Evettt hepinize yeni bölümden selamlar şimdi şöyle
NİYE YORUM VE YİLDİZCİK YOK HE ay parlatmamissiniz yani fena kırıldım okuma sayımda hiç yoktan az
Lutfenn (lütfüyle evlen qbahah) neyse yildizi parlatin ve yorum yapın düşüncelerinizi benle paylaşın
Neyse boş yaptım iyi okumalarrr
Erdal amcam bizi eve adamlarıyla gönderdikten sonra mehir ve ozan uykuya dalabilse bile aynısını Alp ve benim için diyemezdik şuanda yine balkonunda oturup kaçırıldığımızdan dolayı rahatça içemediğimiz kahveleri tekrar yapmış yudumluyorduk.
Yarın erken kalkmamız gerekse bile uyuysmamıştık işte Alp "evet açıklama bekliyorum" diyince anlam veremedim neyin açıklamasını bekliyordu şimdi? "Anlamadım neyin açıklamasını yapıyım? amcamın bizi birden kaçırmasıysa çok özür dilerim onu belirtiyim ama" diyerek aklıma ilk gelen sebep için özür diledim.
"Hayır yıldız çiçeğim bana bacağındaki derin yara izini anlatıcaktın madem şuan uyanığız bir açıklama bekliyorum" diyince her şey yerine oturdu ay şimdi gel bide boktan geçmişini dök.
"Yani çokta önemli değil boş ver böyle saçma şeyleri" diyerek geçiştirmeye çalıştım ama nafile.
"Hadi ama dizindeki derin yanık izini önemli değil, her şeyi anlat bana" diyince karışımın olmadığını anladım.
"Peki tamam iyi dinle o zaman ama çokta sorgulama, ben zamanında babamın borçlarından sebep küçükken kaçırılıp daha doğrusu babam tarafından satılıp barda çalıştım şiddet gördüm falan burasını boş ver zaten bu gün ki kriz geçirmemin sebebide buydu her neyse ben bu şiddetlere dayanamayıp kaçmayı başardım ordan sonra bir süre çocuk esirgeme yurdunda, yetimhanede kaldım babamdan korktuğum için en son orda da fazla dayanamayıp kaçtım" diyip hafifçe güldüm yerimde duramazmışım küçükken zaten ama Alp ise pür dikkat beni dinliyordu devam ettim
"Eve geri döndüğümde hayatımın geri kalanı babamın şiddetleriyle geçti tabi bir gün evde yangın çıktı nedenini hâlâ bilmiyorum sanırım annem ocağı açık unutmuştu yani bana öyle demişti, babamda o gün evdeydi hızla annemi kaptığı gibi çıktılar evden ben ne kadar arkalarından seslensemde bakmadılar sonra bende evden çıkmak için adım attığımda yanan sehpanın parçası bacağımın üzerine düştü kalkamadım da altından yanmış öyle he bide biliyo musun itfaiye geldikten sonra beni hastaneye götürdüklerinde annem bana 'itfaiye çağırmak için evde bıraktı seni baban merak etme yoksa o seni çok seviyo' dedi" derken hafif sesli bir şekilde güldüm
"Bak işte ben ve harika geçmişim benden korkarsan seni anlarım zaten küçükken de tek arkadaşım mehir'di" dedim.
Alp hiç beklemeden bana sıkı sıkı sarıldı bende daha fazla kendimi tutamadım zaten açtım muslukları ağlamaya başladım.
"Seni asla bırakmam yıldız çiçeğim bunu bil tamam mı?, Asla zamanı gelince tüm geçmişini bana dök"dedi
Bende ağlamamı dindirip "tamam o zaman bende senin geçmişini istiyorum annemi kaybettikten yaklaşık bir hafta sonra odadan çıktığımda senin benim bu süreci küçük olmadığım için daha çabuk anlatabileceğimi söylemiştin" dedim sıra bendeydi geçmişini öğrenmeliydim çünkü o gün söylediklerine göre hiç hayrı alamet değildi geçmişi
Yutkuntu Alp anlatması için hadi dercesine bir mırıltı cıkardım "Anlatmama gibi bir şansım var mı?" Diye şansını denedi ama nafile anlatıcaktı "hayır hiç yok dinliyorum" dedim
"Madem kaçışımız yok iyi o zaman sende beni iyi dinle, bende küçüktüm sakin güzel bir semtte oturuyorduk bir akşam babam da alkol alıp gelmiş ne varsa şu alkolde her neyse işte sanırım biri babama annem hakkında yalan yanlış bit şeyler söylemiş babamda nasıl beni aldatırsın yeliz diye bağırıp durdu"
Alp'in gözleri dolmaya başlamıştı içim acıdı bu noktada, devam etti "sarıldım babamın bacağına ama işe yaramadı annemin kalbine indirdi bıçağı sonrada kaçıp gitti ağladım annemin yanında üç saat bekledim en son polis ambulans falan geldi benide sülaleden kimse istememiş bende çocuk esirgeme de büyüdüm en son kendi başımın çaresine bakabilecek yaşa gelince ayrıldım ordan zor oldu ama başardım, zaten ilk soluğu çıkar çıkmaz karakolda buldum babamı soruşturmaları için elimden geleni yaptım o akşam nasıl yaptıysa yurt dışına kaçmış pislik daha da haber alamadım zaten" diyince onunda annesini hemde küçük yaşta kaybetmesinden dolayı içimde bir şeyin koptuğunu hissettim.
Bende daha fazla durmadım sıkı sıkı koynuma soktum onu sarıp sarmalamaya çalıştım bir süre öyle kaldık en son "iki gün sonra duruşmam var senin adliyede işin varmı yoksa duruşmam erken biterse beraber döneriz?" Diye sordum
Tam üstüne basmışım ki "evet benimde bir kaç işim vardı adliyede duruşman bitene kadar beklerim sıkıntı yok" dedi rahatlamış ve mutlu olmuş bir ifadeyle ellerimi çırptım.
Ama bir dakika Alp ne ara bu kadar yakışıklı olmuştu yada bana mı öyle geliyordu.
"Neyse hadi o zaman yarın yorucu bir eğitim bizi bekliyor yatalım da dinç olalım" diyip geçiştirme çalıştım aynı anda ayaklandık.
"İyi geceler yıldız çiçeğim" dedi ay heo desin adımın anlamını bana böyle daha bir hoş oluyor bende sıcacık gülümseyip koşarak odama kaçtım yatağıma girer girmez uykuya teslim ettim kendimi..
...
Sabahın beşinde kalkmak mı olurmuş arkadaş bu ne böyle gözlerim de şişmiş
Evet şuan sabahın beşinde dördümüzde amcamın beni aramasıyla kalmıştık yani aslında sadece Alp ve Ozanı kaldırıcaktım ama Mehir'de uyanıp gelmek isteyince onun için daha iyi olacağını yanımızda güvende olacağını düşündüğüm için kalbul ettim.
"Ayy şimdi siz dövüşüceksiniz dimii" diyen mehir ile birlikte odamda hazırlanıyorduk
Altıma siyah rahat bol bir eşofman üstüme bol beyaz bir tişört giydim saçlarımı tepeden bağladım ve siyah bir şapkayla birde kulaklık taktım üstünden
Cildim kuruduğu için nemlendirici sürerken bir yandan mehir'in heyecanını dindirmeye çalışıyodum çünkü biz dövüş dersi alıcaz diye baya bir heyecanlıydı
"Kız onu bunu bırak bak ben sana ne gösterecektim bir türlü fırsat bulamamıştım" diyip zamanın da Ozan ile beraber uyurken ki fotoğraflarını açıp gösterim
Mehir'in yanakları mı kızarıyodu bana mı öyle geldi "kız noldu utandın mı yoksa sen?" Diye sorunca cevap vermedi ay yoksa hoşlanıyo muydu bu şapşal
Mehir'in de üzerinde kot bir şortla siyah bir crop vardı tatlı olmuştu yine bebeğim
Tam o an Alp aradı ozanla beraber onlarda üstlerini değiştirmeye gitmişlerdi
Telefonu hızla cevapladım "geldiniz mi?" Diye sordum
"Kapının önündeyiz hadi gelin" dedi yok bir sesle ay şu ses tonu beni benden almaya başladı
"Tamam şimdi çıkıyoruz" diyip her zaman ki gibi yüzüne kapattım.
Mehir'de telefondan gelen sesi duymuş olmalı ki hızla kapıya yöneldi bende peşinden gittim ve beyaz ayakkabılarımı giydim oda giyince kapıyı çekip çıktık her şeyim yanımdaydı sanırım anahtarı Mehir çanta aldı diye ona vermiştim telefonda yanımdaydı tamamdık
Kapının önündeki Range Rover arabasını görünce içimde mehter marşı çaldı son ses bitiyordum şu arabaya kendimi arka koltuğa direk fırlattım.
Yanımda da Alp vardı oda benimle aynı giyinmişti sürücü koltuğundaki Ozan ise gri bir eşofman ve siyah bir tişört gitmişti
"Günaydın kız cimcime" diyince günaydın diyip göz devirdim ne cimcimeymiş arkadaş Allah Allah
Daha fazla konuşmadan atılan konuma geldik.
Yine depo gibi bir yerdi ama içeri girince öyle olmadığını fark ettim bir sürü dövüşmek için kum torbaları ve bir çok şey vardı.
Mehir biraz ürkmüş gibi duruyodu ya bu kız tam bir soğuk baklavaydı ya ponçik ponçik yanakları, ama işine gelince dekolteli elbiselerle de baya bir havalı olabiliyordu
"Kimse yok mu ?" Diye seslendiğimde anında Erdal amcam ve yanında iri bir adam geldi yanımıza
"Hoş geldiniz gençler" dedi amcam
"Hoşbulduk hoşbuldukta ne zaman başlıyoruz eğitimlere" diye direk giriş yaptım hiç oyalanmak istemiyordum.
"Sakin ol dalya şimdi başlayacaksınız ilk önce sizi bir arkadaşımla tanıştırıyım" diyip çenesiyle yanındaki iri cüsseli siyah saçlı bizle neredeyse aynı yaşlarda belki biraz daha büyük olan adamı işaret etti "bu sizi eğitecek olan emir, emir bunlarda yeni çaylakların" bize döndü amcam o sırada Emire kısa bir baş selamı verdim "bakın gençler emir size sadece yakın dövüş dersleri vermeyecek aynı zamanda silah kullanma gibi bir çok eğitim de verecek ben ise bir kenara oturup sizi dikkatle izleyeceğim ve hangi alanda kötüyseniz değerlendirip o alanda daha fazla çalışmanızı söyleyeceğim" diyip kenara geçip yerini aldı mehir de bir diğer kenarda ki koltuklardan birine oturdu heyecanla bizi izlemeye başladı ama emiri gördükten sonra bir o kadarda endişeli bakıyordu bize bişey olmasını istemiyorudu
Bir ara Ozan ve Alp ile bakışıp ilk adımı ben attım dediğim gibi bu tarz işlerde yeteneğim vardı emirle dövüşürken zorlanacağımı sanmıyorum
"İlk önce benle başlamaya ne dersin?" Diye sordum Emire "zevkle" dedi anında arkama baktığımda Alp ve Ozan'da bir kenarda yerlerini almış duruyorlardı.
Önüme döndüğüm de anında yüzüme yumruk salladı ama kurtuldum demek hızlı başlamak istiyordu bana uyak tamam
Yumruğundan kurtulduğum an bende yumruk sallıyormuş gibi yapıp emiri yanılttım ve dönerek karın boşluğuna tekmeyi geçirdim bu hamleme kanaması büyük kayıp
Herkes pür dikkat beni izliyordu emir ise bu hamleme kaldığı için küçük bir küfür savurdu bu sefer o bana tekme savurdu ama tekmeyi havada yakaladım ve yakaladığım tekmeyi ters çevirip emiri yere düşürdüm ama onu yere düşürürken emirde burdan fırsat bilip beni üstüne düşürdü anında bu düşüşümüde fırsata çevirip üstünde doğrulup suratını yumruklamaya başladım en son elleriyle beni zapt edebildi ve bu sefer o beni altına aldı oda beni kadınım demeden yumruklamaya başladı
O sırada Alpten "Emiri baban olarak düşün güzelim hadi" diye bir ses yükseldi bunu dediği an bende devreler yandı bedenimi hafif yukarı çekip bacaklarımı emirin boynuna dolayıp kafasını ters çevirdim nefes almaya çalışıyordu
"Aferin benim kızıma" dedi ozan yarısı gurur duyarken yarısı ise şaşkındı benden böyle bir performans beklemiyolardı amcamda öyle sanırım şaşırmış bir yüz ifadesi vardı
Emir üç kere bacağıma vurunca bacaklarımı boynundan çekip geri toparlandım ve nefes almasını bekledim
Ayağa kalktığımda emirinde toparlanması çok sürmemişti onunda yüzünde şaşırmış bir ifade vardı
Yaklaşık bir kaç saat böyle sürdü sonlara doğru emirin bir kaç yumruğundan daha kurtulup kolunu kavradım ve terse katlayıp diğer kolumun dirseğiyle sırtına sert darbeler indirince bedeni yere yığıldı ama yalan yok oda beni çok zorlamıştı karın boşluğuma bende az yumruk ve tekme yemedim değil
En son Erdal amcam şaşkın ifadesini toplayarak "tamam dalya yeter senden beklemezdim açıkçası emiri ilk defa bu kadar yoran bir kişi görüyorum nasıl bu kadar geliştirdin sen kendini kursa falan mı gittin yada bordo berelisinde bizim mi haberimiz yok?" Dedi
"Orasını boş ver amca şimdi başka adamın var mı onu söyle" dedim ben emiri yorduysam ozan ve Alp kiminle dövüşücekti ders alıcaktı
"Kızım bir dur soluklan var daha geride adamda sen emiri yormayı başardıysan diğerleri seni pek yormaz" dedi
"Hayır amca Alp ve ozan kiminle ders alıcak emir yorulduysa diye sordum kendim için değil yani bizde insanız dinlenmeye ihtiyacımız var" diye açıklamayı yaptım
"Hee tamam kızım çağırıyorum emiri de alsınlar burdan hem biraz dinlensin" dedi ve "Sercan!" Diye gürleyeren adamlarını çağırıp yeni eğitmenler getirdiler
Aradan yaklaşık dört saat geçti iki saat boyunca başarılı bir şekilde ozan dönüşmüştü tabi bu sırada hayran dolu gozlerlee ozanı izleyen Mehir'de gözümden kaçmadı değil
Şimdide bir yaklaşık iki sanattir de Alp dövüşüyodu şimdi mehir gözümden kaçmadı falan ama Alp'te baya iyi dövüşmüyo değil hayır olay dövüşmesinde de değil oda benim gibi beyaz tişört giydiği için haliyle terleyince bütün baklavalar ortaya çıktı
Sapık gibi odaklanmış kaç tane baklavası var diye saymaya çalışıp hep hareket halinde olduğu için başarısız okuyodum
En sonunda amcam "yeter taman oğlum ne bu hırs sakin ol sende adamın pestilini çıkardın" diye Alp'i durdurdu.
Alp'te sakinleşip durdu "valla hepinizi tebrik ederim gençler baya iyi adamlarımı yordunuz arada kafa dağıtmak içinde gelebilirsiniz her zaman açık burası size şimdi gidebilirsiniz yakın dövüş sizin için fazla gerekli değil iki gün sonra silah eğitimi alicaksınız sizin için uygun mu?" Diye sordu
Alp ile aynı anda "olmaz!" Diye çıkıştık ve devam ettik
"Adliyede işlerim var benim"dedi Alp.
"Benim adliyede duruşmam var" diye bende söyledim.
Amcam biraz korkmuş bir tavırla"iyi tamam peki peki o zaman üç gün sonra gelin?" Diye sordu
"Ay bak o zaman ben gelemem anca bu gün izin alabildim veteriner olmak çokta kolay değil" diyerek suratını astı mehir
"Karakolda benim işlerimi halleden bir arkadaş var baya samimiyiz bana uyar" dedi ozan
Bende "bebeğim sen işine gidersin tamam mı biz senin yanına adam koyarız" dedim Mehir'e
"İyi tamam o zaman ama haftasonu da böyle çalışıcaksanız bende gelirim ona göre" diyince kabul ettim.
En son depodan ayrıldık bu sefer Alp aracı kullandı ilk önce mehir ve beni eve bıraktılar sonrada gittiler mehir eşyalarını toplamıştı artık yanımda kalıyordu
Eve gelir gelmez kendimi banyoya attım Mehir'ede yemek işini kitledim yemek yapma konusunda baya iyiydi
Banyodan çıktım bordo iç çamaşırlarımı giyip üzerinede şortlu bir pijama takımı geçirdim saçlarımı tarayıp dağınık bir topuz yaptım ve içeriye doğru yöneldim
Burnuma harika yemek kokuları geliyordu mutfağa girdiğimde burnuma doluşan biber dolması korkusuyla kendimden geçtim bile bu kız bu kadar kısa sürede ne ara yapmıştı bunu şimdi
"Ay ne güzel koktu kız ne ara yaptın bunları sen?" Diye sordum
Hafif kıkırdayarak "yaptım bir şeyler bak bakalım tadına da güzel olmuş mu?" Dedi soğuk baklavam
Önüme koyduğu biber dolmasında ağzıma bir lokma attım tadı baya iyi olmuştu iyiki mehir'i eve almışım valla
"Oha kızım ne güzel olmuş bu valla seni iyiki eve almışım ben hee" diye içimden geçeni söyledim.
Yanakları kızardı anında uyanmıştı salak şey "neyse ne canım bak sana ne dicem ben hani sen bu gün emirle dövüşürken baya profesyonel davransın ya bu davranışını Alp'te beklemiyordu herhlade gözlerini senden alamadı kızım kesin var bunda bir şeyler demedi deme ona göre" diye birden söyleyince ağzıma attığım dolmadan sebep öksürmeye başladım
Cidden gözlerini benden alamıyor muydu? Ay neden sıcak bastı beni böyle "kız dur su veriyim mi ister misin?" Diye dordu mehir suya gerek yok diye olumsuz bir mırıltı cıkardım dolmayı yutunca "kızım insan pat diye söyler mi bizim de bir kalbimiz var Aa" diye söyledim
"Ay kız sende var mı Alp'e karşı bir şeyler he onu söyle sen?" Diye konuyu açtı ay ne yalan söyliyim beğenmiyorum değil yakışıklı bir çocuk onun yanında kalbim götümden atıyo ama duygularımı kesinleştirmediğim için mehir'e net bir cevap vermeyip konuyu ona saptırdım.
"Asıl sende var bir şeyler hep bir ozan'a bakma halindesin bu günde gözümden kaçmadın sanma" dedim.
"Ay açık olucam kızım ölüyorum ben ozan'a ay o nasıl bir yakışıklılık anlatamam" diye anında döküldü belli oluyodu zaten benden kaçmamıştı.
"Biliyorum şaşırmadım açıkçası hep bir utanma halindesin" dedim yine kızarınca kahkaha attım.
Daha sonra kahve yaptık dedikodu yaptık bir süre en sonunda geç olunca odamıza yöneldik yataklarımıza geçtik ve derim bir uykuya bıraktık kendimizi
...
Ee bebeklerim nasıl buldunuz bu bölümü??
Valla hâlâ emin olamadı dalya duygularından uyuz oldunuz mu bu duruma?
Ayrıcaa sizce bu babasının boktan işlerinden nasıl kurtulucaklarr sizce başarılı olabilicekler miii??
Neysee sizi kocamann optumm su sıralar sık sık bölüm atmaya calisicam diğer bölümde gorusuruzz kocaman öptüm siziii
Okur Yorumları | Yorum Ekle |