5. Bölüm

5. Bölüm

biryazarr18
biryazarr18

Oy ve yorum yapmayı unutmayın.

 

——————————————————————

 

Karan yüzbaşı karşımda duruyordu. Hemen tekmil verdim.

 

"Yüzbaşım ne işiniz var burda." kör bu adam yeminle kör.

 

"Komutanım kaza yaptım alması için Buse'yi aradım. Siz bonus çıktınız." dedim sonunda mırıldanarak.

 

" Bonus çıktım öyle mi asker?" sıçtık.

 

" Yok komutanım öyle demek istemedim."

 

"Şimdide bana yalancı mi diyorsun asker?"

 

" Yok komutanım ben size niye yal-" Çağrı abinin gülmesiyle sözüm kesildi. Bakışlar ona döndü.

 

" Pardon çok komik gel-" yeniden kahkaha bastı. Buse'ye baktığımda omzuma ve yüzüme bakıyordu. Yüzümde büyük ihtimalle küçük sıyrıklar vardı.Omzuma zaten ne olduğu belliydi. Yanıma geldi.

 

"Yaralanmışsın." dedi Buse

 

" Eski yara dikişi açılmış sadece eve gidince hallederim." dedim. Buse ısrar ederse onuda yapmayacağımı bildiğinde sustu. Küçükken mecbur öğrenmek zorunda kalmıştım dikiş atmayı.

 

" Yürü Asena hastaneye gidiyoruz ." Çağrı abi ciddi sesiyle konuşmuştu.

 

" Ama abi-"

 

" Ne dedin asker duyamadım. 1 ay bütün rapor işlerini mi üstlenmek istiyorsun ?" bu felaket olurdu.

 

" Bişey demedim komutanım."

 

"Benim bunu öğrendiğim iyi oldu." dedi sinsi sinsi gülen Çağrı abi. Arabaya bindiğimizde Çağrı abi bizi azalıyordu.

 

" Kızım sizin vukuat çıkarma gibi bi hastalığınız mı var? Dün karakol bugün kaza düzgün dursanız noluyo. Hayır gene ikiniz bir araya geldiniz ya sıçtık. Milli felaketsiniz siz." Çağrı abi gene klasik azarlama dozunu dolduruyordu.

 

" Ama abi kazayı yapan Asena ben niye azar yiyorum?" dedi mızıldanark

 

" Dün karakola kimle düştüm hanımefendi ruhlarla mı?" dedim. Buse cevap vericekken Karan yüzbaşı konuştu.

 

" Sen yaralı değil misin ya? Azıcık sussana." Odundu bu adam.

 

" Diyorum ya Karan milli felaketler diye. Bir kere lisedeler bi geldiler karakola böyle dayak atmışlar ama dayakta yemişler. Karşı tarafı harbi pis pataklamışlar ama. O zamanda çok rütbeli değilim baş komiser çağırdı " hücrede iki kız var sabahtan beri sorun çıkarıyorlar git bak." dedi. Bende gittim bi baktım Buse'yle Asena bir kızı taciz eden adamı dövmüşler ve geldiklerinden beri akıl almaz küfürler ediyolar adama. Ama öyle böyle küfürler. O olaydan beri bir araya gelseler mutlaka bir vukuat içindeler."

 

" Karan Asya'yla tanıştıklarını düşünsene." Karan yüzbaşının gözlerini fal taşı gibi açtı.

 

" Sus Çağrı, sus ." Buse'yle aynı anda konuştuk.

 

"Asya kim?" Karan komutan sesizce söylediğini sanarak söylendi.

 

" Zeka seviyene sıçıyım Çağrı." biz Buseyle bakıştık o anlamıştı Asyayı net bulmalıydık. Bu sefer atak Çağrı abiden geldi.

 

" Çekin gözlerinizi birbirinizden, planlamayın hiçbir şey." abim işte tanıyordu bizi. Biz bakışmayı kesip önümüze döndük.

 

Hastaneye geldiğimizde pansuman yapmaları için üstümü çıkarmıştım. Buse'nin ve Çağrı abinin keskin bakışlarıyla bana bakmaları ile öyle oturuyordum. Bir anda perdeyi açarak karan yüzbaşı daldı. Bi daha atlet giymezsem ne oluyum.

 

Bişey diyecekken gözleri benim yaralarımla kesişti. Kaşlarını çattı. Biliyordum ,askerdim ama normal askerlerin bu kadar yarası olmazdı. Benim küçüklükten kalma yaralarımda vardı.

 

Bir süre daha yaralara baktıktan sonra Çağrı abiye kısık sesle bişeyler söyledi ve gitti. Bu adam tam bir odundu. İnsan geçmiş olsun der.

 

Eve geldiğimizde Buse'ye her şeyi anlatmıştım. Arada sövmüştü ve evet biz çok güzel söverdik.

Kendisi söve söve dinlemiş sonrasın da da onları boğmak adına kapıdan çıkıyordu ki zor durdurmuştum. Deli olsada seviyordum bunu ya. Balkona sigara içmeye çıktığımda Buse de yanıma geldi.

 

" Bok iç" her yerde belli ediyordu kendini canım arkadaşım.

 

" Saol ya" izlenme hissiyle gözlemi etrafta gezdirdim. Kimseyi göremeyince önüme döndüm.

 

" İçme kızım şu zıkkımı" elimden sigarayı alıp küllüğün içinde söndürdü ve içinde bıraktı.

 

" Bir dediğin bir dediğini tutmuyo seninde " Çağrı abinin karakola gitmesi gerekmişti o yüzden bu akşam gelmeyecekti.

 

" Gerizekalı" diye söylendi Buse

 

" Sence ilk hangisini öldürsem?" ne dediğimi anlamıştı. Öz abileri kast etmiştim.

 

" Hepsini bir araya getir patlat. Ben senin cinayeti örterim." ciddiyetle cevap vermesiyle oyunu devam ettirdim.

 

"Ben askerim bende örtebilirim ama etraf çok kan olur. Bence zehirleyim ama bu seferde cesetleri her türlü ortaya çıkar asitle mi eriticez?" kahkaha atasım gelmişti.

 

" Asit mi niye başkasının üstüne yıkmayalım ki." bir anda ikimizde yüz yüze gelmemizle kahkaha attık. Seviyorum bu kızı ya.

 

Karan Yüzbaşı'ndan

Biz askerdik, yaralarımız olurdu ama onun yaraları fazlaydı. Büyük ihtimalle çok dikkatsizdi görevlerde bir asker bu kadar dikkatsiz olmazdı tabi torpille girmemişse.

 

Buse'nin yan tarafında oturuyordum. Şuan Asena ve Buse'nin konuşmalarını dinliyordum. Buse Asenayı sigara içme konusunda azarlıyordu.

 

Sonra konuşmaları dikkatimi çekti. Kimi öldürüyorlar, kimi patlatıyorlardı, ne cinayet örtmesinden bahsediyorları? Bir anda kahkaha atmaya başladılar bunlar kesinlikle psikopattı.

 

Ertesi gün Asena

Yarın iznim bitiyordu. Bende bugün timimin yanına gitmeye karar vermiştim. Onları çok özlemiştim ama toprak aldığını geri vermiyordu. Üstüme siyah boğazlı bir kazak altımada siyah kot geçirmiştim. Silahımı belime takıp ceketimi giydim. Son olarak Buse'ye not bırakıp çıktım.

 

Motorumla dün kaza yaptığım için arabamla gidicektim mecburen. Saat sabah 6 ydı ama erken saatlerde kalkmak alışkanlık olmuştu. Tam arabama binicekken Karan yüzbaşıyla karşılaştık.

 

" Yüzbaşım" sesi soru sorar şekilde çıkmıştı. Odun insan bi günaydın der.

 

" Sizede günaydın komutanım işim vardı o yüzden siz galiba spor yapıyordunuz." dedim iğneleyici tonda.

 

" Zeki kız ve evet , spor yapıyorumda sabah sabah hayrola senin ne işin var?" bi bokuda merak etme adam.

 

" iş komutanım hadi size iyi sporlar." deyip hızlıca arabama bindim. Her şeyi alaya alıp, kelime oyunlarıyla ve sorularıyla insanı delirtiyordu. Bunu alana Allah sabır versin. Acaba sevgilisi var mıydı? Ben ne düşünüyorum ya.

 

Kafamdaki düşünceleri siktir edip yola odaklandım. Müzik açtım duman çalıyordu. Senden daha güzel...

 

Mete ( timin en küçüğü ) doğum günü

 

" Siktirin gidin olum ilk ablamın hediyesini açıcam." gülümseyerek onuları izliyordum. Mete'nin doğum günüydü ve şuan ilk kimin hediyesini açacağının kavgasını yapıyordular.

 

"Komutanım lan senin saygılı davran. İlk benim hediyemi açmak zorundasın."dedi Ceyhun . Ceyhun'a dönerek ciddi ifadeyle konuştum.

 

" Bişey mi dedin Ceyhun duyamadım."

 

" Demedim komutanım." bir anda kahkaha atarak sarıldım Ceyhun'a .

 

" Şaka lan şaka gel buraya." Ceyhun bana sarılırken Mete hediyeyi açıyordu.

 

" Duman konserine 7 bilet mi?" sesi heyecanlı çıkmıştı. En sevdiği gruptu. Bu akşama bilet almıştım.

 

" Abla ya ne gerek vardı?" gelip bana sarıldı.

 

" Valla ablam çok gerek vardı."

 

O akşam konsere gitmiştik. Bir anda senden daha güzel çalmaya başlayınca bizimkiler bana dönerek bağırmaya başladılar.

 

Kimseyi görmedim ben senden daha güzel

 

Bende gülümsüyordum. Hatırlıyordum o günü yada onlarla olduğum her günü hiç olmadığı kadar gülümsüyordum onların yanında. Tek farkla bu seferli gülüşüm gerçekti hemde hiç olmadığı kadar...

 

Kimseyi tanımadım ben senden daha güzel

 

Şimdiki zaman

Şehitliğe geldiğimde yanağımdan bir damla yaş süzüldü.

" Abi ben geldim. Fırat abi , Cenk abi, Ceyhun, Aras, Batın, Mete ben geldim." daha fazla taşıyamadım kendi bedenimi. Yere çöktüm.

 

" Biliyor musunuz? Aile denen insanlar gerçek ailem değilmiş. Boşaymış Fırat abi boşaymış. Her şey yaşadığım her şey boşaymış." bir damla yaş aktı gözümden. Ama hemen sildim onlar ağlamamı sevmezdi.

 

" Abi ben napıcam? Sizsiz olmuyo. Abi ben sizi çok özledim. Geri gelseniz olmaz mı? Mete senin şakalarını, Batınla Arasın sürekli kavga etmelerini, Ceyhun senin yapamadığın yemek denemelerini" hafif güldüm ve aklıma gelenle suratımdaki gülümseme silindi.

 

" Fırat abi ben Eda yengeyle daha konuşamadım, çok korktum abi ben çok korktum. Yüzleşemem eğer eda yenge benden tiksinirse ben ölürüm abi. Abi korkuyorum gelseniz olmaz mı?" ağlıyordum, tutamıyordum kendimi.

 

" Hani yanlız bırakmıycaktınız. Abi benim mi gelmem lazım? Abi ben gelemem parkta oynayan çocukların aptal bir grup terör örgütüne kurban gitmesine izi veremem. Biliyor musunuz parkta çok güzel oynuyorlar. Benim belki imkanım olmadı."Hafif gülümsedim ama gülüşümde acı vardı "Bi kere gittiğimde baba şahsı dövmüştü. Benim koruyacak vatanım, milletim var ama çok yoruldum..."

 

"Bir sürü sözde öz abim var biliyor musunuz? Hepside taş gibi ama galiba benden nefret ediyolar. Abi ben nefret edilecek kadar kötü bi insan mıyım? Abi ben çok yoruldum. Kendi öz abilerim nefret ediyo kim sevsin ki beni. Zaten bi Buse seviyo bide Çağrı abi. Abi ben ne günah işledimde küçüklüğümden beri bedelini ödüyorum?" gözlerimi kapattım. Telefonumu elime alıp duman açtım senden daha güzel şarkısını.

 

" Mete bak en sevdiğin grubun şarkısı. Bana bakarak söylemiştiniz. Hatırlıyo musunuz? Ben hatırlıyorum ben sizinle ilgili hiçbir anıyı unutamam" yüzümde yorgun bi gülümseme oluştu.

 

Telefonum çaldı. Arayan Buseydi.

 

" Efendim Buse"

 

" Nerdesin sen ?" sesi endişeli çıkmıştı. Not bırakmıştım aslında.

 

" Şehitlikteyim"

 

"Tamam kuzum. Geliyim mi yanına ?" sesi biraz rahatlamış olsada endişeliydi. Ben şehitlikten sonra gece bazen eve gelmez uçurumun kenarına giderdim yada sahile.

 

" Yok gerek yok ama erken gelmeye bilirim."

 

" Tamam kuzum ben Çağrı abimi idare ederim. Erken gelmeye çalış yinede."

 

"Tamam " deyip kapattım. Sonrasında konuşamayacağımı anladım. Sessizliğimi paylaştım. Onlar benim sessizliğimi de anlarlardı.

 

Biraz daha durmuştum. Benim biraz dediğime bakmayın hava kararıyordu. Arabama bindim. Malum mardinde sahil yoktu. Uçuruma sürmeye başladım. Uçuruma geldiğimde arabamdan indim ve ayaklarımı sarkıtacak şekilde oturdum. Şarkı açıp kulaklığımı taktım.

 

Bir süre sonra yanıma biri oturdu. Daldığım için fark etmemiştim. İrkildim tam düşecek gibi olduğumda belimden çekildim.

 

" Bİ UÇURUMDAN DÜŞMEDİĞİM KALMIŞTI!" diyerek çemkirdim. Karşımdaki yüzü gördüğümde şaşkınca kaldım. Bu adamdan niye kurtulamıyordum ben.

 

"Karan Yüzbaşım" yüzlerimiz çok yakındı. Hemen önüme döndüm ve kulaklığımı çıkardım.

 

" Asena " dedi aynı tonda.

 

" Ne işiniz var burda?" bu adam beni takip mi ediyordu? Bu adama da sürekli bu soruyu soruyordum. Neden acaba?

 

" Düşünmeye geldim."

 

" Neyi düşünmeye geldiniz komutanım."

 

" Dosyanı." dosyamı mı?

 

" Nası yani komutanım?"

 

" Soru sırası bende. Sen niye burdasın?"

 

" Yanlız kalmak istedim ama burdada huzur yok anlaşılan." Sona doğru sesim mırıltı gibi çıkmıştı. Ama beni götüne bile takmamıştı anlaşılan.

 

" Dosyanda bilgiler çok sade daha derin araştırma yapamıyorum. Yetkim yok gözüküyor. Geçmişin veya herhangi bilgilerine ulaşamıyorum. Asena kimsin sen?"

 

Doğru söylüyordu kimdim ben acımasız intikam isteyen gölge mi? Yoksa kimsenin sevmediği acılarla dolu geçmişi olan Asena mı?

 

 

 

 

 

—————————————————————

Bittiiiiiii oy ve yorum yapmayı unutmayın.

 

Nasıl buldunuz?

 

Karan yüzbaşı?

 

Eski timi?

 

Siz bişeyler ekliycek olsaydınız ne eklerdiniz?

 

İşkence önerileri?

 

Görüşürüzzzzz

Bölüm : 22.06.2025 21:16 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...