
"Yine aşağılamak için mi geldin!?" Dişlerinin arasında adeta tıslayarak konuştu. Haklıydı yalana gerek yok. Ama boyundan mıdır nedir bilmem, hiç ciddiye alamadım. Buradan bakıldığında minicikti. Benim boyum 1.85 onunki ise sanırım 1.60 - 1.55 falandı.
Bakan insanın sarılsı gelir adeta. Lan dur bir dakika. Ben birinin sarılma ihtimalini hiç düşünmemiştim.
Kim lan o lavuk!? Ne oluyo lan bana, ne bu şiddet bu celal!? Aşk adamı deli eder derler ya. Böyle mi oluyo lan acaba. Kıza biraz daha cevap vermezsem gidecek. Kendi kafamdaki senaryoları bitirirsem konuşacağım. Ama o gözler yine deli etmişti beni...
"Hayır... Ben özür dilemek için gelmiştim... Iııı yanii kabul edersen tabii..." Önce yavaşça kaldırdı bakışlarını sonra yine sinir geçti gözlerinden. "Hah... Özürmüş benim o gün ne kadar canım yandı biliyor musun sen!? Gözümde yaş kalmadı be... Bide kalkmış özür dilerim diyor! Arkadaşı kılıklı ne olacak!"
Hırsla dönüp yürümeye başladı. "Ya bir dur bekle... Ya isminide bilmiyorum ki..." Hakikaten ismi neydi acaba? "Okyanus hanım, bir dakika bekler misiniz acaba?" Sesinin ona ulaşması için bağırdım.
Tabii sırıtmayıda ihmal etmedim. Gittiği gibi geri geldiğinde bakışları bı nebze olsun yumuşamıştı. "Okyanus hanım mı? O ne demek öyle... Benim adım Sümeyye!"
"Tamam tamam okyanus hanım kızma hemen... Hem o gözlerine en çok bu lakap yakışırdı." Dedim neşeyle. "Bu arada bende Bora tanıştığıma memnun oldum Sümeyye"
"Bana okyanus hanım demeyi kes! Ayrıca yaptıkların içinde seni affetmiyorum"
"Affetmen için ne yapmalıyım... Şu yakışıklı affedilmez mi be..." Deyip elimi saçıma geçirdim. Bu kızın yanında sırıtmadan da duramıyorum. Şuan fark ettim. İçimdeki coşku taşacaktı neredeyse. Lan ben kesin aşık oldum. Bu hareketlerim normal değil!
Yerden kaldırdığı bakışlarıyla önce baştan aşağı beni süzüp iğrenir gibi bakarken. "Sen mi yakışıklısın... Güldürme beni..." Sonra bir defa daha beni süzdü. Ama bu sefer güzel bakıyordu. Zaten o gözleriyle nereye baksa güzelleşirdi. "Ayrıca yakışıklı olman ile seni affetmemin ne alakası var?" dedi. Gözleri kocaman açıldı. Elini dudaklarına kapattı.
İtiraf etmişti işte yakışıklı olduğumu bu sevinç bana bir ay yeter. Kumral dalgalı saçlarım, belirgin çene hattım, baby face yüzümle gayet yakışıklıyım. Hiçte mütevazı olamayacağım. Haa birde kaslarımı unutmamak lazım.
Meriç ve Bora ile her hafta sonu gitmiştik spor salonuna. Üniversite ikide. Çokta yakışmıştı bana. Neyse konumuz bu değil!
"Kızların yakışıklı erkekleri affetmesi daha kolay olur diye bir yazı okumuştum" Yalan. Asla öyle bir şey olmadı. Ama ne yapayım affetmiyor beni. Saçmaladım iyice. Neyse sonra kızarım kendime.
Spoiler !!!
Devamını merak ettiysen gel hadi 🫵🏻
Okurken yıldızı parlatmayı unutma yıldız kadar parlak olan sen 🫶🏻 🎀
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |