27. Bölüm

27.Bölüm

bir okusan seversin
birokusanseversin

Evet canlar.Yeni bir bölüm ile birlikte karşınızdayım.Keyifli okumalar diliyorum.🤍

Kaan ile birlikte eski bir depoya,dağ başına gelmiştik.Ben arabadan inip etrafı incelerken Kaan yanıma gelip elini omzuma koydu ve dikkatimi üzerine çekti.

Kaan'a baktığım sırada Kaan karşıma geçip derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.

Kaan:Hazır mısın Güneş'im?

Derya:Hazırım ama böyle bir yerle senin neden işin var?

Kaan:Sonra açıklayacağım.Ama şimdi olmaz.İçeri geçelim istersen.

Başımı olumlu anlamda salladım ve Kaan'ın peşinden ilerledim.

Karanlık ve büyük bir yere geldiğimizde Kaan beni eliyle durdurdu ve birkaç adım atıp ışıkları yaktı.

Ardından tekrardan yürümeye başladı ve bende peşinden ilerledim.Ardından Kaan önümden çekildi ve karşımda o kişiyi gördüm.

Karşımda,beni daha çocukken büyümek zorunda bırakan,benim masumluğumu kullanıp beni kandıran,karanlıktan korkmama ve kapalı alan korkuma sebep olan o adam duruyordu.

Onu görür görmez yutkundum.

Oda tıpkı benim gibi beni görür görmez yutkundu.Benim kim olduğumu ve neden burada olduğumu biliyor olmalıydı.

Kendisi sandalyede bütün bedeni bağlı bir şekilde oturuyordu.

Birkaç adım daha atıp ilerledim ve tam karşısında durdum.Derin bir nefes aldım ve başımı dikleştirip kendimden emin bir şekilde konuşmaya başladım.

Derya:Nasıl bir his?

Önce başını kaldırdı bana baktı ve sonra konuşmaya başladı.

"Ne nasıl bir his?"

Derya:Yıllar sonra evlatlık edindiğin kızı görmek.Nasıl bir his?

Sustu.Başını tekrardan önüne eğdi.

Ben ise derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım.

Derya:Tabii.Sen his ne demek eminim onu da bilmiyorsundur.Ben sana açıklayayım.Mesela küçük bir kız çocuğu evlatlık edindiği kişi tarafından hayatının en zor günlerini yaşayınca ne hisseder bilir misin?Nefret.İşte buna nefret duygusu,hissi denir.

Ama küçük olduğu için onu evlatlık edinen kişiden değil kendinden nefret eder.Düşünür.Suçu kendinde arar.Ben ne yaptım da bana böyle davranıyor diye düşünür küçük kız.Sonra bir sebep bulamayınca kendinden nefret eder.Ne yaptığını bilmez ve babası olarak gördüğü kişiyi hiçbir şey yapmadığı halde sinirlendirdiği için kendinden nefret eder.Babamı üzüyorum diye kendinden nefret eder.

Ama küçük kız bilmez ki nefret duygusunu hissetmesine sebep olan kişinin kendisine karşı gram sevgi hissetmediğini...

Gözlerim dolmuştu.Hem küçük kıza üzülüyordum hem de sinirden gözlerim dolmuştu.

Derin bir nefes aldım ve konuşmaya devam ettim.

Derya:O küçük kız büyüdü baba.Gerçi o zamanlar bile zaten yaşından büyük bir çocuktu.Artık kendinden emin,duygularından emin bir çocuk oldu o küçük kız.Kendinden değil,babası olarak gördüğü kişiden nefret ediyor.Gerçeklerin farkında.Eskisi kadar masum hiç değil.Ve tam olarak karşında duruyor.

Babam derin bir nefes aldı ve başını kaldırıp konuşmaya başladı.

"Belki de her gerçeğin farkında değildir."

Babam bana çarpık bir gülümsemeyle bakarken ben kaşlarımı çattım ve konuşmaya başladım.

Derya:Ne demek istiyorsun?

Kaan koşarak yanıma geldi ve beni nazikçe kolumdan tutarak arkasına aldı ve sinirle babama bağırmaya başladı.

Kaan:Ne saçmalayacaksın?Saçma sapan şeyler söyleyerek bizimle oynama!

"Saçma olduğunu kim söyledi."

Kaan'ın arkasından çekildim ve yanına geçip babamla konuşmaya başladım.

Derya:Ne söylemek istiyorsun dedim sana?

"Annen ve babanın katili benim."

Babamın söylediği şey ile birlikte kulaklarım çınladı ve bir adım geriye doğru sendeledim.

Kaan hızlıca beni belimden yakaladı ve telaşla konuşmaya başladı.

Kaan:Derya'm iyi misin?

Kaan'a başımı sallamakla yetindim ve yutkunup konuşmaya başladım.

Derya:S,sen ne saçmalıyorsun?Benim annemle babam trafik kazasında öldüler.

Babam büyük bir kahkaha attı.Korkunç kahkahası boş duvarlarda yankılanırken korkuyla babama bakıyordum.Gülmesine dayanamadım ve göz yaşları içerisinde babama bağırdım.

Derya:BANA YALAN SÖYLEME.ANNEM İLE BABAM TRAFİK KAZASINDA ÖLDÜLER.

Kaan beni tutuyordu ben ise babama sinirle bağırıyor ve üstüne yürümeye çalışıyordum.

Babam ise pişkince sırıtıyordu.Derin bir nefes alan babam gülerek konuşmaya başladı.

"Arabanın frenleri tutmuyordu değil mi Deryacığım.Frenleri ben kestim."

Yere çöküp sakince ağlamaya başladım.

Kaan bana sarılırken bir anda beni bırakıp kalktı ve babamın yakasından tutup onu sarsmaya ve bağırmaya başladı.

Kaan:NE SAÇMALIYORSUN LAN SEN?HE NE SAÇMALIYORSUN?

"Gerçekleri saçma bulmanız çok ilginç."

Başımı yavaşça kaldırıp babama baktım ve bağırmaya başladım.

Derya:BÖYLE BİR DURUM VARSA NEDEN BENİ EVLATLIK EDİNDİN?

"Onlara karşı olan nefretim geçmedi.Geçmeyince o nefreti seninle yok etmek istedim."

Kaan:KÜÇÜCÜK BİR KIZDAN NE İSTEDİN LAN,NE İSTEDİN?

Derya:ANNEMLE VE BABAMLA NE DERDİN OLABİLİR SENİN?

"Babanın bana borcu vardı,biz eski dosttuk.Borcunu ödemeyince bende arabasının frenlerini kestim.Annen ise tamamen tesadüf."

Bu olanlara inanmak istemiyordum.Ağlamamın şiddeti arttı ve büyük bir nefretle ağlamaya devam ettim.

Kaan yanıma çöküp yüzümü avuçlarının arasına aldı ve benimle konuşmaya çalıştı.

Kaan:Derya'm biz gidelim lütfen kendine gel.Bak ben burdayım.

Ben Kaan'ın dediklerini zar zor duyarken sinirle babama dönüp bağırmaya başladım.

Derya:HERŞEY SENİN YÜZÜNDEN.BÜTÜN HAYATIM SENİN YÜZÜNDEN MAHVOLDU.SENDEN NEFRET EDİYORUM.

Bağırarak ağlamaya devam ediyordum.Bir anda gözlerim karardı ve Kaan'ın göğsüne doğru yığılıp kaldım.Bilincim açıktı ama tam anlamıyla çevremde olanları ve sesleri algılayamıyordum.

Kaan beni kendime gelmem için hafifçe tokatlarken bir yandan da bana uyanmam için yalvarıyordu.

Kaan:Derya'm lütfen kalk evimize gidelim.Güneş'im hadi lütfen.

Gözlerimi yavaşça araladım ve yavaşça uzandığım yerden doğruldum.

Kaan:İyi misin Güneş'im?

Kaan'a başımı olumlu anlamda salladıktan sonra babama sinirle baktım ve depoda göz gezdirmeye başladım.

Deponun köşesinde küçük bir sehpa vardı.Yavaşça yerimden kalktım.Kaan elimi tutup dengemi sağlamama yardımcı olduktan sonra yavaş adımlarla sehpaya doğru ilerlemeye başladım.

Kaan pür dikkat beni izliyor ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu.

Ben ise hiç bir şey belli etmeden sehpaya doğru ilerlemeye devam ettim ve sehpanın yanına ulaştığımda Kaan ve babamın olduğu yere doğru dönüp onlara baktım.Ardından büyük bir hızla sehpanın üzerinde bulunan silahı aldım ve namluyu kendi kafama dayayıp derin bir nefes aldım.

Kaan elimde silahı görmesiyle birlikte koşarak yanıma doğru geliyordu ki bağırarak onu durdurdum.

Derya:Bir adım daha atarsan kendime sıkarım.

Kaan dolan gözlerle ellerini öne doğru uzattı ve titreyen sesiyle konuşmaya başladı.

Kaan:Tamam Derya'm.T-tamam.Ama bak lütfen indir o silahı.Sana zarar gelmesini istemiyorum.

Derya:Daha ne kadar zarar görebilirim ki sevgilim?

Kaan:Derya'm bırak o silahı lütfen.

Derya:Kenara çekil.

Kaan:Derya'm lütfen.

Derya:Kaan çekil sıkarım kendime!

Kaan:T-tamam sakin ol.

Kaan yavaşça kenara doğru çekildi ve ben silahın namlusu başımda iken yavaşça babamın olduğu yere doğru ilerlemeye başladım.

Babamın tam karşısına geldiğimde Kaan da yavaşça bana doğru yaklaşmaya başladı.Bunu fark ettiğim an Kaan'ı uyardım.

Kaan korkuyla geriye doğru bir adım attı ve bana tekrardan yalvarmaya başladı.

Ben ise Kaan'ı dinlemiyordum.Silahın namlusunu bir anda babama çevirdim ve sertçe yutkundum.

Kaan korkuyla bana bakarken konuşmaya başladı.

Kaan:Derya'm sakın.Hapse giremezsin.

Derya:Belki orada birisi bana zarar verir ve ölürüm.Bütün bu olanlardan kurtulurum.Ama bu adam benim gözlerimin önünde ölmeli.

"Beni öldürmen benim için bir şey ifade etmiyor.Ben ölüp gitsemde sen bu gerçeklerin ağırlığıyla ne kadar yaşayabileceksin onu düşün?"

Ellerim silaha sıkıca sarılmış bedenim gibi ellerim de deli gibi titriyordu.Ellerim titrediği için silahı sabit tutamıyordum.

Yutkundum ve gözümden yaş akarken babama bir veda ettim.

Derya:Hoşça kal baba.

Gözlerimi sıkıca kapattım ve ateş ettim.Ateş ettiğim an titreyen ellerimden silahı birisi aldı ve yere fırlattı.

Gözlerimi araladığımda babamın sapasağlam bir şekilde sandalyede oturmaya devam ettiğini,silahın ise sandalyenin hemen yanına fırlatıldığını ve Kaan'ın hemen yanı başımda kolumu tuttuğunu gördüm.

Kaan benim kolumu havaya kaldırmış ve havaya ateş etmemi sağlamıştı.Ardından silahı hızlıca elimden alıp yere fırlatmıştı.

Yaşadığım şokla birlikte kolumu hızlıca Kaan'dan kurtardım ve ellerimle kulaklarımı kapatıp geriye doğru adım atmaya başladım.

Derya:Hayır,hayır,hayır.Y-yaşıyor hayır.

Kaan hızlıca bana doğru koşup bileklerimi tuttu.

Kaan'ın bileklerimi tutmasıyla birlikte hızlıca kendimi geriye doğru attım ve çığlık attım.

Derya:DOKUNMA!

Kaan:T-tamam Güneş'im.L-lütfen sakin ol.Bak ben burdayım sevgilin,Kaan.Gel dışarı çıkıp temiz hava alalım.Lütfen.

Başımı hayır anlamında hızlıca sallladım ve geri geri giderken sırtımı sertçe deponun demir kapısına çarptım.Korkuyla yere çöktüm ve ağlamaya devam ettim.

Kaan hızlıca babamın yanına gidip birkaç tehdit savurduktan sonra yanıma gelip tam karşıma diz çöktü ve konuşmaya başladı.

Kaan:Ben burdayım.Korkmana gerek yok.Sana sarılabilir miyim sevgilim?

Korkuyla ellerimi kulaklarımdan çektim ve başımı hafifçe olumlu anlamda salladım.

Kaan yavaşça bana sarıldı.Ben orada dakikalar boyunca Kaan'ın kolları arasında ağladım.

Kaan ise saçlarımı okşadı,onları öptü ve bana sıkıca,dakikalarca sarıldı.

Sonrasında yorgun düşen bedenimi önce sırtımdan sonrasında ise bacaklarımdan tutarak kucağına aldı ve deponun ışığını dirseğiyle kapattı ve deponun kapısını da dirseğiyle açıp beni dışarıya çıkardı.Ardından kapıyı kapattı ve arabaya doğru yürümeye başladı.

Baygın gözlerle etrafı izliyordum.Bedenim o kadar yorgun düşmüştü ki konuşacak halim bile yoktu.

Kaan beni sürücü koltuğunun yanındaki yolcu koltuğuna oturttu ve kemerimi taktı.Ardından kapımıda kapatıp sürücü koltuğuna geçti ve kapısındaki bölmeden su çıkarıp bana döndü.

Kaan:Suyu içebilir misin tek başına?

Kaan'a sadece hayır anlamında başımı sallayabildim.

Kaan kendi kapısını kapatıp bütün camları sonuna kadar açtı ve suyun kapağını açıp şişeyi dudaklarıma doğru yaklaştırdı.Ardından suyu içmeme yardımcı olduktan sonra şişeyi tekrardan kapısındaki bölmeye yerleştirdi ve benim yüzüme bakmaya başladı.

Derin bir nefes aldıktan sonra yavaşça Kaan'a döndüm ve konuşmaya başladım.

Derya:Özür dilerim.

Kaan:Neden sevgilim?

Derya:Seni çok korkuttum biliyorum.Ama ben aklımı kaybettim o an.O an tek istediğim o adamın ölmesiydi.Hâla da öyle.Annemle b-babamı-

Kaan:Şşş tamam.Bana hiçbir şeyi açıklamak zorunda değilsin.Ben seni anlıyorum.Ve emin ol cezasını çekecek o şerefsiz.Sen lütfen kendine zarar verme.Senden başka hiçbir şey istemiyorum.Sana zarar gelmesin Güneş'im.

Dolu gözlerle Kaan'a baktım ve konuşmaya başladım.

Derya:Seni çok seviyorum.

Kaan: Bende seni çok seviyorum Güneş'im.

Ardından Kaan'ın omzuna başımı yasladım ve göz yaşlarımın akmasına izin verdim...

Pazar...

​​​​​​Gözlerimi çalan telefonumun sesiyle araladım.Elimi uzatıp komodinimden telefonumu aldım ve gözlerimi ovaladıktan sonra kimin aradığına baktım.Arayan kişi Kaan'dı.

Derin bir nefes aldım ve telefona cevap verdim.

Derya:Alo.

Kaan:Derya'm iyi misin?

Derya:İdare eder,sen sevgilim?

Kaan:Sen nasılsan öyleyim.

Derya:Pek de iyi değilsin o zaman.

Kaan:Maalesef ama olacağım inanıyorum.Bence sende inanmalısın.

Derya:Sen öyle diyorsan bende inanırım.

Kaan:Seni çok seviyorum.

Derya:Bende seni çok seviyorum sevgilim.

Kaan:Derya'm ya bugün Gece seni ziyaret etmek istediğini söyledi bana.İster misin gelsin?

Derya:Olur da neden bana söylemedi ki?

Kaan:Sen ayıp olmasın diye istemezsen de kabul edersin diye bana sordu.

Derya:Yok sorun değil gelsin.

Kaan:Tamam o zaman sevgilim ben haber ediyorum.

Derya:Tamam sevgilim hoşça kal.

Kaan:Sende Derya'm.

...

Telefonu kapatır kapatmaz saate baktım.Saat öğlen on ikiye geliyordu.Hızla yataktan kalkıp pencereme doğru ilerledim ve odamın havalanması için pencereyi açtım.Ardından hızlıca banyoda işlerimi halledip mutfağa geçtim ve kendime güzel bir tost hazırladım.

Tostumu hızlıca yedikten sonra evi toparladım ve Gece ile birlikte sohbet ederken içmek için çay demledim.Ardından salonun ortasında oturup Gece'yi beklemeye başladım.

Yaklaşık on dakika sonra kapımın zili çaldı ve derin bir nefes alıp oturduğum koltuktan kalktım ve kapıya doğru ilerledim.

Kapıyı açtığımda bana tebessüm ederek bakan Gece'yi gördüm.Bende tebessüm ettim ve konuşmaya başladım.

Derya:Hoş geldin.Gelsene içeriye.

Gece:Tabii.Rahatsız ediyorum ama kusuruma bakma lütfen.

Derya:Ya niye rahatsız olayım gel lütfen.

Gece ile birlikte içeri geçtik ve karşılıklı oturup sohbet etmeye başladık.

Gece:Okula da maşallah çok sık geliyorsunuz.

Derya:Ya haklısın ama emin ol bu aralar o kadar zor şeyler yaşıyorum ki okul aklımdan uçup gidiyor.

Gece:Anlatmak ister misin?

Yüzümde hüzünlü bir tebessüm belirdi ve derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.

Derya:Anlatınca geçer mi?

Gece de aynı şekilde hüzünlü bir tebessüm ederek konuşmaya başladı.

Gece:Hayır ama belki bir anlığına da olsa rahatlarsın.

Derya:Teşekkür ederim ama anlatmayı,bu şeyleri tekrardan dile getirmeyi istemiyorum.Yine de çok teşekkür ederim iyiki varsın.

Gece:Ne demek,sende iyiki varsın.İstediğin zaman anlatabilirsin.Bunu unutma.

Gece'ye tebessüm ettim ve ardından kalkıp çaylarımızı doldurdum ve orta sehpaya çayları bırakıp tekrardan yerime geçtim.

Çaylarımızı içerek sohbet etmeye uzun bir süre devam ettik.

Gece sohbet ederken bir anda duraksadı ve ciddileşip konuşmaya başladı.

Gece:Derya sana bir şey anlatmak istiyorum ama lütfen aramızda kalsın.

Çatık kaşlarla Gece'ye baktım ve Gece'yi yanıma çağırdım.Gece yanıma geldikten sonra üzgün gözlerle bana baktı ve konuşmaya başladı.

Gece:Sana güveniyorum ve anlatmak istiyorum.Anlatacak kimsem yok.

Derya:Tabii ki aramızda kalacak.Her zaman istediğini anlatabilirsin.Ama ben seni ilk defa bu kadar üzgün görüyorum.Ne oldu Gece?

Gece derin bir nefes aldı ve konuşmaya devam etti.

Gece:Babam bizden uzakta,şehir dışında çalışıyordu.Daha birkaç gün önce yola çıkmıştı yanımıza gelecekti.Ama bir daha hiç gelemeyecek.

Derya:Neden?

Gece:Kasten öldürme suçundan tutuklandı.Babam yıllar önce katil olmuş ama itirafı daha yeni ortaya çıkıyor.Benim babam pamuk kalpli bir adamdı.Böyle birşey yaptığına inanamıyorum.

Olduğum yerde donup kaldım.Gece karşımda göz yaşları içerisinde ağlıyordu.Gece'yi kendime doğru çekip sıkıca sarıldım ve omzunu okşamaya başladım.

Ardından derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım.

Derya:Bazen hiç beklemediğimiz insanlar,masum sandığımız insanlar düşündüğümüz kadar masum olmayabiliyorlar.Şöyle düşün, gerçeği hiç bilmeseydin ve masum olmayan o adamı sevmeye devam etseydin,sence o senin sevgini hak ediyor muydu?

Gece başını hayır anlamında salladı ve ben konuşmaya devam ettim.

Derya:Gerçeği öğrenmek bazen düşündüğümüz kadar da kötü birşey değildir.Üzülme bence.En azından daha geç olmadan gerçekleri öğrenmiş oldun.

Gece:Haklısın sanırım.Kötü,katil bir babam olacağına hiç babam olmaması daha iyi.

Derya:Kesinlikle.

Gece bir anda omzumdan başını kaldırdı ve telefonunu cebinden çıkarıp galerisine girdi.

Merakla ne yaptığını izlerken dayanamadım ve sormaya karar verdim.

Derya:Ne yapıyorsun Gece?

Gece:Babam hep şehir dışında olduğu için zaten çok da bir resmimiz yok.Aklımdayken bende olan veya birlikte olduğumuz fotoğrafları sileceğim.

Derya:Sen bilirsin.

Gözüm Gece'nin galerisindeydi.Gece yanımda babasının resimlerini ararken bende ne yaptığına bakıyordum.Gece ilk resmi bulduğunu söyledikten sonra resme tıkladı.

Bu resimde Gece ve babası vardı.Ben Gece'yi incelerken Gece resme bakıp iç çekti.

Tam o sırada nefesimi tutmama sebep olan bir ayrıntı fark ettim.

Gece'nin omzuna kolunu atmış olan ve Gece'nin yanında bulunan adam beni evlatlık edinen babamdı...Bu gerçek olmamalıydı...

Gece'nin babasının hapse girme sebebini düşününce de benim babamla uyuşuyordu.

Derya:B-bu olamaz değil mi?

Gece çatık kaşlarla bana baktı ve konuşmaya başladı.

Gece:Ne olamaz?

Derya:Gece bu fotoğraftaki adam senin neyin oluyor?

Korkuyla sorduğum bu soruya gelen cevap tam da korktuğum cevaptı.

Gece:Babam.Neden ki?

Duvarlar üstüme üstüme gelmeye başladı.Nefes almakta zorlanıyordum.

Gece halimi fark etmiş olacak ki telaşla iyi olup olmadığımı soruyordu ama ben anın şokuyla cevap veremiyordum.

Gözlerim kararırken son hatırladığım şey Gece'nin telefonunda gördüğüm o fotoğraftı...

Evet canlar.Bir bölümün daha sonuna geldik.Umarım beğenmişsinizdir.Yorum yaparsanız çok sevinirim.🤍

Beni instagramdan takip etmek isterseniz:1.kitap.sevdalisii

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere,hoşça kalın.🤍

​​​​​​

​​​​

 

 

 

 

 

​​​

 

​​​​

Bölüm : 02.12.2024 20:24 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...