
YAĞIZ KILINÇ'tan
YAĞIZ: Tuana'dan cidden boşanacak mısın? Bu kadar kolay mı vazgeçeceksin?
Dediğimde öylece denize bakarak sustu, bir süre düşündü, onunla beraber bende denize baktım... Bir süre sonra sessizliği böldü ve konuşmaya başladı.
ÇAĞAN: Naz'ı delicesine isterken bu çok zor... O'ndan vazgeçemem ben Yağız, bu zamana kadar hep mantığımla hareket ettim ama artık kalbimin sesini dinlemek istiyorum, hele ki bugün yaşananlardan sonra bunu çok istiyorum.
YAĞIZ: Hele şükür amına koyayım, bir an salak düşünceden vazgeçmeyeceksin sandım valla elime alıp dinlene dinlene döverdim seni Çağan, yeminle yapardım bunu.
Çağan böyle dememle gülümsedi ve elini omzuma koyup sıktı güven verircesine sonra konuşmaya başladı.
ÇAĞAN: Bugün olanlar senin canını yaktı mı Yağız? Ben senin canını yakmak istemedim Kardeşim ama doğru olanlar buydu, artık bazı gerçekleri babamın yüzüne vurması gerekiyordu birinin ne yazık ki bunu ben yaptım, ama haklıyım artık sabır kotam doldu ve taştı.
YAĞIZ: Ben seni anlıyorum Kardeşim merak etme bu olanlar canımı yakmadı, sadece üzüldüm bu zamana kadar yaşadıklarımıza, senin söylediğin kelimelerin hiçbirinde bir yanlış yoktu, aksine amcamın artık bazı olanlardan ders çıkarması gerekiyordu.
Biraz nefes aldım ve tekrardan konuşmaya başladım.
YAĞIZ: Bak Kardeşim, ben ne annemi bilirim ne de babamı ikisi de ben daha bebekken ölmüşler sonra Teyzem bakmış bana, düşün senin kız kardeşin ölüyor ve yeğenine bakıyorsun ona annelik babalık ediyorsun. Teyzem de öyle yapmış işte, kendi çocuklarından ayırmamış beni anne eksikliği hissetmeyim diye. O yüzden Teyzem benim annem, onun iki oğlu ve bir kızı var o yüzden sırtı asla yere gelmez.
ÇAĞAN: İyi ki varsın Kardeşim iyi ki girdin hayatıma çocukluğum iyi ki seninle geçmiş, seninde Leya'dan bir farkın yok benim için.
Çağan'a baktığımda bunu gözleri dolu dolu söylemişti benim de gözlerim dolmuştu. İkimiz de birbirimize sımsıkı sarıldık.
YAĞIZ: Asıl sen iyi ki varsın Kardeşim, iyi ki yanımdasın, iyi ki yanımdasınız hepiniz.
İkimiz de birbirimizden ayrıldıktan sonra elimize biralarımızı aldık ve içmeye başladık. Çağan'ın sorduğu soruyla birden öksürmeye başladım.
ÇAĞAN: Peki Leya, o senin için ne ifade ediyor?
Öksürürken telefonum çaldı çıkarıp baktığımda; "Boncuğum" arayan Leya'ydı. Ulan bunlar abili kardeşli tam bir stres makinesi yapmışlardı beni!
Öksürmem durduktan sonra telefonu sessize alıp Çağan'a döndüm.
ÇAĞAN: Kardeşim benim bu telefona cevap vermem lazım çünkü önemli.
Deyip Çağan'ın bir şey demesine müsaade etmeden hızlıca oradan uzaklaştım, ardından telefonu açıp kulağıma götürdüm ve konuşmaya başladım.
YAĞIZ: Ah benim Güzel Kurtarıcım tam zamanında aradın beni.
LEYA: Neden, ne oldu ki?
YAĞIZ: Ya senin bu abinin yanında olayım dedim konu konuyu açtı biraz iyi olsun diye konuşuyorduk bugün olanlardan sonra, nasıl olduysa bir anda seni bana sordu. Neymiş sen benim için ne ifade ediyormuşsun tarzı şeyler dedi valla sen aramasaydın şu denizde boğardı beni.
Bunları anlattıktan sonra Leya gülmüştü, ister istemez o gülünce bende gülümsemiştim. Ben bu kadını deliler gibi seviyorum işte, onun her şeyi beni hep mutlu ediyordu ister istemez.
LEYA: Tam vaktinde aramışım o zaman. Abim nasıl Yağız, iyi mi biraz daha? Bugün çok canı yandı onun biliyorum ben Annem de burda merak ediyor.
YAĞIZ: Biraz daha iyi Boncuğum merak etme, toparladı kendini azda olsa Teyzeme söyle endişelenmesin ben onun yanındayım merak etmeyin siz. Sen hiç Yengemi aradın mı, yani haberin var mı ondan ? Nasıldır acaba ? Gidemiyorum da yanına Çağan'ı bırakıp.
LEYA: Ya ben aramadım ama mesaj attım sadece iyi olduğunu söyledi bende uzatmak istemedim, yani üzerine gitmek istemedim şahsen. Acaba gitsemiydim yanına hani burda abimin yanında hepimiz varız ama Yengem orda tek başına. Aras'ı da alıp gideyim ben bence hem Aras'ı görürse birazda olsa iyi hissedersin kendini.
YAĞIZ: İyi olur aslında Boncuğum bende abini birazdan dağ evine bırakıp gelirim sizin yanınıza.
LEYA: Tamamdır canım ben hazırlanıp çıkarım birazdan, sana göre de birkaç parça kıyafet alırım bugün orda kalırız büyük ihtimalle.
YAĞIZ: Tamamdır Birtanem dikkatli ol bak, korumaları ben tembihlerim şimdi senin yanından ayrılmazlar.
LEYA: Yağız hiç gerek yok-
YAĞIZ: Sana gerek var mı diye sormadım Leya, tek başınıza bir yere göndermem sizi bu kadar. Hadi benim şimdi kapatmam lazım Abin daha fazla kıllanmasın.
Dedikten sonra telefonu kapattım ve hemen Çağan'ın yanına geçtim.
ÇAĞAN: Ne oldu bir sorun mu var?
YAĞIZ: Yok Kardeşim merak etme adamlardan rapor alıyorum sürekli ondan dolayı geciktim. E hadi sende durma artık burda ben seni dağ evine bırakayım ordan da Leya'yı alıp Tuana'nın yanına götüreceğim.
Dedikten sonra bana baktı gözleri yine dolmuştu.
ÇAĞAN: Götür Kardeşim, yalnız bırakmayın O'nu da, yanında olun hatta ben yavaştan kalkayım sen beni bırak ordan Leya'yı al ve Doktor'un yanına geçin.
Dedikten sonra kafa salladım ve ardından ikimizde ayağa kalktık.
TUANA NAZ AK'tan
Leya ve Yağız benim yanıma geleceklerdi onlara oda hazırlamıştım, şuanda da oturmuş onların gelmesini bekliyordum. Ağlamaktan dolayı gözlerim çok kötüydü ve kendimi hiç iyi hissetmiyordum.
Kapı çalmıştı ayağa kalkıp kapıyı açmaya gittim Leya, Yağız ve Aras kapıdalardı ikisine sarıldım ardından Aras'ı kucağıma aldım ve içeriye geçtik.
LEYA: Yenge yaran daha tam iyileşmedi keşke hemen almasaydın kucağına.
TUANA: Sıkıntı yok Güzelim sen merak etme iyiyim ben böyle.
Aras'ı uyuduğu için direkt ona hazırladığım yatağa götürmüş ve etrafına yastık koymuştum, olurda hareket ederse düşmesin diye tekrardan içeriye geçip koltuğa oturdum.
TUANA: Aç mısınız siz ? Ona göre hazırlayım bir şeyler size?
YAĞIZ: Yengem sen bu hâlde bile bizi mi düşünüyorsun? Aç değiliz biz yok, asıl sen söyle yemek yedin mi sen? Gerçi benimki de soru, tabi ki de yemedin.
Elimi Yağız'ın omzuna koydum ve diğer elimle de Leya'nın elini tuttum gözlerim doluydu işte yine ağlamaya başlayacaktım.
TUANA: Sizden ricam artık bana "Yenge" demeyin olur mu? Çünkü biz boşanacağız.
Leya elini, elimin üzerine koydu ve konuşmaya başladı.
LEYA: Siz boşanmayacaksınız Yenge, sil aklından bunu, abime de söyledim siz boşanamazsınız. Çünkü ikiniz de birbirinizi deliler gibi seviyorsunuz, deliler gibi aşıksınız.
YAĞIZ: Leya haklı Yenge ikiniz o kadar farkında değilsiniz ki birbirinizin o kadar kör olmuşsunuz ki birbirinize karşı, dışarıdan her an ikinizin de alev alacak gibi göründüğünüzün farkında bile değilsiniz, ama biz bunu görebiliyoruz.
Yağız'ında, Leya'nında dediği şeylerle yutkunmuştum, evet galiba biz böyleydik dışarıdan bu şekilde gözüküyorduk. Başımı eğdim ve gözyaşlarım birer birer döküldü. Ne Yağız ne de Leya görsün istememiştim bu hâlimi.
Sonra birden Leya bana sarıldı, onun ardından da Yağız ikimize birden sarıldı. Deli gibi ağlıyordum hem de hıçkırarak, Yağız elini başıma koyarak okşadı sakinleşmem için.
YAĞIZ: Şşşt hepsi geçecek Yenge az sabır lütfen.
Biraz sakinleştikten sonra ikisi de çekildi ve tekrardan konuşmaya başladım.
TUANA: O, nasıl peki?
YAĞIZ: Çağan da aynı senin gibi kötü durumda, iyi değil durumu.
TUANA: Böyle olmasını ben istemedim Yağız'cım, madem böyle bir işe kalkıştı sonuçlarına da katlanır o zaman.
YAĞIZ: Amacım asla onu korumak değildi Yenge bunu biliyorsun zaten, biz senin arkandayız hem. Senin haricinde de evde olaylar oldu, ondan dolayı da biraz kötü.
Ne olduğunu merak etmiştim doğrusu ama bunu soramadım.
TUANA: Anladım, artık kendi başına halleder neyi varsa bu saatten sonra benim bir hükmüm yok.
LEYA: Öyle deme Yenge, ne demek hükmüm yok ? Biz seni çok seviyoruz bunu sakın unutma, sen bizim karanlığımıza bir beyaz ışık gibi doğdun, bu nasıl göz ardı edilebilir ki?
Sadece gülümsemiştim ve elini sıkmıştım. O sırada Aras uyanmıştı odadan ağlama sesi geliyordu Leya kalkıp Aras'a baktı bizde Yağız ile tek kaldığımızda konuşmaya başladık.
TUANA: Çağan daha bilmiyor değil mi sizin bu durumunuzu?
YAĞIZ: Yok Yenge ama kıllanıyor sanki bazı durumlardan. Leya Aras'ın babası sen olur musun dedi bana nüfus cüzdanında baba adı benim adım olsun istiyor, bu şekilde daha iyi olur her şey dedi. De bunu Çağan öğrenirse işte o zaman asıl kıyamet kopar, büyük sıkıntı çıkarır gibime geliyor.
TUANA: Kimse kusura bakmasın, kaç yaşına gelmiş insanlarsınız bu saatten sonra size kimse karışmasın, bence Leya ne diyorsa onu yapın dinlemeyin kimseyi. Ne Çağan'ı ne de İsmail Bey'i, zaten Melike Hanım'ın sorun çıkaracağını düşünmüyorum.
YAĞIZ: Yenge, şuan konuyu dağıtmak için böyle bir şey yaptığını biliyorum. Leya ve benim bir şey için şuan acelemiz yok siz daha önemlisiniz, yapma şunu artık acını gizli tutma, biz varız ya artık biz yanındayız senin.
Bunu dedikten sonra yine gözlerim dolmuştu ve yine sarılmıştım.
TUANA: Bende iyice sulu göz oldum çıktım ya.
Dedikten sonra ikimizde gülmüştük, Yağız Leya'nın yanına gitmişti Aras'a bakmak için bende mutfağa gidecektimki telefonuma bildirim düştü, özel bir numaraydı.
ÖZEL NUMARA: Duyduğuma göre Kocan'dan boşanıyormuşsun, aferim sana çok doğru bir karar sakın kararından vaz geçeyim deme çünkü onlarla beraber senin de canın fena hâlde yanar. ;)
M.U.
Bölüm Sonu...
Yeni bölüm için sınır
15 oy 20 yorum
İnstagram: cagtucu_sinem
TikTok: cagtucu_sinem
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 1.18k Okunma |
189 Oy |
0 Takip |
29 Bölümlü Kitap |