14. Bölüm

13. BÖLÜM: Yalnızlık ve Dua

Özlem K.
by_ozi

13. BÖLÜM: Yalnızlık ve Dua

 

Kafedeki kalabalık, Nisa'nın içindeki boşluğu daha da derinleştiriyordu. Gülüşler, bardak sesleri, karşı masadan gelen kahkahalar... Hepsi bir sis perdesi gibiydi. İnsanların arasında ama aslında yapayalnızdı. İçinde bir huzursuzluk, bir "bir şey eksik" hissi sürekli dolaşıyordu. O hissi susturmak için kafeye gelen her insanı baştan aşağıya tek tek inceliyordu. Ama her gelen gittiğinde daha da derin bir boşluğa düşüyordu. Huzur istemekle, huzuru aramak arasında kaybolmuştu.

 

~"Bazen her şeyi bırakıp gitmek istiyorum," diye geçirdi içinden, fincandaki kahveyi karıştırırken. Ama gitmek nereye? Kendinden uzaklaşamıyorsa, hangi sokak, hangi şehir yeterdi ki ona? İç sesi artık dayanılmaz hale gelmişti.

~"Neden böyleyim, neden böyle hissediyorum?" diye sorguluyordu.

Ne cevap vardı, ne de sırtını dayayabileceği bir dağ.

 

O gece, odasının duvarları bile sessizdi. Telefonu elinin altında, ekranı siyah. Sosyal medya uygulamalarını silmesinden bu yana birkaç gün geçmişti ama içindeki süzgün dalgalar yeni yeni kabarmaya başlamıştı. Bir şey eksikti. Sanki bir ses, bir nefes, bir varlık... Belki de bir anlam.

 

Elini yastığın altından çıkardı. Parmaklarını birleştirip büzülmüş bir halde yatağın ucuna oturdu. Bu gece kendine çok yabancı hissediyordu. Annesiyle aralarında farkına varılmayan bir buz, babasıyla sanki bir bağ bile kuramamıştı. Arkadaşlarından uzaklaşmaya başlamış, gülmedikleri, anlamadıkları bir şeyleri anlatmaya çalışmak yoruyordu.

 

Sonra Büşra geldi aklına. Sessizce oturması, kelimeleri özenle seçmesi, o vakar, o zarafet... Sonra yanındaki kizların edepli oturuşları, anlamlı cümleleri. Ve en çok da o cümle:

 

~ "Allah'ı sadece camilere değil, hayata taşımak."

 

Nisa alnını dizlerine yasladı. Çok uzak bir yerde gibiydi o kelimelerden. Ama aynı zamanda çok yakınında.

 

"Dua etsem, kabul olur mu?" diye fısıldadı.

Kalbiyle soruyordu. Cevabı bir rüya ya da bir melek sesiyle beklemiyordu. Sadece bir huzur hissetmek istiyordu. Bir kabul edilmişlik.

 

O an ilk defa secdeye benzer bir duruşla yere eğildi. Bilmeden, ezbersiz, sadece kalbiyle.

 

~ "Allah'ım... Bilmiyorum nasıl yapılır, bilmiyorum ne söylenir. Ama bildiğim şey şu: Ben yoruldum. Boşum. Gülümsemelerim sahte, yüzümdeki filtreler gibi. Ne zaman doğru oldum, ne zaman kendim oldum, bilmiyorum. Ama bildiğim şey bende bir şeyler değişiyor. Lütfen... Lütfen sen de beni duy..."

 

Gözlerinden yaşlar süzüldü. Sessizce, kimsenin duymadığı bir ağlamayla. İçinde sökülen duvarların, yıkılan kibirlerin ve bütün o yapmacık hayatın çöküşüydü bu.

 

Eğer biri kapıyı açsaydı o an, sadece dizlerine kapanmış bir kız görürdü. Ama gerçekte orada Rabbine dönen bir kalp vardı. Kendi içine yolculuğa çıkmış, ilk defa "Yönüm nereye?" diye sormaya başlamış arayış içinde bir ruh vardı.

 

Duadan sonra, yatağına yattı. Uyuyamadı. Gözleri tavanda, kalbi ise bilinmeyen bir şehirde gibiydi. Düşünceler yağmur gibi yağıyordu ama bu kez ıslatmıyordu. İçini serinleten bir sükûnetti bu.

 

Sabah ezanını duyar gibi oldu. Belki hayaldi, belki gerçek. Ama ilk defa o ses onu rahatsız etmedi. Kulaklığını takmadı, alarmını kapatmadı. Hatta yorganın altına saklanmadı. Sadece yastığına sarıldı ve gülümseyerek:

 

"Bir daha asla eskisi gibi olmayacağım galiba..." dedi.

 

O an bilmiyordu ama dua, onu yeni bir hayata doğru sürüklemeye başlamıştı bile.

 

~~~

 

 

Bölüm : 09.08.2025 10:01 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...