
8.bölüm
Oy ve yorum yapmayı unutmayın
Bana özellikle destek olan arkadaşım esine teşekkür ederimm
Destek olan herkese çok teşekkürler annemin gözünün önünde tiktok mesajlarını okuyorum sırıtarak. Annem bana bakıyo bu mal napıyo kimle yazışıyo gibisinden. Yanaklarım ağrıdı sırıtmaktan.
____________________________
Albay karşımıza geldiğinde dizilip tekmil verdik. Karan yüzbaşı konuşmuştu.
" Karan Çevik/ Mardin görev başarısızlıkla sonuçlandı komutanım." Albay ağzımıza sıçıcaktı.
"Topal kaçtı mı?" dedi sert sesiyle albay
" Öldü komutanım ama belgeler elimizde." dedi karan yüzbaşı. Öldü deyince albay bana bakmaya başladı.
" Senin bu konuyla alakan var mı Asena yüzbaşım?"
" Yok komutanım nerden olsun. Adamın kendi bombasıydı."
" Ha patlattınız yani."
" Komutanım adamın kendi bombasıydı bizde bombayı gördük. Çalışıyo mu diye kontrol etmek istedik. Çalışıyormuş." tim benim açıklamama gülmemek için uğraşırken pancara dönmüşlerdi.
" Görev raporunu masamda istiyorum. Sonra çıkın izinlisiniz özellikle sen Asena yüzbaşım yaralarına baktır." dedi onunda gülümsediğini görmüştüm. Albayında o itin ölmesini çok istediğini ama emirler doğrultusunda yapamadığının kanıtıydı gülümsemesi. Gidince tim kahkahalarını serbest bıraktı. Karan yüzbaşının da yüzünde hafif bir gülümseme oluşmuştu.
" Ne gülüyosunuz ya?!" dedim huysuz sesimle.
" Komutanım bombayı kontrol etmek istedik ne ya daha gerçekçi bişey yok muydu?" dedi hala gülerken geveze (gökhan)
" Sen söyleseydin geveze daha iyi açıklaman vardıysa."
" Yok komutanım böyle iyi." Emre konuşmuştu.
" Görüyosunuz demi komutanım ne kadar terbiyesizler." dedi Selçuk bana bakıp.
"Hadi lan ordan daha bugün görevdeyken bi it çok çabuk öldü diye yedi ceddine sövmemiş miydin?" Selçuk'tan beklerdim açıkcası.
" O ayrı, bu ayrı." tam biz konuşurken yanımıza abi şahsiyetleri geldi. Birkaç saniye sessizlik oldu.
" Tanıştırayım tim bu öz abilerden birkaçı , öz abilerden birkaçı bu da timim. Tanıştığınızı var sayıyorum. Siz niye geldiniz?" dedim abilere dönerek. Birazdan bayıldım bayılacaktım çok bile dayanmıştım.
" Biz sen telefonları açmayınca karargaha geldik. Sende göreve gitmişsin." dedi polis abiciğimiz.
" Şimdide merak ettim ayaklarında mısın? Yapma yakışmıyor hemde hiç." o sırada doktor yüzümü inceliyordu büyük ihtimalle iyi olmadığımı anlamıştı. Tam konuşacakken polis abinin telefonu çaldı ve uzaklaştı. Önemli olmalıydı. O gidince tim ve abiler birbirlerine kötü kötü bakıyorlardı. Kimsenin dikkati bizde değildi. Peki bu mallar niye açıklamıyorlardı. Sanki selena gibi 3'ü bir arada söylemesi mi lazımdı? Söyleselerde gitsek artık.
Biraz başım dönünce Karan yüzbaşıya tutundum. Ben dışarıya çok göstermesemde bayılmak üzereydim. Karan yüzbaşı kulağıma eğildi ve fısıldadı.
" İyi misin?"
" Şu konuşmayı bir an önce bitirip hastaneye gitsek çokta fena olmaz. Ne kadar dayanabilirim bilmiyorum." Karan yüzbaşı kafasını salladı. Onların önünde bayılmayacaktım. Kafama koymuştum bir kere. Kendisi benim ayakta durmamı kolaylaştırmak için belimden tuttu. Bende elimi yüzbaşının beline sardım.
Polis olan gelince yüzbaşının belimdeki elini gördü ve yüzünde yine alaylı bir gülümseme yer edindi. Ne kurguladıysa artık. Bir an önce söylese de gitsek.
" Her neyse noldu da telefonuma ulaşma ihtiyacı duydunuz?" dedim. Hala başım dikti. Türk askerinin başı eğilmezdi çünkü.
" 2 gün sonra baba tarafı geliyor. Dedem seninle tanışmak istiyormuş. O yüzden bize gelmeni rica edicektik." dedi doktor olan. Diğer abilerin gözüde yüzbaşının belimdeki eline düştü ama hemen çektiler.
" 2 gün sonra sizdeyim. Şimdi işiniz bittiğine göre gidebilirsiniz" dedim kısaca kovmuştum. Onlarda anlayıp karargahın çıkışına doğru ilerlediler. Çıktıklarını ve arabaya binip gittiklerini görmemle gözlerimin kararması bir olmuştu.
Karan Yüzbaşı'ndan
Asena'nın kendini bıraktığını hissetmemle daha sıkı tutmam bir oldu.
" Asena, Asena kendine gel." hafifçe yüzüne vuruyordum ama tık yoktu. Diğerlerinin bakışları buraya döndü. Bişey demelerine izin vermeden konuştum.
" Emre arabayı çalıştır koçum geliyorum ben." Time dönüp konuştum "Dosyaları albaya teslim edin" Asena'yı kucağıma aldım. Emre koşup arabayı çalıştırmıştı. Kucağımda Asena'yla birlikte arabaya ilerledim. Asena'yı bindirdikten sonra kendimde arkaya bindim. Öne haydar abinin binmesiyle emre arabayı çalıştırdı. Diğerleri dosyaları verip arkamızdan geleceklerdi. Emre son hız arabayı hastaneye sürüyordu.
Asena çok bile dayanmıştı. Peki benim içimdeki endişe neydi? Kalbimin böyle endişeyle atması neyin nesiydi?
Hastaneye geldiğimizde hala üzerimizde üniforma vardı. Asena'yı hemen sedyeye alıp birkaç soru sordular. Sonra Asena'yı ameliyata aldılar. Biz oturduk ve beklemeye başladık. Hiçbirimiz konuşmuyorduk. Benim aklıma Çağrı'yı arama fikri gelince ayağa kalktım. Herkes bana bakınca konuştum.
" Telefon konuşup gelicem." kafalarını önlerine çevirdiler. Çağrı'yı bulup numaranın üstüne tıkladım.
"Alo Çağrı , Karan ben."
" Biliyorum birader numaran kayıtlı ve adında yazıyor." dedi garipsemiş tonda. Haklıydı bir bakıma.
" Çağrı Asena hastanede kimi arayacağımı bilemedim." abilerine karşı soğuktu onları arayamazdım. Tartıştıkları ve aralarının iyi olmadığı çok belliydi. Zaten numaraları yoktu. Aslında bulmam uzun sürmezdi de neyse.
" Noldu, Asena niye hastanede , hangi hastane?" bi hışımla kalktığı belliydi çünkü bişeylerin devrilme sesi gelmişti.
" ******** hastanesi. Buse'ye de haber ver. Belki üstünü değiştirecek olur. Kıyafet getirsin."
" Tamam " dedi ve yüzüme kapattı. Yerime geçtim ve oturdum. Aklımda binbir düşünce vardı. Asena gölgeyi nerden tanıyordu? Hiç kimsenin göremediği gölgeyle ne vardı aralarında? Bilmiyordum. Asena'nı dosyası niye bu kadar sadeydi? Bazı bilgilerine neden yetkim yoktu? Kimdi bu kız? En önemlisi ne saklıyordu?
4 saat olmuştu .Hemşire hemen çıkmasıyla kötü bişeyler olduğunu anladık. Noluyordu? Kalbim korkuyla atıyordu.
" NOLUYOR ?" Haydar abi bağırmıştı. Diğerleride soru soruyordu ama cevap vermiyorlardı. Ben yerimden kıpırdayamamıştım bile. En sonunda bende bağırdım.
" SÖYLEYİN ARTIK NOLUYOR?" dedim. Bizle uğraşamayacağını anlamış olacak ki konuştu.
" Hastanın kalbi durdu." dedi ve hızlıca elindekilerle içeri girdi. Beynimden vurulmuşa döndüm. Arkadan ses geldi aslında bir çığlık , acı bir çığlık.
" ASENAAAA HAYIR! Bırakma beni!" Buse kafasını iki yana sallıyordu. Çağrı'ya döndü.
" Abi gitmez o bişey de, abi yalan de kalbi durmamıştır. ABİ YALAN DESENE! " Buse'den acı bir çığlık duyuldu, tüm hastaneyi inletecek. Hemşireler Buse'ye sakinleştirici yaptı ve başka odaya aldılar. Selçuk'u yanına göndermiştim. Çağrı gitseydi dakika başı buraya uğrardı o yüzden çağrıyı göndermedim. Çağrı yanıma oturdu. Hiçbirimiz konuşmuyorduk, konuşamıyorduk. Yiğit'ten bir ses duyuldu.
" Bırakmaz demi ?" hiçbirimiz cevap veremedik. Bırakır mıydı? O an doktor dışarı çıktı. Hepimiz ayaklandık.
" Hastanın durumu iyi. Biraz zorladı ama iyi şimdi. Birazdan normal odaya alırız. Geçmiş olsun." hepimiz mutlulukla birbirimize sarılıyorduk.
" Komutanım bırakmadı lan." dedi yiğit. Bırakmamıştı demi içimde anlamsız bir mutluluk vardı.
Asena'dan
Bembeyaz bir yerdeydim etrafımda hiçbir şey yoktu. Karşımda eski timim vardı.
" Fırat abi siz misiniz?"
" Asenam biziz."
" Abi niye gittiniz? Ben arkanızdan çok ağladım. Abi ben sizi çok özledim ama ben niye burdayım öldüm mü?"
" Hayır Asenam ölmedin."
" Ben niye burdayım o zaman?"
"Rüyadasın Asenam."
" Abi niye gittiniz. Benide alın artık çok yoruldum."
" Daha zamanı değil Asenam. "
"Abi ben çok yoruldum. Canım acıyor , çok acıyor abi hemde çok. Söner zannettim içimdeki yangın topalı öldürünce ama abi siz gelmedikçe içimdeki yangın sönmezmiş onu anladım. Abi benide alın yanınıza. Abi sizsiz ölüyorum ben." ağlıyordum kafamı iki yana sallayarak.
" Özür dileriz." bir anda kayboldular.
" Abi, abi nerdesiniz? Fırat abi." bi an gözlerime bir ağırlık çöktü. Açmaya çalıştım ama hafif araladığımda kör edici beyaz ışıkla küfür etmem bir oldu.
" Ya amk ben hep bu gözlerimi açmaya zorlanacak mıyım ya?" bir insanın ilk sözleri bu olmamalıydı. Işığın söndüğünü hissedince gözlerimi açtım. Gözlerimi hafif odada olan şahısların üzerlerinde gezdirdim. Hepsi gülmemek için yüzlerini saklıyorlardı.
" Gülün siz zaten." dedim tripli sesimle. Bir anda hepsi kahkaha atınca bende güldüm. Çağrı abiyi görmüştümde Buse nerdeydi ? Beni hayatta bırakmazdı. Selçukta ortada yoktu.
" Buse ve selçuk nerde?" Karan yüzbaşı hemen telefonunu çıkardı. Birini aradı.
" Selçuk Asena uyandı. İyi durumu." Karan yüzbaşının konuşmasına anlamazca bakıyordum. Bişeyler daha deyip kapattı.
" Çağrı Buse de uyanmış. Geliyorlarmış." Buse'ye bişey olma korkusu içimi sardı.
" Buse'ye noldu ?" dedim endişeli sesle.
" Senin bir ara kalbin durdu. Buse de duyunca fenalaştı. Sakinleştirici yapıldı." biraz olsun rahatlamıştım ama çenesinden hayatta kurtulamazdım. Pat diye kapı açıldı. Buse odaya daldı.
" Kuzum iyi misin?" Buse endişeyle bana bakıyordu.
" İyiyim" dedim. Çağrı abiyle sessizce saymaya başladık.
""3""
""2""
""1""
Buse konuşmaya başladı. " Seni öldürürüm kızım duydun mu? Niye yaralanıyorsun lan sen? Ben sana yaralanma demedim mi? Angut beyinli salak sen niye beni dinlemiyorsun? Bi daha dinleme yeminle seni parçalarım." çok şükür bitirmişti. Gözlerimi devirdiğimde kafama vurdu.
" Devirdiğin gözlerimi oyarım. Konuşuyoz lan burda." Çağrı abiye kurtar adlı bakışlarımı attım. O da hakettin adlı bakışlarını attı. Bende kaderimi kabullenerek önüme döndüm.
" Tamam, bi daha olmaz inşallah." tekrar kafama vurdu.
" İnşallaha maşallaha bağlama bozma sinirimi." odadakiler gülmemek için farklı yere bakıyordular.
" Ne vuruyon ikide bir ya!" dedim doğrularak. Sus ki ağzına sıçmıyım bakışını atınca sustum arkama yaslandım. Onlar gülmeye başlayınca umursamadan gözlerimi kapattım.
" Eee kim kalıyor dedi?" çınar
" Karan kalsın." dedi çağrı abi. Akşama karan yüzbaşıdan hayatta kaçamazdım.
" Yok abi sen kal." gözümü açıp şirince konuşmuştum.
" Çok beklersin kaçmayı bir kere olur o konu kapandı Karan kalıyor." biliyordu cani adam ondan kaçamayacağımı ama bilmediği şeyse ben gölgeydim.
" Kaçmak mı?" Karan yüzbaşı sertçe sormuştu.
" Ya kaçmak Karan kaçmak Asena hastanelerde en fazla 3 gün kalıyor. Sonra yok oluyor ne hikmetse." Karan yüzbaşı bana döndü.
" Çocuk musun kızım sen?"
" Aaa ne münasebet ne zaman kaçmışım ben?" Çağrı abi sıralamaya başladı.
" Bundan bir önceki yatışında hani albaya suikast düzenlediklerinde."
" Abi onda canım dürüm çekmişti almaya gittim."
" Ondan önceki"
" Bi ses duydum zannettim bakmaya gittim."
" Ondan önceki"
" Hava almaya çıktım."
" Hava hastanede yok mu? Hayır bahçeye çıksan neyse karargahta ne işin var?"
" Karargah havasını özlemişim demek ki."
" Ya sabır. Neyse biz çıkalım kalabalık olmasın." deyip bizi yanlız bıraktılar.
Akşam suları kaçma operasyonu
Karan yüzbaşıyı ancak uyku ilacı durdururdu. Bende hemşireden uyuyamadığımı söyleyerek uyku ilacı almıştım. Karan komutandan da kahve istemiştim. Umarım adam bozulmazdı. Kahve uyku açar uyku ilacıda katarsak her neyse.
Karan yüzbaşı kahveleri getirdiğinde masaya bıraktı ve oturdu. Operasyon başlasın o zaman.
" Komutanım perdeyi açar mısınız?" O perdeyi açarken ben benim tarafta duran kahveye uyku ilacını koydum. Şüphelenip benim taraftakini alırdı büyük ihtimalle. Döndüğünde ona sinsi olduğu belli olan bir gülümseme sundum. Önümdekini alması için bir oyundu. Tam önümdeki kahveye elimi uzattığımda o aldı. İçimden gülerken dışımdan tedirgin bir ifade oluşturdum. Kahveyi alıp gözüme baka baka içti. Gözümü sanki boku yemişim gibi kapattım.
" Afiyet olsun yüzbaşım." dedim ve kendi kahveme dokunmadım.
" Niye kahveyi içmiyorsun?" dedi alaylı şekilde. Sanane amk demek istesemde sustum.
" Canım istemiyor komutanım."
" iç onu iyi gelir." dedi ama hala kendini bişey zannediyordu. Ben kaçıyım da gör gününü.
" İçiyim komutanım " dedim ve kahveyi kafama diktim. Sonra sanki uykum gelmiş gibi esneyip yattım. Alaylı gülümsemesini hissettim ama bişey yapmadım. Bir buçuk saat sonra o derin uykuya dalınca kalktım ve Buse'nin getirdiği kıyafetleri giydim. Silahımı ve diğer eşyalarımı aldım. Kapıdan çıkıyordum ki belimden çekilmem bir oldu. Çığlık atıcaktım ki ağzımı kapattı.
" Uyku ilaçları bana ancak 1 saat etki eder küçük hanım. Tüh planın suya mı düştü?"
_____________________________
•
•
•
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın
Bitti
En sevdiğiniz sahne
En sevdiğiniz karakter
Sizce bir sonraki bölümde neler olur
Görüşürüzz
Tiktok hesabım Birokurr18
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 16.21k Okunma |
1.18k Oy |
0 Takip |
45 Bölümlü Kitap |