
Bugün eve gitmek yerine anneme gidecektim. Orası da evimdi fakat haftada 2 gün bile kalmadığm yere ev demek biraz garip geliyordu. Neden hala bu düzeni sürdürdüğümüz ise anne ve babam arasında kalan bir sırdı. Ben bu sırrı elbe bir gün anlayacak ve öğrenecektim. Ama bugün bu alışkanlığın bitmesi için bir adım attım, annemin evine geldim. Zile bastığımda üstümde büyük bir heyecan vardı. kapı açıldığında annem bana şoke olmuş bir surat ifadesiye bakıyordu.
"Ne işin var burada?" anneme kırgın bir bakış attım. Annem durumu toparlamak için tekrar konuştu. "Yani demek istediğim hiç bu saat ve günde gelmezdin birine bir şey mi oldu?"
"Buraya gelmem için birine bir şey mi olmalı?" annem mahçup bir bakış attı ve içeriye davet etti beni. İçeriye girdim. karşılaştığım manzara beni şaşırtmıştı. Üvey babam ve kardeşim bir animasyon filmi izliyoorlardı. Masadaki 3 bardağa bakılırsa annem de onlara eşlik ediyordu. Geçmişi düşündüğüm zaman bizim hiç böyle bir anımız yoktu. Ne öz ne de üvey babamla bir film izlemeyi bırakın annemle de oturup bir film izlemişliğimiz yoktu. O an düşündüğüm ikişey vardı. Birincisin ne kadar şanslı Bugün eve gitmek yerine anneme gidecektim. Orası da evimdi fakat haftada 2 gün bile kalmadığm yere ev demek biraz garip geliyordu. Neden hala bu düzeni sürdürdüğümüz ise anne ve babam arasında kalan bir sırdı. Ben bu sırrı elbe bir gün anlayacak ve öğrenecektim. Ama bugün bu alışkanlığın bitmesi için bir adım attım, annemin evine geldim. Zile bastığımda üstümde büyük bir heyecan vardı. kapı açıldığında annem bana şoke olmuş bir surat ifadesiye bakıyordu.
"Ne işin var burada?" anneme kırgın bir bakış attım. Annem durumu toparlamak için tekrar konuştu. "Yani demek istediğim hiç bu saat ve günde gelmezdin birine bir şey mi oldu?"
"Buraya gelmem için birine bir şey mi olmalı?" annem mahçup bir bakış attı ve içeriye davet etti beni. İçeriye girdim. karşılaştığım manzara beni şaşırtmıştı. Üvey babam ve kardeşim bir animasyon filmi izliyoorlardı. Masadaki 3 bardağa bakılırsa annem de onlara eşlik ediyordu. Geçmişi düşündüğüm zaman bizim hiç böyle bir anımız yoktu. Ne öz ne de üvey babamla bir film izlemeyi bırakın annemle de oturup bir film izlemişliğimiz yoktu. O an düşündüğüm ikişey vardı. Birincisin ne kadar şanslı olduğu, ikincisi ise bu evde fazlalık olduğumdu. İstemsizce gözlerim doluyor, vücudum titriyordu. Gözümün önünde annemle babamın kavgaları tekrar tekrar canlanıyordu. Bunlar unutmak iatediğim anılardı. Maziye gömüp kendime bile unutturduğum anılardı.
"Ben sadece uğramıştım şimdi gidiyorum." Derin nefeslerin arasında sonuna konuşsam da annem beni dinlemeyerek tekli koltuğa oturtmuştu.
"Bu halde seni bırakmayız, şu vücuduna bak!" o an anlamıştım ufak olmasını umduğum bir kriz geliyordu. Ve şu an buranın neden evim olmadığını, aslında iki evin de evim olmadığını anladım. Gerçeklikle olan bu karşılaşmam ne kadar güçsüz olduğumu tekrar yüzüme vurdu. Gözlerimi kapattım. Annemin elini tuttum. Gerçek bir destek miydi yoksa şimdiye kadar yaptığı bie gösteri miydi?
"Sakinleşirim hemen korkmayın." İşin saçma kısmı gözlerinde tek bir korku kırıntısı yoktu. Bakışını şu an çözemiyordum fakat emin olduğumtek şey bu bakışın asla korku olmadığıydı. Üvey babama baktım, anneme nazaran duygusuzdu. Belki doğru kelime gözlerinde bir perde olduğuydu. Gözlerimi kapattım ve derin bir mefes aldım. Belki de duygusuzluk anlaşılmayan duygudan daha iyidir.
"Nasıl korkmayalım evladım, zıngır zıngı titriyorsun?" Sonunda üvey babam konuşmuştu. dediği "Evladım" kelimesi hiç bu kadar içi boş gelmemiş, içimin daha da Titremesine sebep olmamıştı.
"Ablam iyi mi baba?" Küçük kardeşim endişeyle konuştu. Onu korkutmamak için sesimi bulup konuşmaya çalıştım ama boğazımdaki yumru buna engel oluyordu. Durmadan ağzımdan nefes aldığım için kuruyan dudağımı yaladım. Küçük kardeşim Defne babasının kucağına oturdu ve annem onun yanağını okşadı. Şu an her şeye lanet edebilirdim çünkü ben bu anı da hiç yaşamamıştım.
Şimdi düşünüyordum da ben küçücük birçocukken aile olarak ne yaşamıştım? Çığlıklar atıp evden uzaklaşma isteği o kadar baskındı ki tarif edemiyordum. Bacaklarımda derman olsa kalkardım ama hem titriyor hem de karıncalanıyorlardı.
"Lütfen bu olanı babama anlatmayın." Yavarıyordum. "Vakti gelince benona anlatacağım." Yalandı anlatmayacaktım. Tabii ki babam rahasızlığımdan haberdardı fakat sabah yaşadığımız kavgadan sonra güçsüz görünmek istemiyordum. Herkes bu güçsüzlük değilderken ben bunu kabul etmiyordum.
"Tamamtamam sadece sen sakinleş yeter. İlacın yanında mı?" Annemin sorusuna kafamı hayır anlamında salladım. Kahretsin ki evdeben hiçbir şey almamıştım. Bu kriz anları için ilacım vardı ama ben sinirlendiği zaman her şeyi unutan bir yapıya sahiptim.
Hissediyordum krizin zirvesini yaşıyordum. Şimdi bitiyordu. Toplasam beş dakika süren bu anksiyete krizi beni bitiriyordu. Yerinden ne zaman kalktığını bilmediğim üvey babam bana su uzattı. Tek nefeste içtim. Başımla teşekkür ettim.
"Daha iyiyim. Gitmeliyim hepinize çok teşekkür ederim." Buradan gitmek en mantıklı fikirdi. Ayağa kalktım. Son kez içimden kendine güven konuşması yapıp kapıy yöneldim.
"Nereye gideceksin kızım?" Annemin sorusuna boş boş baktım.
"Nereye gidebilirim, babama gideceğim?" Kaşlarımı çattım sorgularcasına. Başka nereye gidebilirdim?
"Gitme kal burada olmaz mı?" Annem sanki izin alıyormuş gibi eşine baktı.
"Kızın ilacı yok yanında ya daha kötü olursa?" Annem beni kriz anımda çok az görmüştü bu yüzden krizin tekrar bu kadar olması çok az bir ihtimaldi ama anne yüreği telaş ediyor olabilirdi.
"O zaman götür evine kadar sonra geri gelirsin olmaz mı?" Üvey babam burada kalmamı neden teklif etmiyordu anlamamıştım fakat bu iyi bir fikir gibi duruyordu.
"Tamam hadi gidelim anne." Ne kadar isteksiz olsam da beni evime bırakması iyi bir seçenekti. Bayık bakışlarla annemin hazırlanması bekledim.
"Anne ablam film gecemizi bozdu." Defne'ye şokla baktım. Tamam küçük olabilirdi fakat bu kadarı açık konuşmasına da asla gerek yoktu. Gerçekten bu resimde gereksiz bir figürandım. Tekrar kriz geçirecek enerjim olsa eminim başa dönecektim.
"Öyle denmez kızım." Annem uyarsa da Defne hala bana sinirle bakıyordu. Az önceki korkusu gitmişti. Babası kaşını kaldırıp uyarıda bulunsa da anlayacak yaşta değildi. Bir şey söylemedim. Aççıkcası önemsiz olduunu söylsem yalan olacaktı ki içimden demek de gelmiyordu.
Annem kardeşimle uğraşmayı bıraktı ve hazırlanması da bitince evden çıktık. Genelde giderken hepsine sarılırdım ama fark ettiklerim normal davranmamı engelliyordu. Kapıyı açtığımız anda karşı dairenin de kapısı açıldı ve ben gördüğüm tanıdık yüzle donup kaldım. Bu kişi okulda karşılaştığım Gökalp'ti.Annemin karşı dairesinde mi oturuyordu yani? Beni fark edince şekilli dudakları aralandı.
Annem bir bana bir de karşımdaki kumral çocuğa bakıyordu. Benim de şaşkın olduğumu görünce sorgularcasına baktı bana.
"Sevde hadi gidelim ne bekliyorsun?" Benden cevap alamayınca karşıma sordu. " Gökalp sen nasılsın, annenler ne yapıyor?"
"Siz tanışıyor musunuz?" dedim ama ok saçma bir soru olduğu aşikardı çünküannem çocuğun adını bile biliyordu.
"Elbette tanışıyoruz, geçen yıl taşındılar bu apartmana. Çok iyi insanlar ama asıl sorun siz tanışıyor musunuz?" İşte o an ne desem bilememiştim. Anneme şarkı yarışmasından hiç bahsetmemiştim. Zaten kızmayacağını biliyordum yani babam gibi bir izin durumu yoktu.
"Müzik grubu olarak yarışmaya katıldık oradan tanışıyoruz Merve hanım." alt dudağımı dişledim.
"Müzik grubu ve yarışma mı? Babanın haberi var mı? Asıl soru benim neden haberim yok? " Renkli gözlerini kısarak bana baktı.
"Buraya bu müjdeli haber için gelmiştim." söylenecek en mantıklı bahane sanırım buydu.
"Ve konusu bile açmadan eve gidiyorsun? Hem siz ne kadar süredir tanışıyorsunuz da grup oldunuz?" Çok haklı sorgulardı bunlar ama bende makul bir cevabı yoktu. En mantıklısı kıvırmamaktı.
"Bu öğlen başvuru sırasında tanıştık. Her şey çok ani oldu size bu yüzden söylememiş olabilir." Gökalp son çırpınışlarıma yardımcı oluyordu sağ olsun.
"Hadi grup yeni oldu ama bu küçük hanım bana yarışmayı da anlatmadı." Annem popoma vurdu. "Her şeyi arabada anlatacaksın."
Ben şimdi kadına nasl anlatacaktım babamın dediklerini ve bu yarışma olayını?
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |