123. Bölüm

70. BU NASIL ELBİSE HOCAM

İdiot
canimsenhayirdir

HELLLÜÜ GENÇLİKK

Nabersinizz, umarım iyisinizdirrr

yb geldi woaaaaaaaaa

ama biraz kısa oldu cunku fikirgelmedi :( affedin

zaten oy yorum sınırı dolmamıstı

bise dicem ya kitap çok mu kötü? sacma yazıyormusum gibi hissettim

neyseee

sizi tutmayayım, ÇOH SEVİYOREM SİZİ

İyi okumalar...

Oy: 25

Yorum: 55

Şarkı: Abone

 

 

 

 

 

Güneş, bazı insanlar için umuttu. Bazı insanlar için ise ölüm. Ben umut tarafındaydım her zaman, ta ki benim için ölüm olacak o güne kadar…

Yüzüme vuran güneş huzmeleri gözlerimi rahatsız ediyordu. Kuş cıvıltıları ve o rüzgârın yaprakların arasından nazikçe sıyrılarak arkasında bıraktığı o sesi sanki güneşin verdiği rahatsızlığı gidermeye çalışıyordu. Yavaş hareketlerle gözlerimi araladığımda beyaz tavanla bakıştım bir süre. Bedenimi bir ürperti aldı, ilk başta uyku sersemi bir halde bu ürpertinin nedenini sorgulasamda sonra aydınlandım: Ben çıplaktım!

Dün, malum evlendiğimiz gündü. Ve düğün gecesi ise biraz -şüpheli- ateşli ve sert olmuştu. İster istemez gülümsedim ve yatakta oturur pozisyona geldim. Üstümü pike ile kapadım, esneyerek yanıma baktığımda ise beni izleyen bir çift ela göz ile karşılaştım. Bu bakışları beklemediğim için bocaladım, bir süre göz kırpıştırdım.

“Günaydın, Güzel Gözlüm.” Dedi Haktan tok ve puslu bir sesle. Onun altında boxer vardı, ama üstü çıplaktı.

“Günaydın,” dedim uyku mahrumu bir hâlde. Hiç güzel söz söyleyecek hâlimde değildim, dün peş peşe pestilim çıkmıştı. Hem düğün, hem gece… Sabah uyanınca da huysuz oluyordum birde. Hiç çekilecek bir insan değildim.

Kendimi tekrar yatağa bıraktığımda Haktan gelip yanağımı öptü ve yataktan çıktı. Dün havada uçan kıyafetlerimiz bir kenarda toplanmıştı. Ben uyanmadan önce uyanmış olmalıydı.

Kasıklarım ağrıyınca ister istemez acı ile inledim. Ve içimdeki kaba dayı ortaya çıktı. “Hayvan! Karınım senin! Azıcık insaflı olsaydın. Öldüm!”

Güldü. Hem de en seslisinden. Üstünü giyinmeye başladı, hava soğuktu çünkü. Bende giysem iyi oldurdu.

“Bundan mı bahsediyorsun?” dedi Haktan ve sırtını bana döndü. Önce bunu neden yaptığını anlamadım, ama sonra gördüğüm şaheserim ile yutkundum.

Haktan’ın sırtı tırnak izleri ile doluydu, kanamıştı bazı yerleri. Alt dudağımı dişledim ve pikeyi kafama kadar çektim. Utançtan şu oteli yiyebilirdim!

“Haktan!” dedim sinirle. Onun kahkahası kulaklarıma ilişti. Beni deli etmek onu mutlu ediyordu. Sinirle ayağı kalktım ve pikeyi vücuduma siper ettim. Çünkü Haktan her an dünkü işine devam edebilirdi. Kıyafetlerime doğru ilerlediğimde onun önünden geçmek zorunda kaldım. O da bu anı fırsata çevirip beni belimden tuttu ve kendine çekti. Düşmeye dünden razı olan elimdeki pike yeri boyladı, çıplak kaldım yine. Haktan’ın işi aşağılarda değildi. Dudaklarımdı. Minik busesi hoyrat bir öpüşe dönüştü. Beni öperken üzerime eğildiğinden bende geriye doğru eğildim, ama dengemi kuramadığından düşeceğim sırada Haktan kalçamı kavradı. Diğer eli ise belimi sıkıca kavradı.

İlk geri çekilen o oldu. Nefes nefese kalmış bir şekilde ona baktım.

“Sırtın çok acıdı mı?” dedim. Sorumu es geçip, “Canın çok acıdı mı?” dedi. İşte böyle de kendine tekrardan âşık ediyordu beni.

“Acıdı tabii ki de!” Hiç kibar değildim. Size sabahları çok huysuz olduğumu söylemiş miydim? “O sırtındaki izlerin sebebi.”

“Özür dilerim.” Dedi mahcup bir halde ve yüzümün her bir yerini öpmeye başladı. Bir süre sonra huysuzluğum uçup gitti, hatta gıdıklandığımdan kıkırdamaya başladım.

“Tamam, dur.” Dedim, çok fazla gıdıklanmıştım. Geri çekildi ve gözlerime baktı.

Hayran gibi baktı,

Hayal gibi,

Mutlu gibi,

Dili tutulmuş gibi,

Âşık gibi…

“Sen nasıl bir ateşsin…” diye fısıldadı, yüzümü avuçları arasına alıp dudaklarıma yapıştı. Öyle bir şiddetli oldu ki bu sırtım yatakla buluştu, düşüşümü yavaşlatmak için elini hızla belime attı, sonra ise tekrardan yüzüme götürdü elini.

Öpüşü az öncekine göre daha da hoyrat ve tutkuluydu. Bende boş durmadım, ona karşılık verdim.

Onunla olmak bir hayal gibiydi, ama gerçekti. Onunla olmak bir masal gibiydi, ama gerçekti. Onunla olmak bir aşk gibiydi, ve aşktı da.

(yn: babam odaya daldı geberdim korkudan)

Bir elim omzuna dolandı ilk önce, sonrasında ise yavaşça ensesine ulaştı. Ensesindeki saçları okşadım. Bundan hoşnut olmuşçasına mırıldandı. Onun bir eli belime kaydı. Diğer eli ise saçlarımdaydı.

Bir anda onu göğsünden ittirdim.

“Dur bi’,” Kenardaki gelinliğimi elime aldım. Kaşlarım çatıldı. Gelinliği geri koydum. “Benim getirdiğim kıyafetler nerede?” dedim. Eşofman getirmiştim yanımda ne olur ne olmaz diye.

Kıyafetlerimi bana uzattı Haktan. Yürürken zorlanıyordum. Bacak aram tahriş olmuştu. Sütyenimi zorlayarak giydim. İç çamaşırımı da giydikten sonra tişört ve eşofmanımı giydim. Bu sırada Haktan çoktan giyinmiş, beni izlemeye koyulmuştu.

“Burada mı kalacağız yoksa…” diye sordum Haktan’a. Yamacına vardım ve onun giydiği polo yaka tişörtün yakalarını düzelttim.

“Babamlar yeni evlerine gitmiştir. Biraz burada durur gideriz evimize.

Evimize…” dedim gülümseyerek.

“Evimize…” dedi o da. Alnını alnıma yasladı. Derin bir nefes verdi.

“Ömrüm,” dedi ve gözlerimin içine baktı. O bakışlar altında eridim, güvenli olduğum, tek huzur bulduğum yerdi onun yanı…

~

Şarkı mırıldana mırıldana yolda ilerlerken karşılaştığım köpek ile duraksadım. Masmavi gözleri olan bir köpekti. Ve çok güzeldi.

“Ay sen ne kadar da tatlısın!” dedim ve köpeği sevmeye başladım. Köpek kuyruğunu sallayarak bana sokuldu.

Neredeyse 3 gündür Haktan ile görüşemiyorduk. Evlenmiştik. Ama işler izin vermiyordu birbirimizi gün yüzü görmemize. Ben ya evde ya da dışarıda oluyordum. Haktan ise davalarda oluyordu. O eve geldiğinde ise ben uyuyor oluyordum. Sabahlar denk geliyorduk. Bir kereliğine ona kahvaltı hazırlamaya yeltenmiştim ama sabahın 4’üne dava koymuşlardı! Delilikti. Yüreğim onun özlemiyle dolup taşmıştı. Burnumun direği sızlıyordu.

Ve migrenim bu aralar tavandı, Haktan’a da sarılamadığım için ise artıp duruyordu.

Köpek üstüme çıkmaya çalışınca dengemi kuramadım. Tam düşecektim ama düşmedim de. Belimden iki el tuttu. İlk kim olduğunu sorguladım ama burnuma onun kokusu dolunca sorgulamayı bir kenara fırlattım, ciğerlerimde şenlik var a dostlar!

Başımı geriye atıp ona baktım, gülümseyerek bana bakıyordu.

“Haktan!” dedim sevinçle, ayağı kalkıp kollarımı boynuna doladım. Haktan hızlıca ellerini belime sardı, enseme peş peşe öpücükler bıraktı. Bende onu öptüm. Kokusunu derince içime çektim. Ela gözlerini dahil her bir hücresini özlemiştim.

“Çok özlemişim,” dedi, derin bir soluk çekti içine. Dudaklarıma yönelmek istedi ama benim geri çekilmeye niyetimin olmadığını anlayınca beni kucakladı. Havalanan elbisemin eteğini indirdi ve ilerlemeye başladı.

“Yorgunsundur!” dedim hızla. İnmek istedim ama kolları sıkıca sardı beni, karşısına bakıyordu. “Haktan,” dedim inatçı bir tavırla. “İnat etme, yorgunsundur.”

“Asıl sen inat etme, güzelim.” Dedi ve bana baktı. “Yorgun değilim.”

Yalan söylüyor mu diye yüzünü inceledim ama gayet ciddiydi.

“Ne o, cilveli cilveli gezmeler?”

Dedikleri ile bir an boş bulunup, “Ha?” demiş bulundum.

Arabaya vardığımızda beni sağ koltuğa oturtturdu, kemerimi bağladı. Sonra ise kendi tarafına geçti ve kemerini bağlarken devam etti.

“Güzelim, öyle elbiseler giyiyorsun, ve sana da çok yakışıyor,” Bana döndü ve gözlerimin içine baktı. “benim sana bakmamda sorun yok ama dışarıda var olan sik kırıkları da sana bakıyor.” Arabayı çalıştırırken elimi nazikçe tuttu, öptü. İki eliyle tuttu elimi. “Toplu bir cinayet katliamı çıkarmamı istemiyorsan dışarıda giyme. Karışmak haddim değil, biliyorum. Hatta aklımdan türlü türlü senaryolar geçiyor.” O yutkunduğunda benim gözlerim büyüdü. “Ama o sik kırıklarının aklından da aynıları geçiyor.”

Bir süre yüzüne baktım. Sonra ise gülmeye başladım. En seslisinden. Gözümden yaş geldi gülmekten.

“Ay, Ela Gözlüm…” Gözümdeki yaşı sildim. “Çok iyisin ya,”

“Komik mi?” dedi kaşlarını çatarak. İyice güldüm.

“Hayır, ona gülmüyorum.” Boynumu çıtlattım. “Seni dövme ihtimalim olduğu için mi bu kadar kibar konuştun.” Bakışlarından okunuyordu evet, dediği. “Hatta gelmeden önce kelimelerini tek tek seçtin.”

“Güzel gözlüm, yanıtını bekliyorum.” Dedi somurtarak ama onunda bu durumdan hoşnut olduğu belliydi. Sinirimle mutlu oluyordu.

Başımı aşağı yukarı salladım. “Tamam, uslu bir çocuk olacağım babacığım.” Dedim sesimi incelterek. Gür bir kahkaha attı, başını arkaya attığında adem elması belirginleşti.

Kahkahasını izledim, çok güzel gülüyordu…

Gülmesi dindiğinde hayran hayran bana baktı ve belimi iki eliyle kavrayıp beni kucağına oturtturdu.

“Seninle ne yapacağım ben, Irmak.” Dedi. Gülümseyerek ona bakmakla yetindim. Onun elalarında kayboldum…

Yüzümü avuçları arasına hapsetti ve dudakları amansız bir soluk almak ister gibi dudaklarımın üzerine kapandı. Şaşırmadım, bocalamadım. Ellerim yüzünü buldu, sonra omuzlarını, boynunu ve sonra da ensesini.

Benim yuvam buraydı, Haktan’ın yanıydı…

İkimizde de ilk öpüşmemizdeki o amatörlük yoktu, ama değişmeyen şeyler de vardı; tutku ve aşk. Dudakları dudaklarımı cayır cayır yaktı; hem onun dudaklarında nefes alıyordum, hem de nefessiz kalıyordum. Bir eli yanağımı okşamayı sürdürürken diğer eli bir örümcek misali saçlarıma ulaştı, saçlarımın arasında kayboldu.

Ellerim sırtını buldu, iyice yaklaştım ona -sanki aramızda birazcık bile olsa mesafe kalmış gibi-. Yoğun sırt dekoltesi olan elbisemin olduğu yere vardı parmakları, sırt dekoltemi biraz daha araladı ve belimi okşamaya başladı. Her bir dokunuşu kor bir alevden farksızdı, tenimi yakıp geçti. En sonunda soluklanmak için dudaklarımız ayrıldı. Ama bu kısa sürdü çünkü zaten birbirimize hasrettik, her anımızı değerlendirmeliydik.

Islak dudakları minik öpücüklerle çeneme indi, oradan da boynuma ve gerdanıma. Ne yazık ki elbisenin göğüs dekoltesi yoktu, böyle güzel bir elbisede göğüs dekoltesi olmaması beni üzmüştü ama aldığıma da pişman değildim. Üst tarafı bedenimi tamamen saran bir elbiseydi, kasıklardan itibaren ise bollaşıyordu. Dizimin hizasında bitiyordu hemen.

(Yn: inanın elbisenin detaylarına neden bu kadar ele aldım bilmiyorum🙃)

“Haktan,” diye fısıldadım. “Ay, yani Ela Gözlüm.”

“Güzel Gözlüm?” dedi o da. Gözlerimin içine baktı.

“İşin yoksa eve gidip uyuyalım mı? Migrenimden uyuyamıyorum, sana sarılınca uyurum belki.”

Gülümsedi, gamzesi belirginleşti.

“Olur,” dedi ve elleri alnıma yöneldi. Yavaş yavaş okşadı alnımı, şakaklarımı. Anında ağrılarımı dindirdi.

Bir süre öylece durduk. Sonra ise eve gittik ve mışıl mışıl uyuduk.

 

 

 

THE ENDDDDD THE ENNDDDDD

AY AYYY NASILDI NASILDII

umarım begenmissinizdir

bence kısaydı hehehhe

haktan bıraz azmıs gıbı (bıraz (suphelı))

sizi coh ozlemısem yaaaa

he bide wp kanalına gelun da yalnız kaldım orada 5 kişiyizz

wp kanal adı: starfirenin canlari

neyse, benım gıtmem gerek

kendınıze coooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooook iyi bakın

sizi cooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooook ama coooooooooooook sevdıgımı unutmayınn

behlül kaçarrr

öptümmmmm

Bölüm : 13.07.2025 20:42 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Yav gerçekten erkeklerin sevgililerine yapması gereken uyarı şekli bu üslup la olmalı
İçindekiler
İdiot / EŞARBINI YAN BAĞLAMA / YARI TEXTİNG / 70. BU NASIL ELBİSE HOCAM
İdiot
EŞARBINI YAN BAĞLAMA / YARI TEXTİNG

93.73k Okunma

9.4k Oy

0 Takip
112
Bölümlü Kitap
Tanıtım bültenine wellcome1. Düğün2. bölüm adı koymaya üşendim3. yakar geçerim4. Qâhwa5. Tabi tabi6. Kısa biraz7. Olaylar olaylar8. Haktan orada mıydı?9. Halilişkolu pijama10. Göz kırpma11. haktan azdı sanki12. ne işin var burada haktan???13. Bir çift ayakkabı14. Götüm dondu15. Gerçekleştirelim o zaman bu çok masum isteklerini…16. Sezon finali17. kandırdım nazlı yarim18. Dilber evin barkın yok muğ10. Kasım...19. ya nolur bikere başka yokkk20. Selim bey ilaca ne kattınız acepp21. İYELİK EKİİİİ22. Kediyy23. Bir demet lavanta24. Kırmızı ruj25. Hasta26. MİNİK BİR BUSE CNM27. En güzel aşklar arabada başlar28. Mavi topuklularÖğretmenler Günü29. TELEFONUMU NASIL SATARSIN30. Baba sorguma sen mi giriyorsun yaa31. Haktan Sen Hayırdır?32. LAN BİZ SEVGİLİ MİYİZ?33. Aç kapıyı, polis!34. IRMAK=MAL35. ABİCİM NBR?36. Ohoo çen bize poliş mi olçen, he?37. Ya baba açıklayabilirim38. AY BABA ŞAKA MISIN39. Plan is devrede40. Bazı imalarKarakter tanıtımıBoş41. Ay götalp sen hayırdırKT. 2Yb hakkında bilgi42. Baba sen ne aramak burda43. Abi...44. Bebem mutasyona uğramış!45. Sorgu ve Hamile misin?46. Nazike ve Hüsnü47. DavaALOO48. Rakılı çiğköfte ve BABA OLUYORUM!!Sohbet☺️☺️Acil bakın yoksa ölürüm49. Kalbimi mi çalacaksın?50. Ne avukatı utanma bey??51. daha büyükleri de var SESAWS52. Ölmesen olur mu?Size yardım etmeye geldi hipermen53. Papucumun Ela Gözlüsüspoi54. Onu çok özledimNEDEN KİMSE AKTİF DEĞİL???55. 20 mayısKar yağıyoo hujhbhjb56. LAN HÖDÜK!BilgilendirmeBEN NE ALDIMM57. tanışma58. Travmalar ve hislerBoşTÜM OKUYUCULARIN DİKKATİNE!!!!59. Bazı itiraflar ve geçmişe dönüş60. Romeo ve JulietHelp me61. Asker mi?Çok önemli bilgilendirmeBoşSoru cevap varr canlarr62. AY SİZ ÇOK ROMANTİKSİNİZYorum yazan yok son bölümeeee63. Benim hayalimdi bu.../ Sezon FinaliSize bir itirafım var fgyuhghujhbDeprem64. amir bey şimdi sırası mı yani?okurlarım neredesiniz????65. Ölüme ilk adımbbSohbet muhabbet öyle işte66. Bazı gerçeklerBana yardım eder msiimizzzÖzür DilerimNasıl olmusumm67. HAKTAN SENDE AZMA AWOKUL İKİNCİSİ OLDUMMselam bebiklerimm68. Parkedeki KanWp kanali69. Gariban BurakSpoi70. BU NASIL ELBİSE HOCAMTüm okuyucuların dikkatine71. Kanlı Eller, Kuru Toprağa Gömülen Yaş KalplerBb72. Kanlı İpuçlarıYAA YİCEM SİZİİİ 90K OLMUSUZZacıklama30 Ağustos Zafer Bayramı
Hikayeyi Paylaş