10. Bölüm

9. BÖLÜM: ATEŞİN ORTASINDA SABIRLA

Özlem K.
by_ozi

9. BÖLÜM: ATEŞİN ORTASINDA SABIRLA

 

Ömer, o mescitteki ilk secdeden sonra sanki bambaşka bir hayata uyanmıştı. Gözleri hâlâ o secde taşının tozunu hatırlıyor, kalbi ilk defa gerçekten ne için attığını biliyordu. Artık sabahlar onun için güneşin doğması değil, hakikatin aydınlanmasıydı.

 

Geceleri sessizce meali açıyor, kalemle ayetlerin altını çiziyor, kenarlarına notlar alıyordu. Sanki her ayet kalbine bir mektuptu; bazen azarlayan, bazen teselli eden, ama hep yol gösteren. Tevhid kitapları masanın üzerine yığılmıştı. Başlıklar yüreğine dokunuyordu:

 

~ “Allah’tan başkasına hüküm verenler…”, “Din yalnız Allah’ındır…”, “Şirki terk etmeden iman olmaz…”

 

Her geçen gün içi yanıyor, ama kalbi aydınlanıyordu. Artık şöhret değil, şehadet ilgisini çekiyordu. Artık giydiği kıyafetle değil, taşıdığı tevhid ile tanınmak istiyordu. Ne geçmişine kin duyuyordu, ne de kendine öfke… Sadece pişmandı ve bu pişmanlıkla tevbesine sımsıkı sarılmıştı.

 

~~~

 

Ve bir gün… Eve gitme zamanı geldi.

 

Aylar değil belki ama günlerce görünmemişti. Telefonlara kısa cevaplar vermiş, evin yolunu sessizce unutmuştu. Şimdi Ömer, tevhidle tanışmış bir kul olarak ailesinin karşısına çıkacaktı. Bu kolay olmayacaktı, ama sabırla yürümek zorundaydı. Çünkü hidayetle gelen yük, bazen en ağır sınavı da beraber getirirdi.

 

Evin kapısını çaldı. O çocukluk kokusu, o duvarların arasında büyüyen sessizlik hepsi aynıydı. Ama Ömer aynı değildi.

 

Kapıyı annesi açtı.

"Oğlum neredesin, kaç gündür sesin çıkmıyor?"

Gözleri hem sevinçli hem kırgındı.

 

Ömer annesinin ellerini tuttu, yüzüne baktı.

"Anne… seni çok özledim. Ama bilmen gereken bir şey var: ben artık eski ben değilim."

 

İçeri geçti. Babası her zamanki gibi koltukta, gazetesi elinde… alışkanlıkları bile değişmemişti.

 

Babası gazeteyi yavaşça katladı.

"Buyur bakalım, bu sefer neyin peşindesin?"

 

Ömer durdu. Cümlelerini seçmedi. Kalbinden geleni söyledi:

"Baba… ben tevhide döndüm.

Artık Allah’tan başkasına boyun eğmeyeceğim.

Sadece O’nun gönderdiği dinle yaşamak istiyorum.

Şirkten tevbe ettim. Duaları, dilekleri, türbeleri, sistemleri, bâtıl gelenekleri terk ettim."

 

Bir anlık sessizlik oldu. Annesi, duvardaki saate baktı. Sanki zaman da donmuştu.

 

Babası yerinden kalktı.

"Ne diyorsun sen? Biz seni adam olasın diye büyüttük!

 

Adam olamadın, gitmiş her şeyi bırakmış, farklı bir âleme dalmışsın!

Bunca emeğe yazık!

 

Ne oldun şimdi, necisin sen!

Şu tipe bak!

 

Bir de geçmişsin karşıma hayat dersi veriyorsun, ha!

 

İnsan biraz ailesine saygı duyar be!"

 

Sözler bıçak gibiydi. Ama Ömer’in yüzünde öfke yoktu. Derin bir nefes aldı.

Sesi titredi ama kelimeleri sağlamdı:

 

"Baba… Allah Kur’an’da diyor ki:

 

~ 'Onlara öf bile deme, güzel söz söyle.' (İsra 23)

Yoksa yüzünüze bile bakmazdım şu söylediklerinizden sonra.

Ama bu ayet için, bu merhamet için… susuyorum."

 

Annesi bakışlarını kaçırdı.

Bir şey söylemek ister gibi oldu ama sustu.

 

Babası sinirle bağırdı:

"Evimde böyle konuşan bir adam barınamaz! Defol git!"

 

Söz bitmişti.

 

Ömer başını eğdi. Gözleri doldu ama yaşlar düşmedi.

Yavaşça kapıya yürüdü. Elini tokmağa uzatırken annesine bir kez daha baktı. Göz göze geldiler. Bir annenin oğluna kırgın ama hâlâ seven bakışıydı bu. Ama bu sevgi, gerçeği duyamayacak kadar gürültülüydü.

 

~~~

 

Kapıyı kapatırken içinden bir dua etti.

 

~ “Allah’ım…

Anne ve babam şirk içindeler.

Sen bana hakikati gösterdin.

Onlara da göster.

Kalplerini bâtıldan arındır.

Onları affet. Hidayet nasip et.”

 

Ve o an, Ömer ilk kez ailesiyle değil, tevhidle bağ kurmuştu.

Kan bağı kırılmıştı belki ama iman bağı yeni kuruluyordu.

Ailesinden uzaklaşmamıştı aslında, onlara en doğru yolu gösterecek kadar yakınlaşmıştı.

 

~~~

 

Sokağa çıktığında hava serindi.

Arkasından gelen tek ses rüzgârdı.

Ama artık o bir rüzgâr değildi.

O artık Ömer’di.

 

Ve yolda tek başına yürüyor gibi görünse de…

Rabb’i onunla beraberdi.

 

~~~

Bölüm : 15.07.2025 10:11 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...