4. Bölüm

3. Bölüm

Birazcıkyazar
birazcikyazar

~keyifli okumalar

 

Eledim eledim, höllük eledim

Aynalı beşikte canan bebek beledim

Aynalı beşikte canan bebek beledim

Büyüttüm besledim, asker eyledim

 

Gitti de gelmedi canan, buna ne çare?

Yandı ciğerim canan, buna ne çare?

Gitti de gelmedi canan, buna ne çare?

Yandı ciğerim canan, buna ne çare?

 

 

 

 

 

 

Aysun Gültekin/ eledim eledim

 

Hakkari (yazardan)

Çağrı, eflin ve ikizler bugün evdeydi.

Mutlulardı ama bu mutluluk kapı zili çalana kadar sürdü.

"Ben bakarım baba" dedi baran

Kapıyı açmaya gitti, açtı ve karşısında mehmet albayı gördü.

"Mehmet amca hoşgeldin" dedi

"Pek hoş gelmedim oğlum geç içeri hadi" dedi barana

Ama baran'ın dikkatini çeken şey mehmet albayın arkasında bulunan ambulans ekipleriydi.

Mehmet albay ambulans ekipleri ile birlikte eve girdi.

"Oo mehmet hoşgeldin" dedi çağrı ama bu mutluluk arkada gördüğü ambulans ekibini görene kadardı

"Çağrı otur hadi" dedi Mehmet albay

"Nasıl söylesem ne desem bilmiyorum inan"

"Söyle mehmet birşey mi oldu?" Dedi çağrı

"Kağan" dedi mehmet albay sadece

Daha cümlesini bitirmeden arkadan eflinin kendini yere atması göründü.

Ambulans ekipleri hemen efline müdahale etmeye başladı.

"Ölmedi demi mehmet?" Dedi çağrı bir ümitle

"Başınız sağolsun çağrı" dedi mehmet albay

Bir anlığına döndü çağrı.

"Vatan sağolsun!" Dedi baran

Bu sahne tanıdık geldimi sizlere?

Çağrı şehit gösterildiğindede kağan demedimi 'vatan sağolsun' diye?

Şimdi kağanın şehit haberi geldi...

Bu sefer ise baran söyledi.

Can yakılır, can yanar...

Kağan kıraç ailesinin en derin yarasıydı!

Ve öylede kalacaktı....

 

Urfa(kartal timi) yamandan

​​​​"Yaman biraz daha iyimisin?" Dedi ayaz binbaşı

"Evet komutanım" dedim

"Samet albay cenazeye gideceğimizi söyledi" dedi seher

"Yani kısaca bizde seninle geliyoruz yaman" dedi Ömer yüzbaşı

"Sağolun" dedim ve ayağa kalktım ama gözümün önü kararmıştı.

"Yavaş" dedi Ömer yüzbaşı

"Kendine gel, biraz uyu yarın yola çıkacağız" dedi ayaz binbaşı

"Emredersiniz komutanım" dedim ve odaya gittim

Yatağa uzandım ve gözlerimi kapadım.

"Ya yaman çakarım ağzına bir tane görürsün emcüğü"

Kağanın sesini duymamla açtım gözümü

Ama hayaldi...

Geri uyudum ama asla gitmedi o ses...

"Yaman öldürürüm seni çocuk!"

"Baba yaman bir top!"

"Yaman vurma barana!"

"Yaman şarj aletim sendemi?"

"Yaman!"

"Yaman döverim seni!"

"Yaman sen bir şerefsizsin!"

"Oo yengemiz mi var?"

"Yenge yaman bir piç nasıl baktın buna?"

"Yenge ben 17 yılımı bununla zor geçirdim kardeşim olduğu için başım yandı ama sen ne diye yaktın ki başını?"

Gitmedi o ses ne yapsam gitmedi..

 

Ertesi gün

"Yaman kalk artık yola çıkacağız daha" dedi ömer yüzbaşı

Kalktım lavaboya gittim günlük işleri yaptıktan sonra geri geldim

Üstüme üniformamı giydim.

"Sen benim cenazemde de üniforma giy lan sana çok yakışıyor"

Demişti kağan hissetmiş kardeşim...

"Hazır mısınız?" Dedi ayaz binbaşı

"Evet hazırız komutanım"

"Pekala gidelim" dedi Ömer yüzbaşı

Yola çıktık. Hakkariye vardığımızda ilk defa bu yolların buz tuttuğunu fark ettim...

İlk defa bu yoldan geçerken içimin buz gibi olduğunu hissettim...

Ve bu sefer bu yolları kardeşimin cenazesi için geliyordum...

Eve geldiğimizde miran ve timininde burda olduğunu gördüm.

Ayağa kalkıp yanıma geldi miran

Sarıldım ona sadece. Ne ben konuştum nede o

"Yaman cenaze gelecekmiş samet albay gidelim dedi" diye haber verdi buray

"Tamam gidelim" dedim

"Miran hadi kardeşim kalk, kalk en azından bugün kağan için birşey yapalım hadi" dedim

"Dayanamam yaman dayanamam ben kardeşimi toprağa veremem" dedi miran

"Şşşt geçecek kardeşim geçecek bu günleride atlatacağız, neler atlatmadık lan biz he? Neler neler atlattık oğlum bunumu atlatamayacağız?" Dedim

"Yaman ben atlatmak istemiyorum ben kardeşimi istiyorum, yaman ben kağanı geri istiyorum" dedi miran

"Miran hadi gidelim" dedim timi gelip miranı götürdü.

Bizde cenazenin geleceği yere gittik.

Kağanı getirdiler...

Benim yere göğe sığdıramadığım kardeşimi küçücük bir tabuta sığdırmışlardı.

Bedeni ordamı onu bile bilmiyorduk ki...

"Bedeni tabutta mı?" Dedim ömer yüzbaşına

"Bedenini bulamamışlar yamanım, kağan tabutta değil" dedi

Bedeni bile bulunamamış ki kardeşimin...

Bomboş bir tabut geldi sadece...

Sonra resmini getirdiler...

Yine gözlerimin önüne babamın cenazesi geldi, ozamanlar baran ve defne 3 yaşına yeni girmişlerdi.

Kağan babalık yapmıştı bize.

Şimdi bir farkı kalmadı...

Ha babamı kaybetmişim, ha kağanı bir farkı kalmamıştı.

Kağanım, kardeşim, arkadaşım, herşeyim oldumu şimdi bu gidiş?

"Napıyon lan mal!" Dese yine çıksa bir anda ortaya

'Ağlama lan enayi' dese...

Annemi götürdüler tabutun yanına sarıldı annem

İlk defa bu kadar zoruma gitmişti bir şehit annesi

Şehit olan kişi kendi can parçan olunca işler değişiyordu işte

Baban... Şehit babası oluyor

Annen... Şehit annesi oluyor

Kardeşlerin... Şehit kardeşi oluyor

Sen... Şehit oluyorsun

Canım yanıyor kağan yine gelip sarsana yaralarımı...

Sonra babam gitti yanına oda sarıldı.

Ama gururla sarıldı tabuta, babam kağan ile gurur duyuyordu.

Başladı annem ağlamaya...

"OĞLUM!" dedi o ağladı ben ağladım

Dik durmak istedim bedenim izin vermedi buna.

Mirana baktım defne ve barana sarılmıştı.

Yine dik durdum, eğmedim başımı.

Ama gözlerimden yaş akıyordu. Engel olamadım buna

"Dik durmak zorunda değilsin yaman ağlamak istiyorsun görüyorum" dedi ayaz binbaşı ardından kafamı göğsüne bastırdı.

Kayışlar koptu bende

Ağladım ayaz binbaşının göğsünde

Ben koskocaman üsteğmen Yaman ayaz Kıraç ilk defa komutanımın göğsünde ağlıyordum...

"Dik durmak zorunda değilsin kardeşim biz burdayız bırak birazda biz dik duralım" dedi ömer yüzbaşı.

Haklısınız diyemedim.

Cenazeyi götürmek istedim ayaz binbaşı izin vermedi.

İyi değildim çünkü ne ben ne miran ne baran nede diğerleri.

Eğer o tabutu sırtımıza alsaydık dayanamazdık...

Gömüldü kağan...

Hayalleri, gelecekteki yuvası, umutları gömüldü...

Çocukluğum, ailem, arkadaşım, anılarım gömüldü...

Bu kadar can yakıyordu işte...

Kardeşim, gülüşüm, yaşam kaynağım buz gibi toprağa gömülmüştü...

Ananı sikeyim hayat, yazarken ağladım ya...

Bir hafta...

Sadece bir hafta yanında kalabilirim kardeşim...

Sonra intikam almak için dönmem gerekiyor

Eve geldik..

Girdiğim an buz gibi geldi etraf.

Sanki yıllardır sıcak olan bu Yuva kağanın gidişi ile buz gibi olmuştu.

Ayağa kalktım kağanın odasına gittim

Kimse gelmedi peşimden buda işime gelmişti.

Odasına girdim. Tıpkı bıraktığı gibi kalmıştı.

Topluydu odası.

Onun kokusu vardı içerde...

Birlikte çekildiğimiz resimler vardı duvarlarda.

Onunla ilk çizdiğimiz resime kadar duruyordu...

Söyle bana kağan şehit olduğunda da canın yandımı?

Benimki de soru sanki nasıl öldüğünü bilmiyorum ki...

Boğuldun mu?

Vuruldun mu?

Bıçaklandın mı?

Yüksekten mi düştün?

Hiç birini bilmiyordum işte.

Kelimeler canımı yakıyordu artık...

Sessizliğe gömülmek istiyordum. Ama senin için konuşmam gerekiyor kardeşim.

Senin hakkını savunmam için..

Miran geldi odaya, onun peşinden benim timle kendi timide geldi.

Hiç bir yere dokunmadılar hepsi yere oturdu.

Kimisi de odadaki sandalyelere oturdu.

Bizde miranla yatağa oturmuştuk.

"Komutanım dağa tekrar gidecek miyiz?" Dedi miran

"Başka bir tim gitmiş miran bizlik bi durum kalmadı orda" dedi komutanı

"Komutanım en azından biraz daha araştırsaydık cesedine bile razıyım yeter ki bulalım" dedi miran

"Olmaz miran bu kez gidersek geri dönmemiz uzun sürer ben sizi şehit vermek istemiyorum anladın mı?" Dedi komutan

"Anlaşıldı komutanım" dedi miran

"İki tim birleşsek?" Dedim

Bizim timin ve diğer timin bakışları bana döndü

"Bu ne demek yaman?" Dedi Ömer yüzbaşı

"Bir timin araması zor olur ama iki tim birleşip gidersek belki daha kolay buluruz hem sizin timin bakmadığı yerlere bakarız" dedim

"Yaman doğru söylüyor, ömer bi gelsene" dedi arda binbaşı

Ömer yüzbaşı ile odadan çıktı.

 

 

 

 

 

Ömer yüzbaşı

"Ne oldu ayaz?" Dedim ayaza

"Yaman söylediği şeyde haklı olabilir" dedi

"Saçmalama dağa gidemeyiz" dedim

"Ömer! Bak ordaki timle iletişime geçtim bir bölgeye çığ düşmüş" dedi

"Ee sonuç?" Dedim

"Çığın altında 4 asker cesedi bulunmuş yüzleri tanınıyormuş ama 4 cesedin içinde kağana ulaşılamamış yani bulut timinden kalan 8 kişi hala hayatta" dedi ayaz

"Ölenler kimmiş?" Dedim

"Astsubay çavuş irkan tancı

Astsubay başçavuş zahir aban

Teğmen alperen uzun

Teğmen poyraz demir" dedi

"Ozaman kuray yüzbaşı hala hayatta" dedi kartal timinin komutanı

"Sen kimsin?" Dedi ayaz

"Yüzbaşı karan Orcan bomba timinin komutanıyım"

"Binbaşı ayaz Tuncer kartal timinin komutanıyım"

"Evet sizin dediğiniz yüzbaşı hala hayatta yani buda kağanında yaşadığına işaret" dedim

"Gidelim ozaman askeriniz doğru söyledi eğer kalan 8 kişi hayattaysa onları ararız" dedi karan yüzbaşı

"Albaya haber vermemiz gerek ayaz" dedim

"Albayın haberi var Ömer" dedi ayaz

"Ama tek gideceğimizi biliyor" dedim

​​​​​​"ÖMER! KAPAT ŞU ÇENENİ!"

"Sen bilirsin ayaz başımız belaya girmesin sonra" dedim ve odaya döndüm

 

 

 

 

Binbaşı ayaz Tuncer

"Kusura bakma normalde böyle değildir ama son olaylar ço üstüne gelmiş olmalı" dedim karana bakarak

"Sorun değil binbaşım ben albaya operasyonu bildireyim" dedi ve gitti

Bende odaya döndüm

 

 

 

 

Yamandan

Ömer yüzbaşı ve ayaz binbaşı içeri girdi.

"Operasyon var yaman kusura bakma senin izin nanay oldu" dedi

"Sorun değil komutanım" dedim

​​​​"gidiyoruz bomba timi hazırlanın" dedi ve çıktı karan yüzbaşı

​​​​​​Fazla sorgulamadan aşağıya indik

"Baba" dedi miran

"Miranım" dedi babam

"Operasyon var gitmek zorundayız hepimiz" dedi

"Dikkatli olun aslanlarım hepinize güvenim tam" dedi babam

Bizde araçlara binip urfaya doğru yola çıktık

☠️

Urfa'ya varınca karargaha giriş yaptık.

"Eşyalarınızı alın operasyon burda olmayacak" dedi ayaz binbaşı

"Nasıl burda olmayacak?" Dedi buray

"Diyarbakıra bomba timinin yanına gideceğiz ordan yola çıkacağız hazırlanın de hayde de hayde" dedi ve gitti

Bizde eşyaları aldık ve çıktık.

Yola çıktık.

Diyarbakıra varınca karargaha giriş yaptık.

Araçlardan indik.

Albay Mehmet bizi karşıladı.

"Operasyon odasına geçelim buyrun" dedi albay bizde onu takip ettik

İçerde miran ve diğerleri bekliyordu.

Bizde geçtik ve albaylar anlatmaya başladı.

"Bulut timini iki timde biliyordur. Bildiğiniz üzere Oraya başka bir tim gönderildi. Tim etrafı iyice gezmiş ve çığ'a rastlamış önce oraya bakmamışlar ama altında olabilme ihtimali ile orayada bakmışlar tahminleri doğru çıkmış.

4 asker cesedi bulunmuş" dedi mehmet albay

Ardından samet albay devam etti

"Merak etme yaman çıkan cesetlerin arasında kağana rastlanmamış. Şu anda 8 asker kayıp çığın altında olmadıklarına göre hala hayattalar. Etrafı arayacaksınız" dedi samet albay

"Timinize isim bulun" dedi mehmet albay

"Fırtına" dedi karan yüzbaşı

Ardından ekrana resimler getirdiler

​​​​​

"Kayıp ilk asker bulut timinin komutanı yüzbaşı kuray alakan"

" Kayıp ikinci asker bulut timinin komutan yardımcısı yüzbaşı kağan arda kıraç"

Erdemin resmini bulamadım

"Üçüncü kayıp asker bulut timinden üsteğmen erdem yancı"

"Dördüncü kayıp asker bulut timinden asteğmen Güray şimşek"

" Beşinci kayıp asker Asteğmen koray emre çakar"

"Altıncı kayıp asker astsubay Üstçavuş semir kanca"

"Yedinci kayıp asker astsubay çavuş erez tutar"

"Sekizinci ve son kayıp asker astsubay çavuş barış savaş"

"Herkes sağ salim gitsin sağ salim geri dönsün şehit yada yaralı istemiyorum anlaşıldımı?"

Dedi mehmet albay

"ANLAŞILDI KOMUTANIM" dedik hep birlikte

Ardından helikopterlere gittik biz zaten hazır geldiğimiz için direk helikoptere gittik

Fakat diğer tim hazır değildi bu yüzden onları bekledik.

Onlarda gelince hazırdık.

"Emir komuta Ayaz binbaşında" dedi mehmet albay

"Fırtına helikopter bin!"

Helikoptere bindik ve göreve gitmeye başladık

Geliyoruz kağanım az kaldı.

 

3. Bölüm sonu

Nasıl?

Bölüm : 17.11.2024 03:50 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...