
Oy ve yorum yapmayı unutmayın🍁
***
"Onu nasıl tanımadın Cemre?" Diye soran Albaya daldığım noktadan bakışlarımı çekmeden cevap verdim.
"O," dedim ve derin bir nefes alıp verdikten sonra devam ettim. "Değişmişti. Tanıyamayacağım kadar çok değişmişti hemde. İsmi, yüzü... Hatta biliyor musunuz? Onu tanımadan önce huyları bile ona ait değil gibiydi. Kars Kaleli ile tanıştığımda kibar ve centilmen bir erkekti fakat Kılıç Kaleli tekrar gün yüzüne çıktığında artık herşey yıllar öncesi gibiydi."
"Dikkatini çeken herhangi bir detay var mı?" Diye sordu masada oturan takım elbiseli adamlardan biri. Elindeki kalemi çevirirken, ifadesiz bakışları bendeydi.
"Birşey var..." Dedim ve devam ettim. "Ondan kurtulmam kolay olmadı hiçbir zaman. İçinizde köstebek var." Dediğimde kalemi çeviren parmakları duraksadı, Albayın gözleri şaşkınlıkla açıldığında bir benzeri bakışlar Alazın gözlerindeydi.
"Nasıl?" Dedi adam şaşkınlığını sesine de yansıtırken, açıklama bekleyerek.
"Ondan birçok kez şikayetçi oldum. Kanıtlar sundum. Fakat hepsi yok edildi. Yüzlerce kez karakola dilekçe verdim fakat hiçbir ifadem kayıtlara bile geçmedi." Ciğerlerime bir soluk çekip tekrar konuştum. "En son abisi tarafından akıl hastanesine yatırıldığında ondan kurtuldum. O delikten nasıl çıktığı hakkında bir fikrim yok halen."
"Bir saniye, abisi dedin değil mi?" Diyen albay ile başımı hafifçe sallayarak onayladım.
"Bir abisi var," dedim yüzü aklıma gelirken. "Ateş Kaleli... Birkaç gün önce onunla kim olduğundan habersiz tanıştığımda, komada bir abisi olduğunu ve ona doktorluk yapmamı istediğini söylemişti." Şüphe ile kaşlarım kalktı. "Fakat ne iştir ki, bir kez bile abisini görmedim. Onun doktorluğunu yaptım sürekli."
Adam sözlerimi elindeki kalem ile önündeki deftere yazarken , ben Ateş Kalelinin zihnimde beliren silüeti ile savaşıyordum.
"Ateş abi... Onlar gibi değildi. Beni severdi, kardeşinden korurdu. O aslında Kılıç'ın değil, benim olmayan abim gibiydi. Merhmetli bir insandı ama görünen o ki hayat ona merhametini esirgemiş." Bakışlarım boşluğa düştüğünde içimde bir ukte kalmıştı.
Ateş abi komadaydı değil mi?
"Bu kadar sorgu yeter. Cemre iyi gözükmüyor, izninizle albayım." Diyen Alaz ayağa kalktı ve elimi tutarak benide kaldırdı. Odadan çıktığımızda durup bana sıkıca sarıldı ve alnıma küçük bir öpücük bıraktı.
"Ne yapacağız şimdi?" Diye sordum Alazın gece karası gözlerine bakarak. İçimdeki ürpertiye engel olamıyordum.
Alaz tam ağzını açıp konuşacağı sırada telefonu çalmaya başladı. Ekranda beliren Albay yazısıyla kısa bir an duraksayıp çağrıyı yanıtladı.
"Planda değişiklik var Alaz. Bundan sonra operasyonun tüm emir komutası sende."
"Emredersiniz komutanım." diyen Alazla birlikte telefon kapandı. Alaz bakışlarını bende tutarak derin bir nefes aldı.
"Seni güvenli bir yere götüreceğim, endişe etme olur mu?" dedi sesini ve yüz ifadesini yumuşak tutarak.
"Sen ne yapacaksın Alaz?"
***
End of the part...
Kılıçın aslında kim olduğunu öğrendik.
Seviyorum ters köşe yapmayı...
OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM!
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 21.78k Okunma |
1.35k Oy |
0 Takip |
28 Bölümlü Kitap |