belli etmemeye çalışarak yutkundu ve konuştu " Begüm, teknik direktörün kızı. Genellikle kamplara o da katılır."
Sinsi Begüm. Bir sen eksiktin zaten.
" Anladım "
Dedim ve sonrası ise bir işkence gibi geçmişti. Begüm denen sarışın sesinin mükemmel olduğunu düşünerek şarkı söylemeye başladı. Devamında ise neden kulaklarımın olduğunu sorgulamıştım.
Sonunda yorulup söylemeyi kesince bende fırsattan istifade ederek uyudum. Gözlerimi açtığımda ne kadar geçmişti bilmiyorum ama kafam Oğuzhan' ın omzundaydı.
Böyle uyanmayı tahmin etmemiştim.
Utançla hemen kafamı kaldırdım. Ben hareketlenince Oğuzhan da bana döndü.
" Kusura bakma, omzunu işgal etmişim. " Dedim mahcubiyetle. Gülümseyerek kafasını salladı. "Sorun değil." Dedi.
" Ne kadar kaldı? " Diye sordum konuyu dağıtmak için. " Yaklaşık 10-15 dakika uykuya uzun süredir hasretmiş gibi uyuyordun uyandırmak istemedim. " Dedi.
Anlayışla kafamı salladım. "Teşekkür ederim dün biraz geç uyudum da ondan herhalde yoksa kolay kolay böyle derin uyuyan biri değilim hele de birinin omzunda yani şey- " derken saçmalamaya başladığını fark ettim ve sustum.
Yanaklarım utançla kızardığında Oğuzhan' ın dudakları kıvrıldı.
" İnan sorun değil Balca. Rahatsız olmadan hatta hoşuma gitti. " Dedi son söylediğiyle kaşlarım havalandı.
"Hoşuna mı gitti? " Diye sordum. Eli ensesine gitti ve hoşnutsuzca ne diyeceğini bilemezmiş gibi yutkundu. O sırada servisteki muavinin sesi duyuldu. " Hazırlanın gençler 5 dakika sonra varış noktamıza ulaşıyoruz. " Dedi böylece Oğuzhan' da derin bir nefes verdi.
Otelin önüne geldik. Sırayla servisten inerken servisin merdivenleri arasındaki büyük boşluğu ayağım takıldı. Sendeleyip düşüyordum ki Aktan belimden yakaladı.
Ne ara arkama gelip beni yakalamıştı o?
Hemen dengemi toparlayıp karşında dik durmaya çalıştım.
" Daha dikkatli olmalısın " dedi bay çok bilmiş.
" Sağol "
Üzerimi silkeleyerek kendime çeki düzen verdim.
Bir nevi olayın etkisinden çıkmaya çalıştım.
Otele giriş yaparken Aktan tam arkamdan geliyordu. Girişimi yaptırıp odamın anahtarını aldım. Odam 3. Kattaydı.
Şansa bak ki Aktan' ın odasının hemen yanımdaki odaydı.
3. Kata çıkıp odama girdim. Burası gerçekten de lüks bir oteldi. Çift kişilik bir yatak, aynalı bir dolap, makyaj aynası, büyük bir televizyon ve havuz manzarası.
Oda sandığımdan güzel çıkmıştı. Hemen valizimi açıp kıyafetlerimi dolaba yerleştirdim.
Akşam yemeğine yetişeyim diye hızlıca banyoya girdim ve altıma kot bir şort üstüme ise beyaz vücudumu saran kayık yaka bir bluz giydim. Saçlarımı da kurutup açık bıraktım.
Bir kaç gold takı ile bu işi de hallettim.
Akşam yemeğine indiğimde takımın çoğu masadaydı. (Aktan ve Begüm' de dahil.)
Yine yan yana oturuyorlardı. Begüm bir şey anlatıyordu. Aktan ise dinliyormuş gibi davranıyordu ama aklının çok başka yerlerde olduğu her halinden belliydi. Masada Aktan' ın tam karşısına Deniz' in ise yanına oturdum.
" Selam. Ortalığı yakıyorsun. Şu şeytandan çok daha iyi bir kıyafet zevkin var" diyerek Begüm' ü işaret etti gizlice Deniz.
" Selam. Teşekkür ederim. Begüm' den mi bahsediyorsun? " Diye sordum söylediği şeyi kanıtlamaya çalışarak.
Kafasını salladı ve '' Bu masada ondan başka zevksiz bir şeytan var mı? " Diye sorunca kendimi tutamayıp kıkırdadım. Benle beraber Deniz de gülünce masadaki birkaç kişinin odağı biz olmuştuk. Begüm ve Aktan da dahil.
Aktan' la gözgöze gelince boğazımı temizleyip sustum.
Begüm denen kızın üzerinde leopar desenli bir elbise vardı saçlarına ise maşa yapmıştı.
Aktan siyah bir gömlek siyah bir pantolon giymişti.
Simsiyahtı.
Bu gün özel bir gündü. Yarının ise çok yorucu olacağı bu günden belliydi.
Karşısına oturduğuma pişman olmuştum. Tüm yemek boyunca gözleri üzerimdeydi.
Daha fazla dayanamayıp diğerleri yemeğine devam ederken izin isteyip masadan kalktım.
Odama doğru giden merdivenlerden çıkarken bir el bileğime dolandı.
O olamazdı değil mi? Peşimden gelmiş olamazdı. Lütfen o olmasın.
Ve karşımda Aktan' ı görmeme hiç şaşırmamıştım. Karanlık merdivende sadece ikimiz vardık ve ben ondan bir merdivdn üstte olduğum için boylarımız eşitlenmişti.
O karanlıkta bile gözlerimin içine baktığını hissediyordum.
" Ne istiyorsun Aktan? " Diye sordum tedirgince.
" Seni istiyorum Balca " dedi hevesli ve çekici bir sesle.
🖤🖤🖤
Bölüm sonu hakkında düşüncelerinizi alayımm
Umarım beğenmişsinizdir. Bir sonraki bölümlerde görüşmek üzere
Sevgiyle kalın 💫
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 36.64k Okunma |
2.62k Oy |
0 Takip |
17 Bölümlü Kitap |