
"Buna gerek yok Alaz, ben halledeceğim." Dedim kararlılıkla. İtiraz etmeye başlayacağı sırada telefonu çalmaya başladı. Halterlerin yanına ilerleyip orada duran küçük komidinin üzerindeki telefonunu alıp kulağına yasladı.
"Buyrun Albayım, " Dedi Alaz bakışları bendeyken. Bir süre karşı tarafı dinledi. Ardından konuştu. "Geliyorum." Dedi ve telefonu kulağından indirdi.
Bana ilerleyip yüzümü avuçları arasına alıp alnıma sıkı bir öpücük bıraktı.
"Gidecek misin?"
Sessizce başıyla onayladı.
"Döndüğümde bunu konuşacağız." Dedi ve alnıma bir öpücük daha bırakıp spor odasından çıktı. Odaya girip üstüne siyah bir tişört geçirdi. Ardından silahını , telefonunu ve cüzdanını alıp çıktı.
O çıktıktan sonra çok geçmeden bende üst daireye çıktım. Odama girip hazırlandıktan sonra
Müsait mısınız?
Her zaman.
Bir sıkıntı mı var?
Konuşmak istediğim bir durum var, mümkün müdür sizin için?
İstediğin zaman gel, kapım sana hep açık.
Mesajı almıştım. Evine gelmemi diretiyordu. Görüldü atıp çıktım ve evden çıkıp arabama bindim. Onun evine doğru sürmeye başladım.
Alaz bana kızacaktı. Ama bir an önce bitirmeliydim bu durumu.
Evinin önünde durduğumda kapıdaki adamlar o devasa bahçe kapısını açıp geçmeme izin verdi.
Bahçeden içeriye girip taşlı yolda ilerledim. Arabayı park edip çiftli kapıya ilerledim. Zile bastıktan saniyeler sonra kapı bir hizmetli tarafından açıldı.
"Kars bey çalışma odasında sizi bekliyor efendim."
Daha öncesinden nerede olduğuna aşina olduğum çalışma odasına ilerledim. Kapının önüne geldiğimde tıklatıp içeri girdim.
"Hoşgeldin Cemre, bu ziyaretini neye borçluyuz böyle?"
"İstifa ediyorum."
Yüzündeki bütün sevinç dağıldı. Gözlerinin karardığını çene kaslarının seğirdiğini gördüm.
"Bir daha söyle" Dedi ifadesine zıt gayet sakın bir sesle.
"Gayet açık ve net, istifa ediyorum." Dedim çenemi dik tutarak.
"Sen... İstifa ediyorsun, öyle mi?" Dedi spor ağır başını sallarken. "Gidiyorsun... Öyle mi?"
Git gide daha bir ürkütüyordu lakin belli etmemekte ısrarcıydım.
"Aynen öyle. "
Bir anda dibime kadar yaklaşıp kollarımı tuttu.
"Gidemezsin! Ben seni bırakır mıyım sanıyorsun Cemre? Hemde bunca yıl sonra yeniden karşılaşmışken?" Dedi delirmiş gibi bakarken.
"Ne saçmalıyorsun sen?"
"Yıllar sonra yeniden, merhaba Serçe."
O an her şey bitmiş gibiydi. Nefes almayı bile unutmuş gibiydim. Tüm dünyamın başıma yıkıldığı anlardan biri değil, o enkazın altında yaşam mücadelesi verdiğim anlardan birindeydim.
Geçmişten bir gözyaşı hapsoldu gözlerime, ve gitmek istemiyor.
Yardım et, herşey dağılıyor...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 21.84k Okunma |
1.35k Oy |
0 Takip |
28 Bölümlü Kitap |