
28. BÖLÜM: Blogun Sesi: Tevhidden Yansıyan Işık
Nisa’nın kaleminden dökülen kelimeler artık sadece kendi odasında yankılanmıyordu. Blogu, bir fidan gibi yeşermiş; uzak diyarlara ulaşan, birçok gencin ve olgun gönlün dokunduğu bir kaynak haline gelmişti. Yazdıkları, sanki bir arkadaşınla içten bir sohbet gibiydi; ama içinde öyle derin hakikatler vardı ki, kalpleri titretiyordu. Her yazı, tevhidin anlamını, iman yolculuğunun zorluklarını ve sabrın ehemmiyetini anlatıyordu. Nisa’nın kelimeleri sadece satırlarda kalmıyor, kalplerde yankı buluyordu. Blog, bir mektep gibi; İslam’ın özünü taşıyan bir yol arkadaşı olmuştu.
Nisa’nın gönüllere dokunduğu bazı blog yazıları:
Blog Yazısı 1: “Tevhid: Kalbin İlk ve Son Mescidi”
"Sevgili yol arkadaşım, tevhid deyince aklımıza sadece dilimizle “Allah birdir” demek gelmesin. Tevhid, hayatımızın merkezine Rabbimizi koymaktır. Kalbimizde O’na ait bir mescit kurmak gibidir bu... O mescit taşlarla değil, ihlasla, teslimiyetle inşa edilir.
Yüce Rabbimiz Kur’an’da buyuruyor ki: “O Allah ki, kendisinden başka ilah yoktur.” (Bakara, 255)
İşte tevhid, bu hakikati kalbimize kazımaktır. Ne kadar fırtına koparsa kopsun, kalbin direğini sarsmamaktır.
Bugün kalbimiz birçok şeye teslim oluyor: mal, makam, insanlar, sosyal medya… Ama hakikatte bizi huzura kavuşturacak tek teslimiyet, Allah’a olan teslimiyettir. O’na dayanan asla yıkılmaz.
Tevhid kalpte bir ışık yakar; karanlıkları, korkuları temizler. O ışıkla yürüyen, dışarıda ne fırtınalar kopsa da içinde sükûnet bulur.
Dua: Ya Rabbi, kalbimizi sadece Sana ait kıl. Bizi şirkin karanlıklarından uzaklaştır. Amin."
~~~
Blog Yazısı 2: “Niyetin Ameli Besleyen Köküdür”
"Hani bir ağacın meyvesi köklerine bağlıdır ya, bizim amellerimiz de niyetlerimize bağlı. Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor: “Ameller niyetlere göredir.” (Buhari, Niyet)
Bir iş yapıyoruz; belki küçücük bir iyilik... Ama niyetimiz Allah’ın rızası olursa, Rabbimizin katında o küçük amel dev bir dağ gibi olur. Tam tersi, görülmek için yaptığımız en büyük iş bile boşa gidebilir.
Kendime hep şunu söylüyorum: “Nisa, niyetini kontrol et.” Biz insanlar, niyetimizi kaybettiğimizi fark etmeden yol alabiliyoruz. Rabbimiz, kalbimizin en derinini biliyor. O halde kalbimizi hep temiz tutalım.
Dua: Rabbim, niyetimizi ihlasla doldur. Her adımımı Senin rızana yönelt. Amin."
~~~
Blog Yazısı 3: “Tevbe Kapısı Her Zaman Açık”
"Bazen öyle hatalar yapıyoruz ki, “Ben bittim” diyoruz. Ama aslında bitmedik, Rabbimizin merhameti bitmez çünkü. O kadar şefkatli ki, Kur’an’da buyuruyor: “Ey kendilerine zulmeden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin.” (Zumer, 53)
Bu ayet benim sığınağım oldu. Ne yaparsak yapalım, Rabbimiz “Dön bana” diyor. Tevbe, yeniden doğmak gibi. Kapanmış sanılan kapıların ardına kadar açık olduğunu görmek gibi.
Geçmişteki hataların bizi tanımlamasına izin vermeyelim. Biz kim miyiz? Rabbine dönebilen kullarız.
Dua: Affet Allah’ım, bize yeni başlangıçlar nasip et. Kalplerimizi temizle. Amin."
~~~
Blog Yazısı 4: “İman Yolunda Sabır ve Teslimiyet”
"Hayat bazen dalgalı deniz gibi. Bazen dalgalar büyüyor, bazen fırtına çıkıyor. İşte iman yolculuğu da böyle. Ama sabır ve teslimiyetle yürüyen o dalgalarda boğulmaz.
Rabbimiz Kur’an’da buyuruyor: “Sabredenlere ecirleri hesapsız verilecektir.” (Zumer, 10)
Sabır, imandaki en büyük kuvvettir. Teslimiyet ise yolumuzu açan anahtar. Biliyoruz ki O’nun planı en hayırlısı.
Dua: Rabbim, zor anlarda sabrı, her durumda teslimiyeti bize nasip et. Amin.
~~~
Blog Yazısı 5: “Kardeşlik ve Dayanışma”
Tevhid, tek başına yürüyenlerin yolu değil, birlikte yürüyenlerin köprüsüdür. Birbirimize omuz verdiğimizde, iman yolunda daha güçlü dururuz.
Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki: “Müminler, birbirini sevmede, merhamette bir beden gibidir.” (Buhari, Edeb)
İşte böyle bir beraberlik istiyor bizden Rabbimiz.
Bir dostun bir cümlesi bazen iman yolunda umut olur. Bir mesaj bile karanlıkta ışık yakar. Biz birbirimize dua ettikçe, Rabbimizin rahmeti de üzerimize iner.
Dua: Ya Rabbi, kalplerimizi birbirine yakın kıl. Bizi kardeşliğiyle birleştir. Amin.
~~~
Nisa’nın blogu, bu yazılarla dolup taşarak pek çok kalbe dokunuyordu. Takipçiler yorumlarında kendi yolculuklarından bahsediyor, hissettikleri huzuru dile getiriyordu.
Bir takipçisi yazmıştı:
~“Nisa’nın yazıları bana yeniden doğuşu, Allah’a yakınlığı öğretti. Onun kelimeleriyle kalbimde yeni bir iman yeşeriyor.”
Bir başkası:
~ “Tevbe etmeye korkuyordum. Ama Nisa’nın yazısı sayesinde Rabbimin merhametinin sonsuz olduğunu anladım. Artık her gün yeniden başlıyorum.”
Nisa bu yorumları okudukça kalbinde tarifsiz bir sevinç ve şükür hissediyordu. Yazmak, onun için artık sadece bir yolculuk değil, başkalarına ışık tutan bir rehberlikti.
Bir akşam Büşra’yla konuşurken heyecanla dedi ki:
“Blog o kadar insanın kalbine dokunuyor ki bazen inanmak zor oluyor. Rabbim kelimelerimi dua gibi kabul ediyor sanki.”
Büşra gülümseyerek:
“Senin samimiyetin yazılarına yansıyor. Allah bu samimiyeti artırsın. Her yazı bir kapı açıyor insanlara.” dedi.
O gece Nisa bilgisayarının başında dua etti:
“Ya Rabbi, yazdıklarımı kalpten kalbe köprü kıl. İman yolunda yürüyenlere rehber olsun. Beni bu yolda daim kıl. Amin.”
Böylece Nisa’nın blogu, sözcüklerin ötesinde bir sevgi ve iman topluluğuna dönüştü. Tevhidin nuruyla yanmaya devam etti, karanlıklara ışık tuttu.
~~~
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 2.18k Okunma |
670 Oy |
0 Takip |
30 Bölümlü Kitap |