
Bölüm şarkısı: Açık Adres - Sertab Erener
Yakamoz'dan
Uyandığımda yanımda Ayaz yoktu. Üstümü değiştirip avluya çıktığımda yeni yeni masa kuruluyordu. Nare ve Öykü masaya kahvaltılıkları taşırken arkalarından sinsice ilerleyen Kutay'ı henüz fark etmemişlerdi. İyilik yapacak havamda olmadığımdan üçünü izlemeye başladım. Kutay önce Öykü'ün tuttuğu pişi tepsisinden pişi arakladı. Öykü fark etmeyince gülerek Nare'nin taşıdığı böreklerden kaptı.
Öykü o anda Nare'nin arkasında börek yiyen abisini gördü. "Abi?" Kutay yakalandığını fark edince avluya yeni giriş yapmış Selim'e suç attı. "Abicim! Selim! Niye Öykü seslenince cevap vermiyorsun? Kız iki saattir 'Abi?' diyor," dedi. "Hayır yani ben senin kadar sorumsuz abilik yapanı ilk defa görüyorum. Kınadım." Ne yaşıyordu? Kendi çalıp kendi oynamaya başlamıştı çoktan. "Ney?" Selim uyku sersemi haliyle abisine ilerledi. "Elinde neden börekler ve pişi var abi? Yemeği mi kaçırdım? Ama alarm kurmuştum!"
Öykü, taşınmadan önce buradaki halleri hep böyleymis gibi içten gülüşüyle abilerine baktı. Nare onları özlemiş olmalı ki ellindekileri masaya bıraktıktan sonra Öykü'ye sarılıp garip konuşma içindeki ikiliyi gösterdi. "Hiç değişmemişler." Öykü kafa salladı.
Avluya çıkma sebebimi hatırlayınca yanlarına gittim. "Ayaz'ı gören oldu mu?" Ortaya sorduğum soruyla herkes duraksadı. Benden gizledikleri bir şey mi vardı? "Soru basit değil mi? Ayaz'ı gördünüz mü?" Tersimden kalkmıştım zaten. Sessiz kalmaya devam ederlerse delirmeyeceğimin garantisi yoktu.
"Yenge Hanım Yakamoz abim komşuya gitti." Ney? "Nasıl yani?" Kutay kendi dediğini tekrarladı. "Komşuya gitti." Selim abisinin kolunu cimcirdi. "Abim şey demek istiyor," dedi. "Abin ne demek istiyor?" Israrla tekrarladığım soruyu es geçti.
"Ay Yakamoz boş ver bunları. Gel sana Erzurum çarşısını gezdirelim Nare ile. Hem Ayaz abim çıkar şimdi ordan burdan. Erzurum'a döndü ya arkadaşları iledir." Bana haber vermeden mi gitmişti? Öykü'nün teklifini geri çevirmeden başımı salladım. "Yemek yiyelim, pazara ineriz."
Herkes avluya çıkmaya başladığında yemeğe oturduk. Kenan abi, Ayaz ve Neval hanım ortalıkta görünmüyordu. "Arkadaşları iledir kuzum takma kafana." Babaanem elimin üstüne elini koymuş masada beni teselli ediyordu. "Gülhan sultanım benim kafama taktığım onun iyi olup olmaması. Nerde olduğu önemli değil." Gülümseyerek pişi yemeğe başladım. Herkes benim telaşımın sebebini Ayaz'ın yerini bilmeyişime yoruyordu. Asıl önemli olan onun durumuydu.
Yemeklerin bitiminde masanın toplanmasına yardımcı oldum. İşleri hallettikten sonra odama geçerek çarşı için hazırlanmaya başladım. Üstüme düğmeli turuncu uzun kollu yelek içine de kahverengi crop giymiştim. Altımda lacivert kot pantolonla hazırdım. Telefonumu arka cebime atarak Öykü'nün yanına, avluya döndüm.
"Çıkıyor muyuz?" Öykü, sabah giymiş olduğu daha gündelik kıyafetlerini değiştirmiş üstüne yapışan gömlek onun üstüne de deri ceket almıştı. Altında siyah İspanyol paça pantolonla muazzam kombin oluşturmuştu.
"Evet!" Neşeyle koluma girdi. Evdekilere çıktığımızı haber vererek Erzurum yollarına attık kendimizi.
"Çıktık böyle de bildiğim çok yer yok burada. Doğma büyüme buralı olanlar Ayaz abim ve Kenan abim. Kalanımız İstanbul, İzmir ve Ankara arasında dolanıp durdu." Muhteşemdi! Kaybolacak adamını bulmuştum.
"Öykü," dedim sakince. "O zaman biz nereye gidiyoruz?" Gülümseyerek çevresini gösterdi. "Bilmiyorum ki!"
Yürümeyi kesmeden yokuş aşağı ilerliyorduk. Yolumuza çıkan tanıdı arabayı görünce mutlulukla şükür ettim. Kenan abiler yanımızda durarak camı indirdiler. Ön koltukta Ayaz ve Kenan abi bize bakıyordu. "Selam güzelim. Burada ne arıyorsunuz sormalı mıyım?" Alaylı sesini duyunca mutlulukla "Ayaz!" diyerek neşeyle camdan yanına yaklaştım. İkimize de uymayan tatlılıklar sergiliyorduk şu an.
"Ayaz ya. Tekin olmayan yerlerde ne işiniz var Yakamoz? Öykü? Abicim yengenle kol kola nerelere böyle?" Öykü gelecek azarı fark ederek Kenan abisinin tarafına geçti. "Annem sizinle mi?" Kenan abi başını sallayınca arka kapıyı açarak Ayaz'dan şimdilik kurtuldu.
Dört Gün Sonra.
Yarın telli duvaklı gelin olacaktım. 4 gündür tek yaptığım arkama yaslanarak olayların akışına ayak uydurmaktı. Kimlerine göre hayatlarının en önemli anlarından biri evlilik, düğün saçmalığıydı. Ben beyaz gelinliğimden nefret etmiştim. Ayaz'ı çok sevdiğimi günler içinde tekrar tekrar fark etsem de gelinlik fikrini benimseyememiştim. Düğün yeri hazırdı. Şarkılarından tutmuş yenecek yemeklere kadar Ayaz ve ben ayarlamalarını yapmıştık. İçimdeki heyecan saatler geçtikçe artıyordu. Dört günün her sabahı kaybolup sonra geri dönen Ayaz'a dün gece nereye kaybolduğunu sormuştum.
Tek cevabı yakında görürsün olmuştu. Geçen gün telefon konuşmasında üniversite hakkında detaylı bilgiler veriyordu. Ama Ayaz okumuyordu ki? Bildiğim kadarıyla bırakmıştı.
Akşam yemeği yapmak adına mutfağa Nare'nin yanına gitmiştim. "Abla sen bana bırak. Yeni gelin oldun sayılır yakında başlarlar iş buyurmaya." Gülerek pilav ıslattı. Yazlığa geri döndüğümüzde neler olacağını hala kestiremiyordum.
Evlilik benim hayatımda neler değiştirecekti? Yemekler olana kadar avluda oynanan tavlayı izlemeye geçtim. Atlas abisi Kutay'la mücadele ediyordu. Tavlada yenen Ayaz'ın nikah şahidi olacaktı. Öykü çoktan kız tarafı olmuş benim şahidim ilan etmişti kendini.
"İşte böyle yenerler adamı." Kutay sevinçle tavlayı kapatıp Atlas'ın koltukaltına yerleştirdi. Selim bıyık altından gülüyordu. Ayaz'ın yanına ilerlediğim esnada o da aramıza geldi. "Atlas bilmiyor da Kutay abim hile yaptı." Ayaz tahmin ediyor olmalı ki kafa salladı. "Kutay'ın tavla bilmediğini Atlas bilmiyor ki. Ailemizde işi gücü hile hurda."
"Yemek hazır! Herkes sofraya!" Şule halanın yüksek sesiyle Ayaz'ın arkasına geçerek onunla beraber masaya ilerledim. Masada et yemeği görmekten Gülhan sultan'ın yeşilliklerini özlemiştim. Komat olsaydı da yeseydik.
"Yarın için kuaförler ayarlandı. Elbiseler hazır. Mekan hazır. Davetiyeler iki gün önceden herkese ulaştı. Yarın ola hayrola." Kılıç enişte kendi kendine temennide bulunarak yemek faslını başlattı.
(Yetişirse yarın ya da Çarşamba günü 19.00 civarı bir bölüm daha gelecek🤍)
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 23.58k Okunma |
1.95k Oy |
0 Takip |
43 Bölümlü Kitap |