
İyi okumalar. Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.
Sessizlik bazen huzur verir dinlendir. Bazısı ise insanın içini huzursuz edecek kadar korkunç bir sessizliktir. Gerçeklerin ağırlığı ile koca salonda kimse nefes alamazken sessizlik bir çığ gibi büyüyordu. Bu sessizlik çığı Emir ve Hayal’in üzerini yıkıldı.
Emir ve Hayal alacakları tepkileri beklerken bakışları salonun ortasına konumlandırılmış desenli halıdaydı.
Hakan Bey kızının anlattıkları biraz olsun sindirdiğinde ilk konuşan o oldu.
“ bize bunları yaşarken anlatmadınız. O zaman şimdi neden anlatıyorsunuz? Ne değişti de yalan söylemekten vazgeçtiniz ”
“ her şeyi sizlere anlatmak pahasına da olsa ben kızımı kimseye vermeyeceğim gibi, karımın canının kızım ile yakılmasına da izin vermem ”
“ ne demek istiyorsun oğlum ”
Emir bu seferde babasına dönerken diğerlerinin de merak ettiğini biliyordu.
“ Bizi gönderdiğin davette o adamla karşılaşmasak hiçbir zaman size söylemeyi düşünmüyorduk. Biz birbirimizi severken geçmişte yaşananlar umurumuzda değildi. Ama o adam durmayacak Hayal’in bebeği aldırmadığını öğrendiğinde, kızım üzerinden karımı rahatsız etmeye başlayacak. Ben Hayal’e mutlu olacağız dedim. Ona bir söz verdim ve ben sözümü her zaman tutarım. Hele de bu sözü karıma verdiysem sizlerin gözünden düşmek pahasına tutarım. ”
“ sen ne dediğin farkında mısın? Kimse benim kardeşimi rahatsız edemez ”
“ abi bir sakin ol şuan bir şey yapmadı ama yapacak. Çünkü o öyle biri, bizde bu yüzden önlem almak istiyoruz. Bu yüzden size her şeyi anlattık. Beni geçmişim ile tehdit etmesini istemiyorum.”
Mehmet Bey içinde gerçekler ağır gelse de değişmeyen tek şey Hayal onun gelini Rüya ise torunuydu.
“ keşke bize ilk başta gerçekleri şimdiki gibi anlatsaydınız. Ama daha geç olmadan anlattığınız iyi oldu. Biz bunları yıllar sonra öğrendiğimizi düşünmek bile istemiyorum. ”
“ baban haklı oğlum keşke geldiğiniz ilk gün anlatsaydınız. Ancak o günü düşünüyorum söylememekte haklısınız”
Aslı Hanım o zaman ki tavırlarını düşündüğünde yüzü düşer gibi olsa da hemen toparlandı. Şimdi geçmişi düşünmenin zamanı değildi. Derin Hanım tekrar derin bir sessizlik oluşmadan önce diğerlerinin de akıllarını kurcalayan o soruyu sordu.
“ bize neden bunları şimdi anlattığınızı söylediniz ancak ne yapmayı planladığınızı da söyleyecek misiniz?”
Hayal ve Emir önce birbirlerine baktıktan sonra ailelerine döndüler akıllarındaki planı anlatmadan önce dile getirmek istedikleri bir konuyu vardı.
“ biz usulü ile sizlerinde rızasını alarak tekrar evlenmek istiyoruz. Biliyoruz az önce söylediğim konu ile bir ilgisi yok ama Hayal ile benim şu anlık önceliğimiz bu”
“ Emir ile oturup konuştuğumuzda bu kararı aldık. Size yaptığımız yanlışın farkındayız, bizi affetmeseniz de aramızdaki buzların bu şekilde eriyeceğine inanıyoruz. Sizin yapmak istediğimiz her geleneği yerine getirmek istiyoruz ”
“ ayrıca o adamın, Hayal ile birbirimizi severek evlendiğimizi bilmesini istiyoruz. Ancak bu şekilde ya hırslarına yenilerek hata yapacağını ya da vazgeçeceği düşünüyoruz. Tabi bunlar birer tahmin ”
……..
Emir ve Hayal’e bu zamana kadar ya sessiz kalarak kırgınlığını belli etmiş ya da kızarak, bağırarak yeterince tepki göstermişlerdi. Artık kendi içlerinde bu yaşananları söylenen yalanları affetmeye çalışarak yeni bir güne uyanmak istiyorlardı. Yalçın ailesi için bu durum biraz daha duygusal olsa da yapmak zorundaydılar. Kızları yeterince acı çekerek pişmanlık yaşamıştı. Dünyada ki en büyük acı evlat acısıydı ve kızları bu acıyı yaşamışken ona artık kızgın kalmak imkânsızdı. İçlerindeki öfke bunu öğrendiklerinde yok olup gitti. Çünkü evlat acısının önüne ne kızgınlık, ne kırgınlık geçebilirdi.
Evlilik mevzusunu sakin kafayla konuşmak için ileri bir tarihe erteleme konusunda anlaşmışlardı. Yalçın ailesi bir süre daha oturduktan sonra evlerine gitmek üzere kalktılar. Demirhan ailesi ise zor geçen günün bitmesiyle herkes odalarına çekildi. Her bir aile üyesinin aklında farklı sorular dolaşıyordu. Bundan sonra olacakları beklemekten başka çareleri yoktu. Ancak gerçekleri öğrenmek onlar için bir yıkım olsa da öğrendikleri içinde mutlulardı. Daha fazla yalan olmadan hayatlarına devam edecek olmaları hem onlar için hem de çocuklarının mutlulukları için en doğru olandı. Belki de bu yüzden hiçbiri aşırı bir tepki göstermeden dinleyerek anlamaya çalıştı.
……
Emir ve Hayal üzerindeki kurtulmanın rahatlığıyla odalarındaki balkonda yan yana otuyordu. Bugün bu zamana kadar söyledikleri yalanların yükleri omuzlarından kalktığı için huzurlulardı. Emir kolunu Hayal’in omzuna atarak onu kendine yasladı. Havada yaz aylarının sıcağı olsa da hafif esen rüzgar insanı bir anlık üşümesine neden oluyordu. Hayal’in hafif ürperdiğini hissettiğinde kendine biraz daha çekti.
“ saat geç oldu istersen içeri geçelim ”
“ olur uykumda geldi zaten ”
Sessizce kalkarak içeri geçtiklerinde önce mışıl mışıl uyuyan Rüya’yı kontrol ettiler ardında üzerlerini değiştirerek uyumak için yatağa uzandılar.
“ zor bir gündü ”
“ öyleydi. Ama bundan sonraki günler daha güzel olacak merak etme ”
“ inşallah öyle olur Emir ”
Emir, Hayal’in sesinden kendi adını duyduğunda yüzünde gülümseme oluşuyordu.
“ senin söyleyince adım bile kulağa ayrı güzel geliyor, huzur veriyor ”
Hayal aldığı iltifat ile kıkırdarken başını kocasının göğsüne yasladı. Hayatında şuan olduğu yer kadar huzurlu hissettiği başka bir yer olduğunu hatırlamıyordu.
“ senin göğsünde uyumakta bana huzur veriyor. Kızımızı kucağına aldığında hemen sakinleşmesinin sebebini şimdi anlıyorum. Çünkü senin kucağında huzur buluyor.”
Emir karısının saçlarını öperken içinden taşan sevgiye mani olmadı. Hayal’in kendine bakmasını sağlarken gözlerinde ufak bir tereddüt vardı.
“ Hayal ben seni çok seviyorum ”
“ Bende seni çok seviyorum Emir ve sevmekten hiçbir zaman vazgeçmem. Çünkü sen bana sevmenin nasıl olması gerektiğini öğrettin ”
“ sadece ben sana öğretmedim, sende bana sevmenin yalansız dolansız olacağını öğrettin ”
Hayal ikisinin de birbirinden sevmeyi öğrendiği konusunda hem fikirdi. Emir alnını Hayal’in anlına yaslarken mutlu, huzurlu ve gelecek olan günlerden de umutluydu.
…….
Her şeyi ailelerine anlattıktan sonraki günler Hayal ve Emir için hızlı geçmeye başladı. Sabah neşeli ve huzurlu geçen kahvaltılardan sonra beraber şirkete geçiyorlardı. Gün boyu işlerle ilgilenseler de Rüya’yı da ihmal etmiyorlardı. Her ne kadar Aslı Hanım ve Mehmet Bey torunlarının evde durmasını istese de anne ve babasının yanında olmasına da ses çıkarmıyorlardı.
O günden sonra Hayal’in ailesi ile arası biraz daha iyiydi. Bir bebeğini daha doğmadan kaybeden kızlarını daha fazla üzmek istememişlerdi. Her biri öğrendiklerinden sonra büyük dersler çıkarmış daha olumlu davranmaya kararı almıştı.
Bugün akşam iş çıkışı Hayal ailesinin evine geçecek yarın akşamki isteme ve nişan için orada kalacaktı. Söz ve nişanı aynı anda yapmaya karar vermeler zor olmamıştı. Her iki aile de böyle olmasını daha uygun görmüştü. Düğün ise bir hafta sonra yapılacaktı. Hayal bu süreyi ailesinin evinde geçirecek bir hafta boyunca orada kalacaktı. Tabi onunla birlikte kızının gidecek olması Emir’i üzmüştü. Karısına belli etmese de gitmelerini hiç istemiyordu.
Ancak ailelerinin onları tamamen affetmesi ve evliliklerine saygı göstermeleri için gerekli olduğunu da biliyordu.
İkisi içinde gün hızlı bir şekilde geçmiş akşam olmuştu. Beraber şirketten ayrılırken onları takip eden arabanın farkında değillerdi.
Emir arabasını Yalçın ailesinin evinin önüne park ettiğinde inmeden önce yanında oturan karısına döndü.
“ sizi bırakmak hiç istemiyorum ”
Hayal bir çocuk gibi omuzlarını düşürerek konuşan kocasına bakarken gülümsedi.
“ biliyorum, bende senden ayrı kalmak istemiyorum ama şöyle düşün biz bu sefer usulüne uygun bir şekilde evlenerek bir aile olacağız. Biz birbirimize güveniyoruz ama şimdi ailemizin de bize güvenmesi gerek ”
“ haklısın onlarında güvenini kazanmamız gerek ”
“ daha fazla arabada durmayalım merak ederler”
Emir onu kafasını sallayarak onayladıktan sonra arabadan indi. Hayal arkada bebek koltuğun da uyuya kalan Rüya’yı dikkatli bir şekilde kucağına alırken Emir’de bir burada kalacakları için hazırladıkları valizleri alarak evin kapısını çaldılar.
Kısa sürede açılan kapı ile Derin Hanım göründü.
“ hoş geldiniz çocuklar ”
“ hoş bulduk anne ”
“ geçin hadi içeri ”
Hayal ve Emir içeri geçtiklerinde önce Hayal’in eski odasına giderek Rüya’yı yatağa yatırmış valizleri bırakmışlardı. Odadan çıktıklarında salona geçtiler. Hayal az önce kucağında kızı olduğu için sarılamadığı annesine sıkıca sarıldı. Emir’de onun hemen arkasında sıranın kendisine gelmesini bekliyordu.
Kısa bir sarılmanın ardından ikisi de koltuğa geçtiğinde Derin Hanımda tekli koltuktaki yerini aldı.
“ diğerleri nerede anne ”
“ baban çarşıya gitti, abin ve Kerem’de arkadaşları ile buluşacaklardı. Gelirler bir iki saate”
Hayal anladığını belirtir şekilde kafasını salladıktan sonra annesi ile sohbet etmeye başladı. Onların sohbetine Emir’de dahil olduğunda zaman daha hızlı geçti. Bir saat sonra belli aralıklarla gelen aile üyeleri ile akşam yemeği için masaya geçtiler. Emir’in gitme saati yaklaştıkça içine hüzün dolsa da bu ayrılığın kısa süreceğini biliyordu. Uzaktan sevmek, hasret çekmekte hayattaki sınavlarından biriydi. Emir ucunda sevdiğine ve kızına kavuşmak varsa değil bir hafta, bir yıl olsa beklerdi.
Ada günler önce konuştuğu arkadaşından sonra onun adına mutlu olsa da yanında olamadığı için birazda buruktu. Yıllar önce hayalindeki iş sayesinde geldiği ülkede bir süre öncesine kadar mutluydu. Fakat Hayal ve Rüya yanından ayrılmasıyla koca ülkede bir başına olduğu anlamıştı. Yıllarca çalıştığı hastane de ve bir çevresinde birkaç arkadaşı vardı. Ama hiç biri ile kendini Hayal’in yanında olduğu kadar rahat ve mutlu hissetmemişti.
İşte o zaman fark etmişti ki Hayal ona arkadaştan çok bir dost, bir aile olmuştu. Ailesini yıllar önce kaybetmiş bir olarak bu onun için çok kıymetliydi.
Bir süredir aklında olan ama Hayal’in hayatındaki gelişmeler sonrasında karar verdiği işlemleri yapmak için hastanenin başhekimi ile az önce konuşmuştu. Burada ki işinden istifa ederek eşyalarını topladı.
Dün gece İstanbul’da tüm hastanelerin doktor alımlarına bakarak birkaç tanesi ile görüşmüştü. Saat farkından dolayı tüm bu görüşmeleri yapması zor olmadı.
Ev kendisine ait olduğu için satış işlemlerini bir emlakçıya devrederek, ev satıldığında paranın hesabına yatırılması konusunda anlaştı. Bir gün içinde toparladığı özel eşyaları ile beraber kıyafetleri beş büyük valiz tutmuştu. Şimdi ise toparladığı beş büyük valiz ile havaalanında kontrolden geçiyordu.
İçinde herhangi bir konuda keşke yoktu. Ülkesinden uzakta yıllarca çalışmıştı. Buraya gelirken de keşke dememiş hayatına devam etmişti. Şimdi de keşke demeden devam edecekti. Uzun zamandır hayatı birilerine bağlı değildi. Her zaman istediği gibi hareket etmiş birilerini arkasında bırakmaktan korkacak üzülecek durumda kalmamıştı. Bu durum belki de ailesi yıllar önce kaybetmesi ve bu kayba alışması da bir sebep olabilirdi.
Ya da uzun zamandır hayatında bağlanacağı hayatını bu duruma göre şekillendireceği biri olmadığı içindi. Ada bir süredir bunu düşünüyor bir sonuca varamıyordu. Bu yüzden zamana bıraktı. Zaman her derdin ve acının ilacıydı. Ada’nın kaderindeki kişi onun elbet bir gün karşısına çıkacaktı.
Ada uçağa bindikten sonra zaman su gibi akıp geçmişti. Belki de uçuş sırasında uyuduğu için zamanın nasıl geçtiğini fark edememişti. Nasıl olursa olsun kendisini dinlenmiş ve iyi hissediyordu. Birkaç gün zaman farkından dolayı uyku konusunda sorun yaşayacağını düşününce uykusunu alması iyi bile olmuştu.
Hava alanından çıkması uzun sürse de sonunda beş valizi ile bir taksiye bine bilmişti. Şimdi nereye gideceğine karar vermesi gerekiyordu. Aslında Hayal ülkeye dönmeden önce ailesi ile beraber yaşadığı adresini ona vermişti. Ancak bu kadar eşya ile oraya gitmek içine sinmiyordu.
Telefonunu çıkararak adrese en yakın bir pansiyon veya bir otel var mı diye baktı. Karşısına çıkan birkaç seçenek ile kendisine en uygun olan otelin adresini taksi şoförüne vererek arkasına yaslandı. Şimdiden yorulmuş olsa da ülkesine döndüğü içinde mutluydu.
Havaalanı ve otel arası neredeyse bir saat sürmüştü. İstanbul’un yoğun trafiğinde bu süre bile azdı. Taksinin parasını ödeyerek indiğinde valizlerini indirmek için kendisi ile birlikte inen şoförüne gitmeden önce teşekkür etmeyi ihmal etmedi.
Otelin kapısında bekleyen görevliyi gördüğünde içten içe sevindi. Eşyaları uçak ile getirdiği için şuana kadar bir sıkıntı yaşamamıştı. Ama tutacağı odaya kadar taşıması imkânsızdı. En az üç kere dönmesi gerekiyordu.
“ merhaba, valizleri taşımamda yardımcı olabilir misiniz? ”
Kapıda gelen konukları karşılayan yirmilerindeki adam kendisi ile konuşan kadına doğru yürürken bir yandan da onu yanıtladı.
“ siz içeri geçebilirsiniz ben valizlerinizi hemen getiriyorum.”
Ada görevliye teşekkür ederek içeri girdiğinde adamda valizleri taşımak için kullandıkları arabaya tek tek dizerek içeri girdi. Ada valizleri içeri alınana kadar tüm işlemleri hallederek odasının anahtarını aldı. Görevli onun beraber odaya giderek valizleri içeri bırakarak çıktı.
Ada odadan çıkan görevlinin ardından kapıyı yavaşça kapatırken derin bir nefes verdi. Uzun zamandır bu kadar yorulduğunu hatırlamıyordu. Yol yorgunluğunu üzerinden atmak için uzun ve dinlendirici bir duşa girdi. Duştan çıkar çıkmaz üzerine rahat bir gecelik giyerek yatağa uzandı. Uçaktan ikindi saatlerinde inecek şekilde bilet aldığı için mutluydu. Uçaktan indiğinde eşyalarını alması, otele yerleşmesi derken akşam saatleri olmuştu. Saat farkına bünyesinin alışması için bunca yorgunluğun üzerine gece boyu uyumak iyi gelecekti. Karnı biraz açtı ama uyumak daha cazip gelmişti.
…………
Hayal, akşam boyunca yanından ayrılmayan Emir’i sonunda yolcu ettiğinde içi biraz buruktu. Aylardır onun yanındaydı. Bugün uzun zaman sonra sadece ailesi ile birlikte zaman geçirecekti. Sorununun ailesi ile zaman geçirmek değil kocasından ayrı kalmak olduğunu fark ettiğinde ona ne kadar alıştığını da anladı.
Hayal aklındaki düşünceleri bir kenara bırakarak ailesinin yanına geçti. Kızının karnını kısa süre önce doyurduğu için Rüya’nın keyfine diyecek yoktu. Bir dedesinin kucağında bir anneannesi geziyordu. Hayal bu durum karşısında en çok abisi ve kardeşinin sızlanmalarına gülüyordu. Bir türlü anne ve babasından fırsat bulup yeğenini sevemeyen ikili kaşları çatık bir şekilde söylenerek oturuyordu.
“ baba, anne birazda bize verseniz yeğenimizi ”
Hakan bey kucağındaki torununu biraz daha kendine çekerken bir dakika susmayan oğulların ters bir bakış attı.
“ şimdiye kadar annenizi paylaşıyorum bir de torunumu sizinle paylaşmam gerekiyor ”
“ ama baba Rüya senin torununsa bizimde yeğenimiz ”
Kerem’in de araya girmesiyle küçük bir sözlü tartışma çıkarken Hayal babasının dikkatinin dağılması ile fırsattan istifade ederek kızı kucağına alarak oturdu. Akşamdan beri kucağına karnını doyurmak ve diğer ihtiyaçlarını gidermek için alabilmişti. Abisi ve kardeşine gelmeyen o sıra kendisini de sürekli teğet geçtiği için üzgündü. Ama içten içe ailesinin kızını sevdikleri içinde mutluydu.
Merhaba, sizleri uzun süre beklettiğim için kusura bakmayın. Bölümlerin geç geldiğinin farkındayım. Hayatımdaki bazı durumlardan dolayı vakitte bulamıyorum. Ayrıca artık tıkanmış durumdayım ve yazamıyorum. Kısa sürede final yapma kararı alarak olayları hızlandırdım. En fazla bir kaç bölüm sonra finali yayınlamış olacağım.
Bölümleri derslerimden fırsat buldukça yazmaya çalıştığım için yazdıkça atmaya karar verdim.
Kız isteme üzerine şimdiye kadar bir yazı yazmadım ve nasıl olması gerektiği konusunda kararsız olduğum için yazmakta da zorlanıyorum. O bölümü yazdıktan sonra her şey hızlı bir şekilde gelişerek final yapacağım. Hikayeyi uzatarak tadını kaçırmak istemiyorum. Umarım anlayışla karşılarsınız.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |