9. Bölüm

9. Bölüm

caylakokuryt
caylakokuryt

9. BÖLÜM

Kutay’dan

 

Aslı’nın yanımdan kalkmasıyla gözlerimi yarım yamalak açtım. Az önce yaptığı itiraf beni çok sarsmıştı. Aslı… Aslı’nın bu itirafı her şeyi değiştireceğini inanıyordum. Saçlarımla oynarken normal bir an mıydı? Galiba bunu hiç bir zaman öğrenemeyecektim. Aslı gerçekten çok dolmuştu ve onunla ilgilenecek birileri lazımdı ama o bunu kabul etmiyordu. Güçlü gözükmeye çalışıyordu ama içindeki baskıdan kurtulamıyordu.

 

Aslı’nın uyumasını bekledim. Zaten çabuk uyuyan biriydi. Beş on dakika bekledikten sonra yatağımdan kalktım. Yavuz ve Aslı beni taşırken her yerim ağrımıştı. Uyanık olduğumu Aslı ve Yavuz’a belli etmemiştim. Aslı’nın anlayacağını düşünmüştüm ama yanılmışım. Tuvaletten dönünce Aslı’nın yanına gittim. Az önce beni sevdiğini söyleyen kız tam karşımda tatlı tatlı uyuyordu.

 

Yatağının yanına gelince masum yüzünü inceledim. Benim yanımda Doruk diye birinden bahsetmişti. Doruk denen çocuğa ne olduğıunu merak etmiştim ama bunu Aslı’ya sormayacaktım. Yüzüne gelen uzun düz siyah saç tutamlarını kulağının arkasına sıkıştırmıştım ki Aslı bir anda gözlerini açtı.

 

Aslı gibi bende şaşırmıştım. Aslı’nın şuan uyuması gerekiyordu. İri mavi gözlerindeki şaşkınlığı hızla silerek yatağında oturdu. Bende ayağa kalktım. Bana bakmaya devam eden Aslı hiç konuşmayacak gibi duruyordu. Aslı’nın karşına oturup bir açıklama yapma gereği duydum.

 

“Ben uyanınca sana bakayım dedim.” dediğinde gözlerini ovalamaya başladı. Ellerini çekince gözlerinin beyazlıkları kızarmıştı. Sırtını sert duvara yaslayıp bana bakmadan konuşmaya başladı.

 

“Ne zamandır uyanıksın Kutay?” Numara yaptığımı anlamış olma olasıyla endişeye kapıldım.

 

“Yeni uyandım.” Hemen konuyu değiştirdim. “Sen ne zamandır uyumuyorsun? Kaç gündür halsizsin?”

 

“Bilmiyorum.” Yine gözlerini ovaladı. Gözleri artık kırmızı bir çanağa dönmüştü. “Son bir haftadır doğru düzgün uyuduğum yok.” Ben Aslı’ya bakarken o ben hariç her yere bakıyordu. Onu rahatsız ettiğimi düşüncesiyle ayağa kalkıp kırmızı hırkamı düzelttim.

 

“Neyse ben gideyim. Sende dinlen.” Başını sallayarak yatağına uzandı. Yatağıma giderken terleyen ellerimi eşomanıma sildim. Aslı’nın karşısında kızarıyor ve terliyordum. Ama Aslı’nın tepkisi hiç değişmiyordu. Şuana kadar benim hislerimin karşılığı olmadığını düşünüyordum.

 

Yatağıma ulaştığımda Enis ve Ahmet yataklarında oturuyorlardı. Enis beni görünce Ahmet’i koluyla sarstı. Ve ardından bana doğru gelmeye başladılar. Yanıma geldiklerinde yerimden hiç kımıldamadım. İlk konuşan Enis oldu.

 

“Şimdi seni elimizden kim kurtaracak? Baş belası kız da burada değil. Onun yüzünden o kadar ceza çektik. İkinizinde sonu ben olacağım.” Aslı’ya neden saldırdığını anlamış olmuştum. Enis’e

 

“Beni rahat bırakın.” dediğimde gülerek karşılık verdi.

 

“Sanmıyorum.” Aslı’nın duyamayacağı bir sesle konuşuyorduk zaten benim yatağım onun yatağından çok uzaktaydı.

 

Aramızda mesafeyi kapatıp üzerime çullandılar. Enis’in yumruğu yüzüme geldiğinde dirseyimle Ahmet’in burnuna vırdum. Ardından hiç vakit kaybetmeden tek elimle Enis’in boğazını sıktım. Ahmet yanıma ulaşamadan Enis’i tuttuğum gibi Ahmet’e doğru fırlattım. Aslı’ya saldırdıkları sırada fazla yara aldıkları için fazla güçleri kalmamıştı. Kimseye fark ettirmeden baş parmağımla işaret parmağımı hafifçe birbirinme sürtmemle ikiside etkisiz halde yerde kaldı.

 

Burada daha önce hiç gücümü kullanmamıştım. Gücümü kontrol edememin yanı sıra Tunç’un fark etmesi başıma büyük belalar açardı. Gücümü tek ben ve ölen annem ve babam biliyordu. Annem ve babam öldükten sonra kendimi bu farklı Dünya da bulmuştum. Kendi Dünya’mdaki Kazoske krallığım tarafından 100 yılda bir sadece bir kişiye gelen mühürden dolayı öldürülmesi gereken bir lanetli olarak görünüyordum. Ailem hayatlarını beni korumaya dayamışlardı ve bu yolda ölmüşlerdi.

 

Kazoske’ye geri dönmeyi düşümüyordum. Güçlerimi kullanmadan huzurlu bir hayat yaşayabilirdim. Güçlerimi Aslı’ya bahsetmek istesemde daha zamanı değildi. Yatağıma ilerlerken içimdeki ısının çoğaldığını hisettim. Gücüm beni yine ele geçirmeye çalışıyordu ama buna izin veremezdim. Yoksa burası başımıza yıkılır ve bende yakalaıp Kazoske’ye gönderilirdim.

 

Yatağıma uzanıp Aslı’nın sesi beni dış Dünya’yla ilişkimi kesti.

 

“Sende anlayamazsın Kutay. Hayatım boyunca sevgi nedir hiç bilmedim. Ve şimdi içimde sana karşı olan yoğun duygudan dolayı kafam karışıyor. Dengemi bozuyorsun.”

 

“Sen neden bu kadar yakışıklısın? Bu haksızlık. Şimdi sana bakan herkesden nefret etmek zorunda kalacağım. Seviyorum seni ya.” Bnede seni seviyorum, Aslı.

 

Bu cümlelerden dolayı yüzümde olan gülümsemem daha çok büyüyordu. Aslı beni seviyordu! Hislerimiz karşılıklıydı. Allah’ım karşıma Aslı’yı çıkardığın için ne kadar teşşekkür etsem yanında az kalır...

Bölüm : 30.11.2024 16:53 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...