
2 hafta önce
Devran Albay odasında kahvesini yudumluyordu. Askerlerin verdiği görevler ile ilgili verdiği raporlara bakıyordu. Zealots adlı örgüte rastladı askerlerden birisi bu Zealots üyesinin birisini konuşturmuş raporda şunlar yazıyordu :
Örgüt üyesi Hakan Hançer kişisinin konuşması ses kaydına alınmıştır aşağıdaki USB flaşına ulaşabilirek dinleyebilirsiniz. Öyle yaptı Devran Albay USB flaşını aldı ve bilgisayara taktı. Bir dosya çıktı ekrana üstüne tıkladı ve anında açıldı. Bir erkek konuşmaya başladı Konuş lan! Diye bağırdı asker. Neyi konuşayım? Dedi Hakan Hançer. Örgütünden bahset dedi. Güldü önce Hakan daha sonra konuşmaya başladı. Zealots örgütü 2000 yılında kuruldu. Kimse yıkamadı Bir askerin peşindeler. Askerin adı Gökçe Hançer durdu Devran duvara baktı daha sonra ekrandaki kişiye. Ekrandaki kişi Gökçe'nin babasıydı. Bunca yıl kızına yalanmı söylemişti? Kafasını iki yana salladı albay daha sonra tekrardan videoyu açtı Ve o kişiyi benim öldürmem gerektiğini söylediler Albay durdu tekrardan ağızı açık izliyordu videoyu. Adam kendi kızını kendi elleri ile öldürecekti. Ve bu çok acı vericiydi kendi kızını öldürmek... Yazık çok yazık. Tekrardan açtı albay videoyu sürekli onu takip ediyorum ama bir anda askerleri ortaya çıkıyor ah gerçekten onu öldürmek istiyorum ama olmuyor. Video bitti albayda bitti. Bu adam ne yapmaya çalışıyor du öyle? Masasından kalktı ve yarbay Mustafa'nın odasına doğru yürümeye başladı. Yarbay Mustafa'nın odasın önünde durduktan sonra boğazını temizledi ve kapısını çaldı yarbayın gel sesini duydu. İçeri girdi asker selamı verdi yarbay başını salladı otur diye elleri ile sanydelyeyi gösterdi. Oturdu albay "buyur seni dinliyorum Devran" dedi Yarbay. Albay hiç uzatmadan konuya girdi "komutanım
Zealots örgütü kanca timinden birinin peşinde." Dedi . Yarbay usulca tek kaşını kaldırdı. "Hangi askerimizin peşinde Devran?" Dedi Yarbay. Cebindeki USB flaşını verdi Albay. Eline aldı Yarbay bilgisaya taktı ve duydukları karşısında şoka uğradı. "Kendi öz kızını öldürmeye mi çalışıyor?" Dedi Yarbay. Kafa salladı albay "Gökçe anlatmıştı. Babası en başından beri desteklemiyormuş asker olmasını. Demekki vatan haini olduğu için desteklemiyormuş" dedi Albay. Kafasını salladı Yarbay "ne yapacağız komutanım şimdi?" Dedi Devran.
"Başına bir yüzbaşı geçireceğiz eğer hala kanca timini yönetirse dahada göze batar."
"Aklınız da birisi varmı komutanım?"
"Var"
"Kim?"
"Yüzbaşı Alp Bozkurt"
"Oğlunuz..."
"Evet Devran oğlum. Gökçe'yi en iyi koruyacak olan oğlum "
"Komutanım Gökçe'nin bir şey bilmesini istemiyorum. Ortalığı ayağa kaldırır kendisi kızım gibi onun asker hayatının tehlikeye girmeye istemem"
"Ayrıcalık iki kişi daha ekleyelim time ozaman zaten sayısı az"
"Olur komutanım"
Albay odadan çıktı Yarbay oğluna haber verdi ama Gökçe olacaklardan habersizce ecelini bekledi....
🤍🦋
Günümüz
Telefonumdaki numaraya baka kalmıştım. Karşımdaki yüzbaşıya baktım o bana baktı telefon suratıma kapatıldı. Deri ceketimi giydim motorumun anahtarını aldım evimdeki yüzbaşıyı umursamadan evimden çıktım. Bir örgüt tarafından takip ediliyordum ama bundan haberim yoktu. Motoruma binerken yanıma yüzbaşı geldi "Ne bu sınır Hançer?" Dedi. Öylece baktım takip ediliyordum bu burda bana tantana yapıyordu sikerlerdi ya! "Yarbay ve albay ile görüşmem gerekiyor Komutanım" dedim düz bir ifade ile. "Bu sinirlemi?" Dedi. Ne varmış amına koyayım halimde? Gerçekten çok sınırlıdır sakinleşip öylemi gitsek ha Gökçe. Adam sikmeye gitmiyorum farkındamısınız? "Sinirli değilim komutanım" dedim yalan ile. O ise "alnındaki damarların gözüküyor Hançer" dedi. Göz kırpıştırdım ve aldırış etmeden motoruma bindim. "Hançer beni dinlermisin artık yoksa olur olmadık şeyler yaşanacak" dedi. Ne yapabilirdiki? "Ne olabi-" diyordumki yine lafımı böldü. "Mesleğinden olmak mı istiyorsun sen?" Diye kükredi âdeta. Beni yine susturduğu için tepkisiz kalmadım ve üstlendim "benim lafımı kesmeyi ve susturmayı bırakın artık konuşacağımı biliyorsunuz!" Dedim. O tepkisiz kaldı bu sefer ve "bağırtayımmı ozaman ne istiyorsun?" Dedi. Dediği şey ile anlık bocaladım. Eyvallah hocam şuan götüme iyi bir kazık girdi sanki ne diyor lan bu adam? Boğazımı temizledim ve tekrardan yüzbaşıya döndüm "yarın konuşuruz komutanım şimdi hallletmem gereken işlerim var" diyerek göz kırptım. İçinden sabır çektiğini duydum. Motorumu çalıştırdım ve gaza bastım arkamdan yüzbaşıda geliyordu ananı satayım o ne kızım BMW M3 sürüyor lan adam oha ama kızım yavaş. İkimiz aynı anda askeriyeye geldik....
🌼🖤
Murat odasında dosyalar ile uğraşıyordu. 1 Haftalığına masa başı görevi almıştı. İçeriye birisi geldi gelen Melek Asteğmendi. Murat gözlerine baktı kedi gibi bakan gözlerinin altında adeta bir kurt yatıyordu. Çok fazla kapılmamak adına gözlerini gözlerinden çekti Murat. "Komutanım albay Devran bunları size vermem gerektiğini söyledi" dedi Melek. Murat "getir" dedi soğuk bir tavır ile. Getirdi Melek dosyayı ve önünde durdu " başka bir şey istemiyorsanız gidiyorum komutanım" dedi Melek."gidebilirsin kedicik" dedi Murat. Melek kaşlarını çattı ve "bana bir daha kedicik deme" dedi. Murat üstüne yürüdü ve Meleğin belini bacağına hafifçe yatırarak "tamam kedicik" dedi
Onları pencereden izleyen Giray ile Miraç birbirine baktı ve Giray "eğer sevişirlerse kusarım" dedi. Miraç ellerini avuç yaparak Giraya uzattı. Giray Miraçın kafasına bir tane şamar çaktı. Kafasını okşayarak tekrardan önüne döndü Miraç. Giray cebinden telefonunu çıkartarak fotoğraflarını çekmeye başladı...
🧡🌞
Kararlı adımlarım ile albayın odasına doğru ilerliyordum. Albayın odasının önünde durunca durdum ve kararlı bir şekilde kapısını çaldım. Sesini duydum ve kapıyı açtım. "Komutanım" dedim "söyle Hançer noldu? Seni gecenin bu vaktinde buraya getiren sebep ne?" Dedi . Derin bir nefes aldım ve uzatmadan konuya girdim "takip ediliyorum komutanım" dedim. Kafasını kaldırdı gözlerini iricie açtı ve bana baktı. "Gökçe" dedi "komutanım?" Dedim. "Otur anlatmam gereken konular var" dedi ve oturdum. "Zealots örgütü tarafından takip ediliyorsun" dedi direkt. Önce kafamı sola doğru yatırdım ve kaşlarımı çattım. Bir terör örgütü tarafından takip ediliyordum. "Komutanım..."
"Önlem almamız lazımdı seni korumamız lazımdı. Eğer sen hala kanca timini yönetmiş olsaydın başın daha da belaya girer di"
"Ben kendi başımın çaresine bakardım komutanım. Ben kendimi koruyabilirim"
"Öyle demekle olmuyor işte Hançer. Hala tedbir almamız lazım seni korumamız lazım"
"Askeriyede kalayım komutanım "
"Olabilir ama daha da sıkı bir yerde kalman lazım"
"Ne demek istiyorsunuz komutanım?"
"Bilmiyorum hançer bilmiyorum kızım"
Albay Devran tıpkı benim babam gibiydi. Onu babam gibi görüyordum bu zamana kadar bana hem babalık etmiş hemde albaylık etmişti. Kendisi ile bir çok görevde yan yanaydık. Birbirimize sürekli can borcu ödedik. "Yarbay Mustafa bizi çağırıyor gitsek iyi olur" dedi. Kafamı salladım ve aynı anda ayağa kalktık. İkimizde kendimizden emindik neredeyse. Kapıda bizi bekleyen Alp'i gördüm. Kafasını olumlu şekilde salladı ve hep birlikte yarbayın odasına geçtik. Albay ile yüzbaşı yarbayın önüne oturdu ben ise ayakta onları dinliyordum. "Numarayı Yavuz'a gönder araştırsın Gökçe" dedi Yarbay "emredersiniz komutanım" dedim
Albay "komutanım Gökçe'nin güvenliği için onu başka yerde tutmamız gerek" dedi Albay. Yarbay ise hiç düşünmeden direkt "Yüzbaşının evinde kalabilir sonuçta onun güvenliği için bu time katıldı" dedi Yarbay. Kaşlarımı çattım ve yüzbaşıya baktım oda bana baktı daha sonra yarbaya döndü "siz nasıl uygun görürseniz komutanım" dedi
Ben yüzbaşının evinde kalacaktım
Yüzbaşının evinde...
Selammm ben geldim 200 okunma olmuşş çok ama çok teşekkür ederim herkeseee😻 destekleriniz için gerçekten çok sağolun. Yazım yanlışı varsa affola.
KURALLAR!
1-hiç bir kitaba benzetme veya vb şeyler yapmayın askeri kurgu yazmak kolay değil.
2-ne kadar yorum ve beğeni bırakırsanız o kadar iyidir şimdiden teşekkürler.
Görüşmek üzere 👋🏻💗
Not: bu kitap ta yer alan her şey hayal ürünüdür gerçek değildir!
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |