11. Bölüm

10. BÖLÜM: Kızlar Ne Der?

Özlem K.
by_ozi

10. BÖLÜM: Kızlar Ne Der?

 

Bir şeyler değişiyordu. Nisa henüz ne olduğunu tam anlamlandıramasa da içinde kıpırdayan o şeyin adı huzurdu belki, belki de rahatsız edici bir sorguydu. Günlük hayatının ritmi değişmemişti. Hâlâ kafeye gidiyor, hâlâ eve döndüğünde yatağına uzanıp saatlerce sosyal medyada dolanıyordu. Ama bir fark vardı artık; içinden geçen bazı kelimeler, dışındaki gürültüye karşı daha baskın çıkmaya başlamıştı.

 

Büşra’dan aldığı o küçük kâğıt, hâlâ çantasının iç cebindeydi. Sık sık bakmıyor, ama orada olduğunu biliyordu. Sanki bir pusula gibiydi, ama nereye gideceğini henüz bilmediği bir pusula. O kâğıt oradaydı, ama kalbinde daha derin bir yere temas ediyordu. Sessizliğiyle, sözüyle, yazısıyla kalbinde iz bırakmıştı Büşra.

 

O gün okuldan mezun olan birkaç arkadaşıyla dışarı çıkmışlardı. Nisa, crop bluzunun üzerine bu kez bol bir gömlek geçirmişti. Ne tamamen örten ne de tamamen açık... Ama arkadaşlarının gözünden kaçmadı.

 

"Sen niye böyle giyindin ya?" diye sordu Derya, dudaklarını büzerek.

"Annen falan mı zorladı yoksa?" dedi Ayşegül.

Sedef kahkahasını gizlemeyerek.

"Kafeye o peçeli kız geliyor ya, ona mı özeniyorsun yoksa?" , dedi.

 

Sözler çarpıyordu. Ama bu kez eskisi gibi gülüp geçemedi. Sözleri yutkunarak içine attı. Bir an ne cevap vereceğini bilemedi.

 

"Yok ya, saçmalamayın," dedi mecburen. Ama sesi inandırıcı değildi. Gülmedi. Kaçamak bir tebessümle geçiştirdi.

 

İçlerinden biri çantasından telefonunu çıkarıp aynaya bakar gibi ekrana eğildi. "Selfie mi yapsak?" dedi.

 

Herkes poz vermeye başladı. Dudaklar büzüldü, parmaklar barış işareti yaptı, filtreler seçildi. Işıklar kontrol edildi. Nisa, bir an ekrana bakarken o eski coşkusunu bulamadı. Fotoğraflarda herkes gülümsüyordu ama gözler bomboştu. Sanki hepsi bir tiyatro sahnesindeydi.

 

Büşra'nın sessizliği geldi aklına. O vakarlı duruş. Konuşmasa bile ağırlığı vardı. Buradaki seslerin fazlalığında boğulmaya başladı.

 

"Sen neden poz vermedin Nisa?" dedi Ayşegül.

"Canım istemedi," dedi kısa ve sert. Kısaca geçiştirdi ama o sözler içini titretti.

 

O an, herkesin yüzü dönüp ona bakmasıyla birlikte fark etti: değişiyordu. Ve bunu ilk fark edenler arkadaşlarıydı.

 

Yolda yürürken Derya koluna girdi.

"Bize söyle bak, birine mi tutuldun kız?"

 

Herkes gülüştü ama Nisa gülmedi.

 

"İnsan bi’ değişir de bu kadar mı içine kapanır?" "Sen önceden daha... şeydin. Eğlenceliydin," dedi Ayşegül.

 

Nisa başını eğdi. İçinden geçirdi:

~"Ben eğlenceli değildim, savruluyordum."

 

Birden iç dünyasında cümleler büyümeye başladı.

 

~"Biz özgür değildik. Biz sadece herkes gibi olmak zorundaydık. Biz kendimize bile ait değildik. Kimin ne dediğine göre şekil alıyorduk. Oysa her yön Allah'a çıkıyor. Bizim yönümüzse başkalarına?"

 

Nisa, bir duvarın kenarına yaslanarak yürümeyi yavaşlattı. Kızlar ilerideydi. Kahkaha atıyor, yüksek sesle konuşuyorlardı. Ama sesleri artık uzaktan geliyordu ona.

 

Sanki bir çukurda olduklarını gördü birden. Üstü parıltılı ama içi karanlık bir çukur. Herkes o çukura düşmüş ama kimse farkında değil. Hatta o çukurun içinden özgürlük naraları atıyorlardı.

 

Nisa'nın eli çantasına gitti. O küçük ayet kâğıdına dokundu.

 

~ “Doğu da Allah’ındır, batı da. Nereye dönerseniz dönün, Allah’ın yönü oradadır. Şüphesiz Allah, her şeyi kuşatandır, bilendir.” (Bakara, 2/115)

 

İçinde bir sızı yükselmeye başladı. Sessizce onlardan uzaklaşmaya geriye doğru yürümeye devam etti. Dönüp arkadaşlarına baktı. Biri hâlâ Instagram için story çekiyordu. Diğeri sokak ortasında garip denilecek hareketler yapıyordu.

 

Nisa o an, iç sesiyle fısıldadı:

~“Ben artık bu çukurda kalamayacağım…”

 

Evine vardığında, annesi sofrayı kuruyordu. Yemek yerken çok konuşmadı. Sessizliği fark edildi ama üzerine gidilmedi. Annesi onu hiç böyle görmemişti. "Belki canı birşeye sıkılmıştır," diye üstelemedi.

 

Odasına çekildiğinde çantasından o kâğıdı çıkardı, tekrar tekrar okudu. Sözler yüreğine işliyordu.

 

Bir an dönüp telefonunun ekranına baktı. Story’ler, yorumlar, çekiliş postları... Hepsi o an gözüne yabancı geldi. Telefonunun ekranını kararttı, bildirimleri kapattı.

 

Yatağına uzandı, ayet kâğıdını yastığının altına koydu.

 

Sonsuz bir sorgu başlamıştı iç dünyasında. Henüz cevapları yoktu ama sorular sızmaya başlamıştı kalbine.

 

O sızı, bir rahatsızlık değil, bir uyanıştı belki de. Belki de hayallerden değil, hakikatten bir dünya kurulmalıydı.

 

~~~

 

Bölüm : 06.08.2025 09:01 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...