
Ayyy nasıl özlemişimm ksbskdnd
Nasılsınız?
Karanın hayatından bir kare size
6 yıl sonra
"Karan seni öldürürüm!" Dedi erva
"Hayatım sadece halı sahaya gideceğiz bak yemin ederim"
"Bak Karan ecelin olurum!"
"Güzelim, bebeğim, hayatımın anlamı bak vallaha senin içinde gol atarım"
"O kapıdan çıkarsan bu gece bırak eve girmeyi yüzümü bile göremezsin karan"
"Alt tarafı bi halı saha ya!" Dedi karan ve ceketini alıp odadan çıktı.
"Ah kafam!"
"O ceketi hemen koltuğa bırakıyorsun yoksa 2. Terlik geliyor!"
"Ama ya-"
"Aması falan yok karan"
"İyi ya gitmiyorum elalemin eşleri de halı sahaya göndersin kocasını bende mazlum çocuk gibi bakayım"
"Evet öyle olacak zaten"
"Ben mazlum muyum erva?"
"Öylesin karan"
"Ya öyle mi" dedi ve Erva'yı belinden yakalayıp sırtına aldı karan.
"Karan dur yapma" dedi erva
"Karan!"
"Karım değil misin kızım? Kucağıma da alamayacak mıyım?"
"Alamazsın karan" dedi ve kucağından indi mutfağa doğru ilerledi.
"Ama erva" dedi ve peşinden gitti karan.
"Annemler gelecek karan git masayı hazırla"
"Sen bunu şimdi mi söylüyorsun?"
"Evet şimdi söylüyorum bir sorun mu var?" Dedi elinde bıçakla erva
"Yok hayatım" deyip eline tabakları aldı karan
Karan ve erva yaklaşık 3 yıl önce evlenmişti. Evlendiklerinde ikiside 21 yaşındaydı, her ne kadar çocuk isteseler de olmamıştı.
Tengiz ailesi tam kadro gelmişti. Yemekler yenmiş masa toplanmıştı.
"Karan telefonunu verir misin?" Dedi erva
"Vereyim hayatım" dedi ve telefonu verdi karan ardından sohbetine devam etti.
Karanın googlesine girince karşısına çıkan resim ile gözleri doldu erva'nın.
Çünkü karanın arama geçmişi bebek eşyaları ile doluydu.
"Karan bir gelir misin?" Dedi ve ayağa kalktı erva, karan da onun peşinden gitti.
"Özür dilerim"
"Neden ne oldu?"
"Sana bir evlat veremedim özür dilerim karan"
"Erva sen ciddi misin? Çocuğumuz olmuyor diye mi moralin bozuk?"
"Abinin kızına nasıl baktığını gördüm karan arama geçmişin de bebek eşyaları ile dolu biliyorum sende istiyorsun bir çocuğun olmasını-"
"Güzelim benim canım buna sıkılmaz, evet çocuğumuz olmuyor biliyorum bizde evlatlık alırız, ailesi olmayan bir sürü çocuk var" dedi karan
"Gerçekten mi?"
"Gerçekten" dedi ve erva'nın kafasını göğsüne bastırdı karan.
"Seni seviyorum gün ışığım" dedi karan
"Seni seviyorum herşeyim" dedi erva
İkili salona gelip sohbetlerine devam etti.
Çınar'ın 2 oğlu vardı. Barın'ın 1 oğlu 1 kızı vardı. Derin' in 1 kızı baran'ın ise 3 oğlu vardı.
Doruk ve Kutay ise evlenmiyordu.
"Dorukcuğum?" Dedi Gökalp (çınarın oğlu)
"Alpciğim?"
"Evlilik ne zaman?"
"Lan sen daha 7 yaşındasın nereden öğreniyorsun bunları" dedi doruk
"Bağırma lan oğluma!" Dedi çınar ve yastığı fırlattı.
"Hem Gökalp doğru söylüyor ne zaman evleneceksin lan sen 32 yaşındasın"
"Evlenmeyeceğim ben" dedi doruk
"Eve köksal oğlum aman yarın öbür gün meyve falanda verirsin sen" dedi Nergis hanım
"Ayıp oluyor anne" dedi doruk
"Annen haklı doruk evlen artık bizim de gözümüz bir torun görsün" dedi Faruk
"Çocuklarının hepsi evlendi de ne oldu bak kat kat artıp geri geliyorlar bi karan ve erva artmadı sağ olsunlar"
Herkes elindeki yastıkları doruğa fırlattı.
"Doruk" dedi çınar dişlerini sıkarak
Doruk sanki jeton yeni gelmiş gibi aydınlandı.
"Kusura bakma erva öyle demek istemedim"
Hiçbir şey demedi erva sadece baktı.
"Aman be ne sulu gözsünüz ben buraya yemek yemeye geldim aloo yengeee açım ben" dedi Kutay
"Kutay daha yeni yemek yedik" dedi baran
"Ben yengemin yemeklerini seviyorum abi sana ne oluyor, yenge senden tatlı da bekliyorum ben"
"Tatlıya gerek yok Kutay yengenin kendisi tatlı" dedi karan
"Evet evet belli oluyor yiye yiye bitirmişsin kızı"
Evde büyük bir kahkaha tufanı kopmuştu.
"Karan amca" dedi Gökalp
"Efendim amcacım"
"Sen kaç yaşında evlendin?"
"21 yaşında neden?"
"Doruk amca sen kaç yaşındasın?"
"32" dedi doruk
"Bak Karan amcam bile 21 yaşında evlenmiş sen neden hala evlenmedin?"
"Gökalp sende beni evlendirmeye taktın kafayı evlenmeyeceğim!"
"Doyuk amca" dedi Nisa (barın'ın kızı)
"Amcam"
"Ne zaman evleneceksin?"
"Abi şu oğluna sahip çık bak benim yeğenimi de kendine benzetmiş"
"Ulan barın'ın çocuğu çocukta, benim çocuğum kutup ayısı mı?"
"Biliyor musun abi, bir çocuğun babası kutup ayısı olunca doğan çocukta kutup ayısı oluyormuş" dedi ve gelen yastıkdan korunmak için yüzünü kapattı.
"Nisa git amcan'a tekme at kızım" dedi barın
Nisa yürüyüp doruğun önüne geldi ve ayağıyla vurdu.
Fakat karnına gelmemişti o tekme.
"Ah gelecekteki çocuklarım!" Dedi ve yere eğildi doruk.
Nisa koşarak karanın kucağına çıkmıştı.
"Aferin benim kızıma" dedi barın
"Aferin Nisa çok güzel vurdun amcacım" dedi çınar
"Nisa bir daha yapma kızım uyma şu babana" dedi Hazal
"Çok güzel vuydum demi kayan amca"
"Evet amcacım çok güzel vurdun" dedi karan
"Karan" dedi uyarıcı bir ses tonuyla.
"Ya Nisa napıyorsun senin yüzünden amcamı başkasıyla evlendiremeyeceğim"
"Gökalp senin derdini sikeyim" dedi doruk kısık sesle
Doruk kendine gelmiş hatta bir daha tekme yememek için kucağına yastık almıştı.
"Doruk bu kadar istiyorsan ayazı vereyim kucağına" dedi baran
"Yok abi sağol ben yastıkla iyiyim"
"Hem evlenmeyeceğim diyorsun hemde gelecekte ki çocuklarım diyorsun doruk amca" dedi Atlas (çınar'ın ikinci oğlu)
"Abi bence sen şu ikizlerine sahip çık yoksa elimden kaza çıkacak"
"Hadi bi dokun bakayım sen çocuklarıma" dedi çınar
"Ben dokunacağım mı dedim aa asla ben kıyamam onlara" dedi atlasın ensesine vurarak doruk
"Baba doruk amcam enseme vurdu" dedi Atlas
"Ulan ne şikayet ediyorsun be!" Dedi doruk
"Lan doruk!" Dedi çınar ve ayağa kalkıp ensesine vurdu.
"Bu ense olayını sanki 6 yıl önce kapatmıştık" dedi Nergis hanım
"Evet anne hatta en son abimin düğününde karan'a vurmuştuk" dedi baran
"Ben amca olarak şahsen yeğenlerime öyle birşey yapsam dayak yerdim ama bu yapmayacağım anlamına gelmiyor" dedi karan
"KARAN!" dedi tüm aile toplu halde
"Nasıl tutturuyorsunuz kardeşim ya ne oluyor vahiy mi iniyor hepinize de bir anda hepiniz karan diyorsunuz"
"Karan çok konuşuyorsun abicim" dedi barın
"Yenge şu kocana birşey söyle üzerime atlayacak gibi bakıyor"
"Barın karan'a düzgün bak canım"
"Bakayım canım nasıl bakayım karan bey sağdan mı, soldan mı yoksa arkandan mı?"
"Şöyle biraz sağa dönsen karına doğru daha güzel olur abi"
Tengiz ailesi acısıyla tatlısıyla mutluydu.
Bu karan için en büyük servetti.
1 yıl sonra
"Doğum günün kutlu olsun karanım" dedi Nergis hanım.
"Sağol anne" dedi karan
"Hediye vakti" dedi doruk
Elinde kutu ile geldi erva.
"Bak bakalım beğenecek misin?" Dedi Hazal
Elindeki kutuyu açtı karan. İçinde bir not.
"Baba oluyorsun yakışıklı :)"
İnanmadı karan sonra ayağa kalkıp Erva'ya sarıldı.
En büyük hayali gerçek olmuştu. Ve Tengiz ailesi bir adım daha büyümüştü
"Ya ben Gökalp ile zor uğraşıyorum bir yeğen daha kaldıramam olamaz!"
"Amca ne zaman evleneceksin?"
Son... :)
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |