
6. BÖLÜM: SESSİZ YANKILAR
Seyhan, pencerenin önünde usulca duran perdeyi hafifçe araladı. Güneşin nazlı ışıkları, toz zerrelerini dans ettirirken, şehrin sabah telaşı da yavaş yavaş belirginleşiyordu. Dışarıda hayat akıyor, insanlar bir yerlere yetişmeye çalışıyor, kornalar birbirine karışıyordu. Ama Seyhan’ın içinde o sabah bambaşka bir sessizlik hüküm sürüyordu.
Geçtiğimiz günlerde statüye, görünüme ve dış onaylara dayalı yaşam anlayışını sorgulamaya başlamış, içsel bir kırılma yaşamıştı. Parıltıların gölgesinde saklanan o sahte konforun artık bir karşılığı kalmamıştı. Esma’yla yaptığı derin konuşmalar ise içine kıvılcım gibi düşmüş, sessizce büyümüş ve şimdi tüm benliğini sarmıştı.
Dışarıdan bakan biri için Seyhan hâlâ aynıydı: Bakımlı, kültürlü, ayakları yere basan, modern dünyanın başarı ölçülerine göre hayli ‘başarılı’ bir kadın. Ama iç dünyası... Artık aynı değildi. Sessizliğin içinde yankılanan bambaşka bir hakikat vardı.
Telefonuna gelen bildirimle irkildi. Arkadaş grubundan gelen tanıdık bir mesaj:
~“Kızlar kahve saati! Yeni açılan kafede toplanıyoruz. Görmeden yaşlanmayalım!”
Ve ardından klasik emoji yağmuru… Kalpler, gülen suratlar, makyaj simgeleri…
Seyhan derin bir nefes aldı. Aynı kalıplar, aynı cümleler, aynı kısır döngü. Giyin, süslen, fotoğraf çek, paylaş, beğeni topla… Sonra? O beğenilerin ardından gelen içsel boşluk, görünmeyen ama iliklerine kadar hissedilen yarış. Artık bu oyunun ne kadar sahte olduğunu tüm çıplaklığıyla görebiliyordu.
Aynanın karşısına geçti. Elini yüzüne götürdü. Makyajsızdı. Ne bir fondöten, ne bir ruj… Sade, doğal ve çıplak bir yüz. Ama ilk kez bu hâliyle yüzleşiyordu. Aynaya bakmak başkaydı; aynada gördüğünü tanımak, bambaşka bir cesaret istiyordu.
Esma’nın sözleri geldi aklına:
~ “Kadınlığımızı, değerimizi, varlığımızı erkeklerin ilgisine bağladık Seyhan. Bir bakış, bir iltifat, bir ‘çok güzelsin’ sözüyle kendimizi var ettik. Oysa Allah bizim yaratıcımız, tek ölçümüz O olmalıydı. Sen O’nun nazarına layık olmaya çalıştın mı hiç?”
Gözleri doldu. Çünkü hayatı boyunca hep ‘görülmek’ için yaşamıştı. Giydikleri, söyledikleri, yürüyüşü… Her şey birilerinin gözüne ‘iyi görünmek’ içindi. Başkalarının beğenisine esir olmuştu. Ve en acısı da şu ki; ne kadar beğeni alsa da hiçbir zaman tam anlamıyla ‘görülmediğini’ hissetmişti. İçindeki boşluk, alkışlarla dolmuyordu.
Küçük defterini çıkardı. Esma’yla tanıştığından beri ara ara yazıyordu. Sayfayı çevirdi, bir cümle karaladı:
~“Beğenilmek için yaşadım. Şimdi değerli olmak istiyorum.”
Gözleri satıra takıldı. Sonra yeni bir sayfa açtı. Baştan başlamak gerekiyordu. İçindeki putları bir bir kırarak… Bugün kıracağı put: Kadınlığını erkek ilgisiyle tanımlama putu olacaktı.
Küçükken annesinin babasına sorduğu o soru geldi aklına:
~ “Yemek güzel olmuş mu?”
Ve babasının başını kaldırmadan verdiği sıradan cevap:
~“Fena değil.”
O an annesinin yüzündeki gölgelenmeyi hatırladı. Bir kadın olarak değersiz hissetmek, sadece annesinin değil, birçok kadının ortak kaderiydi. Ve zamanla o da bu değeri başkalarının takdirinde aramayı öğrenmişti. Sözde ‘özgürlük’ adı altında, sürekli kendini ispat etmek zorundaydı. En güzel kadın o olmalıydı. En başarılı, en dikkat çekici… Ama tüm bu çaba sadece içsel bir yorgunluk bırakıyordu.
Telefon ekranına tekrar baktı. Grup hâlâ yazışıyordu.
~'O ne giyecek?’, ‘Saçımı açsam mı?’, ‘Bu ayakkabı mı daha havalı, diğeri mi?’
Seyhan, mesajı silmeden önce uzun uzun baktı. Sonra parmakları kararlı bir şekilde ekranı kaydırdı ve gruptan sessizce çıktı. Bu küçük bir adım gibi görünse de onun için büyük bir devrimdi.
O gün kendi için, Rabbi için bir adım atacaktı. Esma’yla buluşacak, onunla tevhid hakkında daha fazla konuşacaktı. Bu konuşmalar, bir ilim halkası gibi içini aydınlatacak, zihnindeki sisleri dağıtacaktı.
Üzerine sade bir elbise geçirdi. Gözlerine bir damla bile rimel sürmeden çıktı evden. Aynanın karşısında son bir kez durdu:
“Ey nefsim, sen artık yalnızca Rabbinin rızasını arayacaksın.”
Bu, iç dünyasında yeni bir başlangıcın sessiz ama güçlü ilanıydı.
~~~
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 1.84k Okunma |
721 Oy |
0 Takip |
30 Bölümlü Kitap |