12. Bölüm

11. BÖLÜM: HELAL BİR YUVAYA DOĞRU

Özlem K.
by_ozi

11. BÖLÜM: HELAL BİR YUVAYA DOĞRU

 

Günlerden Cumartesi. Mescitte sabah namazından sonra cemaat dağılmış, Ömer ise Mustafa ile yan yana sıralanmış sedirlere oturmuşlardı. Mescidin loş ışığı altında, ikisinin de gözlerinde mahcup bir kararlılık vardı. Mustafa, elindeki tesbihi yavaşça çekerken söze başladı:

 

“Kardeşim, abimle konuştum. Seni tanıttım. Dedi ki; ‘Bizim kapımızda Allah’ın adı anılıyorsa, buyursun gelsin.’ Onlar da seni tanımak ister.”

 

Ömer sözleri duyunca derin bir nefes aldı.

“Mustafa abi, ne diyeceğimi bilmiyorum. Hiç tanımadığım bir aile, bir gencin kaderine şahitlik... Çok büyük bir sorumluluk bu.”

 

Mustafa tebessüm etti.

“Bu yük senin omzuna yüklenmedi Ömer. Rabbimiz kötüye vesile etmez. Biz sadece kapı araladık, yürek rıza gösterirse devam eder. Kalbinin istikameti doğruysa, Allah o yolu sana açar.”

 

Görüşme çarşamba gününe planlandı. Önce Ömer, Mustafa ile birlikte abisinin evine gidecekti. Bir aile büyüğü ile tanışmak, kendini tanıtmak, niyetini izah etmek üzere. Kızla görüşme ise sonra, yanlarında bir mahremle ve sadece dinî maksatla gerçekleşecekti. Her şey adabına ve haya çizgisine uygun olmalıydı.

 

Bu süreçte Mustafa, Ömer’e nasihatlerde bulundu:

“Kardeşim, evlilik bir sığınma değil, beraberce Allah’a yürümek için bir yol arkadaşlığıdır. Tevhidi hayat edinmeyen bir yuva, çok geçmeden dağılır. Ama eğer temeliniz Allah korkusu ve sevgisiyle atılırsa, fırtına gelse de sarsılmaz.”

 

Ömer, o haftayı sükûnet ve şükürle geçirdi. Sabahları mescitte, geceleri secdede duasını artırdı. Her sabah mescitteki dua halkasında şöyle yakardı:

 

~ “Rabbim, beni bana bırakma. Kalbime senden olmayanı sokma. Rızan olmayan hiçbir yürekle imtihan etme.”

 

Dostlarının yüzüne bakıyor, içinde olduğu huzuru gözlerinden saklamıyordu. Çünkü bu huzur, kazanılmış bir zafer değildi; Rabbin bir ikramıydı. Her adımını tartıyor, niyetini her sabah tazeliyordu. O artık bir kadına değil, Allah’a kul olmaya yemin etmiş bir adamdı.

 

Çarşamba geldiğinde, Ömer üzerine temiz, sade bir elbise giydi. Ayakkabılarını giyerken, elini kalbine koyarak şöyle fısıldadı:

 

~ “Rabbim, benim olanı sen sakla, benim olmayanı da bana gösterme. Beni kalbime değil, hükmüne bağla.”

 

Mustafa ile birlikte yola koyuldular. Köy yolu virajlıydı ama Ömer’in içi dümdüzdü. Konuşmadılar. Yol boyunca sessizlik bir dua gibi aralarında gezdi.

 

Köy evine vardıklarında, şılıngırdayan kapı ziliyle birlikte yeni bir sayfa açıldı. Kapıyı Mustafa’nın abisi Mahmut açtı. Geniş alınlı, sakin bakışlı, yavaş konuşan bir adamdı.

 

“Hoş geldiniz. Buyurun, bu kapı tevhidle gelen için her zaman açık.”

 

Sofraya oturdular. Önlerinde sıcak bir çay, ellerinde içtenlik. Ömer kendini tanıttı. Nereden geldiğini, nasıl bir geçmişten yürüyüp geldiğini anlattı. Şirkten nasıl tevhide yöneldiğini, nefsin rüzgarından nasıl Allah’ın rahmetine sığındığını paylaştı.

 

Mahmut başını salladı.

“Evlat,” dedi, “biz insan değil, kalp tanırız. Kalbinde Allah olan bir gençten korkmayız. Ama korkumuz, dünyevi hevesle gelenlerdendir.”

 

Ömer, gözlerini yere indirdi.

“Efendim,” dedi, “Ben öyle biri değilim. İmanla yanmış bir yüreğim var, ama harama girmeden, iffetle bir yuva kurmak istiyorum. Allah’ın bana helal kıldığını, O’nun ölçüsünce istemeye geldim.”

 

Mahmut gülümsedi.

“O zaman ilk adımı attın evlat. Kalbinde niyet varsa, biz onu biliriz. Şimdi sen git, biz kendi aramızda istişare edelim. Bir sonraki görüşmede kızım da seni görür. Ama bil ki bu yol, sadece evlilik değil; iki yüreğin Allah’a beraber secde etme niyetidir.”

 

Henüz Leyla ile görüşme olmamıştı. Ama Ömer, o evin avlusunda hissettiği huzurla bir şeyi anlıyordu: Bu yol, nefsin arzularının değil, Rabbin rızasının izini takip ediyordu.

 

Evin önünde, yaşlı bir zeytin ağacının altında otururken başını göğe kaldırdı.

 

~ “Rabbim... Eğer bu benim için hayırlıysa, sen kolaylaştır. Değilse, gönlümün kapısını sen kapat. Çünkü ben artık razı olmadan değil, rızanla yürümek istiyorum.”

 

Ve Ömer bilmeden bir duaya daha amin demişti:

 

~ "Helal bir yuvaya adım atmak, harama bin duvar örmektir."

 

~~~

Bölüm : 17.07.2025 11:03 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...