8. Bölüm

Yazara küfür etmek cık cık cık çok ayıp taş olursun sonra msbsksb

Neyse neyse hadi bunuda yutuyorum

~ keyifli okumalar

"Hayır baba bak sorun buda değil daha cezaları bitmemiş Üstüne üstlük kavga ediyorlar ve bunlara sadece bir kaç gün önce kavga ettikleri çocuklar da katılıyor" dedi abim

Evet okulda bize karşı yaptığı nazik küfürler ve hakaretler yetmiyormuş gibi şuanda evde de aynı olay yaşanıyor du.

"Ne yapayım ben size erkin?" Dedi babam

"Cevap ver erkin ne yapayım?" Dedi tekrar

"İkinizide zincire bağlayayım, tavana asayım üstünede 'mala bakmak sevaptır bakın' mı yazayım?"

Akel'in kıkırdamasını duymuştum.

Bu sesi bile özlemiştim...

"Peki ya sen umut? Ha yok ben oğlumu okusun adam olsun diyerek tek parça halinde okula gönderiyorum sonuç? Kaşı yarık gözü çıkık elmacık kemiği kırık geri alıyorum"

"Baba vallah benim suçum yoktur bu mal 'dedi beni göstererek' dediki benim elim kaşınıyor dedi patlattı çocuğa"

"Ben ne yaptım lan yavşak!" Dedim fakat efken abim tarafından kafama tokat yemem bir olmuştu.

"Yok bunlara daha fazla ceza lazım"

"Buldum" dedi eniştem

"Senin bir tanıdığın vardı efken adam sanayide çalışıyor diyordun"

"Evet ne olmuş?"

"İkiside okuldan sonra oraya çalışmaya gitsin kazandıkları paraya el sürmeden bize getirsinler bu olay 4 ay boyunca devam etsin" dedi ve koltuğa geri oturdu

"ASLA!"

"ASLA!"

Dedik umutla aynı anda

"Asla falan yok doğru bir ceza hayata erken atılırlar" dedi halam

"Hala sen dost musun düşman mısın?" Dedim

"Ben taraf tutmuyorum yavrum" dedi ve annemin yanına oturdu.

"Neyse erkin kız var yanımızda diye birşey demiyorum" dedi efken abim

"Bu birşey dememiş haliyse demiş halini merak ediyorum" dedi umut

"Kes lan sesini" dedi abim umuta vurarak

"Akel gel biz odama gidelim" dedim ayağa kalkarak

Akel'in elinden tutup yukarı götürdüm, odaya girip kapıyı kapattım.

"Odan güzelmiş Arel" dedi

Sonra odaya bakmaya başladı.

"Şuan ki ailen ile olan bir albümün varmı?" Dedi

"Evet var"

"Bakabilir miyim?"

"Tabii"

Albümü bulup getirdim.

İlk sayfa akel ve benim küçükken çekilmiş resim vardı. Abim tarafından

"Bu kim?"

"Ediz abim" dedim

Sonra sayfa çevrildi

"Bu kim?" Dedi

"Tamer abim" dedim

"Ailen" dedi ve sustu

"Akel bana bak" dedim

"Sen benim ailem'sin her ne kadar başkasına anne,baba,abi, kardeş diyorsam sende ailemsin ailemden sin"

Dedim ve elinden tuttum.

"Nereye gidiyoruz?" Dedi

"Annemlerle tanışmaya" dedim ve aşağı indirdim

"Anne" diye seslendim

"Birşey mi oldu oğlum?" Dedi annem

"Sizi tanıştırmadım" dedim

"Sonunda erkin, vallah patladım burda ya tanıştır bizi artık" dedi annem

"Akel bu annem fidan, anne buda akel ikizim" dedim

Annesinin ismini dahası önce verdim mi bilmiyorum ama artık fidan

"Memnun oldum kızım demin için kusura bakma konu erkin olunca biraz üstüne düşüyoruz" dedi annem

"Sorun değil efendim"

"Ne efendimi kız, fidan abla de bana"

"Peki fidan abla"

"He şöyle erkin git içerdeki çayları salonda ki ev halkına dağıt bizde akel ile sohbet edelim"

"Şey anne-"

"Sen hala burada mısın erkin?"

"İyi sohbetler" dedim ve mutfağa gittim.

"Demet abla çaylar hazır mı?"

"Hazır oğlum"

Çayları alıp salona doğru gittim.

Tek tek dağıtma ya başladım.

"Aytaç eve yeni hizmetçi mi aldınız ne kadar güzel miş" dedi amcam

"Sorma baba ne kadar güzel kıvırtıyor, fıstık akşam bize gel" dedi doğu abi

Doğu abim'in lafını duyunca kıvırtıp babama doğru yürüdüm.

Tepsiyi masaya bırakıp doğu abi'ye döndüm.

'Ara beni' işareti yapıp öpücük attım.

"Baba sikecek bu beni" dedi doğu abim

"Abi senin namus bu akşam gitti" dedi efe

​​​​​​Çayları bitirdikten sonra demet abla boşları topladı annemle akel'de gelmişti.

"Efken asrın gidiyormuş oğlum eve bırak kızı" dedi annem

"Tamam anne hadi erkin sende gel" dedi

Ayağa kalkıp kapıya yürüdük.

"Numaram sende var asrın birşey lazım olursa beni ara, hemen benim sıpalar'dan birini yollarım"

"Sağol fidan abla merak etme" dedi akel

"Hadi gidelim fıstık" dedi abim.

Arabaya bindik ve gitmeye başladık.

Evlerinin önüne gelince akel ile birlikte bizde indik.

Abim akeli önüne çekip konuşmaya başladı.

"Asrın birşey lazım olursa erkini yada annemi ara hatta benim numaramıda vereyim bulunsun sende" dedi ve numarasını verdi.

Akel'e sarıldım ve eve girmesini bekledim.

"Hadi erkin gidelim artık" dedi abim.

Arabaya bindik ve eve gittik.

Yazardan

Akel bugün eğlenmiş ve eve gelmişti.

Efken ve fidan'ında numarasını almıştı.

Fakat evde olacak şeylerden haberi yoktu.

Kapıyı çaldı kapıyı arsel açtı. Fakat akel'in yüzüne bakmadan içeri geçti.

​​​​​​Salona doğru ilerledi akel.

"Senin yüzünden!" Diye üzerine geldi Aykan

"Aykan kendine gel!" Dedi adin

"Onun yüzünden olmadımı abi? Onun yüzünden dövmedi mi babam bizi?!"

"Sizde kıza or*sbu Manası yapmışsınız babam haklı, konu burda kapandı, aykan kızın yakasını bırak ve odana git" dedi adin

Aykan akeli bırakıp odasına çıktı onun peşinden ayhan ve Atakan da gitti.

Akel dolan gözlerini kırpmamak için uğraşıyordu.

Ama çabası nafileydi...

"Sende akel odana git" dedi sert sesiyle ayaz

Koşarak odasına çıktı akel, ilk defa mutlu oldum derken yine parçalanmıştı.

Ayaz...

Arsel,aykan, ayhan ve atakan eve geldiklerinde moralleri alt üst üstüne üstlük yüzü gözü kan içinde gelmişti.

Telaş yapmıştı ayaz, kardeşleri onun tek varlığı idi babası annesini başka kadınla aldatırken, başka kadının koynunda sabahlayıp ailesini unuturken, baba olan kişinin adıydı AYAZ YALÇIN

Sert davranmıştı çünkü sert davranmaz şefkat ile yaklaşırsa çabuk alışacaktı akele.

Ayaz bunu istemiyordu...

Bir kardeşini bu yüzden vermemiş miydi toprağa? Abileri bu yüzden gitmemiş miydi yurt dışına?

Yalçınlar'ın en büyüğü ayaz değildi ki.

En büyük abileri ​​​​​​Arkan yalçın, Arman yalçın ve Artun yalçın...

3 senedir yurtdışındaydı hepsi. Ve onların kız kardeşlerinden haberi bile yoktu..

Gerçek er yada geç ortaya çıkacaktı.

Bitti..

Yeni abiler yakında hikayede olacak

3 tane abimiz var sizce ölen kardeşleri kim?

Artun yalçın

Arman yalçın

Arkan yalçın