25. Bölüm

24. Bölüm

Büşra Uyanık
busrauyanik

İyi okumalar yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın....

Günler hızla gelip geçiyor beklenilen gün gelip çatıyordu. Bir hafta hızla akıp geçse de düğün hazırlıkları ile uğraşan Yalçın ve Demirhan ailesi için yorucu günlerdi.

Emir ve Hayal isteme gününden sonraki gün düğün için mekânları gezmeye başladılar. Kınayı evin bahçesinde yapmaya karar verdikleri için başka bir yer bakmalarına da gerek kalmamıştı. Emir ve Hayal o gün birçok yer gezdi. Gün boyunca gezmekten yorulmuş olsalar da buldukları yer içlerine sinmişti. İkisi de temmuz ayının sıcağında kapalı bir alanda saatlerce durmayı istemedikleri için tercihlerini açık alanlardaki mekânlarda kullanmışlardı.

Karar verdikleri yer arkasında ağaçlık alan olan düğün mekânının davetliler için hazırlanan masalar yürüme yolunun iki yanında kalan çimenlerin üzerine konumlandırılmış, gelin ve damadın için hazırlanan masa ise düğüne girişlerinin yapılacağı yürüme yorulun sonuna yerleştirilmişti. Dans ve oyunların oynanacağı geniş alan ise tüm bu masaların ortasında kalıyordu.

Emir ve Hayal’in oturacağı masa zeminden iki basamak yükseklikte olması ise düğün alanını daha iyi görebilmeleri için bir avantajdı. Buldukları yerin en sevdikleri özellik ise çocuklar için düğün alanından yüz metre ileriye kurulmuş olan çocuk parkı, çocukları ailelerin vazgeçilmezi olacak gibiydi. Organizasyon yapacak olan firma ile konuşarak masa örtülerinin renklerinden, çalacak müziklere kadar ayarladıklarında rahat bir nefes almışlardı.

İki el ele düğün yapacakları alandan çıktıklarında mutlulardı. Bu mutlulukları ömür boyu sürmesi için birbirlerinden habersiz içlerinden dualar ediyorlardı. Arabaya ulaştıklarında Rüya’yı özledikleri için hareketleri hızlıydı. Gün boyunca oradan oraya dolaşacakları için hasta olur diye ede anneleri ile bırakmışlardı. Şimdi ise saatlerdir onu görmememin özlemini yaşıyorlardı. Yola çıktıklarında içlerinde kızlarına olan özlem gözlerinde ise saf mutluluk vardı.1

…………

İnsan bir insanı kaybetmeden değerini anlamıyordu. Ya da kaybedeceği kişiyi önemsemediği için o insanın değerini umursamıyordu. Tarık için gerçek, ikinci seçenek olsa da kendisini birinci seçeneği yaşadığını inandırmıştı. Sürekleri Emir ve Hayal’in peşinde dolaşıyor onlar her yerde takip ediyordu. Bu takipler sırasında birkaç kez kucaklarında bir bebek gördüğünde onların uzun süredir bir arada olduğunu anladı. Arkadaşı Akın’ın ise hala Emir ve Hayal hakkında bir bilgi vermemiş olması canını sıkıyordu. Arkadaşını arayarak onu sinirlendirmek istemediği için şu anlık sessiz kalıyordu. Ama ikisini yakın gördükçe sabrının son demlerini yaşadığını hissediyordu.

Düğün için buldukları yerden çıkarak arabaya binen Hayal ve Emir’i arabasını park ettiği yerden izlerken içinde öfke, sinir, kibir kol geziyordu. Öfkeliydi, kadın ona hiç böyle gülümseyerek bakmamıştı. Sinirliydi, adamın ona yakın davranmasına izin veriyordu. Ve en çokta kibirliydi. Çünkü o adamın kendisinden üstün olduğunu düşünmüyor, Hayal’i tekrar kendisine döneceği günü düşlüyordu.

Oysa biraz daha dikkatli baksa Hayal’in eskisi gibi olmadığını görür kendi yoluna giderdi. Ama kibir insanı o kadar kör eden bir duyguydu ki açıkça görünen bir durumun karşısında bile insanın gözlerini kör ediyordu

Tarık’ta kibirden gözleri kör olan insanlardan biriydi. Kendini herkesten üstün gören sevgiyi elde edilmesi gereken duygu olarak görüyordu. Oysa sevgi elde edilmesi gereken bir duygu değil iliklerine kadar yaşanması gereken bir duyguydu. Geç olacaktı ama öğrenecekti.

……

Buse, genç adamı elinden kaçırdığı kendisine sinirliydi. O gün biraz daha dikkatli davransa bunların hiçbiri olmayacak şuan Emir ile evli zengin bir kadın olacaktı. Elinden o fırsatı kaçırış olsa da tekrar denemek için henüz geç değildi.2

Oturduğu kaffe de bunları düşünürken masanın üstünde duran telefonu bir kez kendi etrafında çevirdi. Kararını verdiğinde araması gereken kişiyi aradı.

“ Alo Aslı Anne nasılsın ”

“ iyiyim Buse sen nasılsın”

“ bende iyiyim uzun zamandır konuşamadık. Seninle önemli bir konu hakkında konuşmak istiyorum. Her zaman buluştuğumuz kaffeye gelir misin? ”

“ tamam bir saate oradayım ”

Bir saatin sonunda Aslı Hanım kaffenin kapısından girdiğinde içi hiç rahat değildi.

 

……..

Emir ve Hayal eve geçtiklerinde Emir kısa bir sürede olsa kızını görmek için içeri girdi. Hakan Bey düğün yapılmadan kendisini orada pek görmek istemediğini biliyordu. Rüya’yı görmesini engelleyemeyeceği için kısa sürede olsa durmasına ses etmiyordu.

Emir’e göre bu durum onun için mecburiyet gibi görünse de Hakan Bey genç adamın gitmemek için söylediği bahanelere içten içe gülüyordu. Genç adamın kıvranmaları karşısında kendini bazen gülmemek için zor tutsa da son zamanlarda Emir ile uğraşmak onun için en büyük eğlenceydi.

Emir kızı ve karısı ile biraz zaman geçirdikten sonra gitmek için hazırlandı. Hareketleri o kadar yavaştı ki izlerken insanın sinirini bozacak derecedeydi. Hakan Bey oturduğu koltuktan onun kapının önünde ceketini yavaş hareketlerle giyişini görebiliyordu. Elindeki kahve fincanı dudaklarına götürerek gülüşünü gizlemeye çalıştı. Saniye sürecek olan ceketi giymesi bir dakika da anca bitirdiğinde yüzü düşmüş bir şekilde dışarı çıkışını izledi.

Onun çıkması ile tuttuğu kahkahayı serbest bıraktı. Hemen çaprazında oturan Derin Hanım ona onaylamaz bakışlar atarken kendisi de kısık sesle gülmekten geri kalmadı. Hayal içeri gelmeden kendilerini toparlayarak sanki az önce gülen onlar değilmiş gibi sabit bir surat ifadesi ile kahvelerini içiyorlardı.

Hayal tekli koltuğa kendini bıraktığında günün yorgunluğunu hissetmeye başladı.

“ Abim ve Kerem nerede ”

“ Kerem arkadaşında kalacak bugün yarınki sınava çalışacaklarmış, Ayaz’da bir arkadaşı ile buluşacaktı gelir bir saate ”

“ o zaman ben biraz dinleneyim abim gelince yemeği hazırlarız ”

“ olur kızım sen dinlen yoruldunuz bugün ”

Hayal anne ve babasının yanağını birer buse kondurduktan sonra odasına yöneldi. Kızını Emir ile beraber uyutmuşlardı. Sessizce yanına uzanırken gelecek günlerin daha da güzel olması için dua etti.

…………..

Emir evine doğru yol alırken aklı hala karısı ve kızındaydı. Neyse ki birkaç gün sonra onlar hep yanında olacaktı.

Eve vardığında günün yorgunluğunu uzun bir duş alarak attıktan sonra yemek yemek için aşağıya indi. Ufak tefek sohbetler ile geçen yemeğin ardından kahve içmek için salona geçtiler. Aslı Hanım daha fazla bugün duyduklarını içinde tutamayacağını hissettiğinde seslice nefes verdi.

“ benim size anlatmam gereken bir şey var ”

“ ne oldu anne bir sorun mu var?

Mustafa Bey elinde ki kahve fincanını sehpaya bıraktıktan sonra eşine doğru döndü. Kaşları merak ile çatılmış olsa da gözlerinde endişe izleri vardı.

“ Aslım canını sıkan bir durum mu var ”

Aslı Hanım eşi ve oğluna baktıktan sonra anlatmaya başladı.

“ bugün Derin Hanımlardan dönerken Buse aradı. Her zamanki buluştuğumuz kaffeye çağırdı. Önemli bir konu hakkında konuşmak istediğini söyledi. Hemen kaşlarınızı çatmayın önce bir dinleyin. Başta gitmek istemedim ama sonra düşününce gitmezsem bize zarar verecek bir plan yapıp yapmadığını bilemeyecektim. Hala senin ve Hayal’in evliliğine karşı çıktığımı düşünüyordu. Bunun aksi bir bilgiye sahip olduğunu düşünmüyordum. Ve haklı çıktım ”

“ ne konuştunuz peki ”

“ seninle tekrar bir araya gelmek için ona yardım etmemi istedi. Bende planını öğrenmek için ona uyum sağlayarak benimde öyle olmasını istediğimi seni Hayal ile ayırmak için ne yapmamız gerektiğini sordum. Hayal’in peşine birini takacağını ve birkaç yakın fotoğraf çekeceğini söyledi. Duyduğumda tepki göstermemek için kendimi zor tuttum. Çünkü onun yanında olmadığımı anlarsa daha da hırslanır diye korktum.”

“ başka bir planı var mıydı?”

“ varsa da bana anlatmadı. Ben onun planını uygun görmüş gibi yaparak yanından ayrıldım. Hayal’e bunları anlamalıyız o kadının ne kadar ileri gideceğini kestiremiyorum tehlikede olduğunu bilmesi gerekiyor. ”

Mustafa Bey de eşinin sözlerini onayladığını başını sallayarak belli ederken konuşması ile de bunu destekledi.

“ annen haklı oğlum Buse pek düzgün biri değil söylediği kadar ile kalacağını sanmıyorum.”

“ haklısınız da hayatımızda ki sorun sadece Buse değil ki Tarık denen adam da bizim hakkımızda bir arkadaşından bilgi almaya çalışıyormuş. Adam hakkımızdaki bilgilere ulaştığında evli olduğumuzu öğrenince Tarık’a söyleyip söylememek arasında kalınca bana ulaştı. Adam arkadaşının bazen ne kadar takıntılı biri olduğunu ve istediğini elde etmek için yapamayacağı bir şey olmadığını söyledi. Bütün gün Hayal’e belli etmemek için çok uğraştım ama endişeliyim. Karıma ve kızıma zarar vermesinden çok korkuyorum. Üstelik biz birbirimizden hiçbir konuda sır saklamamaya söz vermişken onun güvenini kıracağım diye içim içimi yiyor. Ne yapacağım ben şimdi bilmiyorum.”

Mustafa Bey ve Aslı Hanım öğrendikleri durum karşısında bir süre sessiz kaldılar. Aslı Hanımın söyleyecek sözü kalmamış gibi hissediyordu. Mustafa Bey ise onun aksine söyleyecek çok sözü hatta ileri ki saatlerde yapacak büyük hamleleri vardı.

“ bu Tarık denen adamın suyu ısındı. Onu ben halledeceğim. Önce babası ile bir sohbet edelim bakalım oğlunun yediği haltları biliyor mu? Konuyu gelinime ve torunuma getirmeden bu işi bir an önce halletmem lazım. Buse ile de karın ve sen ilgileneceksin. Bir konuda haklısın Hayal’den hiçbir konuda sır saklamayacaksın. Birkaç gün sonra evleneceksiniz ve aranıza bir iki tane kendini bilmez yüzünden soğukluk girmemeli. ”

Emir söyleyecek çok sözü vardı. Ama babasına olan sevgisini ve minnetini anlatarak değil sarılarak göstermeyi seçti. Sıkıca sarıldığı babasından aynı karşılığı aldığında sağ gözünden duygusallığın vermiş olduğu bir yaş damladı. Emir hiçbir zaman duygusuz bir insan olmamış ve olmayacaktı.

……….

Ertesi gün Hayal ve Emir kalan düğün hazırlıkları için yola çıktılar. Bugün düğün davetiyelerini seçeceklerdi. Kısa süre de ulaştıklarında ikisinin de heyecanları yüzlerinden okunuyordu. İçeri girerek onları karşılayan çalışan ile seçim yapacakları odaya geçtiler.

“ hoş geldiniz ”

“ hoş bulduk Serdar Bey, bir an önce başlayalım ”

“ tabi Emir Bey, buyurun oturun ben katalogları çıkarıyorum ”

Hayal ve Emir yan yana oturduklarından birkaç dakika sonra önlerindeki sehpaya üç farklı kalın kataloglar bırakıldı. Serdar Bey de karşılarında ki koltuğa yerleştiğinde onların seçimini beklemeye başladı. Bir yandan da son zamanlarda rağbet gören davetiyeleri gösterdi.

Emir ve Hayal sayfaları çevirirken içlerine sinen bir tane bile bulamadılar. Hayal aklındaki davetiyeyi söylemeye karar verdi.

“ bu seçeneklerin hepsi güzel ama ben bize özel olsun istiyorum. Dağıtacağımız kişiler anlamasa da biz yıllar geçse de bize ne anlam ifade ettiğini bilelim. ”

“ karıma katılıyorum bu seçeneklerden birini bir başkası da seçecek ve bizim için özel bir daveti olmaktan çıkacak ”

“ peki aklınızdaki davetiyeden biraz bahseder misiniz? ”

Hayal birkaç gündür aklında olan şablonu anlatırken Emir’de, Serdar Bey ile dinliyordu.

“ denize bakan bir bankın iki ucunda oturan kadın ve erkek tam ortalarında bebek arabasında yatan bir bebek olsun istiyorum. Bebek arabasının iki yanından adam ve kadın sımsıkı tutuyor.”

“ düşünsem bu kadar güzel bir fikir bulamazdım. Tam bizi anlatıyor. Seni, beni ve kızımızı ”

Serdar Bey karşısındaki çifte gülümserken mutluluklarının daim olmasını diledi.

“ o zaman anlattıklarınızı hemen not alıyorum ve çizimlere başlıyorum. Davetiyeyi özel olarak çizeceğim için bir gün geç teslim edebilirim sizin için sorun olmaz umarım.”

Bu durum Emir ve Hayal için biraz sıkıntı yaratabilirdi. Ama güzel şeylerin bir bedeli olurdu. Gün konusunda anlaştıklarında diğer yazılacak detayları da konuştuktan sonra oradan ayrıldılar. Düğüne beş gün kalmıştı. Davetiyeler üç gün kala hazır olacaktı. Ailelerinin yardımı ile gelecek olan kişilere hemen dağıtım yapılması gerekiyordu. Bunları da günü geldiğinde halledeceklerdi.

Emir ve Hayal acıktıkları için bir restorana gitmeye karar verdi. Arabadan indiklerinde Emir karısının elini tuttu. Kaç gündür ondan uzak kalmak artık bir işkence gibi geliyordu. İçeri girdiklerinde masaya oturdular. Garsonun getirdiği menüden hızlıca sevdikleri yemekleri sipariş verdiler. Yemekler gelene kadar Emir onu içten içe kemiren öğrendiklerini Hayal’e anlatmak istiyordu. Ondan bir şeyleri saklama içinde inanılmaz bir huzursuzluk yaratıyordu.

Hayal ise iki gündür durumun farkında olsa da kocası anlatana kadar sormak onu sıkboğaz etmek istemiyordu.

“ Hayal benim sana anlatmam gereken birkaç konu var ”

Hayal arkasına yaslanarak kocasına baktı. Yüzünde güven veren bir gülümseme vardı.

“ seni dinliyorum”

Emir onun yüzündeki gülümsemeyi gördüğünde içinin ferahladığını hissetti. İşte bu yüzden Hayal’i çok seviyordu. Onu sorgulamadan önce dinler, öncesini sonrasını düşünürde tepki verirdi.

“ dün Buse annemle konuşmak için kaffeye çağırmış seni tuzağa düşürmek için planları olduğunu anlatmış. Annem en azından neler planladığını bilelim diye onun yanındaymış davranıyor.”

“ ne yapmayı planlıyor peki ”

Emir sıkıntı ile yüzünü ovuştururken nasıl söylemesi gerektiğini bilemedi. Kadının peşine adam takacağını nasıl söylerdi bilmiyordu. Hayal onun sıkıntılı hali karşısında uzanarak elini yüzünden çekti.

“ Emir senin bu kadar canını sıkmanı istemiyorum. Başkalarının davranışı yüzünden kendine bu kadar yüklenme şimdi bana ne planladığını söyle ”

“ nasıl canımı sıkmam Hayal sana zarar bile verebilir. Bunu düşündükçe kafayı yiyecek gibi oluyorum ”

“ haklısın ama ben senin beni koruyacağını benim yanımda olacağını biliyorum. Şimdi sorduğum soruyu cevapla ”

“ peşine birini takarak yakın fotoğraflarını çekecekmiş bunu söylemek bile canımı sıkıyor benim o kadın bunu düşünebiliyor ya deliriyorum ”

“ başka bir konu daha var dedin onu da anlat tepkimi aynı anda dile getirmek istiyorum ”1

Emir hala sakince konuşan karısına kısa bir bakış atarak gözlerini kaçırdı. Karısı asıl sorunun bu konu olmadığını elbette anlamıştı.

“ Tarık bizi araştırması için bir arkadaşından rica etmiş. Adam bizim evli olduğumuzu ve çoğumuzun olduğunu öğrendiğinde Tarık’ın yine takıntılı davranışlar sergilediği düşünerek beni aradı. Bunları anlattığında gidip hesap sormamak için kendimi zor tuttum. Her şeyden önce kızımı düşünüyorum Hayal, ya onu bizden alırsa biz ne yaparız o zaman ”

Hayal öğrendikleri karşısında az önceki kadar sakin kalamadı. Sinirden kıpkırmızı olan yüzü ile masanın örtüsüne bakıyordu. Emir onu sakinleştirmek için konuşacakken masaya bırakılan yemekler ile tekrar susmak zorunda kaldı.

Hayal’de gelen yemekler ile biraz kendini toparlamak için arkasına yaslanarak camdan deniz manzarasını izlemeye başladı. İçindeki sinir azda olsa dindiğinde kocasına dönerek burukta olsa gülümsedi.

“ önce yemeğimiz soğumadan yiyelim sonra konuşmamıza devam ederiz ”

“ tamam ama gözlerindeki o ifadeyi sil hemen, seni üzgün görmek benim canımı çok yakıyor ”

Hayal’in yüzündeki ifade bu sözler ile gerçek bir gülümsemeye döndü. Emir ve kızı hayatında olduğu sürece her şey yoluna girecekti. Sonraki zamanlarda ise hiç olmadıkları kadar mutlu olacaklarına inanıyordu.

 

Uzun bir aradan sonra yeni bölümü yayınlayabildim. Kurguyu uzatarak tadını kaçırmak istemediğim ve yazmak konusunda artık tıkanmış durumda olduğum için Emir'in Hayal'i kitabım ile olan yolculuğumuzun sonuna geldik. Diğer bölümü ne zaman yazar ve yayınlarım bilmiyorum ama çok uzun süreceğini sanmıyorum. Final bölümü olacak. Diğer bölümde görüşmek üzere....

Bölüm : 10.12.2024 11:52 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...