20. Bölüm

20. Bölüm

Cemre yanık
cemre4133

Herkese selamm havalar çok garipp dikat edin ve hasta olmayınn

İyi okumaarrr

 

WEGH - Karardı bulutlar

 

Nehir: Hay sikeyim burada da yoklar! Aşiretini de sikerim! Sülalenizi de sikerim! Mardininizi de sikerim! Bir insan gibi dursananız olmuyor dimi amına koyayım!

 

Polis memuru 1: Komiserim sakin mi olsanız biraz.

 

Sert gözlerle ona bakım silahımı yerine koymadan hızla dışarı çıktım. Derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştım.

 

O gün Delal siyam ın evimize geldiği gününün üstünden 4 gün geçmişti. Mardin'e gelmiştik. Her yerde Bereken ağayı arıyordum/duk.

 

O gün Siyam aşireti yolda giderken önlerini kesip Berken ağayı yani dedemi almışlardı.

 

Dolunay timi ve Bozkurt timi ve bir polis ekibi olarak 3 gurup şeklinde her yerde arıyor duk.

 

Onur: tünel gibi bir yer bulduk bir baksan iyi olur.

 

Derin bir nefes alıp Onur'un bahsettiği yere adımladım.

 

Tünelin açık kapısından içeri girdiğimde etrafı dikkatli bir şekilde inceleyince ayak izleri olduğunu fark ettim.

 

Nehir: Daha önce den burdalarmış bu ayak izleri yeni. Fazla uzaklaşmış olamaz lar. Hızlı olalım.

 

Dikkatli ve hızlı adımlarla tünelde ilerleyerek ayak izlerini takip ettik. En sonunda ormanlık bir alana çıkmıştık. İlerde gördüğüm silüet leri onurda fark etmiş olmalı ki aramızda bir bakışma geçti

 

Onur: hızlı olursak yetişe biliriz.

Nehir:iki ayrılalım diğerlerine bildir o ları önden kıstırsınlar.

 

Onur başı ile beni onaylayıp telsizi eline alıp diğerlerine haber verdi.

Sesiz,hızlı ve dikkatli adımlar ile peşlerinden ilerleyip etrafını sardık ben adam fark etmeden hızla arkasına geçip silahın arkasıyla ensesine vurup bayılttım.

 

Ekip adamı alırken Onur da ambulansı arayıp beklemeye koyuldu...

 

Zaman aşımı (48 gün sonra)

 

Azat: Güzelim iyi misin?

Nehir: Değilim Azat kafam çok dolu..

Azat: Furkan abinler İstanbul'a geri döndükleri için mi böyle hissediyorsun?

 

Nehir: Aslında hayır. Tamam kimi kandırıyorum ki tamam onlarında etkisi var ama bilmiyorum neden böyle hissediyorum bilmiyorum boşlukdaymışım gibi..

 

Azat: Areller gitti artık karşına çıkmayacaklar. Diğerlerine gitti ki burada olsalar bire onlar ile barıştın... Canını sıkan bir konu kalmadı... Asiller görevden sağ salim geldi. Seni böylesine yoran şey ne?

 

Nehir: Bunu anlatamam.

Azat : Ben her daim yanındayım Nehir.

 

Azat: Düşersen kaldırırım Nehir. Yara alırsan sararım. Düştüğünde kaldıramaz isem bende yanına düşerim beraber bir yol buluruz. Yolu kaybedersen yol gösteririm sana. Yaranı saramaz isem aynı yaradan kendime açarım o yarayı beraber taşırız. Yol gösteremez isem yolu bulamazsam beraber kay boluruz Nehir senin isteğine bağlı arkanda yanında ve ya önünde sen han fişini seçersen seç ben her şekilde senin yanında olurum Nehir. Ama asla yalnız savaşmana izin vermem.1

 

Buruk ça gülümsedim o an onun varlığına binlerce kez şükür ettim.

Azat: Ağlama güzelim..

 

Nehir: Acıyor Azat çok acıyor... Kafamın içi bir sürü düşünceler ihtimaller ile dolu. Tunahan tehlikesi hâlâ geçmedi. Sırf tehlikede olduğum için Karakola gidemiyorum dosyalar ile evden ilgileniyordum. 1 ay önceye kadar sahaya çıka bilirken operasyonlara gidebilirken o piç yüzünden o da yok artık. Gide bilirsem sadece karargaha gidebiliyorum oda yarım yamalak. Bunlar yetmiyor muş gibi -

 

Azat: Bunlarda yetmiyor muş gibi askeriyede olmak sana eski anıları olayları hatırlatıyor..

 

Nehir: Evet öyle eski anıları hatırlatıyor. Artık asker olmadığım için Albayın izni olmadan rahatça girip çıkamıyorum. Şu bir aydır Albay görevde olduğu için karargaha da giriş yapamıyorum...

 

Azat: Nehir.. Tekrar Asker olsan. Kaldığın yerden devam etsen.

 

Nehir: Bilmiyorum azat düşünmem lazım.

 

Azat: Düşün ve lütfen olumlu bir karar ver. Ben Askerimi görmek istiyorum. Eğer kaldığın yerden devam edicek olursan askerliğe geri dönersen Binbaşı olarak devam ediceksin aramızda sadece bir kıdem farkımız olucak. Hemde bizimle olucaksın bir sorun olmayacak bana inan güzelim ve güzel ve düşün sen ne karar verirsen ver ben her zaman varım.

 

Nehir: Azat senin odanda beraber uyuyalım mı?

 

Azat bunu dıcek olmamı tahmin etmiş olmalıki güldü. Ardın dan elimi tutup beni kendine çekip sıkıca sarıldı. Ardından o önde ben arkada beraber odasına geçtik.

 

Gardırop una gidip pijama takımını çıkardı. Göz göze gelince sinsice gülümsedim.

 

Azat: istediğini seç güzelim.

 

Dolabına kısaca bir göz attıktan sonra ince bir siyah bir sivştini alıp banyoya girdim. Hızlıca siviti üstüme geçirip aynadan kendime baktım.

 

Ulan hayır yani anlamıyorum onlara tam olan şey bana elbise gibi oluyor. Tabi bu kural 3 kişi için geçerliydi. Bu durum çok sinirime dokunsa da sorgulamama ya çalışarak at kuyruğu olan saçımı açıp banyodan çıktım.

 

Kendimi yatağında uykuya dalmış olan Azatın yanına attım. Ben kendimi yatağa atınca hızla gözlerini aralayıp homurdanma ya başladı.

 

Biraz söylendi kten sonra kollarını sıkıca bana sardı.

 

Onun kokusu ile mayışırken saçımı okşamasıyla hepten uykum gelmişti. Daha fazla direnemedi kendimi uykunun kollarına bırakırken uyku uyanıklık aradında hatırladığım son şey Azatın "Hayatta olan tek varlığımsın kuzeninin kolları seni böyle sarmalamak ve korumak için hep sarıcak" demesiydi.3

 

 

.......

 

Uzun bir aradan sonra ben geldimmmmm yaşadığım sorunlardan olaylardan dolayı bölüm yazamadımm :(

 

Sizi beklettiğim için özür dilerimmm aklıma yazıcak bişey gelmiyor yazmamı istediğiniz bir sahne varsa söyleyinnn ben de yazayımm

 

Yazım yanlışım varsa özür dilerim

 

Kısa oldu için özür dilerim daha fazla bekletmek istemedim sizi :)

 

Bölüm : 05.05.2025 21:35 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...