
Kimse bilmez…
Bazı insanlar sabahları yüzlerine taktıkları gülümsemeyi, geceleri yastıklarının altında unutur.
Konuşmazlar; çünkü anlatmak, yeniden yaşamak gibidir.
Sustum dediğinde, içine kaç kelime sığdırdığını sadece kalbi bilir.
Kimi zaman bir bakışta bin cümle boğulur, bir sessizlikte bin feryat yankılanır.
Acılar, en derinlere gömülür burada.
Öyle derin ki, kazsan bile bulamazsın.
Çünkü insan, bazı yaralarını mezar gibi taşır içinde,göstermez, anlatmaz, ama her adımda hisseder.
Zaman geçer…
Ve herkes "geçti" sanır. Oysa bazı şeyler sadece sessizleşir
---
gözlerimi alarmın iğrenç sesi ile açtığımda bir kezdaha bu saatte kalkmama küfrettim sabahın köründe işmi olur ya Yatağımın yanında olan komidine uzanıp Alarmı kapattım ve lavaboya gittim. İşlerimi hallettikten sonra gardolabımın önüne geçtim. Üzerime bir gömlek ile blazer ceket takım giydim altıma da bol pantolon giydikten sonra .Takılarımıda takınca tamamdım . Komidinin üstünde ki telefonum çalınca arayana baktım.
"Küçük kızım arıyorr"
"efendimm"
"-kızım nerdesin ya adliye savaş alanı gibi"
,"bikere düzgün işlesin o adliye dişimi kıracağım ama ya yeter"
-oyle deme bebeğim o embesiller için diş kırmaya değmez hem nerdesin sen bu saate kadar"
Büşranın dediğine gülerek cevap verdim.
- tamam geliyorum şimdi yoldayım idare et beni
AT yalanı siksinler İnananı ..
Yav sen bı sus ne karışıyorsun bana Allah allahhhh buda iç Sesim diye iyice zıvaradan çıktı ha
Büşranın Cevabını beklemeden kapattım . çantamı alıp evden çıktım ve arabaya bindim .
Adliyenin önüne geldiğimde insan kaynadığındı gördüm her zamanki günlerden biri işte diyerek içeri girdim .
Büşra beni görünce hemen yanıma geldi.
"Hiç gelmeyeceksin sandım be kızım" diyerek konuşmaya başladı tam ağzını başka şeyler anlatmak için açacaktı fakat O sırada yanımıza savcı Burak geldigini gördüğümden büşraya baktım o benim ne demek istediğimi saniyeler içerisinde anlamış konuşma şeklini hemen değiştirmişti
" Savcım sizinle görüşmem gereken önemli bir mevzu var müsaitseniz."
"Tamam komserim siz biraz bekleyin.
Ha bu arada şu uyuşturucu davasıyla ilgili bir gelişme varmı?"
"Hayır yok savcım"
O sırada Burak savcı gelmiş ve bizi dinliyordu. Ona döndüm bu sefer
" Günaydın savcım"
"Sizede Günaydın savcım. Bugün yine ışık saçıyorsunuz. Gözlerim kamaştı."
Bu adamın yavşaklıkları beni öldürüyor çakıcam bı tane o olucak en sonunda
İç sesimi bastırarak burağa cevap verdim.
"Birşey mi söyleyeceksiniz ". Dedim soğuk sesimle.
Hadi bakalım geldik zurnanın zırt dediği yere öğrenelim bakalım bu adamın karın ağrısı neymiş.
"Aslında evet savcım ben sizden şu son uyuşturucu davanızı bana devretmenizi isteyecektim"
İçimdeki kadın guzel bir kahkaha attı.bu adamı oldu molası sevmezdim hem egoist hemde yavşak bı yapısı vardı.
"Savcım Siz benim ne zaman bir dava devrettigimi veya vazgeçtigimi gördünüz"
"Savcım bu dava çok karışık ve zorlu sizin yapabileceğiniz birşeyb degil "
Ben az önce doğru duydum degilmi bu dangalak bizi küçük gördü.
İçimdeki sese hak verdim. Bu gerizekalı bizi küçük görüyordu.
"birincisi benim yapamıyacağımı düşündügünüz davayı kendinizin yapabileceğinize inanıyormusunuz gerçekten. "
Hadi kızım yakala onu yakala oni kdkskskskskks
Cevabımı verip odama geçtim. Girdiğimde ceylan karşıladı beni.
"Günaydın savcımmm "
"Günaydin ceylan günaydın bugün gündemimizde ne var anlat bakalım "
"Vallahi savcım bugün program yoğun ama ilk önce şu mert topalın avukatı sizinle görüşmek istiyor."
"Gelsin bakalım. Birde bana kahve ceylan ."
"Tamam savcım"
Ceylan dışarı çıkarken bende ceketimi asıp yerime oturdum. Tam o sırada kapı çaldı.
"Girr"
İçeri az önce Ceylan'ın söyledigi avukat aylin girdi.
"Savcım"
"Buyrun oturun"
Bu kadından hiç haz etmiyordum bakışında bile bir hYır yoktu ama bakışlarından yana bu kadında benim içimi huzursuz eden başka şeyler vardı."
İç sesime katılıyorum .
aylin bu sırada koltuğa oturmuş önüme bir dosya bırakmıştı.
"Savcım ben size hakkımızda olan suçlamaları reddetmek için geldim.
Hakkımızda olan asılsız iddalar dır bunlar. Biz bunları asla kabul etmiyoruz. Yapılan suçlamalarda ki tanıkların akıl sağlığının kontrol edilmesini istiyoruz şayet böyle bı husus müvekkilimin itibarı için kabul edilemez birşey. Müvekkilim saygıdeğer bir iş adamı ve haklı olarak adına böyle bir lekenin gelmesini istemiyor"
Bu sefer cinlerim cidden tepeme çıkmıştı. Çünkü bu kadının şerefsiz müvekkili bir tacizci ve insan kaçaksıydı gerçi kanıtım olmasada ben bu adamın bir tecavüzcü olduğununada kalıbımı basarımda hadi neyse.
Sert ifademle ayline cevap verdim .
"Avukat hanım sizin muvekkiliniz bir insan kaçakçısı üstelik bir tacizci sizin onu korumak yerine bir kadın olarak onun alehine çalışmanız lazımken gelmiş burda pişkin pişkin suratıma müvekkilim suçsuz diyorsunuz üstelik nefesinizi hiç yormayın elimde tanık ifadeleri de var iddialarda asılsız değil ayrıca bütün tanıkların akli dengesi yerinde ha siz diyorsanız ki ben bu adamı korumaya devam edecegim buyrun avukat hanım devam edin fakat bilinki ben sizin muvekkilinizi müebbet yemeden o adliyeden cıkarmayacağım. Şimdi çıkabilirsiniz." yüksek sesle konuşarak kovmuştum onu . Salak kadın sabah sabah sinirlerimle oynuyordu.
Bunu dememle avukat bütün siniriyle çıktı.
Ve çok geçmeden kapı çaldı.
"Girr"
Karşımda büşrayı görmemle ayağa kalktım ve oda hızla yanıma gelip sıkıca sarıldık.
"Hayırdır bu bizim gotu başı ayrı oynayan Aylin sinirlerini bozmuş anlaşılan"
"Sorma ya gerizekalı diyorki tanıkların akli dengesi yerinde değilmiş müvekkiline yapılan iddalar asılsızmış müvekkilinin itibarı zedelenirmiş haspamın . "
"Ee sende boş durmadın sanırım çaktın demi lafını çıkış suratı tam izlenmelikti ."
"Sence susar mıyım ben."
Bu sırada ceylan gelmiş kahvemi bırakmıştı.
"Ceylan hayrına banada bı kahve getirsene ya "
"Tabiki komiserim ."
Büşra benım tek dostumda geçmişimde benim yanımda olan tek kişi biz onunla dostluğu geç kardeş olmuştuk artık. O benim can yoldaşımdı ailem hukuk istediğimde herkes bana sırt dönerken o bana hep destek olmuştu . bu sene o da benim gibi 24 yaşına bastı ve işinde oldukça başarılı bir komiserdi.
Peki ben kimdim.
22yaşında savcı olmuş ve bütün adliyeyi birbirine katmış o manyak savcı diye bilinen seniha savcıydım. Yıllar önce ki hatalarım beni ketumlaştırmıs ve çekilmez hale sokmuştu. Bu duruma bazen ben bile sinir oluyordum. Diğer insanlar bana nasıl tahammül ediyor şaşıyordum. Gerçi tek tahammül edebilen büşraydı da hadi neyse şimdi ise 24 yaşına işin de iyi bir kadın savcı olmuştum millete kök söktürüyordum iki yıldır orası ayrı tabi.
7 yıl önce.....
Koşşş büşra koşşs yakalanırsak yeminle ağzımızı burnumuzu kırarlar.
Peki nedenmi kaçıyorduk benim gerizeklı arkadaşım bana taş atma niyetiyle bir arabanın camını indirmişti ve şuan adampar bizi ölesiye kovalıyordu.
Sürekli farklı bir sokağa girip izimizi kaybettirmiştik.
Nefes nefese
"Allah senin belanı versin büşra yemin ediyorum kızım sen salakmısın lan arabanın ön camı komple kırıldı ."
"Ya oğlum ne biliyim ben oraya gelicegini hem iyi oldu adam üstü açık arabaya para vermekten kurtuldu sayemizde ferah ferah gezer."
"Benim salak arkadaşım üstü açık arabaların sadece üstü açık oluyor ön camını kaldırmıyolar. Hem adamların suratına ve bizi ölesiye kovalamasına bakarsak pekte memnun değil bu durumdan he ne dersin."
"Ha o öylemi oluyodu ya ,hem ne biliyim kızım hayatımızda üstü açık araba mı gördük hem yeni bir tarz oluştu arabada fenamı."
GÜNÜMÜZ...
Büşrayla karşılıklı oturmuş kahve içiyorduk ve oda karakolda olan dedikoduları anlatıyordu heyecanlı heyecanlı
"ee anlat bakalım sen niye geldin buraya" büşra önemli birşey olmadıkça iş saatlerinde yanıma gelmezdi dediğim şeyle büşra sakince kahvesini yerine bıraktı artık o eğlenceli modu gitmiş ciddiye binmişti
" gitmemiz gerekiyor"
"Nereye"
"Herzamanki lokantaya"
"Sebep"
...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |