
"Şimdilik bu kadardı. Gidebilirsin Asker." Diyen Albayla temkil vererek "Emredersiniz komutanım." Dedim ve odasından çıktım.
Aklım hâlâ Cemredeydi. Bir an önce yanında olmak ve tüm zamanlarımı ona adamak istiyordum. Ona olan saf ve devasa sevgimden ben bile korkuyordum.
Sevgi , zaafların en büyüğü... Kendine saygını yitirirsin , o derece.
Ama yine de karşı koyamazsın işte kalbine.
Hızlı adımlarla çıktığım Tugaydan sonra hemen arabama yöneldim. Kilidini açtıktan sonra çalıştırıp uzaklaştım.
Apartmanın önüne geldiğimde aracı park ederek indim. Onun katına çıkmadan önce kendi katıma çıktım ve üzerimi değiştirip bir üst kata çıktım.
Kapıyı çaldım. Bekledim. Açan olmadı.
Tekrar çaldım. Açan olmadı. Telefonumu çıkartarak onu aramaya başladım.
Endişe içimde filizlenmeye başladığında aşladığında aldığım nefesi vermek zor geldi. Aklıma düşen şey ile gözlerim irileşti ve kalbim hızlandı.
"Yapmamış ol, Ankara kızı... Yapmamış ol."
Hızla merdivenleri inerek apartmandan çıktım. Telefonumdan istihbaratçı bir arkadaşımın numarasını tuşladım.
"Efendim Alaz?" Dedi hattın bir diğer ucundaki Ali.
"Ali sana en acilinden işim düştü. Sana bir numara atacağım Bana bir dakika içinde onun konumunu atacaksın. Anladın mı koçum?"
"Oldu bil abi." Dedi ve telefonu kapattı. Hemen Cemrenin numarasını ona attım ve birkaç dakika sonra konumu paylaşıldı.
Daha önce çevre civarında Kars Kalelinin depolarına baskın yaptığımız yerlerle çok yakındı...
Hemen oradaki istihbarat ajanımızı aradım.
"Cihan Albayrak , buyrun?" Dedi.
"Cihan , oraya bugün bir kadın geldi mi?"
"Ne oldu o doktora?" Dedim vereceği cevaptan korkarak.
"Bende anlamadım komutanım, kadını bir odaya kapattı. Anladığım tek bir şey var , kadın bundan nefret ediyor. Ama bu hâlâ sümük gibi yapışıyor kadına."
Her bir cümlesinde korkum içime gömülüp , öfkem daha bir Günyüzüne çıktığında "Cihan, beni o eve sok." Dedim.
"Nasıl yapacağım komutanım?" Dedi.
"O itin sağ kolu değil misin? Herşeyi sen yönetiyorsun, yeni koruma de geçiştir. Öncesinde bir kıyafet ayarla."
"Emredersiniz komutanım." Dedi ve telefon kapandı.
Hızla bana gönderilen konuma sürmeye başladım. Cemreyi o itin elinden kurtarıcaktım. Sonucunda ne olursa olsun Cemre yaşayacaktı.
Ormanlık arazide karşıma çıkan yalı tam konumu gösteriyordu. İleride gördüğüm Cemrenin arabasıyla taşlar yerine oturdu.
Telefonun sinyali arabadan geliyordu. Aksi takdirde alıcaklardı lakin bulamamışlardı. Zeki kadındı vesselam.
Arabayı görünmeyecek bir yerde durdurarak Cihanın gelmesini bekledim. Çok geçmeden Cihan elinde siyah kıyafet paketiyle geldi. Kapıyı açıp yanıma oturdu ve kıyafet poşetini bana uzattı. Aldım.
"Neden kurtarmak istiyorsun o kadını?" Dedi bana içtenlikle bakarken.
"Daha önce sevdiğin bir şeyini kaybettin mi?" Diye sordum yeşil gözlerine bakarken.
"Bir çok kez." Dedi acı bir tebessümle.
"Ben o kadını kaybedersem Cihan; sevdiğim bir şeyi değil, sahip olduğum herşeyi kaybederim... Ve işte o zaman hiçbir şeyin önemi kalmaz. Anlıyor musun?"
"Kıyafetleri giy, sonra benimle geleceksin. Sana odanın anahtarını verip ,kata bırakacağım. Oda arka bahçeye bakıyor. Oradaki korumaları oyalarım. Ama anahtarı bana geri vereceksin." Dedi.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 21.67k Okunma |
1.35k Oy |
0 Takip |
28 Bölümlü Kitap |