3. Bölüm

2. Bölüm

Birazcıkyazar
birazcikyazar

~keyifli okumalar

 

 

 

 

 

 

Bulut timi (kuray yüzbaşı)​​​​​​

Bir aydır dağın tepesinde ulaşabileceğimiz birini arıyorduk.

Yiyeceğimiz azalmıştı, neyseki mermimiz hala vardı.

Dağda şuana kadar 10 a yakın terörist öldürmüştük

İlerliyorduk hemde hiç durmadan

Fırtına devam ediyordu ve buda bizim ilerlememizi etkiliyordu.

"Komutanım daha fazla gidemeyeceğiz" dedi alperen

"Fırtına çok kuvvetli biraz daha ilerlemeye çalışırsak Karın içinde yok oluruz" dedi semir

"Dayanın!" Dedim sadece

Ama bu çok kısa sürdü, itler bizi bulmuştu.

"Siper alın!" Dedim sadece ve bununlada kaldık.

"Komutanım 6 yönünde!" Diye bağırdı güray

Hemen ordaki iti etkisiz hale getirdim.

"Dikkatli olu-!" dedim sadece

Fakat cümlemi bitirmeden dağdan düşen karları gördüm.

"Çığ!" Dedim ama karların üstümüze düşmesi uzun sürmedi.

Biz bulut timi 14 Aralık saat 12:18 tarihinde üstümüze düşen çığın altında kalmıştık.

Ve sonumuzda burada olmuştu....

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Miran'dan

"Komutanım burda yoklar" dedi barkın

Tam tamında koskocaman dağı turlamıştık, 8 mağaraya girmiştik fakat hala timden bir haber yoktu..

"Karan komutanım albaya ulaşalım dağda olmadıklarını söyleyelim" dedi ozan

"Miran, ozan haklı burda daha fazla kalamayız" dedi karan yüzbaşı

"Miran kendine gel!" Dedi yüzbaşı

"Kendim deyim komutanım" dedim

"Barkın albaya haber ver geri dönüyoruz" dedi yüzbaşı

Ve ben miran bartu kıraç, ilk defa o gün kardeşimden ümidimi kesmiştim...

Benim kardeşim belkide ölmüştü...

Yada hayattaydı ama yaralıydı...

Umut artık bize çok uzaktaydı...

 

 

 

 

 

 

Karargah

"Ne demek bulamadık karan?!" Dedi mehmet albay

"Albayım tam tamına 8 mağara gezdik helikopterin düştüğü bölgeye baktık ama ne bulut timinden nede yüzbaşı kuraydan bir haber alamadık" dedi karan yüzbaşı

"Ceset falanda mı bulamadınız?" Dedi bir ümitle albay

"Maalesef albayım" dedi karan albay

Bulut timinin komutanı kuray yüzbaşı albayın oğluydu...

Mehmet alakan...

Belkide oğlunu şehit vermişti...

"Çıkın dışarı" dedi albay

Hepimiz tek tek dışarı çıktık.

"Miran" dedi Dinçer

Ağlıyordum, nasıl ağlamazdım ki

"Şşş geçecek kardeşim bulacağız onları" dedi

"Geçmeyecek, dinçer benim kardeşim öldü, öldü Dinçer yaşasaydı bir şekilde ulaşırdı bize" dedim titreyen sesimle

"Bana bak miran!" Dedi yüzbaşı

"Dik dur oğlum eğer ki kardeşin şehit olduysa bile onun için dik dur!"

"Eğmeyeceksin kafanı bulacağız lan söz veriyorum sana bulacağım lan kimse bulmasa bile ölü de olsa diri de olsa bulacağım onu tamam mı? Kağanı sana getireceğim kardeşim kaç yıl ,kaç ay sürerse sürsün anlaştık mı?" Dedi yüzbaşı

"Söz mü abi?" Dedim

"Söz abicim" dedi karan yüzbaşı

Karan yüzbaşı burda bana çok fazla abilik yapmıştı.

Bazen komutanım bazen ise abim oluyordu.

"Komutanım dışarı çıkaralım hava alsın" dedi diren

"Siz çıkarın oğlum benim işim var, miran geleceğim yanına" dedi ve gitti.

"Hadi miran" dedi Dinçer

Bahçeye indik.

"Dinçer Yaman'ın haberi yok, Dinçer annemle babamın haberi yok" dedim sadece

"Sakin ol, mehmet albay haber vermiştir" dedi diren

Gerçekten vermiş miydi?

Kardeşimin ölüm haberini... Annemle babama vermişlermiydi?

 

 

 

 

 

Kartal timi( Yaman'dan)

"Ondan sonra bende dedimki sen kimsin bana kafa tutuyorsun lan dedim bi koydum kafayı" dedi vural

Bir kaç saattir oturmuş herkesin eski anılarını dinliyorduk.

"Er tufan Kuruk yozgat emret komutanım!"

"Söyle asker" dedi ayaz binbaşı

"Komutanım albay üsteğmen yaman ayaz Kıraç'ı çağırıyor" dedi

"Tamam geliyorum git sen" dedim ve ayağa kalktım

"Yaman ne oldu?" Dedi seher

"Bilmiyorum gidince öğrenirim" dedim

"Bizde gelelim mi?" Dedi yalçın

"Yok siz bekleyin" dedim ve gittim

Albayın odasına gelince kapıyı çaldım

"Üsteğmen yaman ayaz Kıraç hakkari emret komutanım"

"Gel yaman" dedi albay Samet

"Beni çağırmışsınız albayım" dedim

"Evet yaman otur bu bir emir" dedi

Oturdum ve albayı dinlemeye başladım.

"Üçüzün kağan ile ilgili konu" dedi

Kaşlarım çatıldı "birşey mi olmuş komutanım?" Dedim

"Emin ol nasıl söyleyeceğim bilmiyorum yaman bir ay önce timi ile göreve gitmişler, ama görevde aksilik olmuş" dedi

"Ne? Nasıl bir aksilik?" Dedim

"Helikopterleri düşmüş" dedi

Sessizliğe gömüldüm, ne ben konuştum nede albay konuştu

"Ölmüşler mi?" Dedim sadece

"Bilmiyoruz telsizlerine ulaşılamıyormuş, Diyarbakırdan bomba timini göndermişler aramaya, fakat onlarda bulamamış ne bir ceset nede bulut timine ait bir eşya" dedi ve sustu

Bomba timi Miran'ın bulunduğu timdi.

Ama yaşıyordur demi?

Kardeşim, kağanım hayattadır dimi?

"Dışarı çık bir hava al yaman" dedi albay

"Emredersiniz komutanım" dedim ve kalktım

Ağlamak istiyordum, ilk defa bu kadar yoğun bir istek vardı içimde.

"Yaman iyimisin?" Dedi buray

"Buray" dedim titreyen sesim ile

"Buray kardeşim" dedim

"Defne ve barana birşey mi olmuş?" Dedi buray

"Hayır onlar değil, buray kağan" dedim

"Ne olmuş oğlum söylesene"

"Kağan ve timi 1 ay önce kaybolmuş, buray hiçbir şey bulamamışlar, miranı aramam lazım benim" dedim ve ayağa kalktım.

"Elini yüzünü yıkayalım bir" dedi buray

Lavaboya gittik, elimi yüzümü yıkadıktan sonra telefonumu aldım.

Buray yatağa oturmuş beni bekliyordu.

"Aç şu telefonu Miran aç!"

"Sakin ol yaman" dedi buray

"Noluyor burda?" Dedi ayaz binbaşı

"Komutanım şuan sırası değil önemli bir olay var" dedi buray

"Ne oldu yaman?!" Dedi binbaşı

"Komutanım kardeşim kağan ve timi 1 aydır kayıp mış, her yerde aramışlar ama bulamamışlar kardeşim miranı arıyorum ama açmıyor" dedim

"Biraz daha dene umarım kağan ve timi hayattadır"

Umarım komutanım

"Heh miran duyduklarım doğrumu?"

"Miran meşgul komutanıyım ben yüzbaşı karan Orcan"

"Yüzbaşım duyduklarım doğrumu acaba?"

"Ne duydun bilmiyorum ama bulut timi ile ilgiliyse..."

Sustu, neden sustu?

"Evet bulut timiyle ilgili" dedim

"Bak oğlum ismin ne bilmiyorum-"

"Yaman, ismim yaman" dedim

"Bak yaman nerdeyse 1 aydır kağan ve timini arıyoruz, karargaha dün geldik, her taşın altına baktık, 8 mağara gezdik, helikopterin etrafınada baktık ama ne kağan nede timine ait birşey bulduk biz ümidimizi kaybetmedik ama işler o kadarda iyi gitmiyor aklımıza tonlarca şey geliyor bunların başında teröristler ile çatışmaya girip şehit olmaları geliyor" dedi

"Teröristler ile çatışmaya girseler cesetleri bir yerde olurdu" dedim

"Oda var"

"Yani kardeşim öldümü?" Dedim

"Bilmiyorum ama ortadan kaybolmaları,izlerinin olmaması yada şuana kadar bize ulaşmamaları bu işaretler maalesef öldüklerini gösteriyor"

Dedi ve sustu ardından devam etti

"Mirana verdiğim sözü sanada veriyorum ölü yada diri de olsa kardeşiniz kağanı bulacağım ve size getireceğim" dedi

"Anlaşıldı sağolun" dedim ve telefonu kapattım

"Ne oldu?" Dedi buray

"Kağan ve timine öldü dedi" dedim ve gözümden yaş akmasına izin verdim.

"Geçecek kardeşim merak etme" dedi buray

"Ölmüş buray" dedim ve ağlamaya başladım

"Bahçeye gidelim hava al" dedi ayaz binbaşı

Bahçeye çıktık. Hava iyi gelmişti ama bu acımı gidermiyordu...

 

 

 

 

Bulut timi... Yazardan

​​​​​Güneş burada da var

Ta ki batana kadar

Güneş burada da var

Ta ki batana kadar

Yıldızlar yine parlak

Şafak atana kadar

 

Bilsen şimdi nerdeyim

Çılgın gecelerdeyim

Uzun bir seferdeyim

Gücüm yetene kadar

 

Bilsen şimdi nerdeyim

Çılgın gecelerdeyim

Uzun bir seferdeyim

Gücüm yetene kadar

 

Gonca güllerim vardı

burcu burcu kokardı

Rengi soldu sarardı

Sevip tutana kadar...

 

 

 

 

Akşama kadar/ mustafa Yıldızdoğan

Bulut timi...

Bir çığın altında kalmıştı.

Ve kuray yüzbaşı doğru söylemişti.

Sekiz kişi hariç...

Sonraları burada olmuştu...

 

 

2. Bölüm bitişi der susarım...

Nasıldı?

 

 

 

​​​​​​

 

Bölüm : 17.11.2024 03:50 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...