22. Bölüm

16. Bölüm

Birnadidekişilik
birnadidekisilik

Selamm nabersiniz?

Bende iyiyim sağolun

Valla bu bölüm biraz geç geldi hastalıktır uygulamaya girememektir derken en sonunda bugün atabildim.

Neyse bölüme geçelim

(Geçmeden önce bu bölüm sarı kurdadeler dinleyin ben onu dinleyerek yazdım)

 

Gerçekler acı olur derdiler bu söze inanmazdım. Gerçeklerin her zaman bizi doğru yola götüreceğini inanmıştım.

Öyle değildi, ne yazık ki.

Ben kendimle daha yeni tanışıyordum aslında.

Eski ben güya harika bir anne babası olan mutlu bir kızdı.

Şimdi anlıyordum ki aslında ben yetim bir kızdım

Annesi olmayan, babası olmayan...

O günün üzerinden üç gün geçmişti ve ben üç gündür bitiktim.

Ege de aynıydı

Yemek yemiyor, aşağı inmiyor sürekli yatıyor ve ağlıyordum.

Ege başıma dikilip

-Hadi bir elini yüzünü yıka yemek yiyelim

Tam ağzımı açıp konuşacaktım ki

-İtiraz yok

Aç olan karnımı da göz önünde bulundurarak ayağı kalkıp banyoya gittim

Aynaya baktığımda bakmasaydım daha iyi olurdu dedim

Gözlerim kırmızı altları ise mosmordu. Yanaklarım kanı çekilmiş gibi bembeyazdı.

Kendime acıdım

İçses: Ne bu hal! Bu mu bitirecek bizi? Kalk Elisa sen güçlü olmak istemiyor muydun?

Artık istemiyordum

İçses:Herşey senin istediğin gibi olmayacak kendine gel. Sen baktığında kendine acırsan başkaları ne düşünür onları da geç sen kendine acıyarak mı bakmak istiyorsun?

Hayır

İçses:Toparlan o zaman

İçsesime hak verdim ben kendime acıyarak bakmazdım.

Aynaya gülümsedim

Tekrar baktım kendime

-Gökkuşağına benzemişim. Her yanım farklı renk.

Ama yağmurdan sonra çıkan güneş gibi olmamam için bir sebep yok değil mi?

Kendi kendime mırındanıp yüzümü yıkadım.

Pijamalarımdan kurtulup eşofman takımı giydim.

Aşağı indim.

Zaten herkesin oturmuş olduğu masaya baktım.

Halamlar da tam zamanı diyerek bizdeydi.

Sofraya oturup yemek yemeye başladım.

-Elisa hoş geldin demek yok mu?

Halamın konuşmasıyla kafamı kaldırmadan hoş geldiniz dedim.

-yok bu kız uslanmayacak misafire böyle mi davranılır? Bak merveye ne kadar da oturaklı

Beni ezip kendi kızını üste çıkarmasına birşey demedim.

-Bizim genleri almadığı ne kadar da belli

Halamın son söyledikleri ile sandalyeden kalkıp ona baktım.

-Senin genlerini alsaydım aşağılık biri olurdum dimi?

-Ne biçim konuşuyorsun kız sen

-Çok da doğru konuşuyorum. Hem öz halam bile değilsin istediğimi söylerim.

-Diyemessin.

-Öyle bir derim ki sen ve kızın tam da zamanını bulup eve geldiniz işte bütün sülaleye dedikodu çıkarmak için şimdi de gelmiş bana yükleniyorsun.

-Terbiyesiz

-Doğru bir insan olsaydın terbiyesizlik yapmazdım.

Söylediklerimden sonra kapıya doğru ilerleyip ceketimi de alıp çıktım.

********

İlerliyordum.

Nereye gittiğimi bilmeden sadece ilerliyordum.

Hava çoktan kararmış iyice geç olmuştu.

Umurumda bile değildi

Kafamı kaldırıp etrafıma baktığım da ıssız bir sokakta olduğunu gördüm.

Genellikle içen adamların olduğu sokakta yürürken fazlasıyla rahattım.

Kendimi koruyabilecek gücüm vardı.

Eve gidebilmek için ıssız sokaktan çıkıp daha ısız bir sokağa girdiğimde içen adamların burada da olduklarını gördüm.

Hızlı adımlarla yanlarından geçip ilerledim. Köşeyi döndüğümde ise gördüğüm manzara fazlasıyla şok etti.

Kemal ve yanındaki adamlar küçük sokakta karşıma geçmiş sırıtıyorlardı.

-Ahh Elisa ahh kendin ettin kendin buldun. Şimdi nasıl kurtulacaksın elimden.

Dertleri belliydi. Afallamadım.

-Senden kurtulmam için önce eline düşmem gerek Kemal.

Ona ismiyle seslenmem sinirlendiriyorken bir de bu durumdayken hala kafa tutmam daha da delirtiyordu.

-Hala kafa tutuyorsun ha.

-Aynen öyle

Arkadaki beş adamdan ikisine işaret verdi. Adamlar karşıma geçip kollarımdan tuttular.

-Şuan elime düştün ama

-Hızlı karar veriyorsun

Söylediklerimden sonra solumdaki adamın zaten gevşekçe tuttuğu elimi kurtarıp yüzüne yumruğu geçirdim.

Sağımdaki ne olduğunu anlayamadan onunda dizine ayağımla vurup dizinin üstüne düşürdüm.

Soldaki harekete geçip yumruk atacakken elini hava da yakalayıp kırdım o acıyla yere yatarken ben diğerinin yüzüne ayağımı geçirdim.

Bu ikisi hallolmuştu.

Kemal sinirden yerinde kudururken diğer ikisine de işaret verdi.

Onları tek bir darbe almadan pert ettim.

Son kişiden yorulmanın da etkisi ile bir yumruk yemiştim ama onu da bayıltmıştım.

Kemal sinirle üstüme gelirken sırıttım.

Havada yumruğunu yakalayıp bacak arasına bir tekme attım iki büklüm olurken dönerek kalbine bir tekme vurdum.

-bu Ege'nin kalbinin kırılmasına sebep olduğun için.

Yerde yatarken üstüne çıkıp yumruklarımı yüzüne geçirdim.

Bir zaman sonra o da bayılınca yorgunlukla üstünden kalkıp telefonumu cebimden çıkardım.

Polisin numarasını tuşladım.

-******** sokağına gelebilir misiniz?

Polisler gelene kadar başlarında bekleyip durup durup yüzlerine tükürdüm.

********

Polisler gelmiş bir yerde yatan altı adama bir de bana bakıp duruyorlardı.

-Daha fazla bakmaya devam edecek misiniz?

-Bunların hepsini sen mi dövdün?

-Evet

-Neden?

-Uzun hikaye karakolda anlatsam.

-Peki

Evett nasıldı?

şimdi siz sormadan ben söyleyeyim Elisa küçükken boksa gittiği için dövüşebiliyor.

Bu bilgiyi zaten bir sonraki bölüm göreceksiniz.

normalde bu bölüm görecektiniz ama çok uzun olur diye koymadım.

Neyse beğendiyseniz oy ve yorum

Bir sonraki bölüm görüşmek üzere...

Bölüm : 06.12.2024 18:16 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...