44. Bölüm
Bozkurt Pençesi / Yarım Kalan Sigara / Bölüm 43 : Beklenmeyen Buse 🥲

Bölüm 43 : Beklenmeyen Buse 🥲

Bozkurt Pençesi
bozkurt.pencesi

Emir Kaan’dan...

Yaman Pars ile Cüneyt’i yolcu ettikten sonra, evde sessizlik ağır bir battaniye gibi üzerimize çökmüştü. Sadece duvar saatinin tıkırtısı vardı odada. İklim'le baş başa kaldığımızda, gözlerini kaçırmadan içli içli baktı bana. Kirpiklerinin ucunda yorgun bir buğu, göz bebeklerinde dolup taşan şükür vardı.

 

 

 

"Hayatımda aldığım en güzel sürprizdi," dedi sesi titreyerek. "Teşekkür ederim Emir... Her şey için sana çok teşekkür ederim... Hayatıma, eğitimime, aileme kattıkların için teşekkür ederim..."

 

 

 

Soluğunu içine çekip, kısık bir sesle susturdum onu.

 

"Şştt, sakin..."

 

Dayanamayıp avuçlarımın arasına aldım narin yüzünü. Gözlerinden birer damla yaş süzüldü. İçim parçalandı. Bir yüreğimde bir yerlerim ezildi sanki.

 

 

 

"Yapma güzelim ama..."

 

"Emir, ben senin hakkını nasıl ödeyeceğim?"

 

 

 

"Mutlu olarak..." dedim sadece. Dudaklarımı zor hareket ettirerek, boğazıma takılan düğümle.

 

 

 

Ardından kısık bir fısıltı geldi ondan:

 

"Emir..."

 

 

 

Sesinde bir kırılma vardı. Derin, yıllarca susturulmuş bir özür gibi...

 

Ama hemen tanıdım o tonu.

 

"Bu ses tonunu biliyorum," dedim gülümseyerek. "Bak, özür dilemek yok artık."

 

 

 

 

 

Yanağını okşayan elim titremeye başlamıştı bile. Konuşmasın istiyordum, kendini yine suçlamasın. Ama o, bana baktığında o derin bakışlarda kendi acımı da görüyordum.

 

Gözleri doluydu. Benim de öyleydi. Ama ikimiz de bir şey demiyorduk.

 

 

 

Ve sonra…

 

 

 

Hiçbir uyarı yoktu. Ne bir nefes alış, ne bir bakışla izin isteme.

 

Sadece geldi…

 

İklim, aniden yükselip ve dudaklarıma kapandı. Bu ani hareketi ile gözlerim büyürken o; sessiz, telaşsız ama öyle de çekingendi...

 

O öpücükte kaç gece uykusuz kaldığımı, kaç kez onu düşündüğümü, içimdeki yangınları susturmaya çalıştığımı hissettim.

 

 

 

Nefesim kesildi.

 

 

 

Gözlerim kapanırken sadece onun sıcaklığını değil, yanaklarıma doğru süzülen yaşlarımı da hissettim.

 

Ve…Onun da gözyaşlarını.

 

Bir damla, dudaklarımızın birleştiği yerde düştü. Onun muydu, benim miydi bilmiyorum.Belki de ikimizindi.

 

 

 

O an, zaman dondu.

 

 

 

Ağlamıyorduk tamamen belki ama içimizden taşıyorduk ne varsa…

 

O öpücükte sevda vardı, sitem vardı, bir parça kırgınlık ama en çok da biz vardık.

 

 

 

Geri çekildiğinde, göğsü hızla inip kalkıyordu, benimki gibi. Kalbimiz birbiriyle yarışıyordu sanki…

 

O anın yükü, dudaklarında kalmıştı hâlâ.

 

"İklim..." dedim, adını söylerken bile yutkundum.

 

 

 

Bakışları yere kaydı, ama kaçamadı gözümden.

 

"Emir... Yasakladın ama... bunun için özür dilerim," dedi, sesi titrekti, gözlerinden bir damla daha süzülürken.

 

 

 

Seslerimiz birbirine karışırken, gözlerinde yumuşak bir titreme vardı; sanki içinde fırtınalar koparken, dışarıdan görünen tek şey o kırılgan bakışlardı.

 

"Emir ben... özür dilerim..."

 

"Niçin?"

 

Dudakları hafifçe titrerken, içten gelen endişe yüzüne vuruyordu.

 

"Sen saçlarımı dahi temkinli öperken, ben bir anda... ne bileyim... gamzeni görünce—"

 

Sözünü tamamlayamadan, ben ani bir hareketle dudaklarına kapandım. Dudaklarımın sıcaklığı onunkine dokunduğunda, gözlerini yavaşça kapattı; sanki dünyadaki tüm karmaşa kaybolmuş, sadece o an kalmıştı. Bastırdıkça bastırdım, nefeslerimiz birbirine karıştı, kalplerimiz aynı ritimde atmaya başladı.

 

"Özür dileme... Helalimsin. Helalinim... Kocanı öpmek istemek senin de hakkın."

 

O sözler, aramızdaki sessizliği kırdı; içeride biriken tüm duygular, bu basit ama anlam dolu cümlede özgür kaldı. İki yürek, o anda en saf ve en gerçek haliyle birbirine dokunmuştu.

 

 

 

Gözlerini yavaşça kaldırdı, bakışları ürkek ama bir o kadar da kararlıydı. Göz göze geldiğimizde, utangaç bir kızarma yanaklarını renklendirmişti. O an utanmasını saklamak istercesine başını eğdi, ben de usulca eğilerek alnına bir öpücük kondurdum. Tüm sevdamı, korumak isteğini, şefkatimi taşıyan bir öpücüktü bu.

 

 

 

“Şurada canımı alsan, bir bildiği vardır derim,” dedim sesi biraz kısılarak ama kararlılıkla. “O yüzden... pişman olmayacağın sürece, istediğin her şeyi yapmakta özgürsün güzelim. Şimdi benim bir duş almam lazım. Sen de dersine başla artık, erken uyuyalım, olur mu?”

 

 

 

O ise hâlâ beni izliyordu, sanki gerçekliğimi sorgulayan bir çocuk gibi.

 

 

 

“Rüya mısın, gerçek mi… Ayırt edemiyorum artık seni...” diye fısıldadı.

 

 

 

Elimi yüzüne koyup başparmağımla yanağını okşayarak gülümsedim.

 

 

 

“Gerçeğim... Senin gerçeğinim,” dedim. “Korkma bu yüzden... Anı yaşamaya, mutlu olmaya bak güzelim.”

 

 

 

“Emir…” diye mırıldandı; sesi titrek ama sevgi doluydu.

 

 

 

“Emir kurban olsun yoluna…” dedim gözlerini bırakmadan.

 

 

 

“İyi ki varsın...” diye yanıtladı.

 

 

 

Ben de hafifçe başımı sallayıp fısıldadım:

 

“İyi ki seninle varım…”

 

 

 

"Emir..." dedi iç çekerek.

 

"Hmm..." diye mırıldandım, başımı hafifçe yana eğip ona baktım.

 

 

 

"Sen beni hiç bırakma, olur mu?"

 

Sesi kırılgandı ama içinde koskocaman bir umut vardı.

 

Gözlerinin içine baktım. Beni değil, ruhumu çağırıyordu o an.

 

Parmaklarını usulca avucumun içine aldım.

 

 

 

"Bu dünyadan göçsem dahi... iki cihanda da, sen izin verdiğin sürece hep seninle olacağım," dedim, sesim boğazıma düğümlense de kararlıydı. "Asla bırakmaya niyetim yok."

 

 

 

Gözlerinden bir damla yaş süzüldü, ama bu bir acının değil; kabullenilmişliğin, huzurun gözyaşıydı.

 

"O zaman sonsuza kadar izin veriyorum."

 

 

 

Parmaklarını daha sıkı tuttum.

 

"Ben de sonsuza kadar yanındayım o zaman."

 

 

 

O an içimizde kıyamet kopsa, dışarıda dünya yansa...

 

Hiçbir şey fark etmezdi.

 

"Hadi, sınavına çalış... Benimle geçirecek vaktin bol nasıl olsa..." dedim içim yana yana.

 

Azdı... Çok değildi belki ama, kıymetliydi. Zaman dediğin şey, onunla geçince bir başka oluyordu.

 

 

 

"Yarınki sınavım kolay," dedi gülümseyerek. "Bir göz gezdirsem yeter."

 

Gülümsemesiyle içime su serpse de, içimdeki kıymık hâlâ duruyordu.

 

 

 

"Yine de çalışmayı bırakma..."

 

Sesim yumuşaktı ama içinde hafif bir sitem de gizliydi.

 

 

 

"Emredersiniz, Komutanım!" dedi askerce selam çakar gibi.

 

İkimiz de güldük, ama kahkahamızın gölgesinde hafif bir özlem titriyordu.

 

 

 

"İyi çalışmalar, güzelim..." dedim usulca.

 

"Sıhhatler olsun sana da şimdiden..." dedi, yüzüme sevgiyle bakarak.

 

 

 

"Teşekkür ederim..."

 

"Rica ederim..."

 

 

 

Sessizlik indi o an.

 

Ne bir kelimeye ne de dokunuşa ihtiyaç vardı.

 

____

 

""_Günler sonra_""

 

İklim’den...

 

Sabah, her zamanki gibi okulun kapısına kadar eşlik etmişti bana. O gün ki anılar hâlâ aklımdan çıkmasa da... onda bir adım geri yoktu. Bu beni mutlu ediyordu. Eskisi gibiydik hâlâ.

 

 

 

"Başarılar dilerim şimdiden..." dedi gülümseyerek.

 

"Teşekkür ederim. Sana da kolay gelsin..." dememle güldü.

 

"Kolay değil pek sanki ama... yine de teşekkür ederim."

 

 

 

Saatime göz atınca sınavımın yaklaştığını fark ettim.

 

"Sınav saatim yaklaşmış, ben kaçayım," dedim gülümseyerek.

 

 

 

"Dikkat et kendine."

 

"Sen de," dedim, okula doğru koşar adımlarla yönelirken.

 

 

 

Kapıdan içeri girmeden önce dönüp arkamı baktığımda hâlâ orada bekliyordu. Yüzümde istemsiz bir tebessümle, avucumu öpüp üfledim, ona doğru öpücük yolladım.

 

 

 

Gülerek elini havaya kaldırdı, attığım öpücüğü yakalar gibi yumruk yaptı, ardından öpüp el salladı. Gözlerim parladı. Kalbimin ayarlarıyla oynayacak kadar tatlıydı.

 

 

 

Ben ona öpücük atmış olmama bile inanamamışken, onun bu karşılığı bambaşka bir şoktu. Gülümseyerek okul binasına girdim, içimde kelebekler uçar gibi...

 

☆☆☆

 

Kısa bir bölüm evet ama sizi aglatmadan ve bende yazarken ağlamadan önce güzel bir bölüm atayım istedim. Oy sayısı az 25 in altına düşerse kitabı dururum. Lütfen oy ve yorum eksik etmeyin

 

 

Bölüm : 04.08.2025 09:00 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Bozkurt Pençesi / Yarım Kalan Sigara / Bölüm 43 : Beklenmeyen Buse 🥲
Bozkurt Pençesi
Yarım Kalan Sigara

57.91k Okunma

6.71k Oy

0 Takip
112
Bölümlü Kitap
Bölüm 1 : Atalay Timi 🦂🇹🇷Bölüm 2 : İlk Karşılaşma ❤️‍🔥Bölüm 3 : Görünmeyen YaralarBölüm 4 : Yeni başlangıçlarBölüm 5 : Tamamlanmayı Bekleyen HayatlarBölüm 6 : Timin başı DertteBölüm 7 : Küçük Umut Yaman ParsBölüm 8 : Aşiret ve Töre Kurbanları 🔥Bölüm 9 : İki Sevdanın arafında...Bölüm 10: Başımız Belada ❤️‍🔥Bölüm 11 : Zoraki Evliliğe İlk AdımBölüm 12 : Sözde KarımBölüm 13 : Dik Durmaya ÇalışmakBölüm 14 : Senin Sayende ❤️‍🔥Bölüm 15 : Aşka Adım Adım ❤️‍🔥Bölüm 16 : İstenmeyen GelinBölüm 17 : Namus Davası ve ÇarşafBölüm 18 : Hayatta Kalma SavaşıBölüm 19 : Zor GünlerBölüm 20 : İlk TavizlerBölüm 21 : Aşiret ile karşı karşıya 🔥Bölüm 22 : Kıvılcımlar ArasındaBölüm 23 : Sevgi Tohumları ❤️‍🔥Bölüm 24 : İlk BuseBölüm 25 : Yağmurun altında bir günBölüm 26 : Yasak Sevdalı 💔Bölüm 27 : Acılar 💔Bölüm 28 : Kapanmaz Yaralar ❤️‍🔥Bölüm 29 : Beklenmeyen HaberBölüm 30 : Gönül YarasıBölüm 31 : Cam kırıkları 💔Bölüm 32 : Yağmur Seninle GüzelBölüm 33 : Aşk YağmuruBölüm 34 : Şükür SebebiBölüm 35 : Gökyüzü güzelliğini kıskanırBölüm 36 : Aşk ve Adalet ❤️‍🔥Bölüm 37 : Merhamet Kokulum ❤️‍🔥Bölüm 38 : Aşkı Şerbetli ❤️Bölüm 39 : Yürek Yarası ❤️‍🔥Bölüm 40 : İlk İtiraf ❤️‍🔥Bölüm 41 : Kıskançlık Krizi ❤️‍🔥Bölüm 42 : Korku olmazsa aşk olmaz ❤️‍🔥Bölüm 43 : Beklenmeyen Buse 🥲Bölüm 44 : Yaşam SavaşıBölüm 45 : Ölüm ile Yaşam...Bölüm 46 : İyi ki Sen ❤️‍🔥Bölüm 47 : Canımdan can gidiyorBölüm 48 : Özlemek istiyorumBölüm 49 : Mest Olunur GüzellikBölüm 50: Sevdiğiyle Çocuk Olurmuş İnsan ❤️‍🔥Bölüm 51 : Aşk Ve savaşBölüm 52 : Yıkımlar başlıyor...Bölüm 53 : Mor orkide 🇹🇷Bölüm 53 : Aşk Sakinleştiricisi 🔥Bölüm 54 : Gurur ve Sevda🔥Bölüm 55 : Şımarmak istiyorumBölüm 57 : Masum Aşıklar 🫠Bölüm 58 : Yaşayan Fosilsin SenBölüm 59 : Can kırıklarıBölüm 60 : Bir Gönül Davası 🔥Bölüm 61 : İki Cihan CennetimBölüm 62 : Yak yanıyorsak söndürmeBölüm 63 : Hüzün MaltemiBölüm 64 : Alevler ve küllerBölüm 65 : Bir Yürek Yangını ❤️‍🔥Bölüm 66 : Emir HayranlıklarıBölüm 67 : YıkılışlarBölüm 68 : Gamzenin Çukurunda kaybolmak istiyorumBölüm 69 : Gururum ❤️‍🔥Bölüm 70 : Anlat Onlara...Bölüm 71 : Hasret kavuşmasıOkurlarimmBölüm 72 : Saklanılan AcıBölüm 73 : Küçük Emir’in Acıları❤️‍🔥Bölüm 74 : Acı ve GururBölüm 75 : Hisler Uyanıyor...Bölüm 76 : Yüreğimin Vatanı ❤️‍🔥Bölüm 77 : Yıldızların Altında 🫠❤️‍🔥Bölüm 78 : Son hatırlarBölüm 79 : Başka bir EmirBölüm 80 : Canımı Yakıyorlar ❤️‍🔥😔Bölüm 81 : Hisler Yalan söylemezSoru-Cevap yapıyoruzBölüm 82 : Mazi ve aşkBölüm 83 : Sırılsıklam aşkBölüm 84 : Kokunda Dinlenmek İstiyorum😔❤️‍🔥Bölüm 85 : Kanlı Nefesler 🥀❤️‍🔥Bölüm 86 : Acılar ve Gerçekler 🥀❤️‍🔥Bölüm 87 : Diriliş mi Bitiş mi ?Bölüm 88 : Uyanış ❤️‍🔥Bölüm 89 : Küçük Yılmaz ❤️‍🔥Bölüm 90 : Bir İç savaş Meselesi❤️‍🔥Bölüm 91 : Pembe bisiklet 🫠Bölüm 92 : Efelerin EfesiBölüm 93 : Nemrut’un Kızı ❤️‍🔥Bölüm 94 : Aşk ve SavaşBölüm 95 : Ahım ölüme kadar 🥀🔥Bölüm 96 : Tatlı Aşermeler 🫠❤️Bölüm 97 : Canımın Canını AldılarBölüm 98 : Sensiz Nasıl Yaşarım Ben...Bölüm 99 : Canımı YaktınızBölüm 100 : TükenişlerBölüm 101 : Kanlı GömlekBölüm 102 : Son Yüzleşme ❤️‍🔥Özel Bölüm : Leyla'nın GerçekleriBölüm 103 : Kanlı Son Direnişler...Bölüm 104 : Ahirim SensinBölüm 105 : Kana Karışan NefeslerBölüm 106 : Zamana TutsakBölüm 107 : Aşabildin mi ?Spoi107.bolume oy ve yorum gelmediği sürece bölümü atasım yok bilginize
Hikayeyi Paylaş
Loading...