28. Bölüm

27. BÖLÜM: Ailenin Sessiz Kabulü

Özlem K.
by_ozi

27. BÖLÜM: Ailenin Sessiz Kabulü

 

Zaman, ince ince akan bir nehir gibi akıp giderken, evin içinde de sessiz fakat derin bir değişim yaşanıyordu. Artık bu evin duvarları, farklı bir ruha, bambaşka bir havaya şahitlik ediyordu. Nisa’nın kalbindeki iman ışığı daha da parlamış, hayatındaki her adım sarsılmaz bir teslimiyetle atılmaya başlanmıştı. Günler geçtikçe onun giyimi, davranışları, evdeki oturuşu, Kur’an’la meşgul olması, ibadete verdiği önem; her biri onun kimliğinin bir parçası haline gelmişti.

 

Ancak aile içinde bu değişim, bir anda değil, sessiz ve derin bir şekilde yaşandı. Başlangıçta sert rüzgârlar esmiş, itirazlar yükselmiş, bakışlar buz kesmişti. Ama zaman, sertliği törpüleyen en güçlü kalemdir. Günler, haftalar, aylar geçtikçe, evin içinde bu farklılık artık bir çatışma değil, sessiz bir kabulleniş olarak hissedilmeye başladı.

 

Nisa’nın annesi... Başlarda kızının bu yeni hâline karşı sert bir tavır sergilemişti. Her anne gibi endişelenmiş, alıştığı düzenin bozulmasından korkmuştu. Evin sıcak mutfağında kızına kızgın bakışlarla:

~ “Bu hâlin nedir Nisa?” diye sorduğu zamanlar olmuştu.

 

Annenin kalbi, bir taraftan alışkanlıklarına sıkı sıkıya bağlı, diğer taraftan kızını kaybetme korkusuyla yanıyordu. Ne de olsa anne kalbi yumuşaktır, fakat zamanla hakikati gördüğünde direnci kırılır. Zaman, annede bu yumuşamayı getirmişti. Öfkeler sönmüş, yerini derin bir sessizlik almıştı. Artık tartışmalar yoktu. Bunun yerine, konuşulmayan ama hissedilen bir kabul vardı.

 

Bir akşam yemeğinde, mutfaktan yayılan yemek kokuları arasında, herkes kendi işine dalmışken, anne yavaşça masanın diğer ucundaki Nisa’ya baktı. Nisa, bir köşede elinde Kur’an mealiyle oturuyordu. Işığın altındaki yüzünde öyle bir huzur, öyle bir kararlılık vardı ki, annesinin içi titredi. O an, annelik duygusu bir kez daha galip geldi; kızına öfke değil, hayranlıkla baktı. Gözlerinden sessizce akan bir dua vardı:

~ “Allah’ım, kızımı koru.”

 

Annenin bakışlarında, artık bir kabul, bir teslimiyet okunuyordu. Eskisi gibi itiraz etmek, yüksek sesle konuşmak yerine, şimdi sadece sessiz bir kabulleniş vardı. Ama bu sessizlik, basit bir suskunluk değildi; içinde derin bir duyguyu barındırıyordu.

 

~ “Belki de bu yol, onun gerçek yolu…” diye düşündü anne.

 

Nisa, annesinin bu sessizliğini fark etmişti. Önceleri aralarında soğuk rüzgârlar eserdi. Karşılaştıklarında gerginlik olurdu. Nisa’nın kalbi her seferinde kırılır, ama sabırla dua ederdi. Şimdi ise bu mesafe, yerini kırılgan bir bağa bırakıyordu. Nisa’nın bakışları daha sakindi. Gözlerinde derin bir olgunluk, dilinde yumuşak bir üslup vardı. O, artık sadece bir evlat değil; imanla yoğrulmuş bir şahsiyet olmuştu.

 

Bir gün anne, tüm bu sessizliğin arasından sıyrılıp kızının yanına oturdu. Sesinde hem şaşkınlık hem de içten gelen bir kabullenme vardı:

“Nisa… Artık anlıyorum. Sen farklısın. Gözlerin… Eskisi gibi değil. Artık seni tanıyorum, belki de daha önce hiç görmemiştim.”

 

Nisa, annesinin sözlerine içten bir tebessümle karşılık verdi:

“Anne, ben artık Rabbime daha yakınım. Bu yol zor ama huzurlu. Biliyorum ki sen de bunu görüyorsun. Benim için dua etmen yeter.”

 

Anne, kızının sözlerini duyduğunda gözleri doldu. Kalbi hem hüzün hem de huzurla dolmuştu. İçinde karmaşık duygular vardı. Bir yanda geçmişin alışkanlıkları, diğer yanda kızının tertemiz bir teslimiyetle yürüdüğü yol… Ve o an anladı: Sevgi, bazen kabullenmektir.

“Elimden gelen her şey senin için… Sen mutluysan ben de mutluyum.”

 

Bu sözler, evin içinde yıllardır süren sessizliğin kırıldığı an oldu. Artık Nisa ve annesi arasında görünmeyen ama çok güçlü bir bağ oluşmuştu. Anne, kızının hayatına saygı duyuyor, onun yolunu görmezden gelmiyor; tam tersine, ona dua ediyordu.

 

Evdeki herkes bu yeni hâli fark etmişti. Baba ise sessizce bu dönüşümü izliyordu. Nisa’nın giyiminden, davranışlarından, konuşmalarından farklı bir olgunluk yayılıyordu. Baba, ilk başlarda kızına karşı bir şey söylememişti. O hep ölçülü bir adamdı. Fakat içinden gurur duyuyordu. Merakla, bazen de hayranlıkla kızının değişen dünyasına bakıyordu. Onun gözünde Nisa, artık sadece bir evlat değil; karakteriyle, duruşuyla bir örnek olmuştu.

 

Evdeki küçük ayrıntılar bile değişmişti. Nisa’nın odasından gelen Kur’an tilavetleri, evin havasını bile değiştirmişti. Bu ses, sanki duvarlara bile huzur veriyordu. Annesi mutfakta yemek yaparken, o sesleri duyuyor ve içinden şunu geçiriyordu:

~ “Belki de en güzel hayat, bu huzurun olduğu hayattır.”

 

Bir gece, Nisa odasında dua ederken içinden şöyle geçti:

~ “Rabbim, sen bizim kalplerimizi birbirimize yakın kıldın. Senin rızan için yürüdüğüm bu yolda ailemi de muvaffak kıl. Aramızdaki sessizliği sevgiye, anlayışa çevir. Onlarada hidayet ver. Âmin.”

 

Artık Nisa’nın hikâyesinde yeni bir dönem başlıyordu. Sessiz ama güçlü bir kabul, yavaş ama kesin bir bağ… Ve hepsinden önemlisi, kalplerin birbirine açılmaya başlaması…

 

~~~

Bölüm : 23.08.2025 09:58 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...